Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/122 E. 2023/278 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2013/122 Esas
KARAR NO :2023/278

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:25/04/2013
KARAR TARİHİ:06/04/2023

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce dosya üzerinde yapılan incelemesi sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kooperatif üyesi olarak … 247 Pafta, 190 Ada, 131 Parselde davalı Kooperatif adına kayıtlı inşaattaki C Blok 3 nolu daireyi müteahhit davalı … İnşaat ile yapılan 04/04/2005 tarihli satış sözleşmesine istinaden satın aldığını, taşınmazın tapu kaydında bağımsız bölüm olarak göründüğünü ancak, projede sığınak olarak anıldığını, bu durumun haricen öğrenildiğini, müvekkilinin zarara uğradığını, uğranılan zarardan kooperatifin yönetim kurulu üyeleri diğer davalıların da müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle şimdilik 5.000 TL”nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı gerçek kişiler vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin uğranıldığı ileri sürülen zarardan dolayı sorumluluklarının bulunmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Davalı kooperatif tasfiye memurları cevap dilekçesinde bildirdiği nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Dava; davalı kooperatife ait davalı … İnşaat tarafından yapımı ve satışı yapılan taşınmazın projede sığınak olarak yer almasından dolayı davacının uğradığını iddia ettiği zararın davalılardan tazmini istemine ilişkindir.
Davalı gerçek kişiler vekili 10/03/2023 tarihli dilekçesi ile, taraflar arasında yapılmış 03/03/2023 tarihli Sulh ve Uzlaşma Protokolü kapsamında sulh olduklarını, davanın konusuz kaldığını, tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirmiş; davalı gerçek kişiler tarafından sunulan dilekçe ve sulh ve uzlaşma protokolü davacı vekiline tebliğ edilmiş ve verilen 2 haftalık süre içinde protokole karşı davacı tarafça beyanda bulunulmadığı görülmüştür.
HMK’nun 315/1.maddesi; “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” hükmünü içermektedir.
Davalı gerçek kişiler vekilinin 10/03/2023 tarihli dilekçesi ile ekindeki davacı ile anılan davalılar arasında yapılmış 03/03/2023 tarihli Sulh ve Uzlaşma Protokolü kapsamında tarafların sulh oldukları anlaşılmakla, davacı tarafça açılan ve sulh nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına; sulh protokolü kapsamında talep olmadığından taraflar yararına vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın sulh nedeniyle konusu kalmadığından Davanın Esası Hakkında Karar Verilmesine Yer Olmadığına,
2-Alınması gerekli 119,93 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 85,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 34,53 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp maliyeye gelir kaydına,
3-Taraflarca talep olmadığından, davacı ile kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar yararına vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına ve taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonrasında oy birliğiyle karar verildi. 06/04/2023

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı