Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/320 E. 2018/510 K. 21.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/320 Esas
KARAR NO : 2018/510
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 13/01/2011
KARAR TARİHİ : 21/05/2018
Yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesi ile; Davalı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas ayılı dosyadan takibe konu edilen 500.000-TL bedelli bonodan dolayı, fazlaya dair hakları saklı tutulmak şartıyla, şimdilik 10.000- TL bakımından menfi tespit talep etmiş, sahte ve bedelsiz senede dayalı takibin durdurulması istenmiş, bedelsiz bonoyu bile bile takibe koymaktan dolayı davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile; öncelikle davacı şirket ortağı ve müdürü …’nın dosyaya sunmuş olduğu 15.03.2011 tarihli Feragati nedeniyle davanın, ihtiyati tedbir istemlerinin usul ve yasaya aykırılığı nedeniyle reddine karar verilmesine, daha önce …Asliye Ticaret Mahkemesinin karar vermediği ihtiyati haciz teminatının daha fazla müvekkili şirketi zarara uğratmamak için iadesi yönünde karar verilmesini, müvekkilinin uğramış olduğu ve uğrayacağı zararlar için talep hakları saklı kalmak kaydı ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Davacı taraf delil olarak; İstanbul … İcra Müdürlğünün … E.sayılı dosyası, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası, Kazan İcra Müdürlüğünün … esas ve … Talimat sayılı dosyaları, müvekkiline ait ticari defter ve kayıtlar, … Noterliğinin 16 Aralık 2010 tarihli…yevmiye sayılı ihtarnamesi, tanık, bilirkişi incelemesi ve ikamesi mümkün sari hukuki delillere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak; 15/07/2010 tarihli alım satım sözleşmesi ile eki niteliğinde menkul kira sözleşmesi, 15/07/2010 keşide tarihli 500.000,00 TL bedelli bono, İstanbul … İcra Müdürlüğünün… E.sayılı dosyası, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile şirket ortağının dava konusu bonoya ilişkin ikrarı, ticari defter kayıtları, bilirkişi incelemesi, tanık, keşif vs. Yasal tüm delillere dayanmıştır.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, dosya talimat yoluyla davacı tarafın defterleri incelenerek rapor alınmak üzere Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesine tevdi ve edilmiş ve talimat mahkemesince resen seçilen Maliye Yüksek Merkezi Banka Yardımcısı YMM bilirkişisi Dr…. sunmuş olduğu raporunda; 15.07.2010 tarihli toplam 317.000.00 USD artı KDV toplam 339.000,00 USD bedelli satış sözleşmesi ve ödeme planı tespit edilmiş olduğunu, davacıya ait hesap, defter ve belge incelemelerinin yapıldığını, taraflar arasında sözleşmede tüm makinelerin bedeli kadar bir bonodan söz edildiği tespit edilmiş ve toplam sözleşme bedeli 574.481,35 TL hesaplanmış olduğunu, faturalar ile sözleşmenin bedel yönünden farklı oldukları, hesapların kontrolünde tam bir uyum olmadığı, 05.10 2010 itibarı ile davacının davalıya 19.904,90 TL borçlu olduna dair rapor sunmuştur.
Talimat yoluyla davacı şirket yetkililerinin imzaları alınmak üzere Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış ve imza örnekleri alınmış ve imza inceleme yapılmak üzere dosya grafolog ve sahtecilik uzmanı Dr. …, adli bilim uzmanı Şahin İpekçi ve grofoloji ve sahtecilik uzmanı…’ye tevdi edilmiş ve bilirkişi; dava konusu bono altındaki imzanın dava dışı … eli mahsulü olduğuna dair rapor sunmuşlardır.
Dosya 25/11/2013 tarihli ara karar gereği taraflar arasındaki iddia, savunma, toplanan tüm delliler ve tüm dosya kapsamınca incelenmek üzere bilirkişiler hukukçu Yard. Doç. Dr…., makine mühendisi … ve SMMM …’a tevdi edilmiş ve bilirkşiler sunmuş oldukları raporlarında; Davacı … Şti’nin kayıtlarında davalı …Şti’ne 120 095,06 TL borçlu olduğu, davalı … Şti nin kayıtlarında davacı… Şti ‘ne 269,661,68 TL borçlu olduğu, dava konusu 500,000 00TL senedin tarafların defterlerinde herhangi bir kaydına rastlanmadığını, davacının satış ilişkisi kaynaklı edimlerini yerine getirmediği takdirde öncelikle sözleşme gereği sürecin işletilmesi gerekirken, doğrudan bononun takibe konulmasının haksız olduğunu, dava konusu 500.000 TL bedelli bononun taraflar arasında sözleşme ilişkisi gereği teminat amaçlı düzenlendiği ve toplam ticari ilişki bedeli kadar kararlaştırılmış olduğunu, senet konusu bedelin nakden ahzolunduğu kaydının somut olaya uymadığı, buna karşın düzenleme tarihinde borçlu-davacının yetkili temsilcisi tarafından imzalanmış ve teminat amaçlı geçerli bir senet olduğunu, davalının -alacaklı sıfatıyla yaptığı takipte ilk lehtar olması gözetilerek alt ilişki-sözleşme ilişkisi kaynaklı defilerinin (teminat defi) ileri sürülmesinin geçerli olduğu gözetilerek, davacının senet nedeniyle takip zamanı itibarı ile borçlu olmadığının tespiti gerektiğine dair rapor sunmuşlardır.
Dava: Menfi tespit davasıdır.
İhtilaf, sözleşmenin ve bononun şirketin diğer ortağının tek başına olan yetkisinin kaldırılmasından sonra muvazaalı olarak düzenlenip düzenlenmediği, bonodan dolayı borçlu olup olmadığı, bononun alındığı dayanak sözleşmedeki makinelerin satış fiyatının doğru olup olmadığı, davalının kabulünde olan, inkar edilmeyen 200.000,00 TL (15.000,00 TL ) nakit ödeme dışında ödenmesi gereken borcu olup olmadığı, sözleşme ve bono ile bağlı olup olmadığı, takip ve dava tarihi itibariyle borçlu olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Her dava açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilir.
Davacı tarafça, bono ve sözleşmenin muvazaalı ve dava dışı diğer şirket ortağının tek başına yetkisinin kalktığından sonra düzenlendiği iddiasına rağmen, bunu destekler somut delil sunamadığı, bono ve sözleşme tarihi itibariyle, davalıya karşı sorumlu olması gerektiği, iç ilişkideki hususların ispatlanamamış olduğu ciheti ile davalıyı bağlamayacağına kanaat getirilmiştir.
Ancak, hem davacı hem de taraf defterlerinde kayıtlı olan ve davacıya teslim edilen makinelerin faturalarında ve sözleşmede farklı değerler yer almasına rağmen, aynı makineler olduğu ve teslimin gerçekleştiği, dosyadaki belgeler ve alınan bilirkişi raporu ile sabittir.
Davacı ile davalı arasında yasa hükmüne uymayan mülkiyeti muhafaza kayıtlı satış şeklinde bir makine alım satımının olduğu, buna göre de ödeme ve bedellerinin tetkik edildiği, keza üzerinde cirosu olmamasına rağmen, davacı tarafça davalıya teslim edilen ve davacı kayıtlarında görülen, 140.000,00 TL lik….Şti’nin çeki de dikkate alındığında, davacı ile davalı arasındaki ilişkide resmi kayıtlara ve kayıtlara yansıyan makine değerlerinden farklı olarak, sözleşmede asıl makine bedellerinin bulunduğu ve bu hususun dikkate alınması gerektiği, davacı yetkilisi tarafından imzalanan sözleşme ve eklerine ( bonoya) davacının katlanması gerektiğine kanaat getirilmiştir. Buna göre de, bononun da sözleşmenin teminatı olarak davacıya verilmiş olduğuna kanaat getirilmiştir.
Bononun, sözleşmenin teminatı olarak davalıya verilmesine rağmen, davalı tarafça henüz sözleşmeden kaynaklı ödeme şekline uygun tahsilat yolu seçilmeden, doğrudan bononun ihtiyati haciz kararı alınarak takibe konulduğu dönemde davacının, davalıya borçlu olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir.
Davacı kayıtlarında bulunan ve davalıya tevdi edilen dava dışı …Şti den sadır olan 140.000,00 TL lik çekin verildiği hususu ve 215.000,00 TL de ödeme yapıldığı buna göre de, 355.000,00 TL toplam ödemenin bulunduğu bilirkişi raporunda belirtil olmasına rağmen, davacı tarafça davalıya tevdi edilen 140.000,00 TL lik çekin karşılıksız kalıp kalmadığı, kalmış ise hangi tarihte yani bononun takibe konulduğu ve davaya konu edildiği tarihten önce mi yoksa sonrasına mı ait olduğunun tespiti de gerekir.
Bilirkişilerce 140.000,00 TL lik çeklerin davacı defterlerinde kayıtlı olmasını, sanki karşılığı ödenmiş gibi değerlendirmiş iseler de; ihtiyati haciz, takip ve dava tarihinden önce 4 adet çek de karşılıksız çıkmış olup, çekteki şirket yetkilisinin davacı şirketin diğer ortağı olan…’nın kardeşi olduğuna dair beyanı da dikkate alınarak, cirolanmadan davacı yerine o çeklerin verildiği, devamında karşılıksız kaldığı, dolayasıyla davacının davalıya toplam ödemesinin 355.000,00 TL değil karşılıksız kalan çekler düşüldüğünde 215.000,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafça kesilen faturalar itibariyle toplam 219.904,94 TL değerinde olduğu bildirilen ve ayni makineler olması nedeniyle sözleşmede yer alan ve davacının bağlı olduğu sözleşme dolayasıyla, bilirkişilerce fatura tarihi ve sözleşme tarihi itibariyle, sözleşmedeki makine değerlerinin makul ve rayice uygun olduğuna dair tespitleri de dikkate alınarak, esas alınması gereken bedelin 8 adet makine için 319.000,00 USD + KDV olduğu ve kur değeri üzerinden yapılan hesaplamada 508.000,00 TL + KDV bedeli olacakları, buna göre de bononun bu ilişkinin teminatı olarak verildiği, ilişkiden kaynaklı borç yönünden 215.000,00 TL ödenmiş olduğu, 140.000,00 TL lik 4 adet çekin karşılıksız kaldığı ve buna göre de davacının davalıdan 508.000,00 TL + KDV den 215.000,00 TL düşüldüğünde 293.0000,0 +KVD bakiye alacağı olduğu ve borcun ödenmemiş olması nedeniyle de davacının teminat amaçlı almış olduğu senedi icra takibine koymaya hakkı olduğu, faturadaki değerini daha düşük göstermiş olmasının, sözleşme ve bono ile bağlı olan davacının defterleri ile de bu davalı savunmasını teyit eder mahiyette defterlerinde dava dışı …Şti ‘den alınan, ancak cirolanmadan davalıya teslim edilen ve defterlerinde yer verilen çekler uyarınca da taraflar arasındaki 8 adet makinenin satış değerinin 508.000,00 TL +KDV olduğu, 215.000,00 TL nin dışında ödemesi bulunmadığı ve karşılıksız çıkan çeklerden dolayı davalının bonoyu takibe koymasında bir yanlışlık olmadığı ve takip ve dava tarihi itibariyle davacının 10.000,00 TL lik kısım için davalıya borçlu olmadığına ilişkin davasının sübuta ermediğine kanaat getirildiğinden, davasının reddine ve mahkememizin tedbir kararı üzerine takip durmuş olduğundan, talep tarihi itibariyle açılan dava değeri üzerinden takdiren %40 oranında davalı lehine tazminata hükmetmek ve davanın reddedilmiş olması nedeniyle İİK 72/4 maddesi uyarınca da tedbirin de kaldırılmasına karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının reddine,
2-Davalı lehine talep tarihi itibariyle takdiren %40 oranında hesaplanan 4.000,00 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Mahkememizce 19/01/2011 tarihinde verilip İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına uygulanan tedbirine İİK 72/4 maddesi uyarınca kaldırılmasına,
4-Alınması gerekli 35,90 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 148,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 112,6 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacının yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafça yapılan 1.850,00 TL giderin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.