Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1376 E. 2021/73 K. 05.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/1376 Esas
KARAR NO :2021/73

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:11/11/2014
KARAR TARİHİ:05/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı …’nin 26/01/2013 tarihinde içerisinde eşi … ve davacıların bulunduğu sırada maliki olduğu … plakalı aracı ile seyir halinde iken aracın arıza yaptığını, bunun üzerine aracı emniyet şeridine çekerek kontağını kapattığını ve ikaz lambalarını yakarak arızayı anlamaya çalıştıklarını, aracın kaskolu olması nedeniyle çekici çağırdıklarını, havanın çok soğuk olması nedeniyle araçtakilerin çekicinin gelmesini aracın içerisinde oturarak beklediklerini, bu sırada yanıcı ve patlayıcı madde yüklü olan ve davalılardan … yönetiminde bulunan … plakalı çekiciye bağlı …plakalı dorsenin (TIR’ın) direksiyon hakimiyetini kaybederek emniyet şeridinde park halindeki … plakalı araca şiddetli bir şekilde çarptığını ve hızını alamayarak aracı içindekilerle birlikte 26 metre kadar yol kenarındaki tarlanın içine doğru sürükledikten sonra ancak durabildiğini, kaza sonucu … plakalı araç içinde bulunan araç maliki …’nin ağır yaralandığını, eşi …’nin ise vefat ettiğini, araç içinde bulunan davacılar dahil diğer dört kişinin kazada ağır bir şekilde yaralandıklarını, kaza nedeniyle … plakalı aracın tamir edilemez hale gelerek pert olduğunu, kazada yakınlarını kaybeden ve kendileri de ağır şekilde yaralanan davacıların çok büyük korku ve endişe yaşadıklarını, kaza sonucunda davacıların uzun süre tedavi gördüklerini ve sonrasında malul kaldıklarını, davalılardan … A.Ş.’nin kazaya karışan … plakalı çekici ile buna bağlı …plakalı dorsenin hem maliki hem de işleteni olduğunu, bu nedenle davacılara karşı sorumlu olduğunu, olayın oluş şekli itibariyle davalı sürücü …’in kazada %100 oranında kusurlu olduğunu, kazanın davalı sürücünün bilinçli taksir niteliğindeki ağır ihmali sonucunda meydana geldiğini, kazaya neden olacak başkaca hiçbir yan etkinin bulunmadığını, olayda davacıların da hiçbir kusurlarının bulunmadığını, kazaya karışan … plakalı aracın davalılardan … Sigorta A.Ş. nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu nedenle davanın maddi tazminat yönünden ve poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere anılan sigorta şirketine karşı da açıldığını, kazaya karışan ve davacıların içinde bulunduğu … plakalı aracın ise davalılardan … A.Ş. nezdinde sigortalı olduğunu, davacıların bu davalının (… Sigorta A.Ş.’nin) sigortaladığı araç içerisinde yolcu konumunda olup üçüncü kişi konumunda bulunduklarını, bu nedenle anılan davalı sigorta şirketinin davacılara karşı maddi tazminat yönünden poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduğunu, meydana gelen kaza dolayısı ile davacıların ağır yaralandığını ve acı çektiklerini, yaşadıkları travmanın onları manevi olarak derin üzüntü ve korkuya sevk ettiğini belirterek, fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak üzere şimdilik davacılardan her biri için ayrı ayrı 1.000,00’er TL. olmak üzere toplam 3.000,00-TL. geçici ve sürekli iş göremezlik (maddi) tazminatının olay tarihinden itibaren yasal faizi ile tüm davalılardan, davacı …için 30.000,00-TL. ve diğer davalıların her biri için ayrı ayrı olmak üzere 20.000,00’er TL. manevi tazminatın ise davalı sigorta şirketleri dışındaki diğer davalılardan olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin ise davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirketin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davacıların maddi tazminata yönelik taleplerinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, manevi tazminata yönelik taleplerinin de haksız ve çok fahiş olduğunu belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer sebeplerle müvekkili şirket aleyhine açılan haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı …’in sürücüsü, davalı … A.Ş.’nin ise maliki olduğu … plakalı aracın (çekicinin) kaza tarihini kapsayacak şekide Karayolları ZMSS sigortacısı olduğunu, müvekkili şirketin poliçe kapsamında sorumluluğu bulunduğunu, mahkemece öncelikle kazadaki kusur durumunun tespit ettirilmesi gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu varsayımında dahi müvekkili sigorta şirketi yönünden kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi yönünde talepte bulunulamayacağını, ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilebileceğini, usulüne uygun başvuru yapılmadan açılan dava yönünden müvekkili şirketçe davanın açılmasına sebebiyet verilmemesi nedeniyle müvekkilinin yargılama giderleri, faiz ve diğer fer’iler yönünden sorumlu tutulamayacağını belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … A.Ş. ise cevap dilekçesinde özetle; davaya konu … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde ZMSS ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, davacılar vekilinin dava dilekçesinde kazanının oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğunu bildirdiğini, müvekkili şirkete sigortalı dava dışı araç sürücüsünün ise kazada kusursuz olduğunu, bu nedenle müvekkili şirket aleyhine davacıların geçici ve sürekli işgöremezlik nedeniyle talep ettikleri maddi tazminatın kabul edilemez olduğunu, davacıların müvekkili şirkete kazadan sonra herhangi bir başvurusunun da bulunmadığını, talep olunan faiz yönünden müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun olmadığını belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer sebeplerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … ise davaya karşı herhangi bir cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; 26/01/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
Dosyanın …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin verdiği 07/10/2013 tarihli, … Esas ve … Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine mahkememize gönderildiği ve yukarıdaki esas numarasında kaydedildiği anlaşılmıştır.
Davacı taraf delil delil olarak; … CBS’nin… Soruşturma sayılı dosyası, kaza tespit tutanağı, davacılara ait tedavi evrakları, kazaya karışan araçların kaza tarihi itibariyle trafik kayıtları, sigorta poliçeleri, keşif, bilirkişi incelemesi, kusur raporu, geçici ve sürekli iş göremezliğe dair maluliyet raporu, tanık beyanı, mali ve içtimai durum soruşturması, aktüer bilirkişi incelemesi ve diğer yasal delillere dayanmıştır. Davalılardan … A.Ş. delil olarak; … CBS’nin… sayılı soruşturma dosyası, …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas ve …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, kaza tespit tutanağı, keşif, bilirkişi incelemesi, tanık beyanı ve her türlü yasal delile dayanmıştır. Davalılardan … Sigorta A.Ş. delil olarak; ZMMS Genel Şartları ve ilgili mevzuat, … nolu hukuk dosyası, poliçe ve ekleri, bilirkişi incelemesi, örnek Yargıtay kararları ve diğer kanuni her türle delile dayanmıştır. Davalılardan … A.Ş. delil olarak; trafik sigortası poliçesi, bilirkişi incelemesi, emsal Yargıtay kararları, 14 Ocak 2012/28173 sayılı Resmi Gazete ve diğer her türlü yasal delile dayanmıştır. Davalılardan … ise herhangi bir delil bildirmemiştir.
ATK 3. İhtisas Kurulu tarafından davacı …hakkında düzenlenen 04/01/2017 tarihli maluliyet raporunda özetle; dosyada mevcut belgelere göre; kaza öncesinde kendisine bilateral total diz artrophstisi uygulanan Hasan kızı 1964 doğumlu …’ın 26/01/2013 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızasının 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri muvacehesinde maluliyetine neden olacak düzeyde olmadığı belirtilerek, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin ise olay tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
ATK 3. İhtisas Kurulu tarafından davacı … hakkında düzenlenen 04/01/2017 tarihli maluliyet raporunda da; dosyada mevcut belgelere göre; … oğlu 1988 doğumlu …’ın 26/01/2013 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızasının 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri muvacehesinde maluliyetine neden olacak düzeyde olmadığı belirtilerek, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin ise olay tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Yine ATK 3. İhtisas Kurulu tarafından davacı … hakkında düzenlenen 04/01/2017 tarihli maluliyet raporunda ise; … oğlu 1986 doğumlu …’in 26/01/2013 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının 11/10/2008 tarihli ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri muvacehesinde maluliyetine neden olacak düzeyde olmadığı belirtilerek, maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce 11/05/2017 tarihli duruşmada davacılardan … vekilinin 09/02/2017 tarihli dilekçesindeki taleplerinin değerlendirilmesi ve anılan davacının dava konusu kaza sebebiyle varsa maluliyeti ve oranının tespiti açısından dosyanın Adli Tıp Üst (Genel) Kurulu’na gönderilmesine karar verilmiştir.
ATK İkinci Üst Kurulu tarafından düzenlenen 03/05/2018 tarihli maluliyet raporunda özetle; davacı … hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen verilerin ATK İkinci Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde; … oğlu, 1986 doğumlu …’in 26/01/2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı olan ve kurulca 19/01/2015 tarihinde yapılan muayenesinde tespit edilen alt ekstremite derin ven trombozu arızasının, 11/10/2008 tarihli ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre %28,0 (yüzdeyirmisekiznoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, davacının iyileşme (iş göremezlik) süresinin ise kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dosyada alınan ve … ATK Trafik İhtisas Dairesi’nce düzenlenen 13/12/2018 tarihli kusur raporunda; mevcut verilere göre; davalı sürücü …’in olay yerinde seyrini araçların seyir şeridi üzerinde emniyetli ve güvenli şekilde sürdürmesi, emniyet şeridi üzerinde park halinde olan aracı dikkate alıp, araca emniyetli mesafede seyretmesi gerekirken yönetimindeki çekicinin emniyet şeridi üzerinde park halinde olan araca çarptığı olayda asli kusurlu olduğu, sürücü …’nin emniyet şeridine park ettiği araca aynı istikamette geriden gelen çekicinin çarptığı olayda atfı kabil kusurunun bulunmadığı, sonuç olarak; davalı sürücü …’in %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, sürücü …’nin ise kusursuz olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce 01/04/2019 tarihli ara karar ile iddia, savunma ve toplanan deliller üzerinde aktüer hesabı yaptırılmasına karar verilerek, dosya aktüer raporu alınmak üzere bilirkişi …’ya tevdii edilmiştir.
Aktüer bilirkişi tarafından tanzim olunarak dosyaya sunulan 21/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dosyada ATK’dan alınan kusur ve maluliyet raporlarına göre davacılardan …’ın 3 (üç) haftalık iyileşme süresi için talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminatının 489,72-TL., davacılardan …’ın 3 (üç) haftalık iyileşme süresi için talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminatının 541,17-TL. olacağı, davacılardan …’in 24/06/2013 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonrası 3 (üç) aylık iyileşme süresi için talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminatının 2.319,30-TL., %28,0 oranındaki maluliyetine ilişkin olarak talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminatının ise 255.164,09-TL. olacağı, yani bu davacının (…’in) talep edebileceği toplam maddi zararının 257.483,39-TL. olacağı, 2013 yılı için Karayolları Trafik Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta limitinin çekiciler için kişi başına 250.000,00-TL. olduğu, bu nedenle davalı sigorta şirketinin davacılardan … için belirtilen bu üst limit dahilinde sorumlu olacağı, takdiri mahkemeye ait olmak üzere dava tarihinin temerrüt tarihi olarak kabul edilebileceği, davacıların talep ettiği manevi tazminatın takdirinin ise münhasıran mahkemeye ait olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacılardan … vekili 25/06/2019 tarihli dilekçesi ile; dava dilekçesinde 1.000,00-TL. olarak talep ettikleri maddi tazminat taleplerini 249.000,00-TL. artırılarak toplamda 250.000,00-TL.’ye yükselttiklerini belirtilerek, talep ettikleri maddi tazminata kaza tarihi olan 26/01/2013 tarihinden itibaren avans faizi yürütülerek davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılardan … A.Ş. ile davalı … A.Ş. vekilleri tarafından davacı … vekilinin sunduğu ıslah dilekçesine karşı ayrı ayrı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
Davalılardan … Sigorta A.Ş. vekilince 24/09/2019 tarihli dilekçe ile; davacılardan … ile sulh olduklarını, bu davacı ile imzalanan sulh protokolü gereğince davacı …’in müvekkili şirket bakımından davadan feragat edeceğini belirterek, mahkememizden bu hususta anılan davacıya süre verilmesi talep edilmiştir. Bunun üzerine davacılardan … vekili 25/09/2019 tarihli dilekçe sunmuş, dilekçesinde davalılardan … Sigorta A.Ş. ile haricen anlaştıklarını, poliçe limiti oranında zararlarının karşılandığını, davalı … Sigorta A.Ş.’den herhangi bir harç, tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, müvekkili açısından bu davalı yönünden davanın konusuz kaldığını beyan etmiştir.
Davacılardan …ve … vekili Av. … 30/09/2019 tarihli dilekçesi ile davada maddi tazminata ilişkin taleplerini açıklamıştır. Buna göre dava dilekçesinde davacı …için talep edilen 1.000,00-TL. maddi tazminatın; 489,72-TL.’sinin geçici iş göremezlik, 510,28-TL.’sinin ise sürekli iş göremezlik tazminatı olduğunu, davacı … için talep edilen 1.000,00-TL. maddi tazminatın; 541,17-TL.’sinin geçici iş göremezlik, 458,83-TL.’sinin ise sürekli iş göremezlik tazminatı olduğunu belirterek sunulan açıklama dilekçesi doğrultusunda davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılardan … vekili Av. … tarafından UYAP üzerinden mahkememize sunulan 25/12/2020 tarihli dilekçede ise özetle; dosyada alınan aktüer raporu sonrasında müvekkilinin maddi zararının netleştiğini, akabinde davayı maddi tazminat talebi yönünden ıslah ettiklerini, ıslah dilekçesini sunduktan sonra davalılardan … Sigorta A.Ş.’nin müvekkilinin maddi zararını karşılayacak şekilde ödeme yaptığını, dolayısıyla maddi tazminat yönünden davalı … Sigorta A.Ş.’den herhangi bir taleplerinin kalmadığını, sonuç olarak maddi tazminat yönünden davadan feragat ettiklerini, ancak sürücü ve işleten yönünden dava dilekçesinde talep ettikleri gibi 20.000,00-TL. manevi tazminata ilişkin taleplerinin devam ettiğini belirterek, 20.000,00-TL. manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sürücü ve işletenden alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesi talep etmiştir.
A) MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
Karayolları zorunlu mali sorumluluk sigortasında rizikonun gerçekleşmesi halinde sigortacının ödeyeceği tazminat, 2918 sayılı KTK’nun 91. maddesinin yollamasıyla anılan kanunun 85. maddesine göre belirlenir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir sorumluluk sigortası türüdür. Bu sebepledir ki, sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlıdır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun (KTK’nun) 91. maddesi ile araç işletenlere uygulamada “zorunlu trafik sigortası” olarak da adlandırılan “mali sorumluluk sigortası” yaptırma zorunluluğu getirilmiş, anılan maddenin birinci fıkrasında, “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmüne yer verilmiştir.
Zorunlu trafik sigortası, araç işleteninin üçüncü kişilere verdiği zararlardan doğan sorumluluğunu sigorta güvencesi kapsamına almaktadır. Eş söyleyişle, işleten “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası” ile üçüncü kişilere verdiği zararlardan dolayı “kendi sorumluluğunu” sigorta ettirmektedir.
Zorunlu mali mesuliyet sigortasında zarar gideriminde uygulanacak en önemli ilkelerden biri “kusur oranında sorumluluk ilkesi”’dir.
Yasanın ve ilgili mevzuatın emredici hükümleri gereğince yaptırılan ZMSS (zorunlu trafik) sigortalarında sigortacı, işletene düşen hukuki sorumluluğu teminat altına aldığına göre, ancak işletenin sorumlu olduğu oranda zarardan sorumlu olacaktır. Bu hüküm ve ilke uyarınca, işletenin sorumlu tutulduğu hâllerde, zorunlu trafik sigortacısının da sorumluluğu ortaya çıkmakta, işletenin sorumlu tutulamadığı hâllerde ise sigortacısının da sorumluluğu söz konusu olmamaktadır. Yani işletene hukuken yükletilemeyen zarardan, onun sorumluluğunu teminat altına alan sigortacının sorumlu tutulması da mümkün değildir. Sigortacının sorumluluğundan bahsedebilmek için, zorunlu trafik sigortası yapılan aracın üçüncü kişilerin zararına neden olacak bir kazaya karışması ve bu kazada sigortalı araç işleteninin sorumluluğunun bulunması gerekir.
Mahkememizce benimsenen ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 13/12/2018 tarihli kusur raporunda da ifade edildiği gibi; davalı sürücü …’in emniyet şeridi üzerinde park halindeki araca çarptığı, bu nedenle %100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’nin ise olayda atfı kabil kusurunun bulunmadığı, dolayısıyla kusursuz olduğu, bu durumda kazada kusuru olmayan … tarafından emniyet şeridine park edilmiş olan … plakalı aracın ZMSS sigortacısı olan davalı … A.Ş.’nin kaza nedeniyle herhangi bir tazminat sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmış, bu nedenle davalı … A.Ş. yönünden açılan maddi tazminat davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda belirtildiği üzere; davacılardan … vekili tarafından mahkememize sunulan 25/12/2020 tarihli dilekçede maddi tazminata yönelik talepler yönünden davadan feragat edildiği açıkça bildirmiştir. Davacı … vekilinin dosyada mevcut vekâletnamesinin incelenmesinde ise davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
HMK.’nun 307. maddesine göre davadan feragat, davacı tarafın talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Davadan feragat eden davacı, bununla dava dilekçesinin talep sonucu bölümünde istemiş olduğu haktan vazgeçer. Feragat davayı sona erdiren tek taraflı bir işlemdir.
Davadan feragat, davacının yapacağı tek taraflı açık bir irade beyanıyla olur. Feragatın geçerliliği için, bunun, davalı ve mahkeme tarafından kabulüne gerek yoktur. Feragat, bir usul işlemidir. Feragat dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır (HMK.309/1). Feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir (HMK.310/1). HMK.’nun 307. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde, feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Feragat beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir.
Müteselsil sorumlulukta, kural olarak borçlulardan her biri, 6098 sayılı TBK.’nun 162 ve 163. maddelerine göre, borcun tamamından sorumludurlar. Nitekim, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 88/1 maddesinde trafik olayı nedeniyle müteselsil sorumluluk öngörülmüştür. 6098 sayılı TBK.’nun 167. maddesi uyarınca, sorumluların iç ilişkide kusur oranına göre, birbirlerine rücu hakları da mevcuttur. Öte yandan müteselsil sorumlulukta “feragatin bölünmezliği ilkesi” gereğince bir davalı hakkındaki davadan feragatin diğer davalılara da sirayet edeceği açıktır.
Somut uyuşmazlıkta davalılar … A.Ş., … A.Ş. ile …, diğer davalı sigorta şirketi … Sigorta A.Ş. ile birlikte davacılardan …’in maddi zararlarından müteselsilen sorumlu olup, davacı … vekili dava açıldıktan sonra davalı … Sigorta A.Ş. hakkındaki maddi tazminat davasından açıkça feragat ettiğinden ve bu feragat sigorta şirketi ile aralarında tam teselsül bulunan diğer davalılara da sirayet ettiğinden, maddi tazminat yönünden davalı sigorta şirketi (… Sigorta A.Ş.) hakkındaki feragatin diğer davalılara da sirayet etmesi nedeniyle mahkememizce davacı …’in tüm davalılar hakkında açtığı maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir. Özetle; davacı … vekili davayı açtıktan sonra mahkememize sunduğu dilekçesinde açıkça maddi tazminat talepleri yönünden davadan feragat ettiklerini bildirmiş olduğundan ve yapılan feragat bildiriminin usulüne uygun olduğu tespit edildiğinden, HMK.’nun 307. maddesi gereğince ve ayrıca feragatin sirayeti ilkesi nedeniyle davacı …’in tüm davalılar hakkında açtığı maddi tazminata yönelik davanın feragat nedeniyle REDDİNE, davalı sigorta şirketi ile davacı … açısından karşılıklı olarak talep edilmediğinden, bu taraflar yönünden karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına, ancak diğer davalılar lehine ise vekalet ücretini de kapsar şekilde aşağıdaki gibi karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacılardan …ve Hakın IŞIN’ın açtıkları maddi tazminata yönelik talepleri bakımından ise dosyada bu davacılar yönünden ayrı ayrı alınan ATK maluliyet raporlarında; bu davacılar yönünden sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır. Bir başka ifade ile dosyada alınan ATK maluliyet raporlarına göre davacılar …ve Hakın IŞIN’ın sürekli iş göremezlik (maddi) tazminatı talep etme hakları bulunmamaktadır. Ancak alınan maluliyet raporlarında bu davacıların iyileşme (iş göremezlik) sürelerinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nda “yaralanma hallerinde”; tedavi dışında, yaralanan kimsenin çalışma gücünün tamamen veya kısmen azalması gibi durumlarda, bundan kaynaklanan zararların, ileride ekonomik yönden yoksun kalacağı zarar ve ziyan ile masrafların, kişinin olay nedeniyle mahrum kaldığı diğer ekonomik zararların poliçe kapsamında kalan zararlardan olduğu kabul edilmektedir. (Işıl Ulaş, Uygulamalı Sigorta Hukuku; 2002, 3.baskı, sh.709-710)
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası dışında kalan hususların düzenlendiği 2918 sayılı KTK’nun 92. maddesinde; “geçici iş göremezlik ödeneği” sigorta kapsamı dışına çıkarılmamış olup, bu durum karşısında geçici iş göremezlik ödeneğinin de poliçe limiti ile sınırlı kalmak kaydı ile poliçe kapsamı içinde kaldığının kabulü gerekmektedir. (Yargıtay …. HD.’nin 14/10/2010 tarih, 2009/… E.ve 2010/… K. sayılı ilamı)
Geçici iş göremezlik zararı; zarar görenin yaptığı iş ve gelir durumu itibariyle iyileşme süresinde elde edemediği kazançlarından ibarettir. Geçici işgöremezlik zararı; motorlu aracın işletilmesi sırasında kişinin yaralanması sonucu yapılan, tedavinin gerektirdiği bir zarar kalemidir. Trafik kazası sonucunda yaralanmanın doğal bir sonucu olan ve kişi iyileşinceye kadar geçen geçici sakatlık dönemine ilişkin olan geçici işgöremezlik tazminatı, 2918 sayılı kanunun 85. maddesi kapsamındaki bedeni zararlardandır. 2918 sayılı KTK’nun 98/1. maddesinde belirtilen “tedavinin gerektirdiği diğer giderler” kapsamında olan geçici iş göremezlik tazminatı, tedavinin gerektirdiği bir gider kalemi olarak zorunlu mali sorumluluk sigortası (trafik sigortası) kapsamındadır.
Sonuç olarak; ATK’dan alınan ve mahkememizce benimsenen maluliyet raporlarına göre iyileşme (iş göremezlik) süreleri olay tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar olan davacılar …ve …’ın geçici iş göremezlik maddi tazminatı taleplerine yönelik davalarının kısmen kabulüne, davacı …için aktüer bilirkişi tarafından hesaplanan 489,72-TL., davacı … için ise 541.17-TL. olmak üzere toplam 1.030,89-TL. geçici işgöremezlik (maddi) tazminatının davalılardan … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihi olan 05/04/2013 tarihinden itibaren, diğer davalılar … A.Ş. ve … yönünden ise kaza tarihi olan 26/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … Sigorta A.Ş., … A.Ş. ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacılar …ve …’a verilmesine, davacılar …ve …’ın fazlaya ilişkin istemlerinin ise reddine karar vermek gerekmiştir.
B) MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1 maddesine göre; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” Aynı kanunun 56/2 maddesine göre ise; “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” Maddeye göre hâkim, manevi tazminata hükmederken, olayın özelliklerini göz önünde tutmalı ve ona göre zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar vermelidir. Hâkim, özel halleri göz önünde tutmalı ve manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği miktar adalete de uygun olmalıdır.
Manevi tazminatın tarafların ekonomik durumları da nazara alınarak tazminat ödeme yükümlüsü olan tarafın fakirleşmesi, lehine tazminata hükmedilen tarafın ise zenginleşmesi sonucunu doğurmayacak şekilde hak ve nesafet kurallarına uygun, makul ve makbul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekmektedir. Manevi tazminat miktarı belirlenirken olayın özelliği, tarafların kusur durumu, kusurun ağırlığı, gibi hususlar da dikkate alınmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirmelidir. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanması gibi bir amacı da yoktur. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır.
Somut olayda; davacılar …, …ve …’ın ekonomik ve sosyal durumunun araştırması için emniyet müdürlüklerine yazılan yazılara cevap verildiği, iddia, savunma, soruşturma dosyası, toplanan deliller, ATK’dan alınan kusur ve maluliyet raporları, aktüer bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi sonucunda; ATK 2. Üst Kurulu tarafından düzenlenen maluliyet raporunda da tespit edildiği üzere davacılardan …’in 26/01/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %28,0 oranında malul kaldığı, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) ay olduğu, davacılar …ve …’ın ise 26/01/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda sürekli maluliyetlerinin oluşmadığı, ancak her bir davacının iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) hafta olduğu, ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından tanzim edilen kusur raporuna göre kazanın meydana gelmesinde davacıların ve onların yolcu olarak içerisinde bulundukları aracın dava dışı sürücüsü …’nin herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davacı Serdar’ın kaza sonucu sakatlık oranı ve iyileşme süresinin olayın vehametini artıran hususlardan olduğu, diğer davacılar Asiye ve Hakan’ın ise iyileşme süresi, olayın niteliği, paranın satın alma gücü, davacıların kaza sonucu duydukları acı ve ızdırap, hak ve nesafet kuralları hep dikkate alındığında; davacı … için 20.000,00-TL., davacı …için 5.000,00-TL. ve davacı … için 5.000,00-TL. olmak üzere toplam 30.000,00-TL. manevi tazminatın yeterli ve adil olduğu, bu miktarın davacıları zenginleştirmeye, davalıları ise fakirleştirmeye yol açmayacağı kanaatine varılarak, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile yukarıda belirtilen miktarlardaki manevi tazminatın kaza tarihi olan 26/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … A.Ş. ile …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, davacıların manevi tazminat yönünden fazlaya ilişkin isteminin ise reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
A) Maddi Tazminat Talepleri Yönünden;
1-Tüm davacıların, davalı … A.Ş. aleyhine açtıkları maddi tazminat davasının reddine,
2-Davacılardan …’in maddi tazminata yönelik davasının tüm davalılar yönünden feragat nedeniyle reddine,
3-Davacılar …ve …’ın maddi tazminata yönelik davasının kısmen kabulü ile; davacı …için 489,72-TL., davacı … için 541.17-TL. olmak üzere toplam 1.030,89-TL. geçici işgöremezlik (maddi) tazminatının davalılardan … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihi olan 05/04/2013 tarihinden itibaren, diğer davalılar … A.Ş. ve … yönünden ise kaza tarihi olan 26/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … Sigorta A.Ş., … A.Ş. ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacılar …ve …’a verilmesine, davacılar …ve …’ın fazlaya ilişkin istemlerinin ise reddine,
4-Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 70,42-TL karar ve ilam harcının, dava açılırken yatırılan 249,35-TL peşin harçtan mahsubu ile kalan 178,93-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
5-Davacılar tarafından başlangıçta yatırılan 70,42-TL karar harcının davalılardan alınıp davacılara verilmesine,
6-Maddi tazminat yönünden davacılar Asiye ve … davada vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan davacı …için 489,72-TL., davacı … için 541,17-TL olmak üzere toplam 1.030,87-TL. vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılar Asiye ve …’a verilmesine,
7-Davacılar …ve … davada vekilli temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 8.160,00-TL( davacı …için 4.080,00-TL, davalı … için 4.080,00-TL)’nin davalılar … A.Ş. ve …’ten alınarak bu davacılara verilmesine,
8-Davalılar … A.Ş. ve … davada vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00’er-TL vekalet ücretinin davacılar …ve …’dan alınıp bu davalılara verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
B) Manevi Tazminat Talepleri Yönünden;
1-Manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile; davacılardan … için 20.000,00-TL., …için 5.000,00-TL. ve … için 5.000,00-TL. olmak üzere toplamda 30.000,00-TL. manevi tazminatın kaza tarihi olan 26/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … A.Ş. ile …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, davacıların fazlaya ilişkin isteminin ise reddine,
2-Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 2.049,30-TL karar ve ilam harcının, dava açılırken yatırılan 850,46-TL peşin harçtan mahsubu ile geriye kalan 1.198,84-TL’nin davalılar … A.Ş. ve …’ten alınıp maliyeye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından başlangıçta yatırılan 850,46-TL peşin harcın davalılar … A.Ş. ve …’ten alınıp davacılara verilmesine,
4-Manevi tazminat yönünden davacılar …, Asiye ve … davada vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 12.240,00-TL. (davacı …için 4.080,00-TL., davacı … için 4.080,00-TL. Ve davacı … için 4.080,00-TL olmak üzere toplam) vekalet ücretinin davalılar … A.Ş. ve …’ten alınıp davacılara verilmesine,
5-Davalılar … A.Ş. ile … davada vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00’er-TL vekalet ücretinin davacılar …, …, …’dan alınıp bu davalılara verilmesine,
6-Davacılar tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı olan 5.251,05-TL. yargılama giderinin, davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesaplanan 3.194,99-TL yargılama giderinin davalılar … Sigorta A.Ş., İTT Lojistik Antrepoculuk … A.Ş. Ve …’ten alınıp davacılara verilmesine, geriye kalanın davacılar üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı … A.Ş. tarafından yapılan 210,00-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 120,00-TL’sinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine, geriye kalanın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacılar …ve … Vekili ile davalı … A.Ş. Vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır