Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/369 E. 2018/965 K. 04.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2013/369 Esas
KARAR NO : 2018/965
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2013
KARAR TARİHİ : 04/10/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında, davalı şirketin tıbbi cihazlarının bakım ve onarım işlerinin yapılmasına ilişkin sözleşme imzalandığını, müvekkilinin sözleşme gereği edimlerini yerine getirdiğini ancak, davalı tarafça faturalara istinaden ödeme yapılmaması üzerine davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasından başlatılan takibe de itiraz edildiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetki yönünden davanın reddine karar verilmesini, müvekkilinin davacı tarafa takibe konu miktar kadar borcu olmadığını, davacının müvekkiline vermediği servis hizmetine karşılık da fatura kestiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Takibin başlatıldığı, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede; davacı tarafça davalı borçlu hakkında davaya dayanak fatura ve cari hesap bedellerinin tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçlunun vaki itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça, itirazın bertarafına yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Dava, fatura ve cari hesaba dayalı alacağın tahsili için davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Davalı borçlunun, takip dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz etmediği, bu nedenle icra dairesinin yetkili hale geldiği anlaşılmıştır. İtirazın iptali davaları takip dosyalarının devamı niteliğinde olması nedeniyle icra dairesinin yetkisine itiraz etmeyen davalı tarafın mahkememizin yetkisine itirazının reddi gerekmiştir. Diğer yandan taraflar arasındaki sözleşmenin 20.1.maddesinde İstanbul Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığı anlaşıldığından, davalı tarafın yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davanın, başlatılan takibin ve vaki itirazın niteliği gereği, takipte talep edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlamak yükümlülüğü davacı tarafa aittir. Bu kapsamda, davacı tarafça bildirilen deliller toplanmış, faturaların dosya arasında olduğu görülmüştür.
Uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel teknik ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden davaya ve takibe konu edilen alacak kalemleri yönünden davalının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi açısından bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş ve  rapor alınmak üzere Konya …Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, bu yönden sunulan 09/02/2015 tarihli bilirkişi raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Taraf iddia ve savunmaları, toplanan tüm deliller, talimat ile alınan bilirkişi raporu değerlendirilmek ve davacı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi raporu alınmak üzere dosya bilirkişi SMMM …’a tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi tarafından düzenlenen 20/05/2015 tarihli bilirkişi raporu ve taraf vekillerinin itirazı üzerine aynı bilirkişiden alınan 09/06/2016 tarihli ek raporun ve yine davalı vekilinin itirazı üzerine aynı bilirkişiden alınan 30/10/2017 tarihli bilirkişi 2.ek raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan 20/05/2015 tarihli bilirkişi kök raporunda; tarafların 2012 ve 2013 yılı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun, tam ve eksiksiz tutulduğu, davacı şirketin takibe dayanak faturalarının tümünün ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı şirketin ticari defterlerinde geçmiş gün farkı veya vade farkına ilişkin kayıt olmadığı, takip tarihine kadar taraflar arasında vade farkının uygulamasının bulmadığı, incelenen davacı ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalıdan 150.648,36 TL kayden alacaklı olduğu, talimat mahkemesince alınan bilirkişi raporuna göre davalının 141.901,09 TL davacıya borçlu olduğu, ancak, davalı lehine olan bir kısım ödeme ya da borç takası kayıtlarının (13/04/2012 tarihli 30.000 TL davalı ödemesi ve 17.145,40 TL borç takası kaydı) davalı defterlerinde bulunmadığı, bu nedenle davacının ticari defterlerine itibar edilerek hesaplama yapıldığı, taraflar arasındaki sözleşmede akdi faiz yönünden hüküm bulunmasına rağmen, takibe kadar, taraflar arasında faiz uygulamasına gidilmediğinden ve takipten önce davalıya karşı bir temerrüt ihtarı yapılıp takipten önce temerrüt oluşmadığından işlemiş faiz talep edilemeyeceği, davacının 150.648,36 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren %11 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faiz yürütülebileceği bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kök raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun, itirazları cevaplar nitelikte ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, Mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Davacı tarafın iddiası, incelenen takip dosyası, taraf ticari defter ve kayıtları, alınan ve benimsenen bilirkişi kök raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; davacının davalıdan 150.648,36 TL alacaklı olduğu, takipten önce davalı tarafın temerrüde düşürülmediği, bu nedenle davacı tarafça işlemiş faiz talep edilemeyeceği; benimsenen bilirkişi raporu ile tespit edilen 150.648,36 TL alacak miktarına yönelik davalının vaki itirazının haksız olduğu ve İİK’nun 67.maddesi gereğince iptalinin gerektiği ve belirlenen-tespit edilen alacak miktarını aşan davacı isteminin yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne; alacak likit ve itiraz haksız olduğundan kabul edilen 150.648,36 TL üzerinden davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-Davalı borçlunun İstanbul …İcra Müd.’nün… Esas sayılı dosyasında 150.648,36 TL asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar yönünden talepnamedeki koşullarla devamına, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine,
2-İtirazın iptaline karar verilen miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan 30.129,67 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 10.290,79-TL karar ve ilam harcından 2.872,10-TL peşin ve icraya yatan harcın mahsubu ile geriye kalan 7.418,69-TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin ve icraya yatan harç 2.872,10 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 14.801,87 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davalı kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 2.180 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 24,30 TL başvuru harcı, 3,75 TL vekalet harcı, 1.281,50 TL bilirkişi ücreti ve tebligat posta gideri olmak üzere toplam 1.303,55 TL’nin kabul ve red oranına göre 1.173,05 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.