Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/193 E. 2018/1020 K. 18.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2014/193 Esas
KARAR NO : 2018/1020
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/06/2014
KARAR TARİHİ : 18/10/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından müvekkili aleyhine bonolara dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlattığını, süresi içinde itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiğini, icra takibine konu senetler üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, yapılacak inceleme ile imzanın müvekkiline ait olmadığının tespit edileceğini, ayrıca müvekkilinin davalı şirket ile herhangi bir alışverişi olmadığını, senette bulunan malen kaydına istinaden davalının müvekkiline senette yazılı miktar kadar mal teslim ettiğini ispat etmesi gerektiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasından davacının borçlu olmadığının tespitine, davalının kötüniyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının oğlu …’nın, davacı adına işlettiği dükkana müvekkilinden mal talep ettiğini, müvekkili tarafından kargo aracılığı ile davacıya gönderilen ses sistemlerinin davacının oğlunun ortağı olduğu dava dışı … Şti.’nin çalışanı …’na eksiksiz ve hasarsız teslim edildiğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından davacı adına irsaliyeli fatura kesildiğini ve davacının oğlu …’nın davacıya imzalattığını beyan ettiği bonoları müvekkili şirket yetkisine verdiğini, …’nın müvekkili şirket çalışanına mal iadesi yaptığını, bakiye borcu kapattıktan sonra senetleri teslim alacağını yazdığını ve kendi adı altına imza attığını, bu imza ile davacının delil listesinde ibraz ettiği belgelerdeki imzanın aynı olduğunu, davacının, müvekkili ile … arasında yapılan ticaretten ve ödenmeyen borçtan haberdar olduğunu, senetlerin üzerinde asıl borçlu veya aval veren olarak nitelendirilen ikişer imza bulunduğunu, senetteki imzaların davacıya ait olmadığının tespiti durumunda borçtan …’nın sorumlu olacağını ileri sürerek davanın reddini savunmuş, davacının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinden, takip alacaklısı davalı tarafından, davacı borçlu hakkında 20/03/2012 tanzim tarihli, 25/04/2012 vade tarihli, 500 Euro bedelli, 20/03/2012 tanzim tarihli, 25/05/2012 vade tarihli, 500 Euro bedelli ve 20/03/2012 tanzim tarihli, 25/07/2012 vade tarihli, 500 Euro bedelli bonolara dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine girişildiği görülmüştür.
Dava; İİK 72/3.maddesi gereği takip sonrası açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı takip borçlusu hakkındaki takip dayanağı bonodaki keşideci/düzenleyici imzasını inkar ederek eldeki davayı açmıştır.
Bilindiği üzere, kural olarak İİK’nın 72.maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davalarında borçlu olunmadığı ileri sürülmüş ise; alacağın varlığını ve miktarını kanıtlamak yükümlülüğü alacaklıdadır. Ancak, alacağın kambiyo senedine dayanması halinde bu genel kuralın istisnası olarak borçlu olunmadığının kanıt yükümlülüğü, iddiayı ileri süren borçlu taraftadır. Şayet kambiyo senedinde bulunan borçlu imzası inkar edilmiş ise, bu durumda imzanın borçluya ait olduğunu kanıtlamak yükümlülüğü alacaklıdadır.
Davacının, senet tanziminden önce imzaladığı mukayese belge asılları toplanmış, davaya ve icra takibine konu edilen 20/03/2012 tanzim tarihli, 25/04/2012 vade tarihli, 500 Euro bedelli, 20/03/2012 tanzim tarihli, 25/05/2012 vade tarihli, 500 Euro bedelli ve 20/03/2012 tanzim tarihli, 25/07/2012 vade tarihli, 500 Euro bedelli bono asılları celp edilmiş, talimat ile davacının yazı ve imza örnekleri alınarak, takibe ve davaya bonodaki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı yönünden dosya Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesine gönderilmiş, bu yönden hazırlanan adli tıp kurumu 04/05/2016 tarihli raporunda; imza aidiyeti incelemelerinde imzanın ilk olarak adına atılı şahıslar açısından incelenmesinin temel bir kural olduğu bildirilmesi üzerine rapor doğrultusunda …’nın inceleme konusu bonoların düzenlenme tarihine yakın veya bonoların tanziminden önce imzaladığı mukayese belge asılları toplanmış ve raporda bildirilen diğer eksiklikler giderilerek dosya Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesine gönderilmiş, bu yönden hazırlanan 16/04/2018 tarihli adli tıp kurumu raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
16/04/2018 tarihli Adli Tıp Kurumu Raporunda; inceleme konusu bonolarda … adına atılı basit tersimli imza ile …’nın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığı, söz konusu imzanın kuvvetle muhtemel …’nın eli ürünü olduğu bildirilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, adli tıp kurumu raporu ve toplanıp değerlendirilen delillere göre; takip ve dava konusu bonolardaki imzanın davacıya ait olmadığı, yapılan imza incelemesinde bonolardaki imzanın dava dışı …’na ait olduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla davacının takip ve dava konusu bonolardan dolayı sorumlu tutulamayacağı anlaşıldığından davanın kabulü ile davacının takip ve dava konusu bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespitine, davacı hakkında haksız takibe geçilmesi ve alacaklının takip konusu bonoların lehdarı olduğundan imzaların davacı borçluya ait olmadığını bilebilecek durumda olması nedeniyle takibe girişmekte kötü niyetli olduğundan İİK 72/5.maddesi gereğince davalının tazminata mahkumiyetine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davacının İst. …İcra Müd.’nün …Esas sayılı dosyasında takibe dayanak bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespitine,
2-İİK’nın 72/5.maddesi gereğince takip konusu alacağın %20’si oranında hesaplanan 1.028,90 TL tazminatın davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 312,31-TL karar ve ilam harcından 78,10-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 234,21-TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan 25,20 TL başvuru harcı, 78,10 TL peşin harç, 3,80 TL vekalet harcı, 358,80 TL tebligat ve müzekkere giderlerinin toplamı 465,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.