Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1030 E. 2018/738 K. 02.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1030 Esas
KARAR NO : 2018/738
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 12/01/2010
KARAR TARİHİ: 02/07/2018
Davacı vekili tarafından mahkememizde açılan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde, davalı banka ile müvekkili davacıların da içinde yer aldığı… Grubu Şirketleri arasında 18/06/2003 tarihli protokol ile… Grubu Şirketleri’nin borçluluğun miktar olarak tespiti ve 174.033.902 USD miktarında sabitlenen nakdi kredi borcu ile 30/04/2003 tarihinden sonra vadesi gelecek 8.546.336,47 CHF, 1.813.599,05 USD tutarındaki gayrinakdi kredilerin de anaparaya eklenmesi suretiyle toplam 182.042.502,60 USD olarak belirlendiğini, bu borçların ödeme planının düzenlendiğini, plana göre borç ödemesinin 30/11/2003 ile 31/12/2011 arası dönemde belirli vadelerde belirli miktarlar olarak yapılacağını, faiz ödemesinin ise yıllık %4 oranında sabit tutulduğunu, faiz ödemelerinin 31/03/2011, 30/06/2011, 30/09/2011, 31/12/2011 tarihlerinde gerçekleşeceğini, zaman içinde bu protokolün uygulanması aşamasında 12/12/2003 tarihinde ek protokol yapıldığını, daha sonra 06/10/2004 tarihli tutanak ve takiben yine ek protokol düzenlendiğini, müvekkillerinden …’ın… Grubu Şirketleri ile 12/01/2007 tarihli ödeme beyanı planının bulunduğunu, belirli miktarlarda ödeme yapmayı taahhüt ettiklerini, ancak içinde bulunulan kriz ortamında müvekkilinin ekonomik uğraşı içindeyken davalının hiçbir haklı neden ve hukuki dayanak yokken bankacılık uygulamalarına ve teamüllere aykırı olarak müvekkillerinden … ve… Grubu Şirketleri’ne 20/04/2007 tarihli ihtarnamenin gönderilerek genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmeleri ve sonradan imzalanan ek sözleşmelere uyulmadığını gerekçe göstererek bankaya tanınan tüm hakların kullanılacağını ve yasal işlemler ile takiplere devam edileceğini bildirdiğini, bu ihtarnamenin temerrüt ihtarı ya da dönme ihtarı gibi hukuki özelliğinin bulunmadığını, müvekkillerinin temerrüde esas olacak bir olgu ve durumlarının bulunmadığını, davalı bankanın müvekkillerinin de içinde yer aldığı şirketlerden 27/09/2007 tarihi itibariyle temerrüt faizi ile birlikte 2.114.159.131,57 TL alacaklı olduğundan bahisle bu alacağını 153.000.000 USD bedel ile yapılan temlik sözleşmesine bağlı …’ye temlik ettiğini, anılan kuruluşun da alacağa %16,5 faiz işleterek temlik bedeli 153.000.000 USD’yi 14/02/2008 tarihinde 162.817.500 USD olarak tahsil ettiğini, temlik konusu alacağın ödemesinin 31/12/2011 tarihine kadarki zaman dilimi içinde gerçekleşecek olmasına göre davalının buna aykırı davranışı nedeniyle müvekkillerinin mağdur edilmeye çalışıldığını bildirerek, fazla haklar saklı kalmak üzere 15.500 USD alacak ve tazminatın davalıdan temerrüt tarihi 14/02/2008’den itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili esasa yanıt dilekçesinde, dava dışı… A.Ş. ,…A.Ş.,… . A.Ş.,… A.Ş.,… A.Ş. ,… A.Ş. ile müvekkili banka arasında imzalanan genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmelerinden doğan banka alacağının noterlik ihtarına karşın ödenmemesi üzerine 2002 yılından itibaren gerek genel haciz, gerekse davacı …’ın da aralarında bulunduğu… Grubu firmaları hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takipleri yaptığını, takipler sürerken… Grubu firmalarının ticari faaliyetlerine devam ederek ekonomik değer yaratması ve bu şekilde banka alacağının tahsilinin sağlanması yönünden tarafları arasında sadece davacılardan …’ın bulunduğu borçlu firmalar ile 18/06/2003 tarihli protokol imzalandığını, bu protokolün I/II.maddesine göre borcun yenilenmesi veya yeniden yapılandırılması durumunun olmadığı, muaccel borçların taksitlendirilmesine yönelik bir sözleşme niteliği taşıdığı, borcun ödenmesine yönelik borçlular ile banka arasında ek protokollerin imzalandığını, takiben ek protokoller yapıldığını, borçlu firmalarla imzalanan genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmeleri, protokol, ek protokol, tutanak ve ek 2 protokolün tarafları arasında davacılardan … ve …’ın isimlerinin yer almadığı, buna göre adı geçen davacıların tarafı bulunmadıkları protokollere dayalı olarak dava açmalarından aktif dava ehliyetlerinin bulunmadığını; davacı …’ın açtığı davanın ise 1 yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmadığını,… Grubu firmalarına ve bu firmalarda müşterek – müteselsil borçlu …’a bankaca temerrüt ihtarnamelerinin gönderilmesinden yaklaşık 3 yıl, temlik işleminin yapılmasından sonra 2,5 yıldan fazla ve …’ye rızaen ödemede bulunulmasından yaklaşık iki yıl geçtikten sonra açılan bu davanın da dinlenemeyeceğini; esas yönünden ise …’ye yapılmış temlik tarihi itibariyle müvekkili bankanın davacılara herhangi bir borcunun bulunmadığını bildirerek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış ve 21/12/2010 tarihinde, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas,… Karar sayılı dosyasında; İstanbul Asliye …Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı kararında… Gurubu şirketleri tarafından banka aleyhine açılan alacak ve tazminat istemli davanın feragatle sonuçlandığı,… Grubu şirketleri tarafından davalı banka hakkında açılan fazla haklar saklı kalmak üzere 1.000.000 USD miktarındaki alacak ve tazminat istemine dayalı davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, 18/06/2003 tarihli… Grubu borçlarının belirli dönemlerde ödenmesine ilişkin protokolde davacı … dışındaki diğer davacıların isimlerinin yer almadığı, … ve …’ın dava açma ehliyetlerinin bulunmadığı, ödeme tarihi ile dava tarihi arasında bir yıllık süre aşılmış bulunduğundan bu kapsamda davacı …’ın açtığı davanın da zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davacı …’ın açtığı davanın zamanaşımı nedeniyle reddine,diğer davacılar … ve …’ın aktif dava ehliyetlerinin olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, kararın davacılar vekili tarafından temyizi üzerine, Yargıtay … Hukuk Dairesinin… E. … K. Sayılı 28/02/2013 tarihli kararı ile; “…1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar … ve … vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın bu davacılar yönünden onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Davacı … yönünden yapılan temyiz itirazlarına gelince; taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı banka ile davacı …’ın da yer aldığı… Grubu Şirketleri arasında 18/06/2003 tarihli protokolden kaynaklanmış olmasına göre BK’nun 125. maddesi uyarınca sözleşmeden kaynaklanan davaların 10 yıllık zamanaşımı süresine tabii bulunması nedeniyle zamanaşımı süresi dolmadan dava açıldığının sabit olduğu dikkate alınmak suretiyle mahkemece davanın esasına girilerek tarafların delilleri toplanılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar … ve … vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın bu davacılar yönünden ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı … yararına BOZULMASINA,…” şeklinde karar verilmiş, mahkememizce usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyularak, İstanbul Kapatılan … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …(yeni İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi …) E. sayılı dosyasında davacı … ile 18/06/2003 tarihli protokole bağlı… Grubu Şirketleri tarafından açılan davada davanın ek dava niteliğinde olduğu, mahkememiz dosyası ile taraf ve konu birliği olduğu, gözetilerek, anılan dosya bekletici mesele yapılmış ve anılan dosyada verilen karar kesinleşince dosya celp edilip dosyamız içerisine konulmuştur.
İddia, savunma, toplanan deliller, uyulmasına karar verilen Yargıtay bozma ilamı kapsamı ve İstanbul … ATM’nin… E. Sayılı dosyası kapsamı birlikte değerlendirilmiştir. Öncelikle, mahkememizce de uyulan Yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere uyuşmazlık davalı banka ile davacı …’ın da yer aldığı… Grubu Şirketleri arasında 18/06/2003 tarihli protokolden kaynaklanmış olmasına göre BK’nun 125. maddesi uyarınca sözleşmeden kaynaklanan davaların 10 yıllık zamanaşımı süresine tabii bulunması nedeniyle zamanaşımı süresi dolmadan davanın açıldığı sabittir. Diğer yandan ve davadaki uyuşmazlığa dair yukarda yapılan bu tesbit doğrultusunda sonucu beklenen İstanbul Kapatılan … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … (yeni İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi… Esas, …Karar) sayılı dosyasında; davalı bankanın akde aykırı davranışının tesbit edilemediği, …hakkında Danıştay nezdinde açılmış idari davalardan da davacı yanın feragat ettiği, davacılar ile davalı banka arasında imzalanan protokolün borcun tasfiyesine yönelik bir anlaşma olduğu, protokol hükümlerinin bizzat taksitlerin ödenmemesi suretiyle davacılar tarafından ihlal edildiği, keza davacıların def’i ve itiraz da ileri sürmeksizin… ile anlaşıp ödeme yaptıkları, taraflarca belirlenen asıl alacağa iskonto uygulamasının bankacılık uygulamaları bakımından söz konusu olamayacağı, taşınmaz satışlarının da … tarafından yapıldığı belirtilerek, toplanan tüm deliller ve bilirkişi raporları doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın reddine dair iş bu kararın Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 14.04.2016 gün ve …Esas, … Karar sayılı ilamı ile onandığı, karar düzeltme talebinin de 01.03.2018 gün ve …Esas, … Karar sayılı ilamı ile reddedilmek suretiyle kesinleştiği tesbit edilmiştir. İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas, … Karar sayılı dosyasında verilen red kararında; ilk davanın kısmi dava, iş bu davanın ek dava niteliğinde olduğu, iki davanın aynı olduğundan söz edilemeyeceği ve keza İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bölünme ile İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile birleştirme yazısına olumlu ya da olumsuz bir cevap verilmediği, bu kapsamda iş bu davanın İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen ve Yargıtay incelemesinden bozularak dönen dava ile birleştirilmesinde hukuki yarar görülmediği belirtilmiştir. Ek dava mahiyetindeki İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas, … Karar sayılı dosyasında verilen red kararının kesinleşmiş olması karşısında, iş bu kısmi dava mahiyetindeki dosyamız bakımında da ve anılan dosyadaki red gerekçeleri doğrultusunda aynı sonuca varılması gerek maddi hukuk gerekse usul hukuku açısından zorunludur. İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemes… Esas, … Karar sayılı dosyasında verilen red kararının Yargıtay incelemesinden de geçerek kesinleşmiş olması karşısında, ayrıca ilk kararda davacılar … ve … yönünden dava açma ehliyetlerinin bulunmadığına ilişkin verilen hüküm kısmının onanarak kesinleşmiş olması da dikkate alınmak suretiyle ve yerinde görülmeyen iş bu davanın da reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanununa göre alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcınının, 346,00 TL peşin harçtan mahsubu ile, geriye kalan 310,10 TL’nin karar kesinleştiğinde istek halinde davacılara iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan hesap ve taktir olunan 2.795,58 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan 150,00 TL yargılama giderinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davalıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; gerekçeli kararın tebliğden itibaren on beş gün içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır