Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/46 E. 2022/109 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/46 Esas
KARAR NO : 2022/109

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/02/2014
KARAR TARİHİ : 02/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03/02/2013 tarihinde dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki…plakalı araç ile müvekkilinin kullandığı motosikletin çarpışması sonucunda çift taraflı, maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde…plakalı aracın dava dışı sürücüsü…’ın asli derecede ve tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin ise kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davalı Güvence Hesabı’nın yasa gereği zorunlu mali mesuliyet (trafik) poliçesi bulunmayan araçların sebep oldukları trafik kazalarında mağdurların bedensel zararlarını teminat limitleri dahilinde karşılamakla yükümlü olduğunu, kaza sonucu müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını ve uzun süre çalışamadığını, kaza tarihinden davanın açıldığı tarihe kadar tedavi gören müvekkilinin halen zorunlu ihtiyaçlarını 3. kişilerin yardımı ile görebilmekte olduğunu, olay tarihinde müvekkilinin 35 yaşında olduğunu, kaza sonucunda vücut fonksiyonlarını kaybettiğini belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; müvekkilinin adli müzaheretten yararlandırılarak yargılama harç ve giderlerinden muaf tutulmasına, fazlaya ilişkin dava ve talep haklarını saklı tutarak şimdilik 5.000,00-TL. maddi tazminatın olay tarihinden itibarin işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Güvence Hesabı vekili ise cevap dilekçesinde özetle; kaza tarihi olan 03/02/2013 itibariyle Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçe limitinin 250.000,00-TL. olduğunu, müvekkili kurumun sorumluluğunun poliçe teminat limiti dahilinde, kusur oranı ve gerçek zarar miktarı ile sınırlı olduğunu, mahkemece kazadaki kusur durumunun tam olarak belirlenmesi bakımından ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden kusur raporu alınmasını, yapılacak yargılama sonunda müvekkili aleyhine karar verilmesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nun davacıya ödemiş olduğu tazminat varsa tespit edilerek mahsup edilmesini, müvekkili temerrüde düşürülmediğinden huzurdaki davada kaza tarihinden itibaren avans faizi talep edilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin sorumlu olduğu azami poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı dikkate alınarak yargılama giderine, faize ve vekalet ücretine hükmolunması gerektiğini belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … vekili tarafından 11/04/2017 tarihinde mahkememize sunulan dilekçede özetle; kaza tarihinde… adına kayıtlı olan … plakalı kamyonetin satılması sonucunda boşa çıktığını, …İlçe Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube Müdürlüğü’nce 25/06/2014 tarihinde …model … marka motosiklete verildiğini, müvekkilinin bu motosikleti 28/10/2014 tarihinde 2. el olarak satın aldığını, 14/12/2016 tarihinde Mersin … Noterliği’nin … yevmiye numaralı satış sözleşmesi ile …’a devrettiğini, kaza tarihinde … plakalı kamyonetin kimin adına kayıtlı olduğunun mahkemece araştırılmasını, müvekkiline yapılan ihbarın haksız ve dayanaksız olduğunu beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; 03/02/2013 tarihinde meydana gelen çift taraflı, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle davacının uğradığını ileri sürdüğü cismani zararların davalı Güvence Hesabı’ndan tazminine yönelik olarak açılmış maddi tazminat davasıdır.
Davacı taraf delil olarak; trafik kazası tespit tutanağı, özürlü sağlık kurulu raporu, kazaya ilişkin soruşturma evrakları, genel adli muayene formu, kaza sonrası alınan raporlar, bilirkişi incelemesi ve diğer her türlü yasal delile dayanmıştır.
Davalı taraf tüm yasal delillere dayanmıştır.
Mahkememizce davacıya ait tedavi evraklarının temini bakımından… Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne,…Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne müzekkereler yazılmıştır. …Güvenlik Kurumu’na yazılan yazıya cevap verilmiştir. Böylece davacıya ait tedavi evrakları ile SGK kayıtları dosyaya kazandırılmıştır.
ATK… İhtisas Dairesi’nce düzenlenen 04/12/2017 tarihli ve …karar sayılı kusur raporunda özetle; … plakalı araç sürücüsü …’ın kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, davacı motosiklet sürücüsü davacı …’in ise kusursuz olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 26/03/2015 tarihli, 2013/18924 Esas ve 2015/4895 Karar sayılı ilamına göre; “Haksız fiil sonucu çalışma gücünün kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite hastanelerinin Adli Tıp Ana Bilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler de dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden maluliyet raporu alınarak yapılması…” gerekmektedir.
Bu kapsamda davacıya ait tedavi evrakları ilgili yerlerden celbedildikten sonra dava konusu kaza sebebiyle davacının maluliyetinin tespiti bakımından dosya…Tıp 2. İhtisas Dairesi’ne gönderilmiştir.
…2. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından tanzim edilen 14/06/2021 tarihli ve… karar sayılı maluliyet raporunda özetle; Hasan oğlu 1978 doğumlu …’in 03/02/2013 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan maluliyet tayinine mahal olmadığını, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Aktüer bilirkişi tarafından düzenlenerek 18/10/2021 tarihinde dosyaya sunulan raporda özetle;…Tıp Kurumu tarafından düzenlenen maluliyet ve kusur raporlarına göre otomobil sürücüsü …’ın %100 kusurlu olduğu, davacının ise kusursuz olduğu, kazanın davacının maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği, SGK tarafından davacıya herhangi bir geçici iş göremezlik ödemesi yapılmadığı, 03/02/2013 kaza tarihi ile 02/05/2013 tarihi arasındaki 3 aylık (90 günlük) süre için davacının hesaplanan geçici iş göremezlik zararının (kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü halinde) 2.319,03-TL. olduğu, dava öncesinde davalı kuruma herhangi bir başvuru yapılmadığı, bu nedenle dava tarihi olan 05/02/2014 tarihinin temerrüt tarihi olarak kabul edilebileceği, 2013 yılı için ZMMS poliçe azami limitinin 250.000,00-TL. olduğu, hesaplanan miktarın teminat limiti dahilinde bulunduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi aktüer raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı itiraz edilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Güvence Hesabı; 14 Haziran 2007 tarih, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesiyle … Şirketleri bünyesinde kurulmuştur. Kamusal nitelikte olan ve ayrı bir tüzel kişiliği bulunan Güvence Hesabı’nın yasal çerçevesi ise 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi ve Güvence Hesabı Yönetmeliği’nde çizilmiştir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/1. maddesine göre; “Bu Kanunun 13 üncü maddesi, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak aşağıdaki koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla …Şirketleri Birliği nezdinde Güvence Hesabı oluşturulur.” Buna göre davalı Güvence Hesabı’nın sorumluluğu; rizikonun gerçekleştiği tarihte geçerli zorunlu sigorta poliçesinin teminat limitleri ile sınırlıdır.
Bir başka ifade ile Güvence Hesabı, zarar görenlerin trafik kazası sonucunda uğramış olduğu zararları, ancak zorunlu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılar. Somut olayda; kaza tarihi olan 03/02/2013 (2013 yılı) itibariyle davalı Güvence Hesabı’nın sorumluluk limiti 250.000,00-TL.’dir.
Güvence Hesabı Yönetmeliği’nin “Hesaba Başvurulacak Haller” başlıklı 9. maddesinin (a) bendinde açıkça; sigortalının veya sigortayı yaptırmakta sorumlu olanın tespit edilememesi hallerinde kişide meydana gelen bedensel zararlar için güvence hesabına başvurabileceği belirtilmiştir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nda “yaralanma hallerinde”; tedavi dışında, yaralanan kimsenin çalışma gücünün tamamen veya kısmen azalması gibi durumlarda, bundan kaynaklanan zararların, ileride ekonomik yönden yoksun kalacağı zarar ve ziyan ile masrafların, kişinin olay nedeniyle mahrum kaldığı diğer ekonomik zararların poliçe kapsamında kalan zararlardan olduğu kabul edilmektedir. (Işıl Ulaş, Uygulamalı Sigorta Hukuku; 2002, 3.baskı, sh.709-710)
6098 sayılı TBK.’nun 54. maddesinde “Bedensel zararlar”; -1. Tedavi giderleri, -2. Kazanç kaybı, -3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve -4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar” olarak açıklanmıştır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin yerleşik kararlarında da vurgulandığı üzere; sorumluluğu doğuran olayın zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali 6098 sayılı TBK.’nun 54. maddesinde özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlenmiştir.
Dosyada alınan ve kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken yönetmelik hükümleri kapsamında tanzim edilen ATK maluliyet raporuna göre; davacıdaki yaralanmanın fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı belirtilmiş olduğundan, aktüer bilirkişi tarafından davacının sürekli iş göremezlik zararı hesaplanmamıştır. Aktüer bilirkişi raporunda davacının gelir durumuna göre sadece 3 (üç) aylık geçici iş göremezlik zararı hesaplanmıştır.
Geçici iş göremezlik zararı, motorlu aracın işletilmesi sırasında kişinin yaralanması sonucu yapılan, tedavinin gerektirdiği bir zarar kalemidir. Geçici iş göremezlik kısaca; kaza geçiren bir kişinin kalıcı olarak sakatlık durumunu değil, kazadan sonra bir süre tedavi görmesini, iyileşinceye kadar çalışamamasını ve bu yüzden iş ve kazanç kaybına uğramış olmasını ifade etmektedir.
Trafik kazası sonucunda yaralanmanın doğal bir sonucu olan ve kişi iyileşinceye kadar geçen geçici sakatlık dönemine ilişkin olan geçici iş göremezlik tazminatı; 2918 Sayılı Kanunun 85. maddesi kapsamındaki bedeni zararlardandır. 2918 sayılı KTK’nun 98/1. maddesinde belirtilen “tedavinin gerektirdiği diğer giderler” kapsamındadır.
Geçici iş göremezlik tazminatı, tedavinin gerektirdiği bir gider olarak zorunlu mali sorumluluk sigortası (trafik sigortası) kapsamındadır. Zorunlu mali sorumluluk sigortasının dışında kalan hususların düzenlendiği KTK.’nun 92. maddesinde “geçici işgöremezlik ödeneği” sigorta kapsamı dışına çıkarılmamış olup; bu durum karşısında geçici işgöremezlik ödeneğinin de poliçe limiti ile sınırlı kalmak üzere poliçe kapsamı içinde kaldığının kabulü gerekmektedir. (Yargıtay 10. HD.’nin 14/10/2010 tarih, 2009/5281 E.ve 2010/13730 K. sayılı ilamı)
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, Adli Tıp Kurumu’nun ilgili dairelerinden ayrı ayrı alınan kusur ve maluliyet raporları, dosyada alınan ve mahkememizce benimsenen aktüer bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen tüm delillere göre; 03/02/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının yaralanmasına neden olan … plakalı aracın sürücüsü…’ın kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu, davacının ise kusursuz olduğu, davalı Güvence Hesabı’nın yasa ve ilgili mevzuat gereğince …plakalı sigortasız aracın karıştığı kaza nedeniyle davacıda meydana gelen yaralanmadan kaynaklı maddi zararlardan teminat limiti dahilinde ve sigortasız araç sürücüsünün kusuru nispetinde sorumlu olduğu, kaza nedeniyle davacıdaki yaralanmanın fonksiyonel bir araz bırakmadan iyileşmiş olması nedeniyle davacıya sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, davacının iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar olduğu, hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaya göre davacının kaza sonucu yaralanmasından kaynaklı olarak davalı sigorta şirketinden talep edebileceği geçici iş göremezlik (maddi) tazminatının 2.319,03-TL. olduğu, bu miktarın davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu teminat limiti içerisinde kaldığı, davacının davalı kuruma başvuruda bulunduğuna dair dosyada herhangi bir belge bulunmadığından, dava tarihi olan 05/02/2014 tarihinin davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olduğu, davacı tarafın dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünde açıkça yasal faiz talebinde bulunduğu gözetildiğinde hükmolunan geçici iş göremezlik tazminatına dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesinin, fazlaya ilişkin istemin ise reddinin gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; 2.319,03-TL geçici işgöremezlik (maddi) tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Güvence Hesabı’ndan alınarak davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin ise reddine,
2-Alınması gerekli 158,41-TL karar ve ilam harcından 29,20-TL peşin harcın mahsubu ile kalan 129,21-TL harcın davalıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 29,20-TL peşin harcın davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.435,65-TL (25,20-TL başvuru harcı, 3,80-TL vekalet harcı, 900,00-Tl bilirkişi ücreti, 506,65-TL tebligat posta ücreti) yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 665,86-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2 uyarınca hesap ve taktir olunan 2.319,03-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davalı vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2 uyarınca hesap ve takdir olunan 2.680,97-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
7-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine
HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda karar verildi. 02/02/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.