Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/406 E. 2020/662 K. 02.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/406 Esas
KARAR NO:2020/662

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:19/08/2011
KARAR TARİHİ:02/11/2020

… Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/09/2012 tarih … esas sayılı … karar sayılı dosyası görevsizlikle mahkememize ( kapatılan … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı) tevzi edilen ve mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılardan … Uzmanı Operatör doktor … arasında gögüs küçültme operasyonu yapılması konusunda anlaşma yapılarak sözleşme yapıldığını, ameliyat … tarihinde diğer davalı hastanenin … şubesinde yapıldığını, ameliyat tarihinden iki gün sonra memede çok ciddi yanma hissi olduğu için müvekkilinin davalı doktor ile görüşerek davalı hastaneye gittiğini, yapılan muayenede memede iltihap oluştuğu gerekçesiyle, davalı doktorun iltihabı dışardan iğne ile temizlemeye çalıştığını, ancak meme redüksiyonu (göğüs küçültme )gibi komplike bir operasyon olmasına rağmen davalının operasyon esnasında diren takmadığını, bu operasyonda düzelme olmadığını, müvekkilin meme uçlarında renk değişimleri yaşandığı , zamanla dikişlerin açıldığını, memenin açık yara halini aldığını doktora bildirdiğini, davalı doktorun müvekkilini başka bir doktor arkadaşına yönlendirdiğini, … Tıp Merkezindeki doktorun ise herhangi bir müdahalede bulunamayacağını ve davalı doktorun bakmasının daha uygun olacağını ifade ettiğini, davalı doktor ameliyat bölgesinin temizlenmesi için müvekkilini tekrar ameliyata aldığını, müvekkilinin bandajları açılması için muayenehaneye gittiğinde ikinci bir küçültme operasyonu yapıldığını gördüğünü , yapılan tüm operasyonlara rağmen müvekkilinin meme uçlarından birinin tamemen kuruyup düşmeye başladığı için durumu toparlamak için 2-3 aylık periyotlarla üst üste ameliyatlar yapıldığını, bu ameliyatlardan sonra müvekkilde herhangi bir düzelme olmadığını bilakis durumun daha da kötüleştiğini, bu durumun müvekilli üzerinde fizyolojik ve psikolojik etkiler bıraktığını , davalılardan ameliyatı üstlenen hekim işi sadakat ve özenle yapmadığını, 2.945-TL maddi tazminat ve 75.000-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 77.945-TL olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … ve Tic. A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle mahkemenin yetkisiz mahkemede açıldığını, davanın zaman aşımına uğradığını, zaman aşımı itirazında bulunduklarını, dava konusu operasyondan doğan kusurun bir tıbbi müdahale veya eylemden dolayı olduğundan müvekkilinin iş veren olmaması ve davacı ile arasında bir sözleşme bulunmaması sebebiyle sorumluluklarının bulunmadığını, diğer davalı Opr. Dr. … ile müvekkili şirket arasında işçi işveren ilişkisi bulunmaması sebebiyle husumet itirazlarının kabulüne karar verilmesini, cevap dilekçesinde belirtilen nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili arasında ticari bir ilişki bulunmadığını, müvekkilinin internet sitesindeki adresinde bu ameliyatın bütün detay ve riskleri ile anlatılmakta olduğunu, hastanın hekime internet üzerinden ulaştığını, bu tür ameliyatlarda karşılanabilecek sonuçların bilinmesinin gerektiği hallerde hastanın kendisinin bilgilendirilmediği iddiasının dinlenemez olduğunu, davacının ameliyat sonrası gelişen sorununun tamamen sigara içmesine bağlı olduğunu, davalının sorumluluk koşullarını gerçekleştirmediğini, davacının yapmış olduğu masrafları bilinçli olarak abarttığını belirterek, cevap dilekçesinde belirtilen nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava: Eser sözleşmesinden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı; davalı hekim ile göğüs küçültme/dikleştirme ameliyatı yapılması hususunda anlaştığını, ameliyattan sonra göğüs uçlarının renginin değiştiğini, dikişlerin patladığını, hekimin edimini gereği gibi ifa etmediğini beyanla maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş; davalı hekim operasyonda kusurunun bulunmadığını, davacının sigarayı bırakmaması nedeniyle ameliyattan istenen sonucun alınamadığını savunmuş; diğer davalı şirket ise doktor ile arasında istihdam ilişkisi bulunmadığını, hekimin kusurunun da bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davacının davalı hekim tarafından 23/08/2006 tarihinde göğüs küçültme/dikleştirme ameliyatı edildiği, bu ameliyatın davalı hastanede yapıldığı, ameliyattan sonraki kontrollerin bir kısmının da davalı hastanede gerçekleştirildiği çekişmesizdir.
Uyuşmazlık sözleşme tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunun 353 vd. Maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmakla 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğundan zamanaşımı savunması yerinde görülmemiştir.
Eldeki ihtilaf eser sözleşmesinden kaynaklandığına ve davacı da açıkça sözleşmeye aykırılık hükümlerine dayandığına göre, 818 sayılı Borçlar Kanunun 96.maddesi uyarınca davalı kendisine kusur isnat edilemeyeceğini ispatla mükelleftir.
Çekişme bu haliyle teknik inceleme gerektirdiğinden, Adli Tıp Kurumundan rapor alınması cihetine gidilmiş ise de, davalı hekim tarafından sunulması gereken evraklar tam olarak sunulmadığından kesin bir netice alınamamıştır.
Her ne kadar ATK raporunda davacıda meydana gelen değişimlerin “Kompliksiyon” olduğu ifade edilmiş ise de aynı raporda eksiklikler nedeniyle tam bir tespit yapılamadığı da belirtilmiştir. Dava dışı diğer özel hastaneye yazılan yazıya verilen cevapta davacıya ait kayıt bulunamadığı belirtilmiş ise de, davalı hekim tarafından davacıya bu sağlık kuruluşunda da hizmet verildiğinde çekişme bulunmamaktadır. Hal böyle olunca hastanede kayıt bulunamaması kusuru ispat yükümlülüğü olmayan davacı aleyhine değil, bilakis kusuru olmadığını ispatla yükümlü olan davalı hekim aleyhine değerlendirilecektir. Bu itibarla faturaları davacı tarafından sunulan tutarlara dair maddi tazminat isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacının operasyon tarihinde genç yaşta oluşu, bebek sahibi olduktan sonra çocuğunu emzirme konusunda güçlükler yaşaması, operasyonun dış görünüş ile doğrudan ilgili olması, operasyon bedelinin 4.000,00 TL olması, paranın alım gücü ve tarafların kusur durumları gözetildiğinde takdiren 15.000,00 TL manevi tazminata hükmetmek gerektiği kanaatine varılmıştır.
Son olarak her ne kadar davalı hastane tarafından diğer davalı hekim ile aralarında bir istihdam ilişkisi olmadığı savunulmuş ise de, ameliyatın ve ameliyat sonrası bazı kontrollerin davalı hastane bünyesinde yapıldığının cevap dilekçesinde açıkça ikrar edildiği, davalılar arasında sözleşme bulunmamasının 818 sayılı Borçlar Kanunun 55.maddesinin uygulanmasını engellemeyeceği, Adli Tıp Kurumu raporunda ameliyat ve sonrasına dair belirsizliğin sağlıklı rapor tanzimini engellediğinin belirtildiği, böylece davalı hastaneninde borçlar kanunun 55.maddesi çerçevesinde sorumlu olduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-2.945,00 TL maddi tazminatın 23/08/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-15.000,00 TL manevi tazminatın 23/08/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
3-Maddi tazminat davası yönünden alınması gerekli 201,18-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.157,50 TL den mahsubu ile kalan 956,32-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
4-Manevi tazminat davası yönünden alınması gerekli 1.024,65-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye irat kaydına,
5-Maddi tazminat davası yönünden davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 2.945,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Manevi tazminat davası yönünden davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen Manevi tazminat davası yönünden davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Davacı tarafça yapılan 1.157,50-TL peşin harç, 18,40 TL başvuru harcı, 2,90 TL vekalet harcı ve 293,00 TL posta/tebligat gideri olmak üzere 1.471,80TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalılar vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 02/11/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı