Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2012/187 E. 2018/314 K. 05.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2012/187 Esas
KARAR NO : 2018/314
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 17/07/2012
KARAR TARİHİ : 05/04/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekillerinin davalı kooperatifin üyeleri olduğunu, arsa alınıp inşaata başlandığını ve 2004 yılında inşaat tamamlanarak davalıya teslim edildiğini, üyelerin herhangi bir kişi veya kuruma borcu bulunmadığını, genel kurulun hegemonyası altına alınan kooperatif yönetimi ferdi mülkiyete geçisi engellediğini, 1989 yılında 15 yıl süreli olarak kurulan kooperatifin süresi 2004 yılında dolduğunu, 2012 yılında yapılan son Genel Kurul’da kooperatif süresi 50 yıl olarak belirlendiğini, kooperatifin yönetiminin ailenin eline geçtiğini, üyelerin bıktırılarak hisselerini satılmaya zorlandıklarını, inşaatı tamamlanan binanın değerinin ve kira getirisinin yüksek olduğunu, kooperatifin feshine giden yolu açmamak için yönetim kurulunun ferdileşmeyi gündeme getirmediğini ileri sürerek dilekçesnide bildirdiği diğer nedenlerle davalı kooperatifin süresinin 50 yıl olarak belirlenmesine ilişkin ana sözleşme değişikliğinin ve yönetim kurulu üyelerinin ibralarına ilişkin 19/06/2012 tarihli Genel Kurul Kararlarının iptaline, ferdileşmeye geçmeyişin, yasanın emredici hükümlerine ve ana sözleşmeye aykırı olduğunu ve ferdileşme koşullarının oluştuğunun tespitine, ferdileşme kararı verilerek ortaklara yerlerinin ortaklık senedinde yazılı şartlarda tahsisine ve gerekmesi halinde tadilat projesi yaptırılmasına, kooperatife birden fazla kayyım atanmasına ve kayyıma proje tadilatı yapmak üzere yetki verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kooperatif faaliyetinin halen devam ettiği hususların tespit edildiğini ve sürenin genel kurulda oy çokluğu ile 50 yıla çıkarıldığını, müvekkilinin ferdi mülkiyete geçiş işlemlerini başlatmak üzereyken dava ikame edildiğini ancak, genel kurul kararının iptali hususundaki talebin reddedildiğini, davacının dava talebinin kooperatife ait 4 bağımsız bölümü 31 üyeye ayırması olduğunu, davacı yanın bu talebinin mümkün olmadığını, ferdi mülkiyete geçiş ile ilgili bir genel kurul kararı olması nedeniyle davacıların talepleri yerinde olmadığını, kooperatife ait 4 adet dükkan kiraya verildiğini ve kira bedellerinin kooperatif hesabına yatırıldığını, davacıların bu hususta şikayette bulunduğunu ancak yasal tahkikat sonucu faaliyetlerin usul ve yasaya uygun olduğu tespit edildiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Dava, davalı kooperatifin 19/06/2012 tarihli Genel Kurulunda alınan, Kooperatifin 50 yıl süreli olmasına ilişkin 4 numaralı kararı ile yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin 6 numaralı kararın iptali ve ferdileşme kararı verilip kooperatife kayyım atanması istemine ilişkindir.
Davalı şirketin celp olunan ticaret sicil dosyası, ana sözleşme ve iptal istemine konu 19/06/2012 tarihli genel kurula ait tutanaklar ve hazirun cetvelleri ile eki belgeler ve dosyaya sunulan sair belgeler ile davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaparak bilirkişiler tarafından düzenlenen bilirkişi kurulu rapor ve ek raporu dosya arasında olduğu görülmüştür.
Davalı şirketin şirket merkezi dikkate alındığında, mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca iptal davası açıldığı hususu ve duruşma günü davalı şirket yönetim kurulu tarafından usulen ilan ettirilmiştir. Toplantının yapıldığı tarih ve dava tarihi itibari ile davanın 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Kooperatif Genel Kurulu’nda alınan kararların iptalinin dava edilmesi koşulları, 1163 sayılı yasanın 53.maddesinde açıkça düzenlenmiş bulunmaktadır. Genel kurulun toplantıya çağırmasına ilişkin usullere uyulmaması tek başına alınan kararların iptali sonucunu doğurmaz. Ayrıca alınan kararların kanuna, ana sözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı bulunduğunun kanıtlanması gerekmektedir. Çağrıdaki usulsüzlüğün yaptırımı, genel kurula katılmayan ortağa kararlara muhalefet şerhi yazdırmadan süresinde dava açma hakkı vermesidir. Ancak, çağrıdaki usulsüzlüğe rağmen genel kurula katılan ortağın iptal davası açması için, yine alınan karara karşı oy kullanması ve muhalefetini tutanağa yazdırması yasal zorunluluktur. Aksi halde, ortağın dava hakkı olmayacaktır. Başka bir anlatımla genel kurula katılıp alınan kararlara karşı oy kullanılması Genel Kurul’da alınan karara karşı iptal davası açmak için yeterli olmayıp bunun yanında muhalefet şerhinin tutanağa yazdırılması gerekmektedir.
Somut olayda, davacıların genel kurul toplantısına katıldıkları görülmüştür. Davacı kooperatif üyelerince davalı kooperatifin 19/06/2012 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda alınan 4 ve 6 numaralı kararların dilekçede ileri sürdükleri nedenlerle iptali istenilmiş ise de, incelenen Olağan Genel Kurul Toplantısı tutanağında genel kurula katılan davacıların iptalini istedikleri her iki karara ilişkin karşı oy kullandıkları ancak, muhalefet şerhini yazdırmadıkları anlaşılmaktadır. Bu haliyle davacıların dava konusu yaptıkları genel kurul kararlarının iptalini dava etme hakları bulunmamaktadır. Diğer yandan, kooperatif üyeleri davacılar tarafından ferdileşme kararı verilmesi ve kayyım atanması isteminde bulunulmuş ise de, ferdileşmeye karar vermeye yetkisinin kooperatifin genel kurulunun yetkisinde olduğu ve mahkememizce bu konuda karar verilemeyeceği, kooperatifte organ eksikliğinin bulunduğu yönünde bir iddia ileri sürülmediğine göre kayyım atanmasına da yasal olanak bulunmadığı anlaşıldığından, yerinde görülmeyen davanın reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 21,15 TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 14,75 TL’nin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile maliyeye gelir kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.180 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan 9,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 05/04/2018

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.