Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/528 E. 2020/428 K. 21.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/528 Esas
KARAR NO:2020/428

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:24/12/2013
KARAR TARİHİ:21/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16.08.2013 tarihinde davalı sürücü … yönetiminde bulunan … plaka sayılı çekici ile arkasına bağlı … plaka sayılı römork olduğu halde … yönünden … yönüne doğru seyrederken, yolun sağındaki dinlenme tesisleri önünde durup tekrar hareket ederek sağ şeride katılımını sürdürdüğü sırasında arkasından gelen davalı … yönetimindeki … plaka sayılı otobüsün darbesine maruz kalmış olduğunu, otobüsün sol şeride savrulması sonucu sol şeritte seyretmekle olan … yönetimindeki … plaka sayılı otobüsün sağ yan tarafına da çarpması sonucu otobüste yolcu olarak bulunan davacı … ve …’ın yaralanmış olduğunu belirterek, kalıcı sakatlık (maluliyet) tazminatı yönünden davacı … için şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın, diğer davacılar … ve … ‘ın oğulları küçük … için şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın, davalı sigorta şirketleri yönünden temerrüde düştükleri dava tarihinden, diğer davalılar … ….A.Ş, …, …..Ltd.Şti ve … yönünden olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminat yönünde; davacı … için 75.000,00 TL, küçük … için 25.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ….. Tic. A.Ş, …, ……Ltd.Şti ve …’ten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … …. A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu tazminat talebinin dayanağını oluşturan maluliyet ile ilgili her hangi bir rapor yada iş gücü kaybına ilişkin her hangi bir belge sunulmamış olduğunu, davacı tarafın taleplerinin zaman aşımına uğradığını, araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde her hangi bir kusuru bulunmadığından müvekkilinin de bir sorumluluğu olmadığını, davacının iş gücü kaybı zararına uğradığı iddiasını ispat etmesi gerektiğini, istenilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, manevi tazminatın belirlenmesinde davacının kusurunun dikkate alınması gerektiğini, kaza nedeniyle davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması gerektiğini, ceza dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek, cevap dilekçesinde belirtilen nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle beraber davacının sürekli sakatlığının Adli Tıp Kurumundan alınacak raporla ispatlanacağını, aktüer bilirkişiden rapor alınması gerektiğini, müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini, dava konusu olaya uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu, davacıların mütarafik kusurunun bulunup bulunmadığının mahkemede tespitinin gerektiğini belirterek, cevap dilekçesinde belirtilen nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; sorumluluklarının poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kusur oranını tespitinin gerektiğini, aktüer bilirkişiden rapor alınması gerektiğini, davacı tarafın herhangi bir temerrütten bahsedemeyeceğini belirterek, cevap dilekçesinde belirtilen nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; sorumluluklarının poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kusur oranının tespiti için rapor alınması gerektiğini belirterek, cevap dilekçesinde belirtilen nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalılar tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
GEREKÇE;
Dava ;trafik kazasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
Davacı; davalılardan … … A.Ş.’ye ait otobüste yolcu olarak seyahat ettiği sırada gerçekleşen kaza nedeniyle malul kaldıklarını beyanla maddi manevi tazminat isteminde bulunmuş, davalılar davanın reddini savunmuştur.
Görev hususu kamu düzeninden olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetilir.
Olay tarihi itibari ile yürürlükte olan 4077 sayılı kanunun 3-h maddesine göre Tüketici işlemi, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan, gerçek yada tüzel kişiyi; aynı yasanın 3-g maddesine göre de Sağlayıcı, kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye hizmet sunan gerçek veya tüzel kişileri ifade eder.
Tüm bu açıklamalardan sonra, eldeki dava açısından durum değerlendirildiğinde, davacıların davalı seyahat firmasına ait otobüsle yolcu olarak bulunduklarının çekişmesiz olduğu, böylece işlemin 4077 sayılı kanunun 3-h maddesi uyarınca Tüketici işlemi olduğu, mezkur kanunun 23.maddesi uyarınca bu kanundan doğan ihtilafların Tüketici Mahkemelerinde görüleceği hususları gözetilerek görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesinin olduğunun tespiti ile mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacılar ile diğer davalılar arasında Tüketici işlemi bulunmamakta ise de tüketici mahkemesi, asliye ticaret mahkemesine nazaran daha özel nitelikte bir mahkeme olduğundan aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. (aynı yönde Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2015/13985-11720 E.K. Sayılı kararı ile 2015/9096-9865 E.K. Sayılı kararı)
HÜKÜM: Gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince usulden REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin … Tüketici Mahkemeleri olduğunun tespitine,
3-Karar kesinleştikten sonra HMK.nın 20.maddesi gereğince yasal sürede başvuru halinde dosyanın görevli ve yetkili … Tüketici Mahkemelerine gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına mahkememizce karar verilmesine,
4-Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacılar, vekili, davalı … ve … vekillerinin yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/09/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı