Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/108 E. 2020/529 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/108 Esas
KARAR NO:2020/529

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:31/03/2014
KARAR TARİHİ:…/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 28/05/2012 günü meydana gelen trafik kazasında … plakalı aracın kusurlu olarak müvekkilinin yaralanmasına ve sakat kalmasına neden olduğunu, müvekkilinin malul olması sebebiyle davalı …’na tazminat ödenmesi için başvuruda bulunulduğunu, bunun sonucunda … numaralı hasar dosyasının açıldığını, talepte bulunulmasına karşın kendilerine herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkilinin 25/…/1969 doğumlu olduğunu ve geçirdiği kaza nedeniyle %22 oranında malul kaldığını, bu sebeple belirlenecek beden kaybı gücü oranında tazminatın davalı tarafça müvekkiline ödenmesi gerektiğini, ayrıca müvekkiline bakıcı giderlerine ilişkin de herhangi bir ödeme yapılmadığını, maluliyete bağlı olarak ortaya çıkan ve tedavi giderleri kapsamında karşılanması gereken bakıcı gideri ve diğer tedavi giderlerinin de davalı tarafından karşılanması gerektiğini, davalı … hesabının bakıcı gideri ve SGK tarafından karşılanması mümkün olmayan tedavi giderleri yönünden sorumluluğunun bulunduğunu, kazaya karışan tam ve asli kusurlu … plakalı aracın ZMMS poliçesinin bulunmaması nedeniyle davalı …’nın meydana gelen zararının tamamından Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenen limit miktarıyla sınırlı olarak sorumlu olduğunu belirterek, müvekkilinde oluşan cismani zarar sebebiyle sürekli ve geçici maluliyet dönemine ilişkin maddi tazminat tutarı ile bakıcı giderlerinin temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalı …’ndan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili ise cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın kazaya karışan ve sigortasız olduğu iddia edilen araç sürücüsü ile işletenine ihbar edilmesi gerektiğini, dosya davacısı …’nun müşteki, sigortasız araç sürücüsü …’nin ise sanık olduğu …. Sulh Ceza Mahkemesi’nin verdiği 12/09/2012 tarihli, … E. ve 2012/934 K. sayılı karar ile kamu davasının düşürülmesine karar verildiğini, müvekkili kurumun sorumluluğundan bahsedebilmek için öncelikle kazaya sebep olan aracın kaza tarihini kapsar şekilde geçerli trafik sigorta poliçesinin bulunup bulunmadığının tespitinin gerektiğini, kazaya sebebiyet veren araçların kusur oranlarının ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alınmak suretiyle belirlenmesinin zorunlu olduğunu, maluliyet durumunun da yine ATK 3. İhtisas Dairesi’nden rapor alınmak suretiyle tespit edilmesi gerektiğini, yine davaya konu maluliyet tazminatının konusunda uzman aktüer bilirkişi tarafından hesaplanması gerektiğini, davacının bakıcı giderlerine ilişkin tazminat isteminin ise haklı bir nedene dayanmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun teminat limiti ve kusur oranıyla sınırlı olduğunu, davacı tarafının kaza tarihinden itibaren avans faizi istemesinin de haklı ve hukuki bir dayanağının bulunmadığını belirterek, haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; 28/05/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacının malul kaldığı iddiasıyla; geçici işgöremezlik, sürekli işgöremezlik ve SGK tarafından karşılanmayan bakıcı giderlerinin davalı …’ndan tahsiline yönelik olarak açılmış maddi tazminat davasıdır.
Davacı taraf delil olarak; …. Sulh Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası, kaza tutanakları, trafik kayıtları, kusur raporu, nüfus kaydı, maluliyet raporu, hasar dosyası, trafik poliçesi, sigorta şirketi dosyası, bilirkişi incelemesi ve diğer her türlü yasal delile dayanmıştır.
Davalı taraf ise delil olarak; …. Sulh Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası, Yargıtay kararları, kaza tarihinde müvekkilinin sorumlu olduğu limitleri gösterir teminat limit tablosu, hasar dosyası, cevabi yazılar, ilgili mevzuat hükümleri, bilirkişi incelemesi ve diğer yasal delillere dayanmıştır.
Mahkememizce taraflarca bildirilen deliller toplanmış, ilgili kurumlara gerekli müzekkereler yazılmış, davacının kaza sonrası tedavi gördüğü hastanelerden tedavi evrakları temin edilerek dosyaya kazandırılmıştır.
Dava konusu kazadaki kusur oranlarının tespiti bakımından dosya ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmiş ve kusur raporu düzenlenmesi istenilmiştir. ATK … Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 19/02/2016 tarihli ön raporda özetle; dosyadaki kaza tespit tutanağında motosiklet sürücüsünün … kodunu ihlal ettiğinin (şerit ihlali yaptığının) belirtildiği, ancak ölçeksiz krokide çarpma noktasının yeri olarak motosikletin istikamet şeridinin gösterilmiş olduğu, sağlıklı kusur izafesi açısından tarafların katılımı mümkün ise tutanak mümzilerinin de katılımı ile mahalde düzenlenecek keşif doğrultusunda elde edilecek, çarpma öncesi ve çarpma anında araçların seyir şeritlerinin ne olduğu ve çarpma noktasının hangi şerit içinde – ölçekli olarak şeridin neresinde olduğuna dair bilgilere ihtiyaç duyulduğu belirtilerek dosyanın işlem görmeksizin mahmekemize iade edilmiştir.
Bunun üzerine mahkememizce 14/04/2016 duruşmada; ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 19/02/2016 tarihli yazısı gereğince olay yeri itibari ile … Nöbetçi AHM’ye talimat yazılmasına, ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin üst yazısı gereğince, tarafların ve tutanağı düzenleyenlerin de katılımı sağlanarak, refakate alınacak trafik bilirkişisi marifetiyle mahallinde keşif icrası suretiyle ile rapor düzenlenerek dava konusu olayda çarpma öncesi ve çarpma anında araçların seyir şeritlerinin tespiti, çarpma noktasının hangi şerit içerisinde ve şeridin neresinde olduğunun tespitine dair ölçekli rapor ve kroki aldırtılmasına karar verilmiştir.
… 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) 2016/27 Talimat sayılı dosyada; 27/06/2016 tarihinde refakate alınan trafik bilirkişisi ile birlikte kazanın meydana geldiği … ili, Erenler ilçesi, Kayalar, Memduhiye, Horozlar mevkii 1.2 km’deki keşif mahalline gidilmiş, buradan tutanak tanığı (Jandarma) … keşif mahallinde dinlenmiştir. Keşif sonrasında trafik bilirkişisi Rafik ALKAN tarafından 01/…/2016 tarihli kusur raporu düzenlenmiş ve raporun ekine kaza öncesini, kaza anını ve kaza sonrasını gösteren krokiler de çizilerek eklenmiştir.
Talimat cevabı geldikten ve ön rapordaki eksiklikler giderildikten sonra dosya kusur raporu düzenlenmek üzere mahkememizce yeniden ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmiştir.
ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenerek dosyaya gönderilen 27/12/2018 tarihli kusur raporunda özetle; kazanın 28/05/2012 günü saat 14:45 sıralarında sürücü … idaresindeki … plakalı otomobilin Kayalar – Mahmudiye istikametinden Horozlar Mahallesi istikametine doğru seyir halindeyken sağa yönelimli sert virajın bulunduğu olay yerine geldiğinde aracının sağ ön kısımları ile karşı yönden gelen sürücü … idaresindeki … plakalı motosikletin ön kısımlarına çarpması sonucunda meydana geldiği, olay mahallinin 5,5-6 metre genişliğinde sert virajlı iki yönlü köy yolu olduğu, yolda şerit çizgisinin bulunmadığı, zeminin asfalt ve ıslak, vaktin gündüz, havanın yağmurlu, mahalim meskûn dışı olduğu, olay sonrası düzenlenen trafik kazası tespit tutanağına göre tespit sırasında kazaya karışan araçların olay yerinde olmadığı, çarpma noktası ve kırık araç parçalarının motosikletin seyir yönüne ait kısımda ölçeksiz olarak çizildiği, kaza tespit tutanağında olay yerinde kazaya dair herhangi bir fren izinin belirtilmediği, tutanakta çarpma öncesi motosiklete ait herhangi bir sürtünme izi tespitinin bulunmadığı, keşif sonucu düzenlenen 01…..2016 tarihli bilirkişi raporuna göre ise; olay mahallinde yolun 6m genişliğinde olduğu, otomobil sürücüsünün çarpma noktasını yolun sağına ve soluna 3’er m. mesafede gösterdiği, motosiklet sürücüsünün ise çarpma noktasını kendi istikametine göre yolun sağına 2m. (soluna 4m.) mesafede gösterdiği ve 1.6m genişliğindeki otomobilin sağ ön kısmı ile çarpmasıyla kazanın meydana geldiği tespitleri ile sürücü …’nin asli kusurlu olduğu, davacı sürücü …’nun ise kusuru bulunmadığının belirtildiği, tüm dosya kapsamı, …. Sulh Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası içeriği, dosyadaki tüm beyanlar, kaza tespit tutanağı ve talimatla alınan bilirkişi raporu incelendiğinde sürücü …’nin idaresindeki otomobille meskun dışı mahaldeki köy yolunda seyir halindeyken olay yeri viraj mahalline yaklaştığında mevcut hava ve yol şartlarını da dikkate alarak hızını uygun seviyeye düşürmesi ve seyrini iki yönlü yolun sağını takiben sürdürmesi gerektiği halde buna riayet etmediği, sağa yönelimli viraja geniş kavisle girdiğinde de karşı yönünden gelen motosiklete aracının sağ ön kısımları ile çarptığı olayda asli derecede kusurlu olduğu, davacı sürücü …’nun ise idaresindeki motosiklet ile ile meskun dışı mahaldeki köy yolunda seyir halindeyken olay yeri viraj mahalline geldiğinde, karşı yönünden virajı geniş kavisle dönen otomobilin çarpmasına maruz kaldığı olayda atfı kabil bir kusurunun bulunmadığı, sonuç olarak kazadan sürücü …’nin %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, davacı sürücü …’nun ise kusursuz olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce davacının maluliyet oranının tespiti bakımından dosya ATK 3. İhtisas Kurulu’na gönderilmiş, ancak ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından dosyaya sunulan 20/11/2017 tarihli ön raporda; kurumlarınca ilgili hakkında maluliyet raporu düzenlenebilmesi için tıbbi belgeler ve raporların temin edilerek tamamlanması istenilmiştir. Sonrasında mahkememizce ATK ön raporundaki eksikliker tamamlanmış ve dosya yeniden maluliyet raporu düzenlenmek üzere ATK 2. İhtisas Kurulu’na gönderilmiştir.
ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 30/…/2018 – … karar numaralı maluliyet raporunda özetle; … oğlu, 25/…/1969 doğumlu …’nun 28/05/2012 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı sol kalça hareket kısıtlılığı arızası nedeniyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak; Gr 1 XII (6a….25)A %29 E cetveline göre %30.2 (yüzdeotuznoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin ise olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, ” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Kusur ve maluliyet raporları alındıktan sonra mahkememizce 28/03/2019 tarihli duruşmada verilen 2 nolu ara karar ile dosyanın aktüer hesabı yapılmak üzere hesap bilirkişisine tevdiine karar verilmiştir.
Aktüer bilirkişi … tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan 03/05/2019 tarihli hesap bilirkişi raporunda özetle; kazanın oluşumunda kusursuz olduğunun kabulü halinde davacı …’nun 28/05/2012 tarihinde geçirdiği kaza sonucunda hesaplanan geçici iş göremezlik zararının 9 ay/270 gün iyileşme süresi dikkate alındığında 9.450,39-TL. olabileceği, ancak SGK tarafından davacıya 28/05/2012-11/11/2012 tarihleri arasında güçün 166 gün için ödenen 5.403,53-TL. tutarındaki geçici iş göremezlik ödemesinin bu rakamdan tenzili sonrasında davacının davalıdan talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminatı miktarının 4.046,86-TL. olduğu, davacının sürekli iş gücü kaybı zararının ise %30,2 maluliyet oranı ile kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü halinde 210.791,36-TL. olduğu, buna göre davacının toplam maddi zararının; 4.046,86-TL. geçici iş göremezlik + 210.791,36-TL. sürekli işgöremezlik (efor kaybı) olmak üzere toplam 214.838,22-TL. olduğu, kaza tarihi olan 2012 yılında ZMSS poliçelerinin ölüm ve sürekli sakatlık üst limitinin 225,000,00-TL. olduğu dikkate alındığına, hesaplanan maddi tazminat miktarının davalı …’nın sorumlu olduğu limitler dahilinde bulunduğu, davacının iyileşme dönemi bakıcı giderleri zararının ise 8.477,49-TL. olabileceği ve tedavi giderleri teminatından karşılanabileceği, temerrüt tarihinin 24/12/2013 başvuru tarihini müteakip 8. iş gününün bitimi tarihi olan 06/01/2014 tarihi olduğu ve faiz türü olarak yasal faiz talep edilebileceği şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Aktüer bilirkişi raporu dosya taraflarına usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı … vekili tarafından UYAP üzerinden dosyaya gönderilen 06/05/2019 tarihli dilekçe ile aktüer raporuna karşı itirazda bulunulmuş, mahkememizce 24/09/2019 tarihli duruşmada verilen 1 nolu ara karar ile davalı … vekilinin aktüer bilirkişi raporuna karşı itirazlarını karşılar nitelikte ek rapor alınmasına karar verilerek dosya ek rapor düzenlenmek üzere aktüer bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Aktüer bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 11/10/2019 tarihli ek raporda davalı …’nın kök rapora itirazları değerlendirilmiş, sonuç olarak 03/05/2019 havale tarihli kök rapordaki görüşlerinde herhangi bir değişik bulunmadığı belirtilmiştir.
Dosyada ATK kusur ve maluliyet raporları ile aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen kök ve ek raporlar gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, mahkememizce de benimsenerek hükme esas alınmıştır.
…, 14 Haziran 2007 tarih, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14 üncü maddesiyle … Şirketleri bünyesinde kurulmuştur. …nın amacı oluşan risklerin meydana getirdiği hasarın tanzim edilmesi durumunda zorunlu sigorta kapsamına girmesine rağmen sigortalının belirlenememesi, araca ait sigortanın yapılmamış veya çalınmış araç ile kaza yapılması gibi durumlar ile kişilerin mağduriyetini engellemektir. Buna göre … ile; -Trafik kazalarında sigortalının belirlenememesi, -Oluşan hasar tarihinde araca ait sigorta bulunmaması, -Çalıntı ve gasp edilerek kullanılan araçların meydana getirdiği hasarların karşılanması, Sigorta şirketleri tarafından ruhsatların iptal edilmesi, -Şirketlerin iflası durumunda zararlara maruz kalan kişilerin hasarlarının tazmin edilmesi gibi hallerde sigortalıların sigorta güvencesinden yoksun kalmaması ve bedeni zararlarının karşılanması amaçlanmaktadır.
… Yönetmeliği’nin “Hesaba Başvurulacak Haller” başlıklı 9. maddesinin (a) bendinde açıkça; sigortalının veya sigortayı yaptırmakta sorumlu olanın tespit edilememesi hallerinde kişide meydana gelen bedensel zararlar için …na başvurabileceği belirtilmiştir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nda “yaralanma hallerinde”; tedavi dışında, yaralanan kimsenin çalışma gücünün tamamen veya kısmen azalması gibi durumlarda, bundan kaynaklanan zararların, ileride ekonomik yönden yoksun kalacağı zarar – ziyan ile masrafların, kişinin olay nedeniyle mahrum kaldığı diğer ekonomik zararların poliçe kapsamında kalan zararlardan olduğu kabul edilmektedir. (Işıl Ulaş, Uygulamalı Sigorta Hukuku; 2002, 3.baskı, sh.709-710)
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası dışında kalan hususların düzenlendiği 2918 sayılı KTK’nun 92. maddesinde; “geçici iş göremezlik ödeneği” sigorta kapsamı dışına çıkarılmamış olup, bu durum karşısında geçici iş göremezlik ödeneğinin de poliçe limiti ile sınırlı kalmak kaydı ile poliçe kapsamı içinde kaldığının kabulü gerekmektedir. (Yargıtay 10. HD.’nin 14/10/2010 tarih, 2009/5281 E.ve 2010/13730 K. sayılı ilamı)
Geçici iş göremezlik ödeneği; motorlu aracın işletilmesi sırasında kişinin yaralanması sonucu yapılan tedavinin gerektirdiği bir gider (diğer gider) olup; bedeni zarara ilişkindir. Trafik kazası sonucunda yaralanmanın doğal bir sonucu olan ve kişi iyileşinceye kadar geçen geçici sakatlık dönemine ilişkin olan geçici iş göremezlik ödeneği, 2918 sayılı Kanunun 85. maddesi kapsamı içinde yer alan bedeni zararlardandır. Geçici iş göremezlik zararı, 2918 sayılı KTK’nun 98/1. maddesinde belirtilen “tedavinin gerektirdiği diğer giderler” kapsamında olduğundan, aynı maddenin 3. fıkrasında anılan giderlerin … tarafından ödeneceği düzenlendiğinden ve zararlandırıcı sigorta olayı (trafik kazası) sonucunda sigortalıya yapılacak geçici iş göremezlik ödemesinin de bu sorumluluk kapsamında olduğu dikkate alındığında, geçici iş göremezlik tazminatının tedavinin gerektirdiği gider olarak zorunlu mali sorumluluk sigortası (trafik sigortası) kapsamında olduğunun kabulü gerekmektedir. Nitekim Yargıtay HGK tarafından verilen 13/10/2010 tarihli, 2010/10-500 E. ve 2010/490 K. sayılı kararda da; zararlandırıcı sigorta olayı sonucunda sigortalıya yapılan geçici iş göremezlik ödemelerinin sorumluluk kapsamı içerisinde değerlendirilerek, zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçe limitleri içerisinde kalmak koşuluyla sigorta şirketinden, sigorta poliçesinin bulunmaması halinde ise …’ndan tahsilinin mümkün bulunduğu kabul edimiştir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nda rizikonun gerçekleşmesi halinde sigortacının ödeyeceği tazminat, 2918 sayılı KTK.’nun 91. maddesinin yollamasıyla ve yine anılan kanunun 85. maddesine göre belirlenecektir. Buna göre; sigortacı, aracın sigorta poliçesinin bulunmaması halinde …, motorlu aracın işletilmesi sırasında ortaya çıkan maddi zararlar ile kişilerin yaralanması veya ölmesi gibi bedeni zararlardan sorumludur. Kişinin bedenine gelen zararlarda tedavi giderlerinin ödenmesi koşulları 98. maddede, diğer tazminat ve giderlerin ödenmesi ise 99. maddede açıklanmıştır.
KTK.’nun 98. maddesinde açıkca belirtildiği üzere; kişiye ilişkin zarar halinde ilk yardım, muayene ve kontrol veya yaralanma nedeniyle ayakta, klinikte, hastane ve benzeri sağlık kuruluşlarında gerçekleştirilen tedavi giderleri ile tedaviyle ilgili diğer giderler sigorta teminatı kapsamında olup, buna göre çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalması sonucunda oluşacak zararlar da sigorta teminatı içindedir.
25/02/2011 tarihinde 27857 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı kanunun 59. maddesi ile; her ne kadar 2918 sayılı kanunun 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK’ya) geçmiş ise de; SGK., 6111 sayılı yasayla değiştirilen 2918 sayılı yasanın 98. maddesi kapsamında tüm tedavi giderlerinden değil, ancak söz konusu madde kapsamında kalan tedavi giderlerinden sorumludur. Belgeye dayanmayan tedavi giderleri ile bakıcı giderleri yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre, 6111 sayılı yasa kapsamında değildir. Belgeli olmayan tedavi giderleri ile bakıcı giderinden ise SGK. sorumlu olmayıp, davalı …’nun sorumluluğu bulunmaktadır. Dolayısıyla mahkememizce davalı …’nın davacının dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusursuz olduğu da gözetilerek (ki davacı kusurlu dahi olsa davalı kusur oranı nisbetinde sorumludur…) aktüer bilirkişi tarafından hesaplanan iyileşme süreci bakıcı giderlerinden de sorumlu tutulması yönünde kanaat oluşmuştur. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’nin 22/02/2018 tarihli; 2017/743 Esas ve 2018/177 Karar sayılı kararı da bu yöndedir.)
Yine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 17/05/2018 tarihli ve 2017/782 Esas -2018/763 Karar sayılı kararında; 6111 sayılı yasanın 59. maddesi ile değişik 2918 sayılı KTK’nun 98. maddesi ile getirilen düzenlemenin, tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmet bedellerine ilişkin olduğunu, geçici tedavi sürecindeki bakıcı gideri ve geçici dönem iş görmezlik tazminatının bu düzenleme kapsamında değerlendirilemeyeceğini belirterek, davalı sigorta şirketinin sigorta limitleri dahilinde geçici dönem iş görmezlik zararı ile birlikte bakıcı giderlerinden de sorumlu tutulması gerektiğini kabul etmiştir.
2918 sayılı yasanın 90. maddesine getirilen değişiklikle ZMMS Genel Şartları’nın yasa hükmü gibi kabul edilmesi yönündeki düzenleme 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Ancak Anayasa Mahkemesi, 17/…/2020 tarihli – 2019/40 – 2020/40 sayılı kararı ile 2918 sayılı KTK.’nun 90. ve 92. maddelerinde yer alan bir kısım hükümleri iptal etmek suretiyle mevzuatta esaslı değişiklikler yapmıştır. Bunun sonucunda ise sağlık hizmeti giderlerinin kapsamı 2918 sayılı KTK.’nun 98. maddesinde açıkça hastane ve sağlık kuruluşlarında alınan tıbbi tedaviye yönelik sağlık hizmeti ile sınırlı tutulmuş iken, Genel Şartlar’ın A.5/b maddesi ile sakatlık raporu alınıncaya kadarki süre içindeki bakıcı giderleri ile işgücü kaybından doğan giderler, sağlık hizmeti giderleri kapsamına alınarak SGK.’nun sorumluluğunda bırakılmıştır. Bu nedenle açıkça kanunda düzenlenen bir hususun kapsamı genişletmiş olduğundan ve anılan yasa hükmünün AYM.’nin iptal kararı sonrasında uygulama imkanı kalmadığından, mahkememizce geçici iş göremezlik tazminatı, sürekli iş göremezlik tazminatı (efor kaybı tazminatı) ve bakıcı giderlerinin davalı …’nın sorumluluğu kapsamında olduğunun kabul edilmesi gerekmiştir.
Öte yandan 2918 sayılı KTK.’nun “Tazminat ve Giderlerin Ödenmesi” başlıklı 99. maddesinin 1. fırkasına göre; “Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının … veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren 8 (sekiz) iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” Aynı şekilde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.1 maddesine göre; “Sigortacı; hak sahibinin, kaza veya zararın tespit edilebilmesi için bu genel şartlar ekinde yer alan gerekli tüm belgeleri sigortacının … veya şubelerinden birine ilettiği tarihten itibaren 8 (sekiz) iş günü içinde tazminatı hak sahibine öder.” Somut olayda davacı vekili tarafından davalı …’na 24/12/2013 tarihinde tazminat ödenmesi için talepte bulunulmuş, işbu talep dilekçesinin tebliği tarihinden itibaren 8 iş günü sonrası olan 06/01/2014 tarihi mahkememizce temerrüt tarihi olarak kabul edilmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller, celp edilen kayıt ve belgeler, mahkememizce benimsenen ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan kusur raporu, ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından tanzim edilen maluliyet raporu ve aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen kök ve ek rapor hep birlikte incelenip değerlendirilmiş, 28/05/2012 tarihinde meydana gelen kazada … plakalı motosiklet sürücüsü davacı …’nun kusursuz olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’nin ise %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacının kalıcı maluliyet oranının %30.2 olduğu, iyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) ay kadar olduğu, davacının 28/05/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda iyileşme süresi içerisinde giyinme, beslenme, fonksiyonel mobilite, kişisel hijyen ve tuvalet ihtiyaçları gibi günlük yaşam aktivitelerini kendisini sağlayamayacağı ve bu dönem iyileşme süreci içinde bakıma muhtaç halde olduğu, davacının davalı …’ndan aktüer bilirkişi tarafından hesaplanan; bakiye 4.046,86-TL. geçici iş göremezlik tazminatı, 8.477,49-TL. bakıcı gideri ve 210.791,36-TL. sürekli işgöremezlik (efor kaybı) olmak üzere toplamda 223.315,71-TL. talep edebileceği, yukarıda anılan mevzuat hükümleri ile yerleşik Yargıtay kararları birlikte değerlendirildiğinde; davalı …’nın gerek sürekli iş göremezlik tazminatından, gerek geçici iş göremezlik tazminatından ve gerekese iyileşme dönemi bakıcı giderlerinden limit dahilinde sorumlu olduğu, sonuç itibariyle benimsenen ve hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporuna göre davacı için hesaplanan geçici iş göremezlik tazminatı, sürekli iş göremezlik tazminatı ile iyileşme dönemi bakıcı giderleri toplamı olan ve davalının sorumluluk limitleri içerisinde kalan toplam 223.315,71-TL.’den temerrüt tarihi olan 06/01/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte sorumlu olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1) Davanın kısmen kabulü ile; 210.791,36-TL. sürekli iş göremezlik maddi tazminatı, 4.046,86-TL. geçici iş göremezlik maddi tazminatı ve 8.477,49-TL. geçici iş göremezlik iyileşme dönemi bakıcı gideri olmak üzere toplam 223.315,71-TL.’nin temerrüt tarihi olan 06/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gerekli 15.254,70-TL karar ve ilam harcının 798,35-TL peşin harç + ıslah harcından mahsubu ile geriye kalan 14.456,35-TL’nin davalıdan alınıp Maliyeye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 798,35-TL peşin harç + ıslah harcının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı olan 2.506,30- TL. yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 2.461,69-TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 24,082,10-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/1 maddesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 20-TL. (tebligat ve posta) yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 0,35-TL’sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
8-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. …/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır