Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1452 E. 2019/699 K. 02.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1452 Esas
KARAR NO: 2019/699

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/12/2014
KARAR TARİHİ: 02/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirket ile müvekkili şirket arasında “Kaba Yapı İşleri Sözleşmesi” düzenlenmiş, sözleşme hükümlerine göre, müvekkil … Projesi’ nin kaba işlerini üstlendiğini, inşaata başlanılması maksadıyla C3 ve D3 bloklarında yer teslimlerinin 16.09.2013 tarihinde yapıldığı şeklinde tutanaklar düzenlenmesine rağmen daha geç tarihlerde işe başlanıldığını, bunun nedeninin hafriyat sırasında göçüklerin olması ve sair kusurlar olduğunu, yine davalının beton tedarikinde gecikme ve diğer edinimlerini yerine getirmede gecikmeleri sebebiyle blokların kaba inşaatı geç bitirilebildiğini, bu gecikme B Bloklarda 240 güne kadar çıktığını, davalının beton döküm programına uymaması nedeniyle müvekkili firma edimini dört ay geç bitirmek zorunda kaldığını ve maddi zarara uğradığını, firmalarının gecikmeden kaynaklı endişeleri birçok kez mail ile iletmesi, gereken özen gösterilmeyince 24 Ocak 2014 tarihinde davalıya ihtarname gönderildiğini, bu ihtarnamede beton dökümü ile ilgili sıkıntılardan ayrıntılı olarak bahsedilmiş gecikmeden kaynaklı genel gider yansıtmalarının kabul edilemeyeceği ifade edildiğini, ihtarnameye rağmen çözüm bulunamayınca 23 Eylül 2014 tarihinde ikinci ihtarname keşide edildiğini ve şimdilik, zararlarının 220,000,-TL’sının taraflarına ödenmesinin istendiğini, davalı taraf hak edişlerinden gider kesintisi yaptığını, kanuni hiçbir dayanağı olmayan 41.453,46 TL tutarındaki genel gider ve iş güvenliği kesintisinin kaynağını ispat etmeli ve mevzuata uygun kesintileri mahsup ederek kalan tutarı taraflarına iade etmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı firmanın sözleşmesel edimlerinde temerrüde düşmesi, kusur ve ihmali sebebiyle duçar oldukları zarar kalemleri için şimdilik 20.000,00 TL ‘ nin ticari faiziyle birlikte davalı firmadan tahsilini, taraflar arasındaki ticari münasebetten ötürü duçar oldukları mağduriyetin ancak tahsili kabil bir mahkeme ilamıyla giderileceği dikkate alınarak davalı adına kayıtlı taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve haklı davalarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın davanın kısmi dava olduğunu iddia ettiğini, ancak zarar ziyan kalemlerini dava dilekçesinde belirttiği, ayrıca keşide ettiği ihtarında zarara ve ziyanının 220.000,00-TL olduğunu beyan ettiğini, davacının 20,000,-TL tutarlı dava açması dava harcından kaçmasına yönelik olduğunu ve dava harcı 261,453,46 TL üzerinden tamamlanması gerektiğini, davanın usul yönünden reddi gerektiğini, davacı ile Kaba İnşaat Sözleşmesi düzenlenmiş olup iş bitirildiğini, ödemelerin tamamının yapıldığını ve teminatlar iade edilmdiğini, davacının hak edişleri usulüne göre düzenlendiğini ve faturalandığını, son hak edişinden aylar sonra haksız olarak bu dava açıldığını, Sözleşmenin 9. Maddesinde her ne kadar işin bitiş tarihleri yazılmışsa da C-B-D blokların bitiş tarihi tarafların iradesi ile boş bırakıldığını, ayrıca sözleşmenin 9. Maddesinde iş programının işveren tarafından tedarik edilecek malzemelerin işyerine gelişi ve montajı ile uyumlu olacağı belirtildiğini, diğer taraftan iş 12 ayda bitirilmiş olup iki vinç üç blokta çalıştığını, imalatta kullanılan ekipmanlar dikkate alındığında gecikme olmadığını, SGK kayıtları dikkate alındığında da işin imalat programına uygun olduğu 4 ay gibi bir gecikmenin olmadığının görüleceğini, geçici kabul tarihleri imalatın bitiş tarihleri olmadığını, davacı geçici kabul tarihlerinde işin bitirilmiş olduğu iddiası gerçek dışı olduğunu, hafriyatta göçük olması da tarafların kusurundan kaynaklanmadığını, beton tedarikinde gecikme iddiaları da doğru olmadığını, beton tedariki davacının ihtiyaçlarına göre sağlandığını, betonun geliş saatinin gecikmesi de davacının kusurunun bulunduğunu, zira davacı tarafından beton siparişlerinin gün içerisinde geç iletilmesi bu duruma yol açtığını, davacının iş güvenliği ve genel giderler kesintilerinin haksız olduğu itirazlarının da geçersiz olduğunu, bu kesintiler sözleşme gereği olduğunu ve hak edişlerden davacının onayı ile yapıldığını, bu kesintiler faturalandırıldığını ve davacı bu faturalara yasal süresinde itiraz etmediğini, davacı dava dilekçesinde kesilen tutarları da hatalı beyan ettiğini, davanın beton firmalarına ihbarını talep ettiklerini, gecikme beton firmalarından kaynaklandı ise şantiyeye beton sağlayan beton firmalarının kusurlu olduğunu, açıklanan nedenlerle öncelikle eksik harcın tamamlattırılması suretiyle, HMK ‘ ya aykırı olarak açılan davanın usulden reddine karar verilmesini, davacının zarar iddiasının kaynağı olarak gösterdiği Beton şirketlerinin davaya dahil edilmesini, esas yönünden incelemeye geçilmesi halinde de haksız ve hukuka aykırı olan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin talebi üzerine ilgili firmalara ihbarlar yapılmış, ihbar olunan vekillerinin cevap dilekçelerinde; müvekkillerinin herhangi bir kusurlarının bulunmadığını, davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, alacak davasına ilişkindir.
Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra, uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden mahkememizce 24/12/2015 tarihli duruşmada davacı taraf iddiası, davalı taraf savunması ve tüm dosya kapsamına göre rapor alınmasına karar verilerek 26/02/2016 tarihi inceleme günü olarak belirlenmiş, inceleme gün ve saati duruşmada hazır bulunan taraflara tebliğ edilmiş, inceleme gün ve saatinde taraf vekilleri ile bilirkişiler hazır bulunmuş ve dosyaya getirtilen ve sunulan belgeler üzerinden inceleme yapılmak üzere dosya konusunda uzman SMMM bilirkişisi …, Prof. Dr. …ve Prof. Dr. …’ya tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişiler tarafından düzenlenen 05/04/2017 tarihli bilirkişi raporu ve 05/04/2018 tarihli ek raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen rapor ve ek raporda özetle; davacı ve davalı yanların 2013-2014 yılı defter tasdiklerinin usulüne uygun tasdik edilmiş oldukları, davacının ve davalının incelenen defter kayıtlarına göre davacı ile davalının cari hesapta mutabık oldukları, davalının davacıya herhangi bir cari hesap borcunun bulunmadığı, davacının itirazına konu olan 41.453,46 TL tutarlı iş güvenliği ve genel gider kesintilerini davacının yasal defterine kaydettiği ve bunlara süresinde itiraz etmediğinden bu tutarların iadesinin mümkün olmadığı, davacı yanın, davalı işverenin kusuru sebebiyle işin yaklaşık 4 ay gibi uzun bir süreç geç bitirildiği gerekçesiyle talep ettiği 220.000 TL’nin haklı görülemediği, diğer yandan, sözleşmenin 12. Maddesinde teknik şartnamelerin sözleşmenin eki olduğu belirtilmiştir. Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesinin 39.a. Maddesinde, “Müteahhidin geçici hakedışlere itirazı olduğu takdirde, karşı görüşlerinin neler olduğunu ve dayandığı gerekçeleri, İdare ’ye vereceği ve bir örneğini de hakediş raporuna ekleyeceği dilekçesinde açıklaması ve hakediş raporunu ”İdare ye verilen tarihli dilekçemde yazılı ihtirazı kayıtla” cümlesini yazarak imzalaması gerekli olduğu, eğer müteahhidin, hakediş raporunun imzalanmasında sonra tahakkuk işlemi yapılıncaya kadar, yetkililer tarafindan hakediş raporunda yapılabilecek düzeltmelere bir itirazı olursa hakedişin kendisine ödendiği tarihten başlamak üzere en çok 10 gün içinde bu itirazını dilekçe ile idare’ye bildirmek zorundadır. Müteahhit bu şekilde bildirmediği takdirde hakedisi olduğu gibi kabul etmiş sayılır. ” hükmü yeraldığı, aynca davacı yüklenici 220.000 TL’lik talebini, kontrole ve denetime elverişli şekilde belgelendirmediği, davacı yüklenicinin beton döküm aksaklığından kaynaklanan 220,000 TL’ lik talebinin yerinde görülemediği kanaatiyle görüş bildirilmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi heyet raporu ve ek raporunun kapsamı tümüyle birlikte değerlendirilmiş, alınan bilirkişi heyet raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden,mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamının ve mahkememizce de benimsenen 05/04/2017 tarihli bilirkişi raporu ve 05/04/2018 tarihli ek raporun birlikte değerlendirilmesinde; tarafların davaya konu ticari defterlerin usulüne uygun tasdik edilmiş oldukları, davacının ve davalının incelenen defter kayıtlarına göre davacı ile davalının cari hesapta mutabık oldukları, davalının davacıya herhangi bir cari hesap borcunun bulunmadığı, davacının itirazına konu olan 41.453,46 TL tutarlı iş güvenliği ve genel gider kesintilerini davacının yasal defterine kaydettiği ve bunlara süresinde itiraz etmediğinden bu tutarların iadesinin mümkün olmadığı, sözleşmenin 12. maddesinde teknik şartnamelerin sözleşmenin eki olduğu belirtilmiş olup Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesinin 39.a. Maddesi gereğince gerekli bildirimlerin yapılmadığı anlaşılmıştır. Davacı yüklenicinin 220.000 TL’lik talebini, kontrole ve denetime elverişli şekilde belgelendirmediğinden davacı yüklenicinin beton döküm aksaklığından kaynaklanan 220,000 TL’lik talebinin yerinde görülemediği anlaşılmış olmakla davacının davasının reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.

KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40-TL karar ve ilam harcının, 341,55-TL peşin harçtan düşümü ile geriye kalan 297,15 TL ‘ nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan 145,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır