Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/61 E. 2019/362 K. 09.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2013/61 Esas
KARAR NO : 2019/362
DAVA : Ticari Şirket (Fesih veya Ortaklıktan Çıkarılma)
DAVA TARİHİ: 28/02/2013
KARAR TARİHİ: 09/05/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin, davalı şirketin toplam %20,56 paya sahip ortağı olduklarını, davalı şirketin 04/03/2011 tarihli genel kurul toplantısında, müvekkillerinin muhalif oylarına karşılık şirket sermayesinin 15.000.000 TL’ye arttırıldığını, sermaye artışının haksız olduğunu, müvekkillerinin arttırım sonrası paylarının düştüğünü, müvekkillerinin hisselerinden doğan haklarının verilmediğini, çoğunluk pay sahibi ile azınlık müvekkilli aleyhine güven ilişkisini zedeleyecek şekilde davranışlarda bulunduğunu, pay sahipleri arasında anlaşma ve uzlaşma imkansızlığı olduğunu, azınlık pay sahiplerine kar dağıtımı yapılmadığını, müvekkillerinin yönetimde temsil edilemediğini, pay sahiplerinin şirkete ait bilgileri alamadığını ileri sürerek, dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davalı şirketin fesih ve tasfiyesine, olmadığı takdirde fesih yerine davacı pay sahiplerine payların gerçek değerinin ödenerek şirketten çıkarılmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sermaye arttırımının ihtiyaca binaen yapıldığını, davacıların rüçhan haklarını kullanmadıklarını, davacıların dilekçesinde ileri sürdüğü iddialarının şirketin feshi için haklı sebep oluşturmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Dava; dava dilekçesinde ileri sürülen nedenlerle davalı şirketin feshi; bu olmadığı takdirde davacıların davalı şirket ortaklığından ayrılma payı ödenerek çıkarılma istemine ilişkindir.
Davacı şirketinin adresinin “…” olması nedeniyle, mahkememiz işbu davaya bakmaya yetkili olup; davacıların davalı şirketteki payı dikkate alındığında eldeki davada davacılık sıfatı bulunmaktadır.
Davacı … vekili 12/06/2018 tarihli dilekçesi ile diğer davacılar … ve … vekili 27/03/2019 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini bildirmişlerdir. Yine davacılar … ve … vekili 09/05/2019 tarihli duruşmada feragat beyanını tekrarlamıştır.
Davalı vekili 27/03/2019 tarihli dilekçesi ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini istemiş, 17/04/2019 tarihli dilekçesinde davacı taraftan masraf ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını bildirmiştir.
Davadan feragat HMK’nun 307 ve 309. maddelerin hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir.
HMK.nun 307.maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davacı … ve diğer davacılar … ve … vekillerinin vekaletnamelerindeki yetki durumu incelendiğinde davadan feragate yetkili oldukları anlaşılmaktadır. Feragat bildirimi de HMK.nun 307 .maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Bu yasal nedenlerle her üç davacı yönünden davanın feragat nedeniyle reddine; talep olmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmek gerekmiştir.
Davalı şirket ortaklarından … eldeki davaya asli müdahale talebinde bulunmuş ise de; HMK’nın 65/1.maddesi gereğince ancak, yargılama konusu hak veya şey üzerinde hak iddiasına yönelik asli müdahillik talebinde bulunabileceği kuşkusuzdur. Somut olayda davacıların talebine yönelik bir istemde bulunulmadığı, adı geçenin kendi payına yönelik istemde bulunduğu, dolayısı ile asli müdahillik koşullarının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki, müdahale talebinde bulunan ortağın davalı şirketteki pay oranının %10’nun altında olduğu, dolayısı ile TTK’nın 531.maddesi kapsamında dava hakkı bulunmadığı anlaşıldığından; müdahale talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Her üç davacı tarafça açılan davanın Feragat Nedeniyle Ayrı Ayrı REDDİNE,
2-Koşulları bulunmadığından müdahale talebinde bulunan …’ın asli müdahillik talebinin REDDİNE,
3-Talep olmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Alınması gerekli 44,40-TL karar ve ilam harcından 24,30-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 20,10-TL harcın davacılardan müştereken ve müteselsilen alınıp maliyeye gelir kaydına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, huzurdaki taraf vekillerinin yüzünde, duruşmada bulunmayan davacı … vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.