Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1050 E. 2018/1073 K. 01.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1050 Esas
KARAR NO : 2018/1073
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/02/2014
KARAR TARİHİ: 01/11/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davalı şirket ile…’nın …şehrinde bulunan… şirketine ait merkez binasının mermer imalat ve montaj işçiliği işlerinin inşası konusunda 350.000 Euro karşılığında anlaştıklarını, müvekkilinin üstlendiği imalat ve montaj işini tamamlayıp davalıya fatura ettiğini ve faturanın davalıya teslim edildiğini ancak, davalı tarafın fatura içeriğine itiraz ettiğini, müvekkilinin işe başladıktan sonra davalı tarafın talebi üzerine asıl teklifte olmayan ekstra işler çıkarttığını ve müvekkilinin bu işleri de yaptığını, ek işlere yönelik metraj, birim maliyeti ve işçilik maliyetinin davalıya e-posta yoluyla iletildiğini, davalı tarafça faturaya ve İstanbul… İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasından başlatılan takibe de itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı şirket arasında taşeronluk veya işveren ilişkisi olmadığını, inşaata ilişkin tüm işin … tarafından müvekkilinin de içinde bulunduğu taşeron gurubuna verildiğini ve her taşeron kendi namına iş yürüttüğünü, müvekkilinin davacıya bir ödeme yükümlülüğü bulunmadığını, müvekkilinin hesabına yatan ve davacının, işveren ile anlaşmış olduğu bedelin davacıya gönderildiğini, davacının iç dekorasyon işi ile ilgili olarak Türkiye’de hiçbir iş yapmadığını, sadece kendi çalışanları vasıtasıyla Fransa, Paris’tedi şantiyede mermer montaj işini yaptığını, müvekkili firmanın, taşeron firmalara ödeme yapacağı ve taşeron firmaların kendi görevlendirdiği işçilere ödeme yapacağı işin başında kararlaştırıldığını, davacının işlerin bedeli olarak müvekkili ile 350.000 Euro karşılığı anlaşma yaptığının gerçek dışı olduğunu, biran için müvekkilinin mali bakımdan davacıya karşı yükümlü olduğıu düşünülse dahi dava konusu inşaatta yapılan işin miktarının talep edilen miktarın çok altında olduğunu ve davacı firmaya borcunun icra dosyasında belirtilenden az olduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuş, davacının kötüniyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
Takibin başlatıldığı, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede; davacı tarafça davalı borçlu hakkında davaya dayanak fatura bedelinden kalan bedelin tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçlunun vaki itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça, itirazın bertarafına yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Dava, eser sözleşmesine dayalı hakediş alacağının tahsili için davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf, yanlar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklı hakediş alacağının ödenmediğini ileri sürmüş; davalı taraf ise, eser sözleşmesinin tarafı olmadığını, dava ve takip konusu fatura içeriği bedelin davacıya ödendiğini savunmuştur.
Davalı taraf her ne kadar davacı ile eser sözleşmesinin tarafı olmadığını ileri sürmüş ise de; davacı tarafından davalı şirket adına düzenlenen ve tebliğ edilen fatura içeriği bedelin davalı tarafınça ödendiği savunulduğuna göre; taraflar arasındaki eser sözleşmesinin varlığı kabul edilmiştir.
İddianın ileri sürülüş biçimine göre, davanın, başlatılan takibin ve vaki itirazın niteliği gereği, takipte talep edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlamak yükümlülüğü davacı tarafa aittir. Bu kapsamda, davacı tarafça bildirilen deliller toplanmış, faturanın dosya arasında olduğu görülmüştür. Yanlar arasındaki uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden bilirkişi kurul raporu alınmasına karar verilerek, alınan tanık beyanları, taraf ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişiler YMM …, İnşaat Mühendis… ve Borçlar Hukuku konusunda uzman Prof. Dr. …’e tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 24/01/2017 havale tarihli bilirkişi raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu raporunda; davacı ile davalı arasında Fransa’da bulunan binanın mermer montajı işlerinin yapılması konusunda eser sözleşmesinin sözlü olarak akdedildiği, davacının ticari defter tasdiklerinin usulüne uygun olarak yapıldığı, davalının defter ibrazından kaçındığı, davacı tarafından davalı adına, iş bedeline ilişkin düzenlenen ve tebliğ edilen 307.885,96 Euro bedelli faturaya karşı davalının cevabi ihtarnamesi ile fatura içeriğinde belirtilen işlere karşılık ödemenin daha önce davacıya yapıldığının iddia edildiği ancak, fatura bedeline yasal süresi içinde itiraz edilmediği, fatura bedelinin davalı aleyhine kesinleştiği, bu durumda davacının davalıdan, sözlü olarak akdedilen eser sözleşmesine istinaden yapılan iş bedeline karşılık 01/10/2013 tarih ve 307.885,96 Euro bedelli fatura bedeli kadar hakediş alacağına hak kazandığı ancak, davacı hakediş alacağından davalı tarafça banka havalesi yoluyla yapılan 107.000 Euro ödemenin düşülmesi gerektiği bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun, itirazları cevaplar nitelikte ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, Mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu raporu, toplanıp birlikte değerlendirilen tüm delillere göre; davacı tarafça yüklenilen işin karşılığı olarak düzenlenen takip konusu 307.885,96 Euro bedelli faturanın davalıya tebliğ edildiği; davalı tarafça yapılan itirazda faturanın içeriğine değil, fatura konusu borcun ödendiğinin ileri sürüldüğü; dolayısıyla eser sözleşmesinin dolaylı olarak kabul edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı tarafın fatura konusu yapılan işin bedelini ödediğini kanıtlaması zorunludur.
Somut olayda; alınan bilirkişi kurulu raporu ile dosya kapsamına göre davacının davalıdan yaptığı iş karşılığı 307.885,96 Euro alacaklı olduğu, davalı tarafça yapılan 107.000 Euro ödeme düşüldükten sonra 200.885,96 Euro alacağın tahsiline yönelik davalının vaki itirazının haksız olduğu ve İİK’nun 67.maddesi gereğince iptalinin gerektiği; belirlenen-tespit edilen alacak miktarını aşan davacı isteminin yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Alacak eser sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle likit olmadığından ve davacının da reddedilen alacağının tahsili yönündeki isteminde kötüniyeti kanıtlanamadığından her iki tarafın tazminat istemleri reddedilmiş ve açıklanan nedenlerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-Davalı borçlunun İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… Esas Sayılı dosyasındaki 200.885,96 EURO asıl alacağa yönelik itirazının iptaline, takibin bu miktar yönünden talepnamedeki koşullar ile devamına, davacının bu konudaki fazlaya ilişkin isteminin reddine,
2-Koşulları oluşmadığından her iki tarafın tazminat istemlerinin ayrı ayrı reddine,
3-Alınması gerekli 37.701,25-TL karar ve ilam harcından 10.129,10-TL peşin ve icraya yatan harcın mahsubu ile geriye kalan 27.572,15-TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin ve icraya yatan harç 10.129,10 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 36.026,56 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davalı kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 4.883,21 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvuru harcı, 3,80 TL vekalet harcı, 2.100 TL bilirkişi ücreti ve 331,60 TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 2.460,60 TL’nin kabul ve red oranına göre 2.289,63 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-Davalılar tarafından yatırılan 6,00 TL vekalet pulu, 3,80 TL vekalet harcı, 53,50 TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 63,30 TL’nin kabul ve red oranına göre 4,39 TL’sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …
¸e-imzalı ¸e-imzalı ¸e-imzalı ¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.