Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/326 E. 2022/468 K. 16.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/326 Esas
KARAR NO :2022/468

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:04/11/2011
KARAR TARİHİ:16/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan ( kapatılan İstanbul 31 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/426 esas sayılı ) Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacılardan …’nin sahibi olduğu … A.Ş şirketinde silah dipçiği yapımında kullanmak üzere senet borçlusu yaraşırdan ve dava dışı … Tekstil İnş. Tem. Gıda. Or. Ür. Hayvan Tic.San. Ltd. Şii’den 2004 yılından 2008 yılına kadar kereste aldığını, ancak 2008 yılından bu yana gönderilen bir mal bulunmadığını, bu ticareti alışveriş süresince dava dışı …’ın bir yandan müvekkil …’nin dostluğunu ve güvenini kazandığını, diğer yandan da müvekkili …’nin malvarlığına ve maddi gücüne vakıf olduğunu, müvekkili davacının dostluğunu ve güvenini kazanan …’ın 2009 yılında müvekkili davacı …’den “işlerinin bozulduğunu’ söyleyerek hatır çeki istediğini, banka havaleleriyle yüklü miktarda ticari alışveriş yaptığı …’a hatır çeki vermeyi bir vefa borcu sayan müvekkili …’nin; … bank … Şubesinin 10000260 no’lu hesabından … no’lu 190.000,00 TL meblağlı 30.05.2009 tarihli keşidecisi … A.Ş olan hatır çekini …’a verdiğini, bu hatır çekini, kendisiyle birlikte hareket eden ve çeki ciro ettiği 3. şahıslar üzerinden ( müvekkili davacı …’yle arasındaki anlaşmaya aykırı) haksız bir şekilde tahsil edebilmek amacıyla icra takibi açtıran …’ın … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına müvekkili …’nin 20.08.2009 talihinde 172.750,00-TL ödeme yapmasına neden olduğunu, müvekkilli …’den tahsil edilen bu paranın haksız bir alacak olup, …’ın kambiyo senetlerinin sebepten mücerret olmasına dayanarak kendisine bağlı naylon 3. kişilere ciro ettiği kambiyo senetlerini haksız bir şekilde tahsil ettiğini, yapılan bu haksız ödemeye içerleyen müvekkili … bir dost olarak kabul ettiği ve henüz bir dolandırıcılık şebekesinin başında olduğunu anlayamadığı …’la görüşmek istemiş, …la ….İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından açılan icra takibinde vekalet görevini üstlenen Av. … …’ ün bürosunda bulunduğu, bu buluşmada müvekkili …’ den özür dileyen … hatasını telafi edeceğini ve müvekkili …’ ye bu parayı geri ödeyeceğini belirtmiş ve çekinin olmadığını ancak ağabeyinin İstanbul’a geldiğinde ağabeyinden çek alarak …’ ye vereceğini belirttiği, çeki verinceye kadar da senet tanzim edip vereceğini belirtiğini, bunun üzerine … tarafından yapılacak ödemenin veya …’dan alınacak çek karşılığında iade edilecek senedin değiş-tokuş işleminin İstanbul’da yapılacak olması nedeniyle müvekkili …’nin arkadaşı olan müvekkili …’a ricada bulunduğunu ve …’ın asıl borçlu olduğu davaya konu senedin lehdan … olarak tanzim edildiğini ve …’dan aldığı, senedin vadesi geldiğinde müvekkili davacı …’ ye “senedi icraya koymayın çek getireceğim ” diyen …’ın senedin icraya konulmasını engellemiş ve …’nin de İstanbul’ a gidip davaya konu senedi arkadaşı …’ tan alarak …’ ya getirdiğini, 2010 Mart ayında müvekkili …’nin işyerine gelen …’ın müvekkili …’ye “sen bu işten çok zarar gürdün” diyerek muhatabı … Bankası … Şubesi olan ve … no lu hesaptan … Tekstil Ltd.Şti. nin 12.03.2010 ve 20.03.2010 vadeli 2 adet çekini verdiğini ve karşılığında davaya konu senedi iade aldığını, senet iade edildiği sırada üzerinde sadece alacaklı …’ un ismi ve borçlu …’ ın isim ve imzası bulunduğunu, senedin …’ iade edildiğinde …’nin kefil olarak İsim ve imzası yer almadığı gibi senedin arkasında …’ un cirosunun da olmadığını, davaya konu senedin, müvekkili davacılar … ve …’ nin imzaları olmaksızın, müvekkili davacı …’nin elinden … tarafından 2010 Mart ayında hile vs sania ile müvekkil … aldatılarak teslim alındığına ilişkin, müvekkili …’ nin oğlu …’nin de tanık olduğunu, davalı …’ın hileli bir şekilde müvekkili davacıda irade bozukluğu yarattığını ve senedi teslim aldığını, bilahare muvazaalı işlemlerine devam eden …’ın senedi naylon şahıs … üzerinden icraya koydurduğunu belirterek, müvekkilleri davacılar … ve …’nin elinden alınan ve sahte imzalar ve cirolarla devredilen senet karşılığında müvekkillerin bir borcu bulunmadığını belirterek, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından icra takiben konu 05/10/2009 vade tarihli 177.000,00-TL bedelli senet üzerindeki imzaların müvekkilleri davacılara ait olmadığından senedin iptaline, senetteki imzaların müvekkilleri davacılara it olduğu kabl edilse dahi senet hile ile alındığından dolayı davcıların davalılara borcunun olmadığının tespitine, dava sonuçlanıncaya kadar … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, kötü niyetli davalılar aleyhine %40 dan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu bononun lehdarı davacı …’un …. İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasında hamil tarafından keşideci müvekkili … kefil … ve lehdar … aleyhine İcra takibi başlatılması üzerine dosya alacaklısı hamil … lehine yapılan cirodaki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek dava açmış ve mahkemece yapılan yargılama neticesinde İmzanın …’ a ait olduğu tespit edilmiş ve neticede davacı …’ un davası reddedilerek takibe devam edildiğini, bu durum karşısında davacı tarafın hiçbir dayanağı olmayan, sadece kurgulama ve hayatın olağan akışına aykırı senaryolardan ibaret bir takım iddialanın yazılı ve somut delillerle ispat etmeleri gerektiği, söz konusu iddialar tamamen davacılar tarafından müvekkilini kötü niyetli maksatlı ve davacıyı dolandırmak için sürekli planlar yapan bir insan olduğu yönünde psikolojik bir zemin hazırlamak ve bu bulanıklıktan menfaat temin etme çabasından başka bir şey olmadığını zira iddialara bakıldığında iddiaların tamamen soyut, belgesiz, mesnetsiz ve hayatın olağan akışına ve basiretli bir tacir olgusuna tamamen gayrı ciddi iddialar olduğunu bu soyut ve yumuşak karın avlama mantığı üzerine bina edilmiş, hayatın olağan akışına tamamen ters iddiaların aksi yönünde ayrıntılı bir beyanda bulunmayı dahi gereksiz bir tekrar olarak gördüklerini, davacı tarafın haksızlığını ve kötü niyetini örtecek bir yol arayışına girerek sürekli bu dava ile alakası olmayan dava dışı olayları ve aynı mevzuları mantık oyunları eşliğinde farklı farklı tarzlarda gündeme getirdiğini ve müvekkilini mahkemeler nazarında haksız göstermeye çalıştığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu bononun davacı borçlular ile diğer davalı borçlu tarafında tanzim ve ciro edilip müvekkili alacaklıya yasaya ve usulüne uygun ciro silsilesi ile geldiğinden kuşku olmadığını, davacıların tüm iddiaları birlikte incelendiğinde müvekkiline karşı müteselsilsen sorumlu olan borçlulann birbirini suçladıkları ve borcu birbirine ödetmek istediklerinin açıkça anlaşıldığını, davacı borçluların ile diğer davalı borçlu ve dava dışı borçlunun tümü müvekkiline karşı inceleme olarak müştereken ve müteselsilin sorumlu oldukları davacıların iddialarında haklı iseler müvekkili olan borçlarını ifa ile birbirine olan davayı halefiyet ilkesi gereğince açmakta serbest olduklarını, ancak davacıların haksız ve kötü niyetli olarak hareket ettiğini, müvekkilinin alacaklıya olan borcu ödememek için bu ve benzer davaları açarak alacağın tahsilini geciktirmek ve imkansız hale getirmek istediklerini, davacıların ayrıca bir yandan dava açmakta, öte yandan mallarını kaçırdığını, davacıların bu haksız ve kötü niyetli davranışları nedeniyle kötü niyet tazminatına mahkum edilmelerini ve davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyaları, …190.000,00-TL bedelli çek, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ve 172.750,00 -TL ödeme dekontu, … Bankası … Şubesine ait 3 adet çek, Yargıtay kararları, … 1 Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, … 3 Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, … 4 İcra Müdürlüğünün … Talimat sayılı dosyası, … İTM Hakimliğinin … esas sayılı dosyası, noter evrakları, İstanbul CBS … soruşturma nolu dosyası, bilirkişi incelemesi, tanık ve sair delillere dayanmıştır.
Davalılar delil olarak; … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyaları, … 1 Asliye Ticaret Mahkemesinin …-… esas sayılı dosyaları, banka dekontları ve havaleleri, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, İstanbul CBS … soruşturma nolu dosyası, yemin vs. Delillere dayanmışlardır.
Bilirkişi raporları:
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, … 4 Asliye Ticaret Mahkemesinden talimat yoluyla mali müşavir …’ten alınan 25/03/2013 tarihli raporda; Defterlerin yasal dayanağı olan belgeler sunulmadığından, incelemenin sadece defter üzerinde yazılı olan bilgiler üzerinden yapılmış olduğunu, … A.Ş’nin dava dışı … Tekstil Ltd.’den 2010 yılı sonu itibari ile 600.000,OO-TL tutarında verdiği senetlerden dolayı alacağı olduğunu, … ve … …’ın yukarıda belirtilen defterlerde herhangi bir muhasebe kaydına rastlanmadığını, dava konusu 05.10.2009 vadeli ve 19.03.2009 tarihinde düzenlenen 177.000,OO-TL tutarında olan ve Alacaklı … Borçlular ise … … ve … olan senet ile ilgili yukarıda belirtilen defterlerde herhangi bir muhasebe kaydına rastlanmadığına dair rapor sunmuştur.
Dosya imza incelemesi için İstanbul Fizik İhtisas Dairesine tevdi edilmiş ve sunulan bilirkişi raporunda; İnceleme konusu senetteki kefil imzasının …’nin eli ürünü olup olmadığının tespite, inceleme sonucu; Adli Belge İnceleme Cihazları (VSC 5000, VSC 6000 HS, Forensic XP 4010 D, ESDA 2) ve Optik Aletler (Büyüteç, Stereo Mikroskop) ile donanımlı Dairemiz Adli Belge İnceleme Laboratuarında yapılan incelemede;
İnceleme konusu senetteki …’ye atfen atılı imza ile …’ye ait mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, istif, eğim, doğrultu, hız, seyir, alışkanlıklar ve kalem baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’nın eli ürünü olmadığına dair rapor sunulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava; bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı … ‘un vefat ettiği, mirasçılarına tebligat çıkartıldığı, mahkememizin 18/04/2022 tarihli celsesinde davacı … mirasçıları yönünden dosyanın takipsiz bırakıldığı ve işlemden kaldırıldığı, mahkememizin 16/05/2022 tarihli celsesinde alınan ara karar uyarınca … mirasçıları yönünden dosyanın tefriki ile mahkememizin 2022/328 esasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; davaya konu 19/08/2009 düzenleme tarihli, 05/10/2009 vade tarihli ve 177.000,00 TL bedelli bonodaki keşideci(ödeyecek) …’nin imzasının davacıya ait olup olmadığı, davacının bono nedeniyle davalılara borçlu olup olmadığının tespiti noktalarına ilişkindir.
Bono üzerindeki keşideci … imzasının davacıya ait olup olmadığının tespitinin teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, ATK Fizik İhtisas Dairesinden alınan raporda özetle, 19/08/2009 düzenleme tarihli, 05/10/2009 vade tarihli ve 177.000,00 TL bedelli bononun ”ödeyecek” kısmındaki … imzasının davacının eli mahsulü olmadığı tespit edilmiştir.
Davaya konu 177.000,00 TL bedelli bononun üzerindeki keşideci … imzasının davacıya ait olmadığı ve sahte olduğu alınan ATK raporu bilirkişi raporu ile tespit edildiği, bu nedenle davacının bono nedeniyle davalılara borçlu olmadığı kanaatine varıldığından, davanın kabulü ile davaya konu 19/08/2009 düzenleme tarihli, 05/10/2009 vade tarihli ve 177.000,00 TL bedelli bono nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine, davalıların kötüniyetli oldukları ispatlanamadığından, davacının tazminat isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
1-Davacı …’nin davalılara yönelik olarak açtığı davanın kabulü ile davacı …’nin 19/08/2009 düzenleme tarihli, 05/10/2009 vade tarihli ve 177.000,00 TL bedelli bono nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine,
2-Şartları oluşmadığından davacının tazminat isteminin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 12.090,87-TL karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 2.628,45-TL peşin harçdan mahsubu ile eksik kalan 9.462,42- TL ‘nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 2.628,45-TL peşin harç, 18,40-TL başvuru harcı, 2,90-TL vekalet harcı ve 956,55-TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 3.606,30-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 20.765,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı … … vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.16/05/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı