Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1199 E. 2020/16 K. 15.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1199
KARAR NO : 2020/16

DAVA : Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/07/2014
KARAR TARİHİ : 15/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalı yanca dava dışı borçlular ile ilgili başlatılan icra takibi ile İzmir …İcra Müdürlüğünün… Es. sayılı dosyasından gönderilen talimatla Kocaeli 1.İcra Müdürlüğünün … Talimat sayılı dosyasından, 14.12.2011 tarihinde, müvekkillerine alt olan 1 adet … ‘lik profıl üretim hattı (… tip,… seri numaralı), 1 adet … poliüretan Eni. Makinası ( … tip* … seri numaralı), 1 adet … panjur üretim hattı (… tip, 2009 üretim yılı,… seri numaralı) menkuller hukuka aykırı olarak haczedilmiş ve davalı yanca muhafaza altına alındığını, davalı yanca açılan istihkak davası neticesinde İzmir…İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas,… Karar, …Karar tarihli kararı ile özetle; “ hacizli menkullerin satışının gerçek satış olduğu, menkullerin mülkiyetinin istihkak iddia eden davalılara geçtiği, yapılan işlemlerde muvazaa bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir” denilerek davalı yanın açmış olduğu istihkak davasının reddine karar verildiğini ve iş bu kararın kesinleştiğini, bu nedenle haczin haksızlığı da iş bu mahkeme kararı ile kesinleştiğini, dava konusu makinalann müvekkillerine teslimi öncesinde haksız haciz nedeni ile tazminata esas olmak üzere haczin ve muhafaza işleminin icra edildiği 14.12.2011 tarihinde makinaların değerinin ne olabileceği, şuanki hâlihazır durumu ile değerinin ne olduğu, 14.12.2011 tarihi ile şu an arasında iş bu maliyetin artıp artmadığı, 14.12.2011 tarihinden bu yana yıllık aşınma payı kaybının ne kadar olabileceğinin tespiti için Kocaeli …Sulh Hukuk Mahkemesinin …D.İş sayılı dosyasından dava ikame edilmiş olup, iş bu tespit neticesinde 13.07.2013 tarihli düzenlenen bilirkişi raporunda özetle: “ 14.12.2011 tarihinde dava konusu makinaların değerlerinin fatura değerleri ile aynı olduğu, … Marka makinelerin toplam değer kayıplarının ayrı ayrı %30,… Marka makİnamn değer kaybının %50 olabileceği ayrıca maliyet artışına dair yapılan TÜFE incelemesinde 2012 değeri baz alındığında 12 aylık ortalamalara göre %8,89 oranında maliyet artışı olduğu tespiti yapılmıştır”, müvekkillerinin haksız haciz nedeni ile uğranılan zararın ne olduğunu 13.07.2013 tarihli bilirkişi raporunun, 15.07.2013 tarihinde bilirkişi tarafından mahkemeye ibrazı ile öğrendiğini, yukarıda açıklandığı üzere haksız ve hukuka aykırı haciz vc muhafaza işlemi ile müvekkillerinin 14.12.2011 tarihinden makinaların müvekkillerince teslim alındığı Temmuz 2013 tarihi aralığında makinaların kullanamadığı gibi bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere atıl halde kalan makinalar büyük oranda değer kaybına uğradığını, müvekkillerinin iş bu makinaları kullanamaması nedeni ile kendileri tarafından, üretimi iş bu makinalarla yapabilecek ürünleri daha fazla maliyetle satın almak durumunda kaldıklarını, bu açıdan da müvekkillerinin büyük oranda maddi zararları mevcut olduğunu, hem makinelerde meydana gelen değer kayıpları hem de iş bu makinelerle üretimi yapılamayan ürünlerin yüksek maliyetle satın alınması nedeni ile müvekkillerinin uğradığı gerçek zararın sayın mahkemece de yapılacak bilirkişi incelemesi ile tespiti ile şimdilik karşı yanın 1.000,00 TL maddi tazminata mahkûm edilmesini talep ettiklerini, müvekkillerinin iş bu haksız haciz ve muhafaza nedeni ile ticari itibarları zarar gördüğünden her iki müvekkil açısından 1.000,00 TL manevi tazminata karşı yanın mahkûm edilmesini talep ettiklerini, iş bu nedenlerle fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak ve ileride ıslah edilmek üzere iş bu davayı ikame etmek gereği hâsıl olduğunu, davalı yanca haksız ve hukuka aykırı haciz ve muhafaza edilen menkuller nedeni ile davalarının kabulü ile davalı yanın 1.000,00 TL maddi tazminata mahkûm edilmesini, müvekkillerinin ticari itibarları iş bu haksız haciz ve muhafaza işlemleri ile zarar gördüğünden 1.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin karşı yan üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

ISLAH:
Davacılar vekili 24/09/2019 tarihli talep artırım dilekçesi ile, … Bankası A.Ş ‘ ye karşı açtıları davalarını müvekkillerinden … için 500,00 TL talep edilen tutarı 143.500,00 TL arttırarak toplamda 144.000,00 TL olarak talep ettiklerini, müvekkillerinden …- … için 500,00 TL talep edilen tutarı 115.500,00 TL arttırarak 116.000,00 TL olarak talep ettiklerini, talep edilen tutarlara haksız fiilin vuku bulduğu tarihten itibaren işleyecek ticari reeskont avans faizi ile birlikte tahsilini talep ettiklerini, manevi tazminat da dava dilekçesinde talep edilen 1.000,00 TL manevi tazminata da, her iki müvekkili yönünden müşterek olmak üzere davalı aleyhine hükmedilmesini talep etmiştir.

CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının tüm bu iddiaları haksız ve mesnetsiz olup müvekkili banka aleyhine açılan davanın reddi gerektiğini, davacı tarafından huzurda görülen iş bu dava ile talep edilen alacak zamanaşımına uğradığını, huzurdaki iş bu dava, haksız fiil hükümlerine tabi olup, haczin uygulandığı 14/12/2011 tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’ nun 60. Maddesi uyarınca bir yıllık sürenin geçmesi ile zamanaşımına uğradığını, henüz doğmamı şbir zarar iddiası yönünden maddi tazminat isteyemeyeceğini, davacının maddi tazminat talebi hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili banka menkul mallar üzerinde haciz işlemi tatbik etmemiş olsaydı, davacılar yönünden kiralanan taşınmazın 161.701,25 TL kira gideri davacılar tarafından ödenmek zorunda kalınacağını, buna göre davacının muhafaza gideri yönünden bir zararının olmadığını, makinaların muhafaza edildikleri depoda %50 oranında değer kaybına uğradığı iddiası hayatın olağan akışına aykırı olmakla birlikte talebin reddi gerektiğini, davacı maddi zarar iddiası kanılayacak hiçbir delil ileri sürülemeyeceğini, davacının maddi tazminat talebine ilişkin itirazlarının bulunduğunu, dava konusu olayda manevi tazminatın şartları gerçekleşmemiş olmakla davacının manevi tazminat talebinın haksız olduğunu, davacının şahsiyet haklarına hukuka aykırı bir saldırı mevcut olmadığını, davacının manevi zarara uğramadığını, dava konusu olayda illiyet bağı unsuru mevcut olmadığını, açıklanan nedenlerle haksız, yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olarak ikame edildiğini, HMK 107.maddesindeki belirsiz alacak ve tespit davası niteliği bulunmayan iş bu davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava davalı vekilinin talebi üzerine …’ e ihbar edilmiş, ihbar olunan herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, haksız ihtiyati haciz nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce davaya konu edilen Kocaeli… İcra Müdürlüğünün … Tal. Sayılı dosyası, Kocaeli …Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı Dosyası, İzmir … İcra Hukuk Mahkemesinin … Es. Sayılı Dosyası, İzmir … İcra Müdürlüğünün… Es. Sayılı Takip Dosyası celp edilip incelenmiştir.
Dosya kapsamından; davalının alacağı yönünden, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasından gönderilen talimatla Kocaeli …İcra Müdürlüğü’nün … talimat sayılı dosyasında davacıya ait olan menkuller hakkında ihtiyati haciz kararı uygulanmış ve davalı tarafça muhafaza altına alınmıştır. İzmir … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı kararı ile davalının istihkak davasının reddine karar verilmiş ve iş bu karar kesinleşmekle haczin haksız olduğu anlaşılmıştır.
Davanın, başlatılan takibin ve vaki itirazın niteliği gereği, takipte talep edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlamak yükümlülüğü davacı tarafa ait olduğundan, bu kapsamda taraflarca bildirilen deliller toplanmış, takibe ve davaya dayanak faturalar ve cari hesap ekstresinin dosya arasında olduğu görülmüş, uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden mahkememizce 18/02/2016 tarihli duruşmada davacı taraf iddiası, davalı taraf savunması ve tüm dosya kapsamına göre rapor alınmasına karar verilerek 11/03/2016 tarihi inceleme günü olarak belirlenmiş, davacı tarafın ticari defter ve kayıtları ile dosyaya getirtilen ve sunulan belgeler üzeriden inceleme yapılmak üzere dosya konusunda uzman Makine Mühendisi Prof. Dr. …, Ekonomi ve Finans Uzmanı Dr. …, SMMM… ile Ekonomist Prof. Dr. … ‘ a tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 05/06/2018 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile 05/04/2019 tarihli ek raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda özetle; davacıların 2011-2012-2013 yıllarına ait ticari defterlerini ibraz ettiği, bu yıllara ilişkin ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yapıldığı, yed-i eminde bulunduğu süre içinde makinaların uğradığı yıpranma ve değer kaybının tetkikinde, 13.07.2013 tarihli bilirkişi raporunda 14.12.2011 haciz tarihinde makinelerin fatura değerlerinde oldukları ve bunların yıllık %10, hacizde kaldıklan süre içerisinde toplam %20 oranında amortismana uğradıkları hususuna heyetlerinin de katıldığı, ancak bilirkişi Murat Makaracı tarafından hazırlanan 13.07.2013 tarihli raporda makinelerin demonte ve bakımsız muhafaza edilmeleri vc dış etkenlerden korunmaması dolayısı ile ilave yıpranmaların olduğu ve toplam değer kayıplarının … marka makinelerde %30 ve… marka makinelerde %50 olduğu belirtilirken, bilirkişi İbrahim Uzman tarafından hazırlanan 15.01.2012 tarihli raporda makinelerin değerleri demonte ve bakımsız halleriyle ikinci el piyasasında belirlendiği, haksız haciz işleminden ve makinelerin bu kötü şartlarda muhafaza edilmelerinden davacı taraf sorumlu tutulamayacağından 15.01.2012 tarihli rapor isabetli kabul edilemeyeceği, değer kaybının makinelerden … marka olanlarda amortisman ve ilave yıpranmadan ötürü toplam %30 ve… olanda toplam %40 olduğu, bu durumda fatura fiyatları KDV dahil esas alınırsa, … Panjur Üretim Hattında değer kaybı = 480.000 x 0.30 = 144,000 TL, … 77 lik profil üretim hattında değer kaybı = 300,000 x 0.30 = 90.000 TL,… Poliüretan Enjeksiyon makinesinde değer kaybı = 65,000 x 0,40 – 26,000 TL olmak üzere toplam değer kaybı = 260.000,00 TL (Temmuz. 2013 itibariyle) olduğu, davacıların bir birim malı kaç TL ürettikleri hakkında maliyet kartlarını belgeye dayalı olarak ibraz etmedikleri, bu nedenle malı alım faturaları ile üretim maliyet kartlarının karşılaştırılarak, davacıların bir birim malı işletme dışından almakla ne kadar zararlarının oluştuğunun tespit edilemediği, yapılan haksız haciz nedeniyle, dava konusu mallarda 260,000 TL (Temmuz 2013 itibariyle) değer kaybı oluştuğu, manevi tazminat talep etme şartlarının oluşmadığı kanaatiyle görüş bildirilmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller, takip dosyası kapsamı, bilirkişi raporunun ve ek raporunun kapsamı tümüyle birlikte değerlendirilmiş, alınan bilirkişi raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
2004 sayılı İİK’nın 259/1. maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür.
Dosya kapsamından, davacının bilirkişi raporunda hesap edilen miktara göre maddi tazminat talebini 24/09/2019 tarihinde ıslah ettiği ve davalı tarafından ıslaha karşı süresinde zamanaşımı defi’nde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun’nun 72. maddesi gereği, haksız fiil nedeniyle tazminat talebiyle açılacak davada zamanaşımı, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde fiilin işlendiği tarihten başlayarak 10 yıllık süreye tabidir. Eylemin aynı zamanda suç oluşturması durumunda uzamış (ceza) zamanaşımı uygulanacaktır. Davaya esas eylem suç niteliğinde değildir. Davalının istihkak davası red ile sonuçlanmış ve karar 16/04/2013 tarihinde kesinleşmiştir. Kararının kesinleştiği tarih itibarıyla haczin haksızlığı saptanmış olup zamanaşımının bu tarihten itibaren başlatılması gerekir. Davanın ıslah edildiği 24/09/2019 tarihine kadar yasada öngörülen iki yıllık zamanaşımı süresi dolmuştur. Bu sebeple maddi tazminata ilişkin talebinin dava dilekçesi ile talep edilen 1.000,00 TL’nin kabulü ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine ,ıslahla talep edilen miktarın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. ( Yargıtay 4.H.D 2016/14427 E. 2019/1158 K. Sayılı İlamı )
Haksız ihtiyati haciz kararı alan alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından geçerli olup, manevi tazminat yönünden TBK 58, (BK’nın 49) maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise, kusura dayalıdır. Bu itibarla, alacaklının kötüniyetli veya iyiniyetli olup olmadığı da sonuca etkili olup, ağır olmasa da kusurlu olması da gerekmektedir. Haksız yere bir kimsenin mallarının haczettirilmesi, o kimsenin ticari itibarına saldırı teşkil eden ve BK’nın 49’ncu maddesi gereğince manevi tazminat ile sorumlu tutulmayı gerektiren bir davranıştır. Başka bir anlatımla haksız ihtiyati haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının kötüniyetinin ve ağır kusurunun varlığı gereklidir. Somut olay bakımından, salt davacıya zarar vermek amacıyla haciz işlemlerinin yapıldığı, başka bir ifade ile takibin yapılmasında kötüniyet veya ağır kusur bulunduğu söylenemez. Açıklanan nedenle manevi tazminat isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminata ilişkin talebinin dava dilekçesi ile talep edilen 1.000,00 TL’nin kabulü ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine ,ıslahla talep edilen miktarın zamanaşımı nedeniyle reddine,
a) Alınması gerekli 68,31 TL harcın, peşin yatırılan 34,20 ‘ den düşümü ile eksik kalan 34,11 TL ‘ nin davalıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
b) Davacı tarafça yatırılan 34,20 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c) Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine,
d)Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/3 maddesi uyarınca hesap ve taktir olunan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine,
2-Davacının manevi tazminat talebinin Reddine ,
a-Alınması gerekli 54,40-TL karar ve ilam harcının, 4.423,09 TL tamamlama harcı olarak yatırılan harçtan düşümü ile kalan 4.368,69 TL ‘ nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan 450,00 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır