Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/488 E. 2019/965 K. 02.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/488 Esas
KARAR NO : 2019/965

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 14/11/2011
KARAR TARİHİ : 02/12/2019

Mahkememizden (kapatılan İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi) verilen 18/04/2012 tarih ve … Esas… karar sayılı kararı davacı vekilince temyiz edilmiş ve dosya Yargıtya’a gönderilmiş olmakla Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’nin 13/06/2013 tarih ve 2012/12459 Esas 2013/11019 Karar sayılı ilamıyla bozulmakla dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılan tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin ülke çapında faaliyet gösteren bir akaryakıt dağıtım şirketi olduğunu, davalı, tapuda … Mevkii 1 pafta 324 pardelde kayıtlı gayrimenkul üzerinde 17.04.2003 tarihli protokol kapsamında müvekkil şirkete 05.07.2015 tarihine kadar intifa hakkı vediği ve bu hakkın tapu siciline tecil ettirildiğini, Rekabet Kurulu kararı, 14.07.2002 tarih ve 24815 sayılı Resmi Gazetede yayınlanıp, 2002/2 dikey anlaşmalara ilişkin Grup Muafiyeti Tebliğine göre belirsiz süreli yada 5 yılı aşkın sözleşmelerin 5 yıl ile sınırlandırılacağı hükmüne yer verildiği, bayilik sözleşme süresinin 5 yıldan fazla olması durumunda 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun 4.maddesi uyarınca geçersiz hale geleceğini, müvekkili şirket lehine intifa hakkı tesis edilen gayrimenkul üzerinde kalıcı yatırımlar yapıldığı ancak Rekabet Kurulunun düzenlemeleri kapsamında intifa hakkı 18.09.2010 tarihinde sona erdiği, müvekkil şirket tarafından yapılan kalıcı yatırımlardan dolayı davalı sebepsiz zenginleştiği, bu husus BK’nun 63 ve 64 m. düzenlenmiş bulunduğu, belirtilen nedenlerle müvekkilin kalıcı teknik yatırımlar için ödediği bedelin sözleşmenin geçersiz kılındığı süre olan 18.09.2010 ila 05.07.2015 arası dönem için iade edilmesi gerektiğini, Yerleşik Yargıtay Kararları ile doktrinde ifade edildiği üzere ödeme tarihindeki alım gücünün iade tarihindeki güncellenmiş karşılığının dikkate alınması gerektiği, 12.03.2009 tarihinde ödenen kalıcı yatırım bedelinin 18.09.2010 ila 05.07.2015 arası dönem için, yatırımın güncellenmiş tutarı 61.790,00 TL sebepsiz zenginleşme kapsamında 12.03.2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin, dava dilekçesinde belirtildiğinin aksine, davacı tarafın bayisi olmadığını, davacı ile müvekkili arasında mevcut bayilik sözleşmesi olmadığı, davacının, müvekkiline bir takım teknik yatırımlar yaptığını ve bunların iadesini talep ettiğini, davacının belirttiği protokol tarafı …Şti. olduğunu, bu şirketle müvekkilin bir bağlantısının olmadığı belirtilerek, davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE : Davacı taraf delil olarak; resmi senet, protokol, müvekkili şirkete ait ticari defter ve kayıtlar, banka kayıtları, İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin… esas sayılı dosyası, tapu kaydı, keşif, bilirkişi incelemesi ve sair delillere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak; …Ticaret Sicil Gazetesi nühası, İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosyası sair delillere dayanmıştır.
Mahkememizce (kapatılan İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin) yapılan yargılama sonrasında 18/04/2012 tarih,… Esas, … Karar sayılı kararla davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş, verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’nin 13/06/2013 tarih ve 2012/12459 Esas 2013/11019 Karar sayılı ilamıyla ” Davalı … . Şti.’nin tasfiye olduğu ve tasfiye sözleşmesinin 08.10.2004 tarihinde tescil edildiği … Ticaret Sicil Memurluğu’nun 09.12.2010 tarihli yazısı ekinde bulunan ticaret sicil dosyasından anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece öncelikle tasfiye olan şirketin ihyası için davacı tarafa mehil verilip ihya edilmesi ile taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilmesi gerekirken bu yön gözetilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan yazılı gerekçeyle hüküm kurulması doğru değildir. ” neden ve gerekçeyle mahkememiz kararı bozulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak, yargılamaya devam olunmuştur.
Dava;sebebsiz zenginleşmeden kaynaklanan Alacak davasına ilişkindir.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi ve Yargıtay ilamı uyarınca dosya;
Taşınmazın bulunduğu yer Mersin Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak, bir sektör (akaryakıt) bilirkişisi ve bir inşaat bilirkişisi refakatiyle keşif yapılarak, davacı tarafın davasına konu kalıcı yatırım olarak dile getirilen hususlarda kalıcı yatırımların tespiti, istasyonunu faaliyetlerinin devam edip etmediği ile bu yatırımların kullanılıp kullanılmadığı, dava tarihi itibariyle kullanıyor iseler yıpranma payları da (kullanma süresi de dikkate alınmak suretiyle) belirlenerek davacının davalıdan bu yatırımları için talep edebileceği miktarı var ise tespit edilerek, detaylı, gerekçeli, Yargıtay denetimine elverişli, gerekçeli rapor sunmasının istenmesine karar verilmiş ve bilirkişiler; inşaat mühendisi … ve akaryakıt uzmanı … sunmuş oldukları raporlarında;
Dava konusu taşınmazda mahallen yapılan tespit ve incelemelerin, talimat yazısında ve keşif tutanagında belirtilen hususlarda detayları ile birlikte gerekti anlatımlar yapılmış olup, yapılan değerlendirmeler (piyasa inceleme ve değerlendirmeleri dahil) sonucunda ;
Davacı tarafın davasına konu kalıcı yatırım olarak dile getirdiği hususlar: Faturalar; fotokopileri sunulan 3 adet fatura’da …Şirketi adı geçmediğinden, değerlendirmeye alınmadığı, kalıcı teknik yatırımların (davalının beyanı), …, … neonu, flexible çelik, İstasyon ek montajı. Tuvalet Binası, Tuvaletten ibaret ofduğu, istasyonun faaliyetlerinin keşif tarihi itibarı ile … ve …’ün pet marka logolu pompalarla akaryak/lpg satışlarına, … A.Ş, … Şubesi olarak devam ettiği, yatırımların geçmişten bu yana, kurumsal kimlik (…, … standatlarına dayalı, dekorasyonlar/logolar, … kaplamav.b. imalatlar yenilenmek/değiştirilmek suretiyle kullanılmaya devam edildiği, yıpranma payları, kullanma sürelerı dikkate alınarak davacının davalıdan bu yatırımlar için talep edebileceği miktarın 75.505,50 TL olacağı, görüş ve kanaatinde oluklarını belirten rapor sunmuş oldukları görülmüştür.
Mahkememizin 10.04.2017 tarihli ara karan ile “..davacı taraf iddiası, davalı taraf savunması ve tüm dosya kapsamınca, tapu kayıtları, daha önce alınon raporda dikkata alınmak suretiyle, detaylı, gerekçeli ve Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde rapor alınmasına karar verilmiş olmakla, bilirkişiler inşaat mühendisi Mehmet Yaşar Taneli ve bankacı muhasebeci … sunmuş oldukları raporlarında: “Davacı şirketin yasal olarak tutmak zorunda olduğu ticari defterlerinin ibraz edilmiş olduğu, bahse konu ticari defterlerinin TTK 64. m (mülga TTK 66-69 / 70-72.m) ile VUK 220-226.maddesı hükmüne göre, AÇILIŞ ve KAPANIŞ tasdiklerinin bütünlük esası kuralı dahilinde düzenli olarak yaptırılmış olduğu, bu nedenle, davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının kendi lehine delil vasfına haiz olduğu ve delil kuvvetinin bulunduğu kanaati edinildiği (HMK 222 m. TTK 64/3 m, / mülga TTK 85.m), takdiri mahkemeye ait olmak üzere güncel/rayiç değere ve defter değerine göre 2 seçenekli/terditli tespit yapılmıştır.
Güncel/Rayiç Değerin Benimsenmesi Halinde; mahkeme tarafından taraflar arasındaki dikey anlaşmanın tesis edildiği tarihte öngörülen süresinden daha erken bir tarihte fesih edilmesi (sonlanması) nedeniyle mütemmim cüz niteliğinde yapılan yatırımların gayrimenkule kattığı değer üzerinden (rayiç/güncel değer) davacıya ödeme yapılmasına karar verilmesi halinde 75.595,50 TL bedelin ödenebileceği,
Defter Değerinin Benimsenmesi Halinde; Sayın mahekemece bahse konu sabit yatırımların ilk tesis bedellerinden yıllar itibariyle ayrılan amortisman (yıpranma payı) bedelleri düşülerek, kalan net defter değeri üzerinden karar verilmesi halinde ise davacıya 6.726,47 TL bedelin ödenebileceğine dair rapor sunmuş oldukları görülmüştür.
Akarkayıt uzmanı…sunmuş olduğu ayrık raporunda;
Davalının maliki olduğu akaryakıt istasyonuna, taraflar arasında akdedilmiş bulunan 05.07.2000 tarih ve 3510 – 3509 yevmiye numaralı intifa resmi senedinde yazılı olduğu üzere, yeni para ile 50.-TL (eski para ile 50,000.000.- Lira) bedelle davacı lehine 15 yıl süre ile tesis edilen intifanın “İNTİFA RESMİ SENEDİ” dosya kapsamında görülmüş olduğunu, daha sonra, dava konusu istasyonun 31.08.2004 tarihli tapu senedinde, üzerindeki hak ve mükellefiyetler ile ( 15 yıllık intifah olarak) dava dışı … Şirketi tarafından satın alındığının, dosya kapsamında görüldüğünü, dava … Şti ile davacı arasında 17.04.2003 tarihinde akdedilen protokolün, akaryakıt istasyonu işletme sözleşmesinin, ariyet ve emanet sözleşmesinin ve taraflar arasında akdedilecek diğer sözleşmelerin eki ve ayrılmaz parçası olan 15.12.2005 tarihinde aketedilen “EK PROTOKOL” ün Madde 2 de ki açıklama ve Madde 3’de “…’İN TAAHHÜDÜ” başlığı altında;”… işbu protokolde belirtilen şartlarda işleticiye, … standartlarında tuvaletlerin yenilenmesi için de 4.000.- USD+KDV fatura karşılığı para desteği ve inşaa işleri tamamlanmış olan market bölümü için ariyet olarak kullanılmak üzere market bölümü için ariyet olarak kullanılmak üzere market rafları verilmesini kabul ve taahhüt etmiştir…” şeklinde ifade edildiğinin dosya kapsamında görüldüğünü,
Buna karşılık; 18.10.2006 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda; Tuvaletlerin; “… istasyon bünyesinde ilk yapıldığı hali ile kullanıma devam ettiği ..” şeklinde ifade edildiğinin de tespitleri dahilinde olduğunu,
30.11.2011 tarihli Akdeniz Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğünce düzenlenmiş ve ekinde dava konusu istasyon üzerinde halen davacı lehine 15 yıllık “intifanın mevcut olduğunu gösteren tapu kaydı”, dosya kapsamında görülmüş olduğunu,
Ayrıca, 02.03.2012 tarihli … Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğünce düzenlenmiş ve ekinde dava konusu istasyon üzerinde halen davacı lehine 15 yıllık “intifanın mevcut olduğunu gösteren tapu kavdı” da dosya kapsamında görülmüştür. Mevcut intifana terkin edildiğine dair dosya kapsamında bir belge tespit edilmemiş olduğunu,
Davacı taratın 05.05.2016 tarihli beyan dilekçesinde, istasyona yapılan sabit yatırımların; …, Konopi neonu 86,9 mt, flexible çelik, İstasyon ek montaj, Tuvalet Binası, Tuvalet olarak ve altında dava dışı … taşımacılık yazan toplamda 61.790.-TL yazılı bir liste ve ayrıca, muhtelif tarihli ve muhtelif tutarfı 3 adet faturayı dilekçelerinin ekinde sundukları ifade edildiğinin, dosya kapsamında görülmüş olduğunu,
Bu faturalar incelendiğinde; 07.11.2000 tarihli faturanın, … A.Ş tarafından davau adına düzenlendiği ve açıklama kısmında; LPG …si, Ada paslanmazı, Koruma çemberi, LPG uyarı panosu, Fiyat panosu ve nakliye yazılı olarak toplamda; 5.904,30 TL tutarında olduğu, bu malzemelerin LPG …si hariç olmak üzere, “ariyet olarak verilen ve davacı kurumsal kimlik malzemeleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği” LPG …sinin de ariyet üstesi kapsamında sökülerek teslim edildiğinin tutanakla dosya kapsamında sabit olduğunu,
16.11.2005 tarih’li faturanın dava dışı … Şti tarafından davacı adına düzenlendiği ve açıklama kısmında ” HİZMET BEDELİ” yazılı olarak toplam 9.567,20 – TL tutarında ve davacı tarafından izaha muhtaç olduğunu,
06.02.2006 tarihli faturanın dava dışı …Şti tarafından davacı adına düzenlendiği ve açıklama kısmında ” KATKI PAYI …” yazılı olarak toplam 6.324,80 -TL tutarında ve davacı tarafından izaha muhtaç olduğunu,
17.10.2016 tarihli yerinde keşifle birlikte hazırlanan bilirkişi raporunda; mahkemenin talep etmiş olduğu tespitleri karşılamaktan uzak olduğunu, yeterli düzeyde aydınlatıcı olmadığı kanaatinde olduğunu,
Raporun, “B-Kalıcı teknik yatırımlar başlığı altında”; kalıcı teknik yatırımlar 6 adet olarak belirtilmiş, yatırımlarla ilgili yeterince detay, bilgi belge ve doküman sunulmadığı görülmüştür…” şeklinde yazılı ifadenin görüldüğünü,
Ayrıca, dava konusu Akaryakıt İstasyonunun yapım/imalat/inşaa yılının da raporda belirtilmemiş olduğunu,
Beraberinde; “… ve…çelik” konusuna yönelik değerlendirmede; 2000 yılı içerisinde imal ve monte edilmiş olduğunun tespitinin yapıldığını, çelik karkasının keşif gününe kadar kullanılageldiğinin tespitinin yapıldığının, tarafından görülmüş olduğunu,
Sektörel olarak, “…” sabit yatırım kapsamında olup, dosyada mevcut bulunan ilgili keşif ve sonrası hazırlanan bilirkişi raporunda sabit olan “…’NİN” davacı tarafından vapıldığı/imal ettirildiği/bedelinin ödendiği ve ariyet olarak davalıya teslim edildiğinin mali kayıtlar ile (Fatura, irsaliye, …) ispat yükünün davacıya ait olduğu kanaatinde olduğunu,
“… Neonu 86.9 mt”, davacının kurumsal kimliğinin bir parçası olup, … alnını çevreleyen kısımda ve davacı tarafından ariyet olarak verilen ve sonrasında teslim alınan kurumsal kimlik malzemelerinin içinde olması gereken bir parça olması sebebiyle raporda eksik ifade edilmiş ve değerlendirilmiş olduğunu,
Ayrıca, Ariyet listesi dahilinde özellikle bu malzeme yazılıp imzalı olarak da davalıya teslim edilmediğinin görülmüş olduğunu,
Kurumsal kimlik içerisinde bu malzemenin kırmızı ışık yayayan ve … alnına monte edilen bir parça olarak yer aldığını, ifade edebildiğini,
Dolayısıyla, “kalıcı bir teknik yatırım olmayıp” kurumsal kimliğin bir parçası olarak ömrü de kullanıma bağlı, tükenebilen, kırılabilen…, bir sarf malzemesi niteliğinde olduğunu,
“İstasyon ek montaj” konusuna yönelik ; istasyon bünyesinde yapılan imalat olduğu ve fakat içeriğinin ne olduğunun tespitinin yapılmadığı/yazılmadığınün, görülmüş olduğunu, mali kayıtlar ile sabit yatırım konusu olup olmadığının (Fatura, irsaliye….) ispat yükünün davacıya ait olduğunu,
“Tuvaletlere yönelik değerlendirmede” ise; tuvaletlerin, hangi yılda tadilat yapıldığı tespitinin/değerlendirmenin/görüşün içermediğini ifade edebildiğini,
Tuvaletlere yönelik olarak bilirkişi raporunda; ” … ilk yapıldığı hali ile kullanıma devam ettiği anlaşılmıştır ..” ifaresinin yazılı olduğunun görüldüğünü,
Davacının 30.11.2005 ve 28.07.2006 “tuvalet binası” ve “tuvalet ödemesi” adı altındaki ödemeleri konusunda hiçbir beyanda bulunmayarak bu konuda bir tadilat yapılıp yapılmadığı yada kimin tarafından yapıldığı konusunda açıklayıcı bir tespit içermediği ve dolayısıyla, yapılan keşif sonucu hazırlanan raporun, davanın bu konusunu aydınlatacak yeterli düzeyde olmadığı kanaatinde olduğunu,
Sonuç olarak: Yerleşik Yargıtay kararlan doğrultusunda, yapılmış olan keşif ile davacı yanca iddia edilen sabit yatırımların taşınmaz üzerinde yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise akdin son bulmasından sonra da davalı yanın aynı kalıcı yatırımları kullanarak ticaretine devam edip etmediği, bir başka deyişle anılan kalıcı yatırımların taşınmaza değer katıp katmadığı tespit edilerek, şayet bu yatırımların taşınmaza değer kattığının yani davalı yanın yapılan kalıcı yatırımları kullanarak ticaretine devam ettiğinin saptanması halinde bunun davacı yanca talep edilebileceği konusunun bilgisi konusunda dahilinde olmakla birlikte, talimat raporunun “B-Kalıcı teknik yatırımlar başlığı altında” belirtildiği üzere; “.kalıcı teknik yatırımlar 6 adet olarak belirtilmiş, yatırımlarla ilgili yeterince detay, bilgi, belge ve doküman sunulmadığı görülmüştür..” ifadesi de değerlendirilerek, yapılmış olan keşif ve sonrasında sunulan talimat bilirkişi raporunda sabit yatırımlar konusunda eksik değerlendirme ile taşınmaza değer katıp katmadığı ile birlikte ve hatta mevcutta bulunup bulunmadığı, kim tarafından ve ne zaman yapılıp yapılmadığı konusu da dahil, mahkemenin ihtiyacı olan bilgi/değerlendirme/kanaat yeterince açık olarak belirtilmediğini beyanla, öncelikle davacı tarafından, iddia edilen tüm sabit yatırıma konu olan kalemlerinin, açıklamalı olarak fatura, irsaliye, teslim tesellüm vb mali kayıtlarla destekli olarak İspata muhtaç olduğunu, ” … Neonu” olarak talep konusu yapılan malzemenin ise sabit yatırım olmadığını beyan ederek, talep konusu yapılamayacağı ” şeklinde ayrık rapor sunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafça dava dilekçesi ile davalın, taşınmazına 17/04/2003 tarihli protokol ile 05/07/2015 tarihine kadar intifa hakkını aldığını, ancak bu hakkın rekabet kurulu düzenlemeleri çerçevesinde kararlaştırılan sona erme tarihinden önce 18/09/2010 tarihi ile sona erdiğini, taşınmazda yapılan kalıcı yatırımların davalıya sebepsiz zenginleştirdiğini beyan ederek 61.730,00 TL nin 12/03/2005 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsilini talep ettiği görülmüştür.
Davalının yetki, husumet, zaman aşımı ve kesin hüküm itirazında bulunduğu 18/04/2012 tarihinde davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği, Yargıtay tarafından kararın bozulduğu ve mahkememizce yeniden yargılamaya başlandığı, mahallinde kalıcı teknik yatırımların neler olduğu ile miktarı, değeri ve taşınmaza katılan değer hakkında Mersin … Asliye Ticaret Mahkemesinden keşif ile bilirkişi raporu alındığı, ilgili rapora göre yıpranma payları ve kullanım süreleri dikkate alındığında davacının davalıdan kalıcı yatırım bedeli olarak 75.595,50 TL talep edebileceği belirtilmiştir.
Mahkememizce de bilirkişi incelemesi yaptırılmış, taraf defterlerinin SMMM bilirkişi tarafından incelenmesinde, iadesi gereken net tutarın 6.726.47 TL olduğu, inşaat bilirkişisi tarafından Mersin …ATM raporunda belirtilen ariyetlere ve taşınmaza kattığı değere fiyat biçilmiş ve iade edilmesi gerekin tutarın 75.595,50 TL olduğu belirtilmiştir. Akaryakıt sektör bilirkişisinin yukarıda ayrıntılıları ile açıklanan ayrık raporunda ise davacılar tarafından sunulan sabit yatırımların …, … …,… Çelik, İstasyon ek montajı, tuvalet binası, tuvalet olarak 61.790,00 TL yazan liste ve muhtelif tarih ve tutarlı 3 adet fatura olduğu bu malzemelerden bir kısmının ariyet olarak verilen ve davacı kurumsal kimlik malzemeleri kapsamında değerlendirilmesi gereken malzemeler olduğu, bir kısmının ariyet listesi kapsamında sökülerek teslim edildiğinin tutanakla sabit olduğu, “hizmet bedeli” yazan faturanın davacı tarafça izaha muhtaç olduğu, “katkı payı total” yazılı faturanın da izaha muhtaç olduğu, talimat keşif raporunun aydınlatıcı olmadığı, raporda açıkça kalıcı teknik yatırımların 6 adet olduğu belirtildiği, ancak yatırımlarla ilgili yeterince detay, bilgi, belge ve döküman sunulmadığının belirtildiği, dava konusu akaryakıt istasyonunun yapım yılının belirtilmediği, yatırımların bir kısmının kalıcı teknik yatırım kapsamında olmadığı, tükenebilen ve kırılabilen sarf malzemesi niteliğinde olduğu, bir kısmının sabit yatırım vasfında olduğu, ancak davacı tarafça üretilip davalıya teslim edildiğinin ispata muhtaç olduğu belirtilmiş, ispat hususunda davacı vekiline 29/01/2018 tarihli celsede delillerini sunması için süre verilmiş, taşınmaza ait tapu kayıtları da istenilmiştir. Bunun üzerine alınan bilirkişi raporunda davacının dava dilekçesinde ve Rekabet Kurulu kararında belirtildiği üzere 18/09/2010 tarihinde intifa terkin işlemi yapması gerekir iken hali hazırda 5 yıl gecikmeli olarak 29/12/2015 tarihinde intifa terkin işleminin yapıldığı, faturalardaki ve ek protokolde belirtilen şirketin dava dışı 3. Şirket olduğu, talep konusu … ile akaryakıt istasyonunda mevcudiyeti talimat rapor ile ispat edilen …nin aynı olmadığı belirtilmiş olup, davacının taşınmazda intifa süresini doldurduğu, fiili ve resmi terkinin kararlaştırılan 05/07/2015 tarihinden de sonra 29/12/2015 tarihinde yapıldığı, esasen davacının taşınmaza değer kazandırdığına ilişkin tespite ve ispata yarar delil sunmadığı anlaşıldığından, ayrık olan sektörel bilirkişi raporuna itibar edilmiş ve davanın reddine karar verilmiştir. Şartları oluşmadığından davalının para cezası talebinin de reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Reddine,
2-Davalı para cezasına ilişkin talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 917,60 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 873,20 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacının yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafın yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 7.146,90 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, dava dosyasının daha önce Yargıtay denetiminden geçmiş olmasından dolayı Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.