Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/338 E. 2021/685 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/338 Esas
KARAR NO:2021/685

DAVA:Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:03/05/2012
KARAR TARİHİ:23/09/2021

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin reklamcılık sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalı gerçek kişilerin müvekkili şirkette üst düzey yönetici olduklarını, davalı gerçek kişilerin müvekkili şirketteki görevlerini sürdürdükleri sırada diğer davalı şirketi kurduklarını, müvekkili şirket çalışanlarını ve müşterilerini yeni kurdukları davalı şirkete aktararak haksız rekabet teşkil eden eylemlerde bulunduklarını, ayrıca telif haklarının müvekkili şirkete ait olan … karakterlerini ve çizimi yapılan ancak henüz çekimi yapılmayan reklamları da kendi şirketine götürdüklerini, davalıların haksız rekabet fiileri sonucu müvekkili şirketin maddi kayıplara uğradığını, davalı şirketin de haksız gelir elde ettiğini, davalılar aleyhine … ATM’nin … E sayılı dosyasından açılan davada müvekkili şirkete karşı haksız rekabet olduğuna ve önlenmesine, ayrıca dava tarihine kadar uğranılan zararların tazminine ilişkin 14/12/2011 tarihli karar verildiğini, müvekkilinin haksız rekabet nedeniyle halen zarar etmeye devam ettiğini; işbu davada açılan ilk davada saklı tutulan ve bu dava tarihine kadar devam eden haksız rekabet ve neticesi zarar durumu sebebiyle uğranılan zararlardan 2011 mali yılı sonuna kadar oluşan zarar miktarının tespitine ilişkin olduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle şimdilik 100.000 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 09/07/2021 tarihli dilekçesi ile talebini 1.228.371,21 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar … … … A.Ş., … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın usulden reddi gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını; davacının ileri sürdüğü haksız rekabet fiillerinin devam ettiği yönündeki iddiaların soyut olduğunu, somut fiil veya vakıa ileri sürülmediğini, haksız rekabete dayanan zarar iddiasının asılsız olduğunu, ilk davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini ileri sürerek dilekçesinde ayrıntılı olarak açıklandığı nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; ilk açılan davada müvekkilinin herhangi bir haksız rekabet fiilinde bulunmadığı gerekçesiyle müvekkili yönünden davanın reddine karar verildiğini, verilen kararın temyiz incelemesi sonrasında müvekkili yönünden herhangi bir bozma nedeni bulunmadığından kesinleştiğini, müvekkili yönünden davanın reddi gerektiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Dava; davacı şirket aleyhine davalı tarafın haksız rekabet eylemleri nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararların tazmini için …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden açılan davadan sonra 2011 mali yılı sonuna kadar oluşan zararın davalılardan tazmini istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davacı şirketin üst düzey yöneticisi olan davalı gerçek kişilerin görevleri sırasında davalı şirketi kurduklarını ve henüz yapım aşamasında olan davacıya ait … içeriklerini davalı şirket müşterilerinde kullandıklarını, ayrıca davalı şirkete çalışan ve müşteri aktardıklarını ileri sürmüş, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sayılı dosyasının devamı niteliğinde eldeki davayı açmış; davalılar ise, davanın reddini savunmuşlardır.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/12/2011 tarih, … E- … K sayılı kararının, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 19/11/2013 tarih ve 2012/4267 Esas, 2013/20881 Karar ve 03/07/2014 tarih ve 2014/5018 Esas, 12760 Karar sayılı kararlarında özetle;
Davalı … yönünden haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin ispat edilememiş olması nedeniyle esastan reddine karar verilmesi gerektiği,
Davalılar … ve … yönünden şirket ortağı oldukları ve kişisel kusurları bulunduğundan, TMK’nın 50/3.md gereğince sorumluluklarının bulunduğu ve bu nedenle eksik inceleme yapıldığı,
Davalı şirket yönünden ise en son karar düzeltme ilamı ile, davalı şirketin “…” ve “…” … filmleri yönünden haksız rekabet yaptığının tespit edildiği, mahkemece sadece bu yönden davalı şirketin elde ettiği gelirin belirlenmesi gerektiği gerekçeleriyle anılan mahkeme kararı bozulduğu görülmüştür.
Her ne kadar …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E, … K sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına dair ara karar verilmiş ise de; bahse konu dosyadaki talebin 11/11/2004 tarihi öncesi eylemlere yönelik olduğu, eldeki davada talebin ise bu tarihten sonraki 11/11/2004-31/12/2011 tarihleri arasına ilişkin olduğu, bu bağlamda ….Asliye Ticaret Mahkemesinin dosyasının beklenmesine gerek bulunmadığı kanaatine varılmakla işbu dosyanın beklenilmesinden vazgeçilmiştir.
Yanlar arasındaki uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden davada ileri sürülen iddialar yönünden haksız rakabetin oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise zarar miktarının tespiti için bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilmiş, taraf ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişiler YMM …, Prof. Dr. … ve Prof. Dr. …’a tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 29/09/2014 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu raporunda özetle; davanın kökeninin, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde aynı davalılara karşı açılan haksız rekabet davasına dayandığı, eldeki davanın haksız rekabetin devam ettiği iddiasıyla açıldığı, önce açılan davada verilen kararın Yargıtay bozması sonrası devam ettiği; bozma ilamında vurgulandığı üzere “…” ve “…” reklamlarının, davadan sonra kullanıldığına ilişkin dosyada herhangi bilgi/belge bulunmadığı, başka bir ifadeyle, bu iki reklamın davadan sonra kullanıldığı sabit olmadığı sürece haksız rekabet eyleminin ve zararın devamından söz edilemeyeceği; bu iki … dışındaki davacı taraf diğer iddialarının mahkeme kararında ve Yargıtay tarafından haksız rekabet eylemi olarak değerlendirilmediği; davacı şirket çalışanlarının ayrılıp davalı şirkete götürülmelerinin süreklilik arz etmeyen, bir defalık bir haksız rekabet türü oluşturabileceği; yazılı basında çıkan ilanlar yolu ile ika olunan haksız rekabet eylemlerinin de süreklilik arz etmediği, davadan sonra da aynı ilanlar veya aynı konsept tekrarlanmadığı takdirde eylemin ve zararın devam etmesinden söz edilemeyeceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu raporları gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun, itirazları cevaplar nitelikte ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu kök ve ek raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; davacı şirketin haksız rekabet nedeniyle uğramış olduğu zararların tazmini için davalılar aleyhine …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E (bozma öncesi … E) sayılı dosyasından açılan davanın devamı niteliğinde, haksız rekabetin devam ettiği iddiasıyla bu dava tarihinden sonra aynı hukuksal nedene dayalı olarak uğranılan zararların tazmini istemine dayalı olarak eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davalı … yönünden yapılan yargılama sonrasında; Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen karar ilamında vurgulandığı üzere, anılan davalının şirket yöneticisi ve/veya çalışanı olmadığı, davalının haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin ispatlamadığı anlaşıldığından bu davalıya yönelik açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalılar … ve … yönünden yapılan yargılama sonrasında; ilk önce açılan davada bu davalılar yönünden Yargıtay bozma sonrası verilmiş …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/01/2017 tarih, … E – … K sayılı kararında vurgulandığı üzere, yargılama sırasında dinlenen tanık anlatımlarına göre, çalışanlarının baskı altında davacı şirketten ayrıldığı iddiasının ispatlanamadığı gibi çalışanların kendi istekleri doğrultusunda davalı şirkette çalışmalarının serbest rekabet koşulları kapsamında olağan olduğu, TTK’nın 57/7.md gereği davacı çalışanlarının iğfal suretiyle iş değiştirmesinin söz konusu olmadığı, dolayısıyla bu yönden uğranıldığı ileri sürülen zarardan dolayı anılan davalıların sorumluluğunun bulunmadığı anlaşıldığından bu davalılara yönelik açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı şirket yönünden yapılan yargılama sonrasında; Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen bozma ilamında vurgulandığı üzere, davalı şirketin “…” ve “…” … filmleri yönünden haksız rekabetinin tespit edildiği; bu yönden ilk açılan davada yapılan yargılama sonrasında davalı şirket yönünden tazminata hükmedildiği; eldeki dava yönünden ise alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu raporunda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, haksız rekabet iddiasına dayanak “…” ve “…” reklamlarının ilk açılan davadan sonra da kullanıldığının davacı tarafça ispatlanamadığı, bu nedenle haksız rekabet eyleminin ve zararın devam ettiğinden bahsedilemeyeceği, bu iki … dışındaki davacı taraf diğer iddialarının ilk davada verilen kararda ve Yargıtay ilamında vurgulandığı üzere haksız rekabet eylemi olarak değerlendirilemeyeceği; süreklilik arz etmeyen basın ilanlarının ise, davadan sonra tekrarlanmadığı gibi aksi durumun davacı tarafça ispatlanamadığı anlaşıldığından davalı şirkete yönelik açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 193.066,73 TL peşin ve tamamlama harcından mahsubu ile bakiye 193.007,43 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 200.908,71 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
4-Davalı …. A.Ş. tarafından yapılan 7,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp bu davalıya verilmesine,
5-Davalı … tarafından yapılan 14,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp bu davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 23/09/2021

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı