Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1016 E. 2018/713 K. 27.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR.
ESAS NO : 2014/1016 Esas
KARAR NO : 2018/713
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2013
KARAR TARİHİ : 27/06/2018
Davacı vekili tarafından mahkememizde açılan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalıların birlikte kurdukları … – … adi ortaklığının davalılara ait adi şirketin medya planlarını yapmak, medya ilişkilerini düzenlemek müşteri adres bankası oluşturmak vb. halkla ilişkilerinin sağlanması konusunda anlaştıklarını, taraflar arasındaki anlaşma uyarınca 15/10/2010 ve 31/12/2010 tarihleri arasında müvekkilinin müşteriye vereceği hizmet bedeli toplamının 10.000-TL + KDV olduğunu, bu anlaşmayı takiben müvekkilinin davalılara ait şirketin her türlü halkla ilişkiler işlerini 31/12/2010 tarihine kadar yürüttüğünü, yapılan işlemin karşılığı olarak davalılara ait şirkete 22/11/2010 tarihinde 262,55-TL, 24/11/2010 tarihinde 10.800-TL ve 03/12/2010 tarihinde 291,45-TL bedelli 3 adet fatura gönderildiğini, faturaların ödenmemesi üzerine davalı taraf aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların itirazı üzerine adi ortaklığa karşı açtıkları itirazın iptali davasının adi ortaklığın hükmi şahsiyeti ve pasif dava ehliyeti olmaması nedeniyle ret edildiğini, müvekkilinin davalı tarafın tanıtımı, halkla ilişkileri ve medya tanıtım ve planlamaları için gerekli çalışmaları yaptığını ve davalıya hizmet verdiğini, bu yönde davalının tanıtım broşürünün hazırlanması, tasarlanması ve basılması işlerinin müvekkili tarafından organize edildiğini, davalının tanıtımı için medya organları nezdinde girişimlerin yine müvekkili aracılığıyla sağlandığını beyanla müvekkilinin alacağı olan 12.354,31-TL’nin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığını, davacı şirket yöneticisi ile davalılardan … ‘ın yakın arkadaş olduklarını, davalı …’nın müvekkilinin muvafakatını almaksızın arkadaşı ile … & … firmasının reklam ve tanıtım hizmeti için sözlü bir anlaşma gerçekleştirdiğini, kendisinden habersiz olarak yapılan bu anlaşmadan sonradan haberdar olan müvekkilinin durumu öğrenince… ile ciddi bir tartışma yaşadığını, hatasını kabul eden davalının sorunun çözüldüğünü, davacı arkadaşı olduğu için bir problem yaşanmayacağını taahhüt ettiğini, buna rağmen sorunun çözülmemesi için 17/01/2011 yılında yönetime ilişkin alınacak kararların …’e bırakılması, firma adına yapılacak her türlü alım satımın 2 tarafın bilgisi dahilinde yapılmasının taraflar arasında yazılı olarak kararlaştırıldığını, bir süre sonra müvekkilinin davalı …’nın firma menfaatlerine aykırı davranışlarına devam ettiğini gördüğü için … Noterliği vasıtası ile 03/02/2011 tarihli ihtarnameyi göndererek ortaklığı fesh ettiğini bildirdiğini ve diğer davalının iş yerini farklı isimlerle kullanmaya devam etmesi nedeniyle adi ortaklığın tasfiyesi için dava açtığını, sonuç olarak adi ortaklık fesh edilerek tasfiyenin gerçekleştiğini, sözleşme konusu hizmetin verilmediğini, aksine firmanın tanıtımı için davacı tarafça yapılması gereken birçok işi müvekkili tarafından hazırlanıp davacıya gönderildiğini ve gerçekleştirildiğini, davaya delil olarak gösterilen faturaların müvekkili tarafından hiç görülmemiş olup sonradan araştırıldığında da adi ortaklığın defterlerinde kaydının bulunmadığının anlaşıldığını, anılan faturaların adi ortaklığa tebliğ edilip edilmediğinin bilinmediğini, kaldı ki davacı tarafça fatura kesilmiş olmasının kararlaştırılan hizmetlerin verildiğinin ispatı olamayacağı, davacı tarafça alacağa dayanak faturaların tahsili için yapılan takibe itirazın iptali davasının görüldüğü İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… E. Sayılı dosyasında davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilerek kesinleştiğini, söz konusu dosyada alınan bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini, bu raporun dahi davacının tüm fatura bedellerinin tahsilini talep edemeyeceğini, açıkça gösterdiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; usulsüz tebligat sebebiyle müvekkilinin tebligattan haberdar olamadığını, son olarak müvekkiline ön inceleme tensip zabtının tebliğ edildiğini, bu tebligat üzerine vekaletnamenin 01/07/2014 tarihinde dosyaya sunularak dosyadan fotokopi alındığını, davacının dava dilekçesinde de bu tarihte haberdar olunduğunu, dava dilekçesinin tebliğ tarihi olarak 01/07/2014 tarihinin kabul edilmesini, bu itirazları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin davacıya hiçbir borcu bulunmadığını, davacının, müvekkilinin diğer davalı ile kurduğu adi ortaklığa taahhüt ettiği hizmetlerin hiçbirini sunmadığı gibi tebliğ edilen bir faturanın da bulunmadığını, cevaplarının arzının beklenmesine karar verilmesini talep etmiş, mahkememizce 03/07/2014 tarihli celsedeki ara karar ile, anılan davalı vekilinin her ne kadar usulsüz tebligat yapıldığı ve buna göre 01/07/2014 tarihi itibariyle cevap sürelerinin başladığını belirterek esasa cevap için süre istemiş ise de dosyada yapılan tebligatlarda Tebligat Yasası’na aykırı bir yön bulunmadığından buna yönelik istemin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası celp edilip incelenmiş, iddia, savunma, toplanan deliller, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası kapsamı ve anılan dosyada alınan bilirkişi kurulu raporu ve bu rapora karşı tarafların bildirdikleri beyan ve itirazlarda değerlendirilmek suretiyle davacı taraf ve adi ortaklık kayıt ve defterleri üzerinde uzman bilirkişi kurulu marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu tanzimi istenmiş, bu yönden sunulan 14/04/2016 tarihli bilirkişi kurulu raporu incelenip denetlenmiş ve bilirkişi raporu kapsamı bilirkişi raporuna karşı bildirilen beyan ve itirazlar ve dosyamız içerisinde bulunan delil dosya olan İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu kapsamı dikkate alınarak her iki rapor arasındaki çelişkilerin giderilmesi açısından ve tüm itirazları cevaplandırır şekilde ve beyanları da değerlendirir şekilde iddia ve savunmalar kapsamında yeni bir bilirkişi kuruluna bilirkişi raporu tanzimi açısından dosya tevdi edilmiş, bu yönden sunulan 30/03/2018 tarihli bilirkişi raporu da incelenip denetlenmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası kapsamı ve bilirkişi kurulu raporları kapsamları birlikte değerlendirilmiştir.
Davacı ile davalılar ( davalıların kurdukları adi ortaklık ) arasında sözlü olarak akdedilen iş görme sözleşmesine istinaden davacının 15/10/2010 – 31/12/2010 tarihleri arasında ve 10.000-TL + KDV bedel karşılığında davalıların bir takım halkla ilişkiler ve tanıtım hizmetlerini üstlendiği anlaşılmaktadır.
Davalılardan … her ne kadar taraflar arasında yapılan sözleşmeden sonradan haberdar olduğunu iddia etmiş ise de davacı ile sözleşme yapılan dönemde davalılar arasında bir adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu, adi ortaklık ilişkisine dayanılarak işlem yapan ortağın diğer ortağı gerektiği gibi haberdar etmemiş olmasının esas itibariyle taraflar arasındaki iç ilişkiyi ilgilendirmesi, davalı …’in taraflar arasındaki sözleşme ilişkisini teyit edecek şekilde davacıya çeşitli mail, hediye çeki ve broşürler göndermiş olması ve davacı tarafın da ifade ettiği gibi başlatılan icra takibine davalı …’in bu yönde herhangi bir itirazda bulunmamış olması gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde davalı …’in taraflar arasında yapıldığı kabul edilen sözleşme ile bağlı olduğunun kabulü gerekmektedir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davacı tarafından ifa edilmesi gereken hizmetin içerik ve kapsamı ile bu hizmetin gereği gibi yerine getirilmiş olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davacının üstlenmiş olduğu yükümlülüklerin bir kısmını yerine getirmiş olsa da bu yükümlülüklerin tamamını yerine getirmediği, üstlenmiş olduğu işleri eksik ifa ettiği, davacının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini tam olarak yerine getirememesinde davalıların da müterafik kusurlarının bulunduğu, iyi bir medya planlaması yapılarak yola çıkılmadığı, hedef kitlelere ulaşılamadığı, yapılan medya planının amacına ulaşmamasında davacının yanı sıra davalıların da payının bulunduğu, bu pay oranının % 50 oranında olduğu, TBK 52. Maddesi hükmü uyarınca davacının yükümlülüğünü tam olarak yerine getirememesinde davalıların da müterafik kusurunun bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği, davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı bulunan davaya konu faturalar toplamı olan 12.354,31-TL’nin % 50’si olan 6.177,15-TL’ni talep etmekte haklı olduğu saptanmış olmakla davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile 6.177,15-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gerekli 421,96-TL karar ve ilam harcından 211,00-TL peşin yatırılan harcın mahsubu ile geriye kalan 210,96-TL eksik harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 28,05-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 4.711,55-TL olmak üzere toplam 4.739,60-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 2.369,80-TL yargılama gideri ile, peşin yatan harç gideri 211,00-TL ki toplam 2.580,80-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … tarafından yapılan 200,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 100-TL yargılama giderinin davacıdan alınıp bu davalıya verilmesine, geri kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
6-Davalılar vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
7-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır