Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/313 E. 2018/120 K. 22.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2014/313 Esas
KARAR NO : 2018/120
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 27/09/2010
KARAR TARİHİ : 22/02/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık duruşması sonrasında,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesi: Davacı vekili sunduğu dilekçesinde; davalı ile 14/10/2009 – 14/10/2010 tarihlerini kapsar … nolu Yangın Ticari Sigorta Poliçesi yapıldığını, sigortadaki riziko adresinin…’daki adresinde 24/01/2010 tarihinde bütün …nın yok olacağı şekilde yangın çıktığını, yangının çıkış sebebinin … Belediyesi İtfaiye Müdürlüğünün… kayıt numarasıyla düzenlendiği, yine yangın mahali için yetkili olan jandarma tarafından depo bekçisi…’nun tanıklığıyla ayrıca tutanak tutulduğu ve yine kendilerince …Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasına tespit yaptırdıklarını, yapılan bu tespitte uğranılan zararın bilirkişi raporu ile 621.694,22 TL olarak tespit edildiği, bu tespit üzerine davalı tarafa ödeme için başvurulduğunu ancak, davalının haksız olarak ödeme yapmadığını, bunun üzerine davalı aleyhine Şişli … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında takip açıldığını, ödeme emri üzerine davalının takibe haksız olarak itiraz etmiş olması nedeniyle takibin durduğunu, çıkan yangının müvekkilinin kastı olmadan ve yine …Sulh Ceza Mahkemesinde yargılaması yapılan şirket yetkilisi …’a ilişkin … E sayılı dosyasında verilen beraat kararı ile sabit olduğu üzere taksirle de herhangi bir yangına sebep eylemlerinin olmadığını tespit edilmiş olmasına rağmen davalının ödemede bulunmayıp yapmış olduğu takibe itirazında da haksız olduğu cihetiyle itirazın iptaline ve %40’tan az olmamak üzere icra tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevabı: Davalı sunduğu cevap dilekçesinde; davaya konu sigortalı yerdeki yangının kasten çıkarıldığı, zira Çorlu … Asliye Hukuk Mahkemesinin… D.iş sayılı dosyasında yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporunda “Yangın hadisesinin elektrik kontağından kaynaklanmadığı, yangın mahallinde birden çok yangın başlangıç noktasının bulunduğunu, meydana gelen yangının elektrik kaynaklı ısı enerjisi sonucu oluşmadığı, 4 ayrı noktadan başlamış olduğu, olay mahallinde tiner tenekelerine rastlandığı ve yangın mahallinin hızlandırıcı kullanılarak yakıldığı” şeklindeki tespitler dikkate alındığında yangının kasıtlı çıkarıldığı, yangının birden fazla çıkış noktasının bulunduğunu, hem davacı tarafça yapılan tespitte hemde kendilerince alınan eksper raporunda da dile getirildiği, TTK 1304/2.maddesi uyarınca da meydana gelen hasarın teminat dışı olduğunu, hasar bedeline ilişkin bilirkişi tespitinin davacının usulüne uygun tutulmayan tasdiksiz defter kayıtlarına dayalı olduğunu, kendilerince yaptırılan tespit dosyasında alınan bilirkişi raporunda kullanılmamış rulo kağıtların çok az miktarda olduğu, kağıtların külünün beyaz renkte olduğu, diğer küllerin ise siyah renkte olduğu ve bu küllerin kullanılmış kağıtlara ait olduğu, itfaiye tarafından dışarıya çıkarılan yarı yanmış malzemelerin kırpıntı ve hurda kağıtlara ait olduğu, yine küller arasında çok sayıda ince tel bulunduğu, bu tellerin kullanılmış kağıtların bir arada tutulması için kullanıldığı, zira bu tellerin rulo kağıt veya kullanılmamış kağıtlarda kullanılamayacağı hususları dikkate alındığında depoda bulunan kağıtların atık kağıtlardan oluştuğu, iş yerinin 650 m2 olduğu, bunun 400-450 m2 bölümünde yanmış kağıt izi bulunduğu, bu alanda en fazla toplam 80-100 ton civarında kağıt depolanabileceği, Çorlu …Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda forklift alanlara ayrıldığında işyerinin 382 m2 bölümünde depolamaya yapılabileceğini ve 100 tonluk miktar dikkate alındığında … hasarının 16.000 TL olabileceğini, yine davacının merkez adresinin… adresindeki iş yerinde de dava dışı … Sigorta’ya sigortalı olan işyerinde 2009 Temmuz ayında çıkan yangın nedeniyle 286.754 TL davacı defterlerine kayıtlı … dikkate alınarak talepte bulunulduğu ancak, yapılan inceleme sonucunda hasar tazminatı olarak 48.441 TL alındığı, bakiye talepten vazgeçildiği, defter kayıtları üzerinde hiçbir şekilde stok düşümü işlemi yapılmadan aynı kayıtlara dayalı olarak bu kez müvekkili şirketten hasar tazminatı talebinde bulunulduğu, zira bu hususun ibraz edilen önemli miktardaki faturanın dahi aynı olmasıyla sabit olduğu, davacı tarafın … bölgesindeki iş yerinde daha önce imalat yaparken bu işyerinin ekonomik zorluklar nedeniyle kapattığını, riziko adresi olan … adresindeki işyerini kiraladığını ve alım satım yaptığını beyan etmiş olmasına rağmen; davacının kendi kayıtlarında 2009 yılı başında 22.783 TL tutarında mal stoku bulunduğu, bu miktarın 2009 yılı sonu itibariyle 621.694 TL’ye ulaştığı, davacının haziran 2009 yılına kadar dengeli mal alış kayıtlarının bulunduğu, ancak, bu tarihten sonra dengenin değiştiği ve 2009 Eylül ayında 258.207 TL, Ekim ayında 183.349 TL, Kasım ayında 276.032 TL ve Aralık ayında 314.160 TL alım yaptığının görülmesine karşılık aynı dönemde Ağustos ayında 2.694 TL, Eylül ayında 2.079 TL satış yaptığı, Ekim ve Kasım aylarında hiçbir satış işleminin olmadığı, Aralık ayında ise ağırlıklı olarak… Kağıt olmak üzere mal iadesinin bulunduğu, buna göre de: ekonomik zorluklar nedeniyle üretimini durdurduğunu beyan eden bir şirketin satışlarının dramatik şekilde düşerken aynı dönemde mal alışlarının astronomik şekilde yükselmesinin hayatın olağan akışı içerisinde izahının mümkün olmadığı ve yine mal alışlarına ilişkin herhangi bir kayda rastlanmadığı, bunun da hayatın olağan akışına ve ticari hayata uygun olmadığı, yine bu kadar yüksek miktarda mal alış işlemi ile iade işlemlerine ilişkin olarak nakliye ve teslimatın nasıl gerçekleştirildiğinin araştırıldığı ancak, bu konuda mantıklı bir açıklamasının yapılamamış olduğunu, davacı kayıtlarında sadece 2.000 TL’lik cüzi bir nakliye faturasının bulunduğu, davacının mal alımı yaptığı firmalara ilişkin yapılan araştırmada en fazla mal alınan firma olan …’ın İzmir’deki işyerinin bu miktar malı bulundurmak için uygun olmadığı, nakliye, teslimat ve ödemeye ilişkin bir kaydın bulunmadığı, davacı şirkete satışı yapıldığı belirtilen malların nereden alındığına ilişkin bu firma tarafından herhangi bir bilgi ve belge sunulamadığı, mal alış işlemi görünen …, …, … isimli iş yerlerinin yerlerinde bulunulmadığı ve … olarak görünen yer ile … adresinin ikametgah olarak kullanılan yer olduğu, yine… Kağıtçılık firma adresinde de başka bir işyerinin bulunduğu, daha önce bu adreste çok kısa bir süre kalarak ayrıldığı, bu firmanın eski çalışanı …’a ulaşılarak yapılan görüşmede 9.ve10.aylarda davacı şirkete yaklaşık 500.000 TL’lik fatura kesildiği, bu faturaların karşılığı olan malların sevkiyatının yapılmadığı, 12.ayda iade faturası düzenlendiğini belirtmiş ve bu beyanlarını yazılı olarak teyit ettiğini, tüm bu nedenlerle davacı defterlerin usulsüz tutulduğu, sahtecilikler içerdiği, gerçek durumla uzaktan yakından ilgisinin bulunmadığını ve davaya konu yerin kasten yakıldığı, bu kabul edilmese dahi toplam hasar miktarının 16.000 TL olabileceği ve bu miktar üzerinden de kötüniyetli hareketler klozu nedeniyle %20 muafiyet uygulanması gerektiği cihetiyle davanın reddine ve %40 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Deliller: Davacı taraf delil olarak itfaiye yangın raporu, jandarma tutanağı, ceza Çorlu …Sulh Ceza Mahkemesinin …E-… K sayılı dosyası, tarafların talep ettikleri delil tespit dosyaları, sigorta poliçesi, primlendirildiğine dair dekontlar, ortaklar kurulu kararı, elektrik abonelik sözleşmesi, tanık, bilirkişi incelemesi ve her türlü delile dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak hasar dosyası, ekspertiz raporu, araştırma raporu, tespit dosyaları, bilirkişi raporları, başka şirketlerdeki hasar dosyaları, fotoğraflar, bilirkişi incelemesi ve tüm yasal delillere dayanmıştır.
Dava konusunun teknik bilgi ve bilirkişi incelemesini gerektirmesi nedeniyle mahkememizce oluşturulan kağıt … uzmanı …, endüstriyel yanıcı patlayıcı maddeler uzmanı …, sigorta hukukçusu … ve malimüşavir … tarafından sunulan bila tarihli raporda: davacı tarafa ait 2009 ve 2010 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yapıldığı, 2009 yılı ticari defterleri hesap dönemi sonunda görülmüştür tasdikinin yapıldığı, 2010 yılına ait yevmiye defterinin görülmüştür tasdikinin yapıldığı, envanter defterinin ise tasdikinin yapılmadığı, 2009 yılı defterinde dönem başı mal mevcudunun 22.783,34 TL, dönem sonu mal mevcudunun 621.694,22 TL ve 501.839 kg olduğu,
10/0/2009 tarihinden 31/10/2009 tarihine kadar 23 defada olmak üzere toplam 441.556,54 TL tutarında karton malın… Şti.den alındığı, 20/12/2009 tarihinde mal stokunun 1.275.319, 51 TL olduğu, 31/12/2009 tarihinde 24 adet fatura ile toplam 441.556,54 TL tutarında karton malın… … Ltd. Şti.ye iade edildiği, davacının 31/12/2009 tarihi itibariyle bu dava dışı… … Şti.ye 16.244,39 TL borçlu olduğu,
Davacının bir diğer mal aldığı … … Şti.den 10/11/2009 tarihinden 20/12/2009 tarihine kadar 33 defada 552.584,60 TL tutarında karton mal aldığı, 31/12/2009 tarihi itibariyle buna 696.391,28 TL borçlu olduğu, bu dönemde hiç ödeme yapılmadığı ve 2010 yılı defterlerinde de bu firmalara herhangi bir ödeme yapılmadığı, 31/12/2010 tarihi itibariyle hesap alacak bakiyelerinin aynı olduğu,
Yine davalının dile getirdiği, davacının 2009 Temmuz ayında çıkan yangın sebebiyle dava dışı …Genel Sigorta’dan yangında defter kayıtlarına dayalı olarak 286.754 TL hasar tazminatı talep edilmiş olduğu ancak, 48.441 TL üzerinden anlaşıldığı yönündeki iddiasına ilişkin davacı defterlerinde hasar tazminat bedeli olarak belirtilen rakamda herhangi bir kaydın bulunmadığı ve bu tutarın 150 ilk madde ve malzeme (stoklar) hesabından çıkışına da rastlanmadığı, 2010 yılı madde ve malzeme stok hesabı incelendiğinde dönem başı mal mevcudunun 621.694,22 TL, dönem sonu mal mevcudunun 621.694,22 TL ve 501.839 kg olarak görüldüğü,
10/10/2010 tarihinden 20/11/2010 tarihine kadar 16 defa olmak üzere toplam 102.216,26 TL tutarında karton malı …’dan alındığı, 10/12/2012 tarihinden 31/12/2010 tarihine kadar 13 defa olmak üzere 76.500TL tutarında karton malı …(…Reklam)’dan aldığı, 20/12/2010 tarihinden 31/12/2010 tarihine kadar 4 defa olmak üzere toplam 20.700 TL tutarında tutkal malı …(…)’dan aldığı,
Davacının yevmiye defteri kayıtlarıyla envanter defteri kayıtlarının kümülatif olarak birbirini teyit etmesine rağmen detay olarak birbirini teyit etmediği,
Davacının rizikonun gerçekleştiği adreste ilişkin olarak davalı ile depo işyeri binasının 500.000 TL, içinde bulunan …nın 700.000 TL olmak üzere 1.200.000 TL sigorta bedeli üzerinden 14/10/2009 – 14/10/2010 vade tarihleri arasında 1yıl süreyle 3 poliçede ayrıntıları belirtilen ekli kloz özel şart ve genel şartlar uyarınca yangın ve ek teminatlarına karşı TTK 1266 md uygun olarak düzenlenmiş 11816578/0 sayılı sigorta poliçesiyle sigortalamış olduğu, primlerin ödenmiş olduğu, rizikonun gerçekleştiği tarihte geçerli bir poliçenin bulunduğu,
İtfaiye raporunda deponun girişinde bulunan elektrik panosunda tesisat bağlantı tablolarının kısa devre yapması, eriyerek yanıp kağıtları tutuşturması sonucu yangının meydana geldiğinin tespit edilmiş olduğu, Çorlu …sulh Ceza Mahkemesinin … E sayılı dosya arasında yer alan dosyasında davacı şirket yetkili hakkında taksirle yangına sebep olmaktan dava açıldığı ancak, beraatine karar verildiği, Çorlu …Asliye Hukuk Mahkemesinin… D.iş sayılı dosyasında bilirkişi Yard. Doç. Dr. … tarafından tanzim olunan 18/02/2010 tarihli raporunda “meydana gelen yangının elektrik kaynaklı ısı enerjisi sonucu oluşmadığı, yangının 4 ayrı noktada başlamış olduğu, olay mahallinde tiner tenekelerine rastlandığı, sonuç itibariyle yangın mahallinin hızlandırıcı kullanılarak yakıldığı”nın açık olduğu şekilde rapor sunulduğu, tüm bu hususlar dikkate alındığında ceza mahkemesindeki beraat kararı da göz önünde bulundurulduğunda yangın olayının “sigorta ettiren kimsenin kasten çıkarmış olduğu veya kasten çıkarılmasında herhangi bir şekilde suç ortaklığı etmiş bir yangın olduğuna” ve aynı zamanda bu nedenle yangın nedeniyle oluşan hasarın sigortacının poliçesiyle verdiği küvertüre dahil olmadığına ve kötüniyetli hareketler klozu gereğince hesap olunacak tazminat tutarına %20 muafiyet uygulanması gerektiğine dair bir tespit yapılmasının mümkün olmadığı, davalı tarafça iddia edilen savunmalarında dile getirilen hususların ispatlanamamış olduğu ve doğan gerçek zarardan davalının sorumlu olduğu, gerçek zararın sigortalı şeylerin, rizikonun gerçekleşmesi anındaki tazmin kıymetlerinin olacağı, davacı tarafın talebi üzerine Çorlu … Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasında Yard. Doç. Dr. M. …ve SMM … tarafından düzenlenen raporlarda yangın sonrası davacının deposunda olmakla yangına maruz kaldığı anlaşılan … tutarı konusunda hacim ve kubaj hesabı yapılarak gerçek zararı tespit edebilecek bilirkişi marifetiyle değil, atanan SMM bilirkişi marifetiyle 621.694,22 TL hasar belirlenmiş olduğu ve rakama davacı ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda ulaşıldığı, oysa bunun stok ve fatura giriş çıkış kayıtları göz önüne alınarak belirlenmiş olması nedeniyle, ticari …da rizikonun gerçekleşmesinden bir önceki iş günü piyasa alım fiyatı esas alınmadığından davalı sigortacının sorumlu olduğu tutarı göstermesi mümkün olmadığı, yine iş yerinin büyüklüğüne ilişkin bilirkişi kurulunda inşaat mühendisi bulunmadığından büyüklük ve depolama alanına ilişkin bir değerlendirme yapılamayacağı ve diğer yandan davalı tarafça, davacının mal alımında bulunduğu …, …, …, … ünvanlı işyerlerinin bulunmadığı iddia edilmiş olmasına rağmen bunların vergi mükellefi olup olmadığı hususlarıyla vergi daireleri nezdinde araştırma yapılmak suretiyle davacı tarafa … satışı yapıp yapmadıkları belirlenmediğinden bu hususlarla ilgili araştırma yapılmasının mahkemenin takdirinde olduğu, sonuç itibariyle de forklift alanları ayrıldıktan sonra bakiye kalacak 382 m2’lik depolama alanının kabul edilmesi halinde 100 ton üzerinden yapılan hesaplamada muhasebe sorumluluğunun 119.927,90 TL olabileceğine dair rapor sunmuşlardır.
Tarafların rapora itirazları üzerine, 382 m2’lik depolama alanına 1 ton kağıdı depolamanın mümkün olmadığı, mali açıdan yapılan itirazların yerinde olmadığı, kök rapordaki tespit ve kanaatlerini değiştirecek herhangi bir husus bulunmadığına dair aynı bilirkişi heyeti tarafından ek rapor sunulmuş olduğu,
Bilirkişi ek raporu sonrasında …’a ilişkin … Vergi Dairesine yazılan müzekkereye verilen cevapta: kurumun 22/07/2010 tarihinde tasfiyeye girdiği ve mükellefiyetinin sona erdiği bildirilerek BA ve BS formlarının da mahkememize gönderilmiş olduğu,
Mahkememizce depolama uzmanı…’dan alınan 08/05/2013 tarihli raporda: dava konusu depolama alanının 455+553 m2=1008 m2 olduğu, piyasada kullanılan palet ölçülerinin 100×120 m2 olduğu ve bu alana 840 palet sığabileceği ve her paletin üzerine 4palet daha konulabileceği, deponun yüksekliğinin 6,5 metre olduğu dikkate alındığında maksimum üst üstte 4palet konulabileceği, 1 paletin ortalama 1.500 kg olabileceği ve buna göre de 840 palet X 4 sıra X 1.500 kg = 5.040.000 kg eşyanın depolanabileceğinin belirtildiği,
Bu bilirkişi raporundan sonra yine mahkememizce kağıt uzmanı araştırma görevlisi …’dan alınan 02/03/2015 havale tarihli raporda da: binanın toplam taban alanının 1.095 m2,yüksekliğinin 6,5 metre, depo olarak kullanılan bölümün bilirkişilerce 628 m2 olarak belirlendiği, forklift yol alanı hesaplandığında takribi 382 m2 alana depolama yapılabileceği ve 501 ton kağıdın depolamasının mümkün olmadığı, deponun ve yanan kağıtların yanan fotoğrafları incelendiğinde bir takım yanan malzemenin beyaz renkte kül bırakmasından dolayı kağıt ve karton türevi malzeme olabileceği, ayrıca depo dışarısındaki görsellerde büyük oranda siyah küllerden oluştuğu ve bunların teller ile paketlendiği için kırpıntı kağıt olabileceğine ilişkin rapor sunmuş olduğu,
Bu alınan bilirkişi raporlarından sonra tekrardan mahkememize ilk raporu sunan Doç. Dr. …, …, … ve …’den yeniden rapor alınmış, bu bilirkişiler tarafından sunulan 19/07/2017 tarihliraporda: 501ton kağıdın depolama alanına depolanmasının mümkün olmadığı, hasarın oluştuğu 24/01/2010 tarihinde davacı yanın ilk madde ve malzeme stoklar hesabının 621.694 TL olduğu, rizikonun gerçekleşmesinden bir önceki iş günü piyasa alım fiyatı esas alınarak tespit yapılması gerektiği, sürfit kağıt için faturalarda belirtilmiş olan kg fiyatının faturanın kesildiği tarih dikkate alındığında piyasa rayiçlerinin çok üstünde olduğunu, …ların yangının gerçekleştiği tarihten bir gün öncesi olan 23/01/2010 tarihindeki piyasa rayiçlerine göre değerinin KDV hariç 856.349,30 TL olabileceği, tüm bu nedenlerle 28/12/2011 tarihli kök bilirkişi raporu,10/12/2012 tarihli ek bilirkişi raporunda yer alan gerek sigortalının poliçe kapsamında sorumluluğu, gerekse mali açıdan tespitlerini değiştirecek bir durumun bulunmadığını belirtmişlerdir.
Bu rapora yapılan itirazlar üzerine de yeniden daha önce rapor alınan Doç. Dr…., …, …ve …’ın yanına arada rapor alınan Dr. … ve … da eklenerek toplu olarak rapor sunmaları talep edilmiş, bunun üzerine oluşan heyet tarafından 06/12/2017 tarihinde sunulan raporda: mali yönden sigorta, yangın uzmanlık alanları çerçevesinde kök rapordaki görüşlerini değiştirecek herhangi yeni belge bulunmadığından aynı görüşlerini koruduklarını, 08/05/2013 tarihli bilirkişi raporunda depolama alanında 5.040.000 kg eşyanın depolanabileceği sonucuna varıldığı, fakat bunun alanın aynı tür ürünlerin paletlenmiş halleriyle doldurulduğu düşünülerek deponun kapasitesinin ne kadar olduğunun belirlendiği, …ların kroma kağıt, kraft kağıt, fluting kağıt, renkli karton, kroma, baskılı kağıt, sülfit kağıt ve gri bobin kağıt olmak üzere 7 farklı kalem … olduğu, bunların palet yada bobinler halinde farklı özelliklerde olduğu ve ayrıca bu …ların yüklenmesi ve boşaltılması sürecinde depo alanında olması gereken düzenin ve erişim esnasında kullanılacak forklift yada transpalet çalışma payını düşünülerek hesaplama yapılması gerektiği, bu hesaplama yöntemi ve kriterleri dikkate alındığında farklı çeşitlerdeki 501 ton kağıdın depolanmasının mümkün olmadığını belirten rapor sunmuşlardır.
Dava, yangın sigorta poliçesine dayalı, meydana gelen yangın nedeniyle oluşan hasara ilişkin bedelin icra takip yoluyla tahsiline ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafın iddiası, davalı tarafın savunması, dosyadaki bilgi ve belgeler, alınan bilirkişi raporları uyarınca davacının davasının reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafça, poliçeye dayalı olarak meydana gelen yangın nedeniyle uğramış olduğu hasarın tazminat olarak ödenmemesi nedeniyle icra takibi yapıldığı ve bu icra takibine itiraz nedeniyle açılan itirazın iptali davasında davalı tarafça yangının kasıtlı çıkarıldığı, bu nedenle dava açıldığı sırasında yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nın 1304/2 maddesi uyarınca davacı talebinin teminat dışında kaldığı, yangının çıktığı yerin metrekaresi dikkate alındığında davacının belirttiği miktarda bir stoğunun olamayacağı, davacının depoda hurda malzemenin bulundurduğu, daha önce Temmuz 2009’da şirket merkezinde yangın çıktığı, dava dışı …sigortadan hasar bedelinin çok yüksek talep edilmiş olmasına rağmen 5’de 1’e yakın bir ödeme ile yapılan tazminat ödemesinin kabul edilerek bakiye kısımdan vazgeçildiği ancak, bu hasara ilişkin kayıtların davacının ticari defterlerinde düşümünün yapılmadığı, alınan tazminatın deftere işlenmediği, davacı defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, birbirini teyit etmediği, delil olamayacağı, ibraz edilen faturaların daha önceki yangında yananlarla aynı olduğu, defterlerinde yangın tarihine yakın tarihlerde mal alımının olağanın dışında artmasına rağmen, satışın çok az olduğu ve bunun poliçenin düzenlendiği tarih itibariyle anlamlı olduğu, alışlara ilişkin ödeme kaydına rastlanmadığı ve nakliyenin nasıl gerçekleştiğine dair kayıtlarına yansımadığı, mal alınan birçok firmanın kapalı veya o kapasitede olmadığı,… Kağıtçılık olarak alım yapılan şirketin adresinden kısa bir süre sonra ayrıldığı, 9.ve 10.aylarda davacı şirkete 500.000 TL’lik satış gerçekleştirildiğine ilişkin fatura kesilmesine rağmen 12.ayda iade faturalarının düzenlendiği, şirket yetkilisi …’dan bilgi olarak alındığı yönündeki savunmaları dikkate alındığında, bilirkişi raporlarına rağmen davalı tarafın savunmalarının büyük bir kısmının ispatlanmış olduğu ve hayatın olağan akışı içerisinde davacının iddia ve ticari defterlerine yansıyan alışlarının, bu alışlara karşılık ödeme yapılmaması ve nakliyelerine ilişkin belgelerin sunulamaması, alım yapılan firmalardan gelen kayıtlara göre özellikle …’nin tasfiye sürecinde olmasına rağmen davacı tarafça bu firmaya da herhangi bir ödemenin de yapılmamış olduğu, satışı yapılan büyük miktarlı malların, tonajlı mal olmasına rağmen nakliye faturalarının sunulamaması, hasar dosyasındaki mal alımı yapılan … firması yetkilisinin malların nakliyesinin davacı alıcıya ait olduğuna ilişkin beyanı ile çalışanının beyanına rağmen, davacının nakliyenin gönderici tarafından yani mal alımı yapılan … tarafından karşılandığına dair beyanları arasındaki çelişki, yangın yerinde ve davacı envanterinde forklift veya benzeri bir aracın olmaması, yangın yerine ilişkin fotoğrafların incelenmesinden hurdaların bulunduğu ve kül rengi gibi hususlar dikkate alındığında resmi mali kayıtların fiktif olduğu, kümülatif teyit etmesine rağmen detay kayıtlarının uyumlu olmadığı, davacının daha önce dava dışı …sigorta ile yapmış olduğu şirket merkezindeki Temmuz ayında gerçekleşen yangın dolayısıyla oluşan hasar bedeli tarihindeki defterdeki 621.694 TL’lik mal bedeli ve stok kg miktarı ile davalı ile olan sözleşmesinden kaynaklı ikinci kiralanan işyerindeki yangındaki tespit dosyasında alınan bilirkişi raporunda hasar bedeli olarak talep edilen 621.694 TL’nin aynı rakam oluşturduğu, bu haliyle ilk yangından sonra fatura girişleri olmasına, çok cüzi satış olmasına rağmen aynı rakamın talep edilmiş olmasının ve yine ilk yangına ilişkin hasar tazminatının defterlerine yansımamış olmasının, davacının satış yapmamasına rağmen özellikle yangın öncesi yoğun alım yapmış olmasının, daha sonra da alım yaptığını bildirdiği… isimli firma ile olan ilişkisi dikkate alındığında, bu durumun ticari hayatın olağan akışına uygun düşmediği, kayıtların gerçeği yansıtmadığına kanaat getirilmiş, bu nedenle de yerinde görülmeyen davacının davasının reddine karar verilmiştir.
Davacının davası reddedilmiş olmasına rağmen, davalı tarafça davacının açıkça kötüniyetli olduğu ispatlanamamış olduğundan, koşulları oluşmayan davalı tazminat talebinin de reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : /Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Koşullar oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 6.123,80 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 6.087,90 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 38.817,77 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yatırılan 4,13 TL vekalet pulu, 2,75 TL vekalet harcı ve 110,00 TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 116,88 TL’nin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır