Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1438 E. 2018/1168 K. 06.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1438 Esas
KARAR NO : 2018/1168
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 28/11/2014
KARAR TARİHİ: 06/12/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 28/09/2014 tarihli trafik kazasında davalı sigorta şirketine sigortalı diğer davalı şahsın işleteni olduğu …plakalı aracın müvekkillerinin murisi …’nun idaresindeki … plakalı araca arkadan çarpması sonucunda, araçta yolcu olarak bulunan müvekkili …’nun yaralandığını ve müvekkillerinin murisi … ve…’un babası,…’in eşi …’nun ve… ve…’un babaanneleri …’nun hayatını kaybettiğini, davalının oluşan kazada tam kusurlu olduğunu, müvekkillerinin ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle şimdilik … için 15.000 TL destekten yoksun kalma maddi tazminatın ve işgücü kaybı sebebiyle 4.500 TL maddi tazminatın, müvekkili… ve… için 500 TL destekten yoksun kalma tazminatın kaza tarihinden itibaren davalılardan müştereken ve müteselsilen; müvekkili … için 150.000 TL, … için 100.000 TL, … için 100.000 TL olmak üzere toplam 350.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren davalı şahıstan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 06/03/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini … yönünden destekten yoksun kalma tazminatı için 139.836,56 TL’ye, maluliyet için 55.077,53 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şahsa ait …plakalı aracın kaza tarihi itibariyle müvekkili sigorta şirketine sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun sigorta poliçesi limitleri ile sınırlı olduğunu, destekten yoksun kalma tazminat taleplerinin poliçe teminat kapsamı dışında olduğunu, oluşan kaza nedeniyle kusur tespitinin ve maluliyete ilişkin maluliyet raporunun alınması gerektiğini, destek ve maluliyete ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini, müvekkili açısından faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı gerçek kişi vekili cevap dilekçesinde özetle; oluşan kazada davacıların murisi araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusuru bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Dava; 28/09/2014 tarihli trafik kazasında; davalı sigorta şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı, diğer davalı gerçek kişinin malik ve işleteni olduğu aracın davacıların murisi …’nun sevk ve idaresindeki araca çarpması sonucu; araçta yolcu olarak bulunan davacı …’nun yaralanmasından kaynaklı maddi tazminatın ve müteveffa …’nun ölümü nedeni ile desteğinden yoksun kalan davacıların uğramış oldukları maddi ve manevi tazminatın davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Oluşan kazada kusur oranlarının belirlenmesi için… Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu alınmış, bu yönden sunulan 12/01/2016 tarihli kusur raporunun dosya arasında olduğu ve alınan rapora göre araç sürücüsü davalı gerçek kişinin; müteveffa sürücü … ile müteveffa yolcu …’nun ölümlerinden dolayı %90 oranında, davacı yolcular … ile …’nun yaralanmasından dolayı %100 oranında kusurlu olduğu; davacıların murisi araç sürücüsü müteveffa …’nun kendisinin ölümünden dolayı %10 oranında, müteveffiye …’nun ölümünden dolayı ve davacı yolcular … ile …’nun yaralanmasından dolayı kusursuz olduğu, davacı taraf araçta yolcu olarak bulunan …’nun kendi ölümünden dolayı %10 oranında kusurlu olduğu, diğer yolcular … ile …’nun kusursuz oldukları anlaşılmıştır.
Davacı …’nun meydana gelen kazada maluliyet ve iş göremezlik oranının tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nden maluliyet raporu aldırılmış, bu yönden sunulan 15/11/2016 tarihli maluliyet raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Kusur oranı yönünden alınan 12/01/2016 tarihli İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 12/01/2016 tarihli kusur raporu, maluliyet yönünden alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nin 15/11/2016 tarihli maluliyet raporu mahkememizce de benimsenmiş, davalı taraflarca yapılan itirazların yerinde görülmemiştir.
Alınan kusur ve maluliyet raporları ile dava konusu trafik kazasına dayalı kusur oranları dahilinde davacıların talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminat tutarının ve davacı …’nun yaralanmasından kaynaklı talep edebileceği tazminatın hesaplanması için bilirkişi raporu alınmasına karar verilerek, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya aktüer hesabı konusunda uzman bilirkişi Atalay Domaç’a tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi tarafından düzenlenen 01/06/2017 tarihli bilirkişi raporunun, taraf vekillerinin beyan ve itirazları üzerine aynı bilirkişiden alınan 12/01/2018 tarihli ek raporun, yargılama sırasında müteveffa …’nun desteği olduğu baba …’nun ölümü nedeniyle, … olmadan davacı …’nun talep edebileceği destek tazminatının hesaplanması yönünden aynı bilirkişiden alınan 27/08/2018 tarihli raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
En son alınan 27/08/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda; oluşan kazada davalı sigorta şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı …plakalı araç sürücüsü davalı şahsın müteveffa … ve müteveffa …’nun ölümlerinden dolayı %90 oranında, davacı yolcu … ile diğer yolcu …’nun yaralanmasından dolayı %100 oranında kusurlu olduğu, müteveffa araç sürücüsü …’nun ve yolcu …’nun kendi ölümlerinden dolayı ayrı ayrı %10 oranında kusurlu olduğu, müteveffa …’nun davacı yolcu … ve diğer yolcu …’nun yaralanmalarından dolayı kusursuz olduğu ayrıca bu yolcuların kusursuz oldukları, yetişkin olan davacılar … ve … yönünden destekten yoksunluk tazminatı hesaplanmadığı, davacı … yönünden yapılan inceleme sonucunda; İstanbul Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nden maluliyet raporunda davacı …’nun %26 oranında maluliyetinin oluştuğu ve iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği, meydana gelen trafik kazasında davacı …’nun yaralanmasından kaynaklı nihai ve gerçek maddi zararının 55.077,53 TL olduğu; yargılama aşamasında baba …’nun 16/01/2018 tarihinde vefat ettiği, bu nedenle dava dışı baba bakımından kaza tarihinden itibaren vefat tarihine kadar müteveffa oğlu …’nun desteğinden mahrum kaldığı süre yönünden hesaplanacak tazminatın davacı …’nun destek tazminatına eklenmesi gerektiği, buna göre …’nun ölümü nedeniyle davacı eş …’nun talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 140.605,42 TL olarak hesaplandığı, belirlenen bu miktarın sigorta limitleri içinde kaldığı bildirilmiştir.
Alınan aktüer bilirkişi kök ve ek raporları gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun, itirazları cevaplar nitelikte ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, Adli Tıp Kurumu kusur ve maluliyet raporları, alınan ve benimsenen bilirkişi kök ve ek raporları, toplanıp değerlendirilen delillere göre; 28/09/2014 tarihli trafik kazasında davacı …’nun yaralanmasına, dava dışı …’nun ve davacıların desteğinden yoksun kalan müteveffa …’nun ölümüne neden olan, davalı …’in maliki ve sürücüsü olduğu …plakalı aracın, kaza tarihini kapsayan 16/07/2014 – 16/07/2015 tarihleri arasında ZMSS poliçesi ile davalı sigorta şirketine sigortalı olduğu, oluşan kazada davalı araç sürücüsünün davacıların murisi …’nun ölümünde %90 oranında, davacı …’nun yaralanmasında %100 oranında kusurlu olduğu, bu bilgiler ışığında davacı …’nun yaralanmasından kaynaklı talep edilebilecek sürekli işgücü kaybı ve maluliyet bedelinin 55.077,33 TL olarak hesaplandığı; diğer yönden müteveffa …’nun ölümü nedeni ile destek zararı yönünden yapılan yargılama sonrasında; yargılama sırasında vefat ettiği anlaşılan baba … adına açılan destekten yoksun kalma davası bulunmaması nedeniyle 28/09/2014 kaza tarihinden 16/01/2018 vefat tarihine kadar hesaplanacak destek tazminat payı eklenmesi sonucu davacı eş …’nun talep edebileceği 140.605,42 TL destek zararının bulunduğu, diğer davacıların ölenin desteğinden kaynaklı maddi tazminat talep edemeyeceği, davadan önce davalı sigorta şirketinin temerrüde düşürülmediği anlaşıldığından; davacı … tarafından açılan maddi tazminat davasının kabulü ile taleple bağlı kalınarak 139.836,56 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 55.077,53 TL maluliyet tazminatı olmak üzere toplam 194.914,09 TL’nin davalı sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren, davalı gerçek kişiden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline; diğer davacıların bu yöndeki istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat istemi yönünden açılan dava açısından yapılan inceleme sonrasında ise;
Bilindiği üzere (6098 sayılı BK. 56 md hükmüne göre), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Bu bilgiler ışığında somut olaya bakıldığında; davalı sigorta şirketine sigortalı araç maliki ve sürücüsü olan davalı gerçek kişinin oluşan kazada alınan kusur raporuna göre müteveffa …’nun ölümünde %90, müteveffa …’nun kendi ölümünde %10 oranında kusurlu olduğu; desteğin ölmesi nedeniyle davacılara olay nedeniyle duyulan acı ve elemin giderilmesi için hakkaniyete uygun bir tazminatın verilmesi gerektiği kanaatine varılmış, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile oluşan kazadaki tarafların kusur oranlarına göre taraflarda zenginleşmeye ve fakirleşmeye neden olmayacak şekilde destek …’nun ölümü nedeniyle davacılar eş ve çocuklarına aşağıda belirtildiği miktarlarda manevi tazminata hükmedilmiş olup, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davacı … tarafından açılan maddi tazminat davasının kabulü ile;
139.836,56 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 55.077,53 TL maluliyet tazminatı olmak üzere toplam 194.914,09 TL’nin müştereken ve müteselsilen davalı …’ten kaza tarihi olan 28/09/2014 tarihinden itibaren, diğer davalı …A.Ş.’den dava tarihi olan 28/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak adı geçen davacıya ödenmesine,
2-Davacılar … ve … tarafından açılan maddi tazminat istemine ilişkin davanın ayrı ayrı reddine,
3-Davacıların manevi tazminat istemlerine ilişkin davanın kısmen kabulü ile;
Davacı … için taktir olunan 20.000,00 TL ve diğer davacılar … ve … için ayrı ayrı taktir olunan 15.000,00 ‘er TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 28/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ten alınarak belirtildiği şekilde davacılara ödenmesine; davacıların manevi tazminat yönünden fazlaya ilişkin istemlerinin reddine,
4-Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 13.314,58-TL karar ve ilam harcının 1.862,95 TL peşin ve ıslah harcından mahsubu ile geriye kalan 11.451,63 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp maliyeye gelir kaydına,
5-Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 3.415,50-TL karar ve ilam harcının davalı …’ten alınıp maliyeye gelir kaydına,
6-Maddi tazminat yönünden davacı … vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 17.644,85-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp bu davacıya verilmesine,
7-Diğer davacılar tarafından açılan ve reddedilen maddi tazminat yönünden; davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 500’er TL vekalet ücretinin davacılar … ve …’dan ayrı ayrı alınıp davalılara verilmesine,
8-Manevi tazminat yönünden davacılar vekille temsil olunduklarından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı … için hesap ve taktir olunan 2.400-TL, davacı … için hesap ve taktir olunan 2.180 TL, davacı … için hesap ve taktir olunan 2.180 TL vekalet ücretinin davalı …’ten alınıp ayrı ayrı bu davacılara verilmesine,
9-Reddedilen manevi tazminat üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı … yönünden hesap ve taktir olunan 2.400-TL, davacı … yönünden hesap ve taktir olunan 2.180 TL, davacı … yönünden hesap ve taktir olunan 2.180 TL vekalet ücretinin ayrı ayrı bu davacılardan alınıp davalı …’e verilmesine,
10-Davacı taraflarca yatırılan 25,20 TL başvuru harcı, 1.862,95 TL peşin ve ıslah harcı, 3,80 TL vekalet harcı, 850 TL bilirkişi ücreti ve 457 TL tebligat giderlerinin toplamı 3.198,95 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacılara verilmesine,
11-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzünde, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.
Başkan
¸e-imzalı
Üye
¸e-imzalı
Üye
¸e-imzalı
Katip
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.