Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/430 E. 2019/930 K. 25.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/430 Esas
KARAR NO : 2019/930

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 14/01/2008
KARAR TARİHİ : 25/11/2019

Mahkememizce (kapatılan İstanbul.. Asliye Ticaret Mahkemesinin) yapılan yargılama sonrasında 22/11/2011 tarih,… Esas, …Karar sayılı kararı davacı vekili ile iflas idare memurluğu tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 06/05/2013 tarih, 2012/9209 Esas, 2013/9087 Karar sayılı kararıyla bozulmasına karar verilmiş olmakla, yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin davalının 1/6/2005 tarihli yönetim kurulu kararı ile şirkete Yönetim kurulu üyesi olarak atandığını, davalı şirketin 29/6/2006 tarihli Genel Kurul toplantısında Yönetim kurulu üyelerine yıllık net 24.000 YTL huzur hakkı ücreti ödenmesine karar verildiğini, iş bu karar toplantı tutanağının 13. Maddesine dercedildiğini ve … Bakanlığı Komiseri huzuru ve imzası ile karar altına alındığını karara rağmen müvekkile hiçbir ödeme yapılmadığını bunun üzerine müvekkil tarafından … Noterliğinin 26/01/2007 tarih ve … yevmiye numarası ile ihtarname keşide edildiğini buna rağmen ödeme yapılması üzerine İstanbul … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile haciz yolu ile takibe geçildiğini takibe itiraz edildiğini yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle davalının itirazının iptaline karar verilmesini borçlunun %40 tazminata mahkum edilmesini, masraf ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkil şirket yönetim kurulu üyeliği görevinde bulunan davacı yan 29/6/2006 tarihli Genel Kurul toplantısında kararlaştırılan huzur hakkı alacağının ödenmesi için müvekkil şirket aleyhine icra takibi başlattığını, itiraz sonucunda huzurdaki davayı ikame ettiğini, alacağa dayanak gösterilen 29/6/2006 tarihli genel kurul toplantısına ilişkin tutanak …Memurluğu’na teslim edilmediğini ve tescil ve ilan yapılmadığını, yönetim kurulunun şirket adına işlem yapabilmesi için genel kurul kararının yeterli olmadığını kararın tescil edilmesi gerektiğini, davacının alacağı yasal olarak oluşmadığından bu aşamada davacı yana bir ödeme yapılmasının mümkün olmadığını, ayrıca davacı yanın alacağını dayandırdığı 29/6/2006 tarihli genel kurulun iptali ile ilgili olarak İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde ikame edilen …E. Sayılı dava olduğunu, bu nedenle bekletici mesele sayılmasını talep edildiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddine davacı yanın %40 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, İstanbul … Asliye Ticaret mahkemesi’nin … E. Sayılı dava dosyasının huzurdaki dava açısından bekletici mesele sayılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce (kapatılan İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin) yapılan yargılama sonrasında 22/11/2011 tarih, …Esas, … Karar sayılı kararla davacının davasının konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş, verilen karar davacı vekili ile iflas idare memurluğu tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 06/05/2013 tarih, 2012/9209 Esas, 2013/9087 Karar sayılı kararıyla; ” Dava konusu edilen alacak sıra cetveline nizalı alacak olarak kaydedildiğinden dava konusuz kalmış değildir. Bu itibarla mahkemece, İİK’nun 194. maddesi hükmü göz önünde bulundurulmak suretiyle davaya devam edilmek gerekirken yerinde bulunmayan yazılı gerekçeyle davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığı şeklinde karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre davalı İflas İdaresinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile davalı İflas İdare Memurluğunun temyiz itirazlarının kabulü ile kararın anılan taraflar yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı İflas İdaresinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ” neden ve gerekçeyle mahkememiz kararı bozulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak, yargılamaya devam olunmuştur.
Dava; genel kurulu üyelerine yıllık huzur hakkı ücretinin ödenmemesinden dolayı yapılan takibe itirazın iptali davasına ilişkindir.
Mahkememizin 22.09.2016 tarihli celse ara kararında, “Dosyaya sunulan raporun asıl alacak, işlemiş faiz ve stopaja ilişkin denetime elverişli raporunda her hangi bir değerlendirmenin bulunmadığı cihetiyle denetime elverişli olacak şekilde her bir kalem alacak yönünden, değerlendirmeleri içerir aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına ” karar verildiğinde bilirkişiler tarafından dosyaya sunulan ek raporda; ” İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/01/2010 tarihli Tetkikat Tutanağı ile tarafımızdan düzenlenen 17.02.2010 tarihli “Bilirkişi Kurulu Raporunda: Davacı tarafın iddia ve talepleri, davalı tarafın iddia ve savunmaları, ihtarname, açılan icra takibi dosyası, davalı ticari defter incelemesi, değerlendirmeye ilişin bilgiler açıkça ifade edildiğinden bu raporda tekrarlanmasına gerek görülmemiştir.
Davacı alacağının tespit edilmesi: Davalı … A.Ş.’ nin 29 Haziran 2006 tarihinde yapılan 2005 yılına ait Olağan Genel Toplantı Tutanağı’ nın 13. Maddesinde, her bir Yönetim kurulu üyesi ve denetçi için yıllık net 24.000,00 YTL ücret tahsisi (hakkı huzurj hususu genel kurul oyuna sunuldu. Yapılan oylamada 422.991 78 red oyuna karşılık 3,490.735.45 kabul oyuyla ve ok çokluğuyla karar verildi, ”denilmekledir.
Davacı … 01/06/2005 tarihi ile 15/2/2007 tarihleri arası toplam 20 ay Yönetim Kurulu üyesi olarak yıllık 24,000.00 TL hakkı huzur ücreti ile görev yapmıştır.
Buna göre 24.000,00 : 12 – 2.000.00 x 20 = 40.000.00 TL hakkı huzur ücreti hak etmiştir.
Temerrüt tarihinin tesbitı ve faiz hesaplaması: Dosya kapsamına göre, B.K 117 maddesi gereğince, temerrüt oluşabilmesi için, sözleşmede kesin bir ödeme tarihinin belirlenmesi yada kendi edimini ifa eden alacaklının davalı yana gönderdiği TTK 18/3 maddesine uygun Ödeme talebini içeren ihtarnamenin davalı yaııa ulanmış olması şarttır. Davacı tarafından davalının usulüne uygun olarak temerrüde düştüğüne ilişkin İstanbul 18. Noterligi’nin 26.01.2007 tarih, 1008 yevmiye numaralı dava konusu 24.000.00 TL’ lık hakkı huzur ödenmesi istemi ihtarnamesi dosyaya ibraz edildiğinden icra takibi öncesi temerrüt oluşmuştur. Bu nedenle, davacının talepleri doğrultusunda davalıdan ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 12.02.2007 tarihi ile icra takip tarihi olan 23.02.2007 tarihleri yıllık %9 faizi üzerinden faiz hesaplanması gerekmektedir. Buna göre hesaplama aşağıdaki gibi olacaktır:
Buna göre: 40.000.00 TL Asıl alacak + 108.49 Tl. işlemiş faiz olmak üzere toplam 40.108,49 TL Toplam alacak olmaktadır.
Rapor içerisinde belirttiğimiz üzere: davalının davacıya icra takip tarihi itibariyle 40.000.00TL asıl alacak, 108.49 TL işlemiş faiz olmak üzere, toplam 40.108,49 TL borcu olduğunu, icra takip talebinde 50.047.00 TL talep ettiğini, 40.108.49 TL dışındaki talebinin yerinde olmadığı ” şeklinde ek rapor sunmuşlardır.
12/02/2018 tarihli celsede ek rapor alınmak üzere dosyanın önceki bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş olmakla, bilirkişiler sunmuş oldukları ek raporlarında; “Huzur hakkı yönetim kurulu üyelerine katıldıkları toplantılar nedeniyle ödenebilecek ücret olup, tutarı anasözleşmede ve genel kurul tarafından belirlenebilmektedİr (TTK. 394). Huzurdaki davada, yönetim kurulu üyesinin huzur hakkını talep ettiğine ve huzur hakkı tutarının 29.06.2006 tarihli genel kurulun 13. gündem maddesince belirlendiğine dair bir ihtilaf bulunmamaktadır. Daha önceki raporlarda, bu hakkın talep edilebileceği sonucuna varmış idik.
Ne var ki; dosyaya sunulan kesinleşmiş mahkeme kararından anlaşıldığı üzere, söz konusu genel kurul toplantısının 13. gündem maddesi uyarınca alınan karar, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27.05.2014 tarih …E. … K. sayılı kararıyla iptal edilmiş olup, bu karar Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 25.03.2015 tarih 2014/16948 E. 2015/4134 K. sayılı ilamıyla da onanmıştır. Davalı vekilinin karar düzeltme isteminin de reddine karar verilmiş olup karar kesinleşmiştir (Yargıtay 11. HD. 26.01.2016 T. 2015/7599 E. 2016/763 K. sayılı ilamı).
TTK.450 uyarınca genel kurul kararının iptaline ilişkin mahkeme kararı kesinleştikten sonra bütün pay sahipleri hakkında hüküm ifade etmektedir. Kanunda her ne kadar bütün pay sahipleri denilmiş olsa da genel kurul kararının iptaline dair verilen karar, şirketin idare ve temsil organı konumundaki yönetim kurulu ve onun üyeleri üyeleri hakkında da hüküm ifade eder (Prof. Dr. Erdoğan MOROĞLU, Anonim Ortaklıkta Genel Kurul Kararlarının Hükümsüzlüğü, İstanbul 2017, s.340). Bu sebeple her ne kadar kök raporumuzda, yönetim kurulu üyesi olan davacının 29.06.2006 tarihli genel kurulda alınan karar doğrultusunda talep etmiş olduğu alacağa hak kazandığını belirtmiş olsak da aynı genel kurul kararının iptal edildiği ve bu kararın kesinleştiği hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının talebinin hukuken haklı olmadığı kanaatine varılmıştır.
Sonuç olarak: Yukarıda açıklamalar çerçevesinde her ne kadar kök raporumuzda davacı alacağının haklı olduğu kanaatine varılmış olsa da, davacının alacağına dayanak gösterdiği 29.06.2006 tarihli genel kurul kararının iptal edilmiş olması ve kararın kesinleştiği hususu dikkate alındığında, davacının alacağı bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. ” şeklinde ek rapor sunmuşlardır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyadaki bilgi ve belgeler, Yargıtay ilamı, alınan detaylı, gerekçeli ve dosya kapsamı ile uyumlu olması nedeniyle itibar edilen bilirkişi raporu uyarınca davacının davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgeler, tarafların iddia ve savunmaları, Yargıtay ilamı, detaylı, gerekçeli, dosya kapsamı ile uyumlu olan ve bu nedenle de itibar edilen bilirkişi raporu uyarınca, davacının alacak talebini davalı şirketin 29/06/2006 tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan yönetim kurulu üyelerine yıllık 24.000YTL huzur hakkı ücreti verilmesine ilişkin 13. Maddesine dayandığı, ancak anılı madde hakkında İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin…E…K (bozulmadan önce 20016/572E) sayılı kararı ile iptal kararı verildiği, ilgili kararın kesinleştiği, yukarıda ayrıntılı anlatıldığı üzere alacağın müsebbibi kararın iptal edilmesi nedeniyle davacı taraf talebinin haklı olmadığı anlaşılarak davanın reddine, davasında kötü niyetli olmadığı anlaşıldığından davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 44,40 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 425,50 TL harçtan mahsubu ile 381,10 TL ‘nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacının yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Davalı iflas idare memuru kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 5.855,17 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı iflas idare memuruna verilmesine,
7-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, dava dosyasının daha önce Yargıtay denetiminden geçmiş olmasından dolayı Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.