Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1072 E. 2020/774 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/1072 Esas
KARAR NO:2020/774

DAVA:Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:04/03/2014
KARAR TARİHİ:24/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 26/04/2012 tarihinde bir sözleşmenin yapıldığını, söz konusu sözleşme çerçevesinde müvekkilinin davalı şirketin hizmetlerinden kurumsal abone olarak yararlanacağını, davalı şirketin dokuz adet kampanyalı paket seçeneği bulunduğunu, müvekkili şirket söz konusu paketlerden şirket çalışanlarının ihtiyacı olan paketler seçtiğini ve 26 adet hattın paket bilgilerinden oluşan bir listeyi davalı şirkete bildirildiğini, davalı şirket ilk ayın faturasını her bir hat için ayrı ve ayrıntılı faturalar olarak düzenlediğini ancak sonraki aylarda tüm hatlar için bir fatura olarak düzenlendiğini, müvekkili şirketin iletişim maliyetleri beklenenin ve kararlaştırılanın aksine giderek arttığını ve müvekkili şirket tarafından şirket çalışanları ile yapılan görüşmeler ve araştırmalar sonucunda iki adet hatta, taraflarca anlaşılan paketin tanımlanmayarak sözleşmeye aykırı davranıldığının öğrenildiğini, söz konusu hatlara tanımlanması gereken paketler tanımlanmadığından, fatura bedelleri fahiş ücretler üzerinden belirlendiğini, davalı tarafından herhangi bir bilgilendirme de yapılmadığını ve geri dönüşün de olmadığını, özet olarak müvekkilinin 20 aylık aboneliği süresinde toplam 28.600,00 TL fatura ödemiş olması gerekirken, 102.669,20 TL ödemiş olup dolayısıyla 74.069,20 TL maddi zarara uğradığını, davalı şirketin sözleşmeye aykırı fatura bedelleri ve kötü niyeti dolayısıyla müvekkili şirket maddi zarara uğramış olup, sözleşmeyi haklı sebeple feshedildiğini, bu sebeplerle müvekkilinin uğramış olduğu müspet zararın davalı şirket tarafından tanzim edilmesinin gerektiğini, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla haklı davalarının kabulü ile davalı şirketin anlaşılan sözleşme şartlarına aykırı olarak tanımlanması gereken kullanım paketlerini tanımlamayarak fahiş bedellerle faturalandırıldığı kullanım bedellerine ilişkin müvekkili şirketin yapmış olduğu ödemeler nedeniyle uğramış olduğu olumsuz zarar olan toplamda 79.069,20 TL zararlarının tespiti ile şimdilik 5.000,00 TL ‘ sinin 06/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte taraflarına ödenmesini, tüm yargılama giderleri, faiz ve vekalet ücretinin de davalı şirkete tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesi HUMK.119.maddesinin aradığı şartlara haiz olmadığını, davacının beyanları doğrultusunda iş bu davanın, tespit davası olarak değil, belirli alacak davası olarak açılmasının gerektiğini, davacıya eksik harcın tamamlanması için süre verilmesinin gerektiğini, eksik harç tamamlanmazsa davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirketin kurumsal abonesi olan davacı şirket, 26 adet GSM hattı ile sağlanan farklı avantajlardan yararlanmak üzere farklı kampanyalara katıldığını, her ay gönderilen faturalar ve detay bilgilendirmelerle tüm harcama ve fatura detaylarından haberdar olan davacının, faturalara itiraz etmemiş olmasına rağmen, yirmi ay sonra birden fatura ödemelerini geri istemesinin basiretli bir tacirden beklenebilecek bir davranış olmadığını, davacı şirketin GSM hatlarının kampanya kapsamında seçilen pakete göre ücretlendirildiği iddiasının gerçeğe aykırı olduğu, haksız ve gerçek dışı olduğunu, davacı şirketin GSM hatlarının dahil olduğu paketler hakkında bilgilendirme yapılmadığı iddiasının haksız ve gerçek dışı olduğunu, TTK ‘ na göre tacir olan davacı şirket, kendisine gönderilmiş mobil iletişim faturalarına süresinde herhangi bir itirazda bulunmadığını, davacının taleplerinin ispatlamayabilir olmasının gerektiğini, talep edilen faize, faiz türüne ve başlangıç tarihine itiraz ettiklerini, açıklanan nedenlerle iş bu davanın usul bakımından alacak davası olarak açması gereken davanın tespit davası olarak açmış olması nedeniyle sekiz günlük ihbar süresi içinde ihbar da bulunulmamış olması ve zaman aşımı nedeniyle, esas bakımından haksız, maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olması nedeniyle reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, davalı tarafından davacı yana sağlanan GSM hatlarının, aralarındaki anlaşmaya aykırı olarak faturalandırılması nedeni ile yapılan fazla ödemenin iadesi istemine ilişkindir.
Taraflar arasında sözleşme nedeni ile ticari ilişki bulunduğuna dair ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasında ihtilaf, davalı yanın taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri gereği davalı tarafından tarifelerin davacı hatlarına tanımlanıp tanımlanmadığı ile davalı tarafından fazla fatura tahakkuku yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davacı ve davalı tacir sıfatına haiz olup, uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden kaynaklanmaktadır.
6102 Sayılı TTK’nun 21/2.maddesinde faturayı alan kişinin aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında itirazda bulunmaması halinde bu içeriği kabul etmiş sayılacağı düzenlenmiştir.
Davacı, davalı tarafından gönderilen faturalara itiraz etmeksizin ödemelerini yapmıştır. Bu durumda fatura içeriğini 21/2 maddesi gereği kabul etmiş durumdadır.
Davacı bazı hatlarda internet paketleri ile yurt dışı konuşma dakikalarının tanımlanmamış olduğunu iddia etmiştir. Davacının bu iddiası ayıplı ifaya yöneliktir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 23. maddesi uyarınca malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değil ise alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içerisinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa durumu bu süre içerisinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanunu’nun 223. maddesinin 2. fıkrası uygulanır. Bu hüküm uyarınca ayıbın hemen satıcıya bildirilmesi gerekmektedir. TTK’nun 18/3 maddesinde de tacirler arasında ihbarlar veya ihtarların noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılacağı düzenlenmiştir. Somut olayda , davacı dakika ve internet tanımlanmaması iddiasını niteliği gereği TBK’nun 223/2 maddesi gereği derhal davalıya bildirmekle yükümlü olup davalı tarafından usule uygun şekilde bildirim yapıldığına dair dosya kapsamında herhangi bir delil bulunmamaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alınarak somut olay açısından TTK’nun 21/2, 23 ve TBK’nun 223 maddeleri göz önüne alınarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40-TL karar ve ilam harcının, 85,40-TL peşin yatırılan ve 1.179,50 TL tamamlama harcından mahsubu ile geriye kalan 1.210,50-TL ‘ nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 10.429,00 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır