Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/334 E. 2020/619 K. 21.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2011/334 Esas
KARAR NO : 2020/619

DAVA: Alacak
ASIL DAVA
TARİHİ: 17/01/2007
BİRLEŞEN DAVA
TARİHİ: 09/05/2007
KARAR TARİHİ: 21/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan “Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak” davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı şirket vekili (asıl davada) dava dilekçesinde özetle; mülkiyeti davalıya ait olan … … … adresinde bulunan … … Tesisleri İnşaatı’nın yapılması işinin 2.280.000,00-YTL.+KDV keşif bedeli üzerinden %37 indirimle müvekkili şirkete ihale edildiğini, 16.04.1999 tarihinde sözleşmenin imzalandığını, işin bitim tarihi olan 03.06.2002 tarihinde müvekkili şirkete verilen ek süre ile birlikte 16.01.2003 tarihinde inşaatın bitirildiğini, 16.01.2003 tarihinde işin geçici kabulünün, 18.07.2006 tarihinde ise kesin kabulünün yapılarak buna iliştin tutanağın Başkan tarafından onaylandığını, Kesin Hesap Müdürlüğü’nde yapılan incelemede müvekkili şirketin bazı alacak kalemlerinin nazara alınmadığını ve kesin hesap tablosunda gösterilmediğini, bunun üzerine davalı İdare’ye yapılan yazılı müracaatlar sonunda … poz nolu ödemenin hesaba dahil edildiğini ancak diğer kalemlerin ise hesaba dahil edilmeyeceğinin müvekkiline bildirildiğini, bu kalemlerin 2205 pozunda yer alan toprağın sulanması ve sıkıştırılması nedeniyle dolgu hacminin %10 sıkışma kat sayısı kadar arttırılması ve buna göre ödeme yapılması, 23.015 poz nolu kalın nervürlü demir imalatında radye temellerde kullanılan sehpa demirlerinin bedelinin ödenmesi ve dolgu malzemesi ile kazı bedeli nazara alınmadan dolgu için herhangi bir klas tutanağı yapılmadığından bahisle 1.600 ton/m3 yoğunluğun dikkate alınması olduğunu, bu hususun ise olduğunu, dolguya elverişli malzeme yoğunluğunun en az 1.800 ton/m3 olması gerektiğini, müvekkili şirket tarafından birim hacim için 2.08 ton/m3 yoğunluğa sahip malzeme kullanıldığını, kazı bedeli için de olması gereken yükleme-boşaltma bedelinin müvekkiline ödenmediğini, 09.003/1 pozunda yükleme ve boşaltma bedelinin ödenmesi gerektiğini, kesin hesap tablosuna dahil edilmesine rağmen … pozunda yer alan taş yünü asma tavan levhası ile ilgili ödemenin ise halen müvekkili şirkete yapılmadığını belirterek, zuhulen kesin hesaba dahil edilmeyen imalatlara ilişkin bedellerin ve kesin hesap tablosuna alınmasına rağmen henüz ödenmemiş bulunan meblağın ödenmesine, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere şimdilik 100.000,00-YTL.’nin dava tarihinden itibaren yürütülecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesine karar verilmesini; 04.12.2007 tarihli dilekçesi ile ise 100.000,00-YTL. tutarındaki dava konusunu (o tarihte yürürlükte olan) HUMK’nun 83. maddesine göre 266.943,05-YTL. olarak ıslah ettiğini belirterek; 266.943,05-YTL.’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili asıl davadaki cevap dilekçesinde özetle; … … Tesisleri İnşaatı ile ilgili kesin hesapta yapılan kesintiler nedeniyle davacının şimdilik 100.000,00-YTL.’nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsili için açmış olduğu davanın yasal dayanaktan yoksun olduğunu ve reddi gerektiğini, müvekkili İdare tarafından yapılan kesintilerin sözleşme ve eki niteliğindeki Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi hükümlerine uygun olduğunu, davacı yanın tüm taleplerinin haksız olduğunu belirterek davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı şirket vekili (birleşen davada) dava dilekçesinde ise özetle; müvekkili şirket ile davalı İdare arasında sözleşme imzalandığını, sözleşme ve eklerinde yer alan Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi’nin ve İhale Şartnamesi’nin amir hükümleri gereğince, mahkemece teşekkül ettirilecek bilirkişi heyeti marifeti ile mahallinde keşif icra edilerek yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucunda müvekkili şirketin açtığı davanın haklı nedene dayanmış olduğunun sübuta ereceğini, müvekkil şirketin ödenmeyen alacağına mahsuben ve fazlaya ilişkin talep ve dava haklarını saklı tutarak şimdilik 100.000,00-TL.’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, müvekkili tarafından davalıya verilmiş olan teminat mektubunun ise iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili birleşen davadaki cevap dilekçesinde ise özetle; …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında tarafları aynı olan ve aynı sözleşmeye dayalı olarak açılmış bulunan başka bir davanın daha mevcut olduğunu, usul ekonomisi açısından bu davaların birleştirilmesine, sonuç olarak haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Asıl ve birleşen dava; eser sözleşmesine dayalı olarak kesin hesapta ödenmeyen ve kesin hesaba dahil edilmeyen birim fiyatlardan kaynaklanan alacağın tahsili istemine yönelik olarak açılmış alacak davasıdır.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmeler, sözleşme eki şartnameler, ihale şartnameleri, ihale dosyası, hakediş raporları, geçici ve kesin hesaplar, geçici ve kesin kabul tutanakları, inşaat projeleri, ödeme belgeleri, yazışmalar, mahallinde keşif icrası, bilirkişi incelemesi ve diğer yasal deliller dosyanın delillerini oluşturmaktadır.
Mahkememizce asıl davada taraf delilleri toplanmış, uyuşmazlığın çözümü teknik bilgi ve uzmanlık gerektirdiğinden, mahallinde keşif yapılmak suretiyle bilirkişi kurulundan rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi kurulu tarafından mahallinde yapılan keşif ve inceleme neticesinde düzenlenen bilirkişi kurulu raporundaki tespit ve hesaplamalar mahkemece yerinde görülerek, davacı tarafın ıslah dilekçesindeki talebi de dikkate alınarak, davacı şirketin …. Noterliği’nin 16/04/1999 tarihli ve … yevmiye sayılı işlemi ile onaylanan sözleşmeye göre davalı İdare’den toplamda 266.943,05-YTL. alacağı bulunduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen 14/02/2008 tarihli, … E. ve … K. sayılı karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ve dosya temyizen incelenmek üzere Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’ne gönderilmiştir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 03/02/2011 tarihli, 2010/5862 E. ve 2011/521 K. sayılı kararında;
“…Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 16.04.1999 tarihli sözleşmeye konu inşaatın yapımı sırasında dolgu malzemesinin bedeliyle buna ilişkin yoğunluk oranı, 23015 poz imalâtından ödemeye yanaşılmamasından, 19052/A pozunun kabul edilmesine rağmen karşılığının ödenmemesinden kaynaklanmıştır. Uyuşmazlığın çözümü teknik bilgiyi gerektirdiğinden mahkemece birisi inşaat mühendisi diğeri mali müşavirden oluşan bilirkişi kurulundan alınan rapora göre hüküm kurulmuştur. Oysa imalâtta kullanılan malzeme ve poz uygulamalarında mali müşavirin uzman olmadığı ortadadır. Kaldı ki davalı tarafından teknik nedenleri de gösterilmek suretiyle rapora itiraz edildiği halde itirazları cevaplandırır biçimde ek rapor alınmadığı gibi yeniden inceleme yaptırılmadan hükme varılmıştır. Bu hali ile raporun yeterli olduğundan sözedilemez.
Öte yandan aynı inşaatın devamıyla ilgili yapılan sözleşme uyarınca …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde dava açıldığı anlaşılmaktadır. Her iki davada aynı inşaata ilişkin bulunmakla imalât kalemlerinin iç içe geçip geçmediğinin incelenmesi bakımından davaların birlikte görülmesi gerektiği, davalı tarafından da diğer dosyada bu nedenle birleştirme talebi bulunduğu da gözetilerek HUMK’nın 45. maddesi uyarınca dosyaların birleştirilmesi düşünülmeden karar verilmesi de doğru olmamıştır.
O halde mahkemece, yapılması gereken iş; her iki davayı birleştirmek, konusunda uzman ikisi teknik, yorumda yardımcı olmak üzere birisi hukukçu olmak üzere yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluna gerektiğinde mahallinde inceleme de yaptırılmak suretiyle ve davalı itirazlarını cevaplandırır biçimde Yargıtay denetimine elverişli rapor almak, sonucuna uygun karar vermekten ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmadığından karar, bozulmalıdır…” denilmek suretiyle mahkememizce verilen 14/02/2008 tarih, … Esas ve … Karar sayılı karar bozulmuştur.
Sonrasında …. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 20/09/2011 tarih, … Esas ve … Karar sayılı kararla; Yargıtay 15. Hukuk 03/02/2011 tarih, 2010/5862 E. ve 2011/521 K. sayılı kararına da atıf yapılarak, tarafları ve konusu aynı, aynı sözleşmeye dayalı olarak açılmış olan, aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunan mahkememizin (…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin) … Esas sayılı dosyası ile işbu dosyanın birleştirilmesine; yargılamanın ise mahkememizin … E. sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine karar verilmiştir.
Mahkememiz dosyası, Yargıtay bozması sonrasında 2011/334 E. sayısını almış, daha sonra 08/03/2012 tarihli duruşmada mahkememizce usul ve yasaya uygun Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 03/02/2011 tarihli, 2010/5862 E. ve 2011/521 K. sayılı bozma kararına uyulmuştur. 08/03/2012 tarihli duruşmada ayrıca Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin bozma ilamı doğrultusunda teknik bilirkişi olarak 2 (iki) inşaat mühendisi, 1 (bir) mali müşavir ve yine Yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere 1 (bir) hukukçu bilirkişi seçilerek, mahallinde 30/04/2012 günü saat 13:30’te keşif icra edilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Mahallinde keşif yapıldıktan ve dosya bilirkişi heyetine tevdi edildikten sonra, heyetteki inşaat mühendisi bilirkişi tarafından mahkememize sunulan 16/05/2012 havale tarihli dilekçede; seçilen heyete ihale mevzuatından anlayan konusunda uzman bir inşaat mühendisi bilirkişinin de katılması talep edilmiştir. 24/05/2012 tarihli duruşmada mahkememizce; heyette yer alan ancak ihale mevzuatından inşaat mühendisi bilirkişi yerine, talep gibi dava konusu işten ve ihale mevzuatından anlayan sektör uzmanı bir inşaat mühendisi bilirkişisi atanmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından 02/10/2012 tarihinde bilirkişi heyet raporu dosyaya sunulmuş, sunulan bilirkişi raporuna karşı davacı ve davalı vekillerince beyan dilekçeleri sunulmuş, sonrasında 18/12/2012 tarihi duruşmada dosyanın bilirkişi heyetine tekrar tevdii edilerek; dosya içerisinde bulunan ve mahkememizin dosyası ile birleştirilen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasındaki talepleri de değerlendirilmek ve Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 03/02/2011 tarihli, 2010/5862 E. – 2011/521 K. sayılı ilamına uygun şekilde denetime ve hüküm kurmaya elverişli, her iki dava dosyasında aynı inşaata ilişkin imalatların iç içe geçip geçmedikleri, birleşen dosyadaki talepler ile tarafarın itirazları da değerlendirilerek ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından ek rapor düzenlenerek dosyaya sunulmuş ve taraflara tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 25/03/2013 havale tarihli dilekçesi ile rapora karşı beyan ve itirazda bulunarak, yeni bir heyetten rapor alınması yönünde talepte bulunmuş, davalı vekili ise 02/04/2013 havale tarihli dilekçesi ile ek rapora itiraz etmiştir. Mahkememizce 23/05/2013 tarihli duruşmada dosyanın yeniden aynı bilirkişi heyetine tevdi olunarak, kök rapor ve ek raporun sonuç kısmına göre harita ve kadastro mühendisi bilirkişisinden yararlanabileceği ifade edilmiş olmakla, bu yönde harita ve kadastro mühendisi bilirkişisinin ölçümleri yapılıp yapılmayacağı hususlarının gerekli olup olmadığı ve heyette dahil edilip edilmeyeceği yönünde ek rapor aldırtılmasına karar verilmiştir.
13/11/2013 havale tarihli 2. ek bilirkişi heyet raporu da dosyaya sunulmuş, davacı vekili 22/11/2013 havale tarihli beyan dilekçesinde; bilirkişi heyetine kadastro bilirkişisinin de eklenmesini, ancak önceki heyetten başka ve yeni bir heyet oluşturularak ölçüm yapılmasını ve buna göre yeniden rapor alınmasını talep etmiştir. Bunun üzerine mahkememizce 16/01/2014 tarihli duruşmada dosyaya sunulan bilirkişi heyeti ek raporu içeriğine göre, dava konusu işten anlayan kadastro mühendisi bilirkişisi …’nun da bilirkişi heyetine eklenmesine, böylelikle yeniden aynı teknik bilirkişi heyeti ile birlikte mahallinde keşif yapılmasına ve bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Kadastro bilirkişisinin de dahil edildiği bilirkişi kurulu tarafından bu defa 04/04/2014 tarihinde ön rapor sunulmuş, buna göre 22/04/2014 tarihli celsede mahkememizce; kadastro bilirkişisinin ön raporunda talep edilen, davaya konu … … Kompleksi İnşaatı’nın başlangıcındaki ilk plankote okuma değerlerinin ve işin bitim tarihindeki plankote okuma değerlerinin sayısal ortamda ve kağıt ortamında sunulması için davalı belediyeye müzekkere yazılmasına, müzekkere cevabı döndükten ve eksiklikler ikmal edildikten sonra dosyanın yeniden heyete tevdi olunarak ek rapor sunulmasının beklenmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından 06/11/2014 tarihli ek rapor, 13/11/2014 tarihinde dosyaya sunulmuş, davacı vekili 02/12/2014 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunmuş, bunun üzerine mahkememizce 26/02/2015 tarihli duruşmada, davacı vekilinin 02/12/2014 tarihli dilekçesinde belirtiği hususlarda davalı …’ye müzekkere yazılarak; dava konusu … kompleksi işine ilişkin işin ilk başlangıcındaki plankote okuma değerlerinin ve işin bitimi tarihindeki son plankote okuma değerlerinin sayısal olarak ve kağıt ortamında ayrı ayrı gönderimesinin istenilmesine, yazı cevabı geldiğinde ise aynı bilirkişi kurulundan karar vermeye elverişli ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Müzekkere cevabı geldikten ve eksik hususlar tamamlandıktan sonra dosya ek rapor tanzim edilmek üzere yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi kurulu tarafından 02/12/2015 havale tarihli ek rapor dosyaya sunulmuştur. Bu ek raporun sonuç kısmında; dosyaya gelen mevcut belgelerin zemin değişikliğine uğramış sahanın plankotesinin başlangıç tarihine ya da bitiş tarihine ait olup olmadığının belli olmadığı ve varsayıma dayalı olarak kübaj hesabı yapılamayacağı, gönderilen verilerle dava konusu edilen kübaj hesabının yapılması nın teknik olarak mümkün olmadığı belirtilerek görüş bildirilmiştir. Daha sonra mahkememizce 28/12/2015 tarihli ara karar ile dosyanın yeniden aynı bilirkişi heyetine tevdi edilerek ek rapor aldırtılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından 13/07/2016 tarihinde dosyaya sunulan ek bilirkişi raporunda ise dava konusu hususların tamamını içeren değerlendirmelerin 27/09/2012 tarihli kök raporda belirtildiği, bu tarihten sonra dava dosyasına gelen belge ve bilgiler yanında daha sonra kazı, dolgu ve malzeme nakli hesapları ile ilgili itirazlar gereği heyete harita ve kadastro mühendisi bilirkişinin de katılımıyla verilen 27/10/2015 tarihli son rapordaki değerlendirmelerin istikametini değiştirecek dosya içerisinde başkaca bir veriye ulaşılamadığı, bu nedenle 27/09/2012 tarihli kök raporda yer alan kesin hesap cetvelindeki verilerin dikkate alınmasının uygun olacağı şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce 02/02/2017 tarihli duruşmada; davacı vekilinin 01/09/2016 tarihli dilekçesinin 3.4 maddesi gereğince Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (Bayındırlık ve İskan Bakanlığı), … Belediye Başkanlığı, … Belediye Başkanlığı ve Harita Kadrastro Genel Müdürlüğü’ne ayrı ayrı müzekkereler yazılarak dava konusu inşaatın yapıldığı parsele ilişkin 1999 ve 2000 yıllarına ait plankote okumalarının gönderilmesinin istenmesine, 06/11/2014 tarihli ve 04/04/2014 tarihli ek raporların birer suretlerinin eklenmek ve daha önce belediyeye yazılan yazılar da ilgi tutulmak suretiyle davalı belediyeye yeniden müzekkere yazılarak bilirkişi heyeti tarafından daha önce mahkemeye gönderilen ve mahkeme aracılığıyla bilirkişiye verilen plankotelerin davaya konu … … Kompleksi İnşaatı’nın başlangıç tarihi ya da bitiş tarihine ait olup olmadığı belli olmadığından değerlendirme yapılamadığı” bildirilmiş olmakla gönderilen plankotelerin inşaatın başlagıç ya da bitişine ait olup olmadığı hususunun açıklanmasının istenilmesine karar verilmiştir.
İlgili yerlerden müzekkere cevapları geldikten sonra mahkememizce 02/10/2017 tarihli duruşmada; bilirkişi heyetinden alınan 13/07/2016 tarihli ek rapordan sonra dosyaya davacı vekilince sunulan 01/09/2016, davalı vekilince sunulan 05/09/2016 tarihli rapora itiraz dilekçelerindeki itirazları değerlendirilmek ve tüm dosya kapsamındaki belgeler ile mahkememizce en son alınan ek rapordan sonra 02/02/2017 tarihli celsede oluşturulan ara kararlar gereğince İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan 31/05/2017 ve 01/08/2017 tarihli cevabi yazı ekinde gönderilen ve dava konusu işe ait olduğu bildirilen ilk ve son plankotelerle hesaplamaları gösterir CD içerikleri ve İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nden gelen 19/09/2017 tarihli yazı cevabı ile tüm dosya kapsamındaki belgeler birlikte değerlendirilmek kaydıyla mahkememiz dosyası ile birleşen …. ATM’nin … Esas sayılı dosyası ve mahkememiz dosyası açısından ayrı ayrı değerlendirme yapılmak suretiyle her iki dava dosyasında davacı istemlerinin yerinde olup olmadığı açısından mahkememiz ve Yargıtay denetime uygun hüküm kurmaya elverişli ve nihai kanaatlerini bildirir şekilde rapor hazırlamak üzere öncek bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından 26/06/2018 tarihinde dosyaya sunulan ek raporun sonuç kısmında; davaya konu kazı ve dolgu alanlarının yeniden belirlenmesi ve tespit edilecek kazı ve dolgu alanlarına göre kübaj ve nakliye hesaplarının yapılmasının doğal kotların ve çevre düzeninin bozulmuş olması ve raporda yer alan tabloda gösterilen CD içeriğindeki bilgilerle sağlıklı bir tespit, hesap ve değerlendirmenin yapılmasının teknik olarak mümkün olmadığı, davacı şirketin asıl ve birleşen davadaki talepleri ile ilgili 27/09/2012 tarihli kök rapordaki değerlendirmeleri değiştirecek başka bir veriye ulaşılamadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Daha sonra hakim değişikliği nedeniyle dosya mahkememizce incelemeye alınmış, 21/02/2019 tarihli duruşmada; dosyada alınan bilirkişi kök raporları ve ek bilirkişi raporlarının ayrıntılı, denetime ve hüküm tesisine elverişli olmadığı, alınan raporlarda tarafların beyanlarının ve taleplerinin karşılanmamış olduğu, bu nedenle tüm dosya kapsamı ile dosyada alınan tüm bilirkişi raporlarını ve teknik raporları inceleyip değerlendirmek suretiyle denetime ve hüküm tesisine elverişli bilirkişi rapor tanzimi yönünden dosyanın 1 (bir) inşaat mühendisi, 1 (bir) harita – kadastro mühendisi ve 1 (bir) de SMMM bilirkişiden oluşacak 3 kişilik yeni bir bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Yeni oluşturulan bilirkişi kurulu tarafından tanzim edilerek 05/09/2019 tarihinde dosyaya sunulan kök raporda asıl dava yönünden özetle; … Büyükşehir Belediye Encümeni’nin 16/03/2019 tarih ve …sayılı kararı ile; “… Büyükşehir Belediyesi – … … Kompleksi” yapım işinin en uygun teklifi veren firma olan davacı … Şti.’ne %37 indirimle 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 36. maddesine göre ihale edildiği, verilen ek süre ile 16/01/2003 tarihinde geçici kabule gidildiği, 18/07/2006 tarihinde ise kesin kabulünün yapılmış olduğu, dava ile ilgili olarak önceki bilirkişi heyetince yapılan keşif ve incelemeler sonucunda düzenlenerek dosyaya sunulan kök ve ek bilirkişi raporlarında yer alan veri, görüş ve kanaatlere mevcut heyetçe aynen uyulduğu, inşaata ait kesin hesapların davacı müteahhit firma tarafından 26/02/2004 tarihinde … Fen İşleri Daire Başkanlığı – Yapı İşleri Müdürlüğü’ne ekleri ile birlikte sunulduğu, dava konusu inşaat bölgesinde çok amaçlı … salonları, kapalı … salonu, yüzme havuzu, halı saha, voleybol ve basketbol sahaları, tenis kortu, yeşil alanlar ve yürüyüş yollarının bulunduğu ve tesislerin tam olarak faaliyette olduğu, 19052/A pozlu 15 mm kalınlığında taş yününden asma tavan yapılması pozunun davalı İdare tarafından kesin hesaba dahil edilerek … Ekonomik Planlama ve Kesin Hesap Müdürlüğü’nün 10/08/2005 tarih, … sayılı yazılarıyla … Yapı İşleri Müdürlüğü’ne bildirildiği, ancak müteahhit firmanın sunduğu kesin hesap cetvellerinde “Yapılan İşler Listesi”’nin 32. sırasında yer aldığı şekliyle 2.709,500 m2 talep ettiği, fakat İdare’nin kesin hesap incelemeleri sırasında bu miktarı düzelterek 1.704,788 m2 olarak kabul edildiğinin görüldüğü, aradaki 1.004,712 m2’lik imalat için … Fen İşleri Daire Başkanlığı – Yapı İşleri Müdürlüğü’nün 05/12/2007 tarih ve (…) … sayılı yazıları ile mahkemeye gönderdiği cevapta; “Onaylı kesin hesap suretlerinde bu poza ait 1.004,712 m2 (38.322.323.912,00-TL.)’lik kesinti görülmektedir. Bu miktarla ilgili Sakalar İnşaat Taahhüt Ticaret Sanayi Limited Şirketi’ne herhangi bir ödeme yapılmamıştır.” denildiği, bu yazıdan da anlaşıldığı üzere davacı şirketin talep ettiği 2.709,500 m2 imalatın doğru olduğu, kesin hesap cetvelindeki düzeltmenin sehven yapıldığının kabul edilmesi gerektiği, buna göre imalatın karşılığı olan toplam 38.322,33-TL.+KDV’nin davacıya ödenmesi gerektiği, 15.001/1 A “Bina İnşaatlarında Makine ile Yumuşak ve Sert Toprakta Serbest Kazı Yapılması” pozunun içeriğinden de anlaşılacağı gibi, bina inşaatlarında kullanılan bir imalatı tarif etmekte olduğu, ölçü kısmında ise “kazının hacmi, kazı projesi üzerinden hesaplanır” denildiği, yüklenici tarafından talep edilen ve bilirkişilerin de katıldığı uygulamada ise sanki bu malzeme inşaat mahallinde kazılmış, … pozu ile 40 km. mesafeye nakledilmiş gibi hesaplara dahil edildiği, uygulamada bilinen gerçeğin şehir içinde yapılan kazı malzemesinin şehir dışına çıkarılması olduğu, eğer şehir içinde bir dolgu alanınız var ise şehir içinde kazısı yapılan bir işin malzemesinin bu dolgu alanına nakledilmesinden başka bir şey olmadığı, davalı İdare’nin “dışarıdan getirilen bir malzeme için 15.001/1 A pozu altında bir ödeme yapılamaz” demek suretiyle bu pozun karşılığının ödenmemesi gerektiğini savunduğu, ancak davalı İdare’nin inceleyerek sonuçlandırdığı kesin hesap cetvelinde yer alan “Yapılan İşler Listesi”’nin 1. sırasında yer aldığı şekliyle 15.001/1 A pozlu imalatı kabul ettiği ve hatta yüklenici firmanın talep ettiği 63.330,435 m3’lük kazı miktarını 19.690,910 m3 olarak düzeltmiş olduğu, ayrıca kesin hesap cetvelinin 118. sırasında yer alan … Şantiye Dışına Kamyonla Kazı Malzemesi ve Moloz Nakli pozu karşılığında yüklenicinin talep ettiği miktarın 78.551,145 ton olduğu, fakat davalı İdare’nin incelemesi sonucunda bu miktarın 69.823,24 ton olması gerektiği kabul edilerek düzeltildiği, böylelikle davalı İdare’nin böyle bir imalatın varlığını kabul ettiği, ancak miktarını düzeltmiş olduğu, düzeltme işleminin yapıldığı sırada kazı miktarında düşülmesi gereken miktar olan 19.690.910 m3 kazıyı sehven yapılan imalatmış gibi yazdığının tespit edildiği, oysa nakliye fiyatında yapılan düzeltmeden anlaşılacağı üzere bu miktarın 43.639,525 m3 olacağı, 15.001/1 A pozu altında yapılan imalatın kesin hesaplarda gösterilen miktar olan 19.690.910 m3 yerine 43.639,525 m3 olarak düzeltilip davacıya ödenmesi gerektiği, zira bu imalatın nakliyesi olan 69.823,24 ton bedeli ile bu nakliyede kullanılan motorin akaryakıt fiyat farkının da davalı İdare tarafından davacı yükleniciye ödendiği, yapılan hesaplamaya göre; bu pozdan dolayı davacıya ödenmesi gereken tutarın 38.490,06-TL. olduğu, 2205 poz nolu “Her Cins Toprağın Sulanması ve Sıkıştırılması”’na yönelik talep ve ilgili diğer imalatlara ilişkin talebin ise yerinde görülmediği, davalı İdare’nin müteahhidin de imzaladığı projede 23.015 “Kalın nervürlü demir imalatı” poz no adı altında imalata giren sehpa demirlerinin gösterilmediği, “projesinde gösterilmeyen bir imalatın parasının ödenmesinin de söz konusu olmayacağı” demek suretiyle farklı bir projenin varlığına işaret ettiği, bu projenin ise yine dava dosyasında mevcut olduğu ve kontrol mühendisi … tarafından “Aslı Gibidir” yazılarak … mührü ile onaylandığı, söz konusu proje içeriğinde “Sehpa Donatı Detayı”’nın yer almadığı, buna karşılık davacı şirketin delil dilekçesinde yer alan A-B-C Blokları Temel Kalıp Planı 01 nolu… Projesi’nde “Sehpa Donatı Detayı”’nın yer aldığı, davalı İdare’ce bu delile ilişkin herhangi bir itirazın olmadığı, bu durumda yapılan imalatın sağlıklı olarak gerçekleştirilebilmesi açısından projede gösterilmiş üst donatıların beton dökümü sırasında çökmesini ya da deforme olmasını engelleyecek en basit yöntemin sehpa donatısı ile teçhiz edilmesi olduğu, davacı yüklenicinin de zaten bunu iddia ettiği ve yaptığı, dosyadaki proje üzerinden yapılan hesaplamada radye temel olarak görünen alan miktarının 6.866,42 m2 olarak bulunduğu ve bu alanda kullanılması gereken sehpa demiri toplam miktarının 120,903 ton olarak tespit ediliği, davacının kesin hesap cetvellerinde talep ettiği 23.015 pozu karşılığındaki 1.062,618 ton demirden, İdare tarafından yapılan düzeltmede sehpa demiri imalatının tamamının çıkarıldığı düşünülürse, İdare’nin kabul ettiği miktar olan 884,957 ton demire 120,903 ton daha ilave edildiğinde imalat toplamının 1.005,860 ton olarak kabulünün gerektiği, bunun da kesin hesapta oluşturacağı fiyat farkının yapılan işler tablosundan dolayı 67.011,02-TL., fiyat farkı tablosundan dolayı ise 16.993,27-TL. olmak üzere toplam 84.004,29-TL., tüm bu verilere göre davalı İdare tarafından davacı yükleniciye ödenmesi gereken toplam fark tutarının 160.816,68-TL. olarak hesaplandığı, davacı tarafça asıl davaya konu ediln kazı ve dolgu alanlarının yeniden belirlenmesinin ve tespit edilecek kazı ve dolgu alanlarına göre kübaj ve nakliye hesaplarının yapılmasının ise doğal kotların ve çevre düzeninin bozulmuş olması nedeniyle teknik olarak tespit edilmesinin ve hesaplanmasının mümkün olmadığı, öte yandan birleşen dava yönünden ise özetle; sözleşmenin geçici kabul noksanlıkları ile ilgili 29. maddesinde geçici kabul noksanlıkları için sözleşme bedelinin %3’lük kısmının tutulacağı ve bu tutarın geçici kabul eksiklerinin tamamlanmasını müteakip kesin hesapla birlikte yükleniciye ödeneceği, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin götürü bedel sözleşme olduğu, ihale dokümanında yer alan uygulama projeleri ve listelerine dayalı olarak işin tamamı için yüklenici tarafından teklif edilen toplam bedel üzerinden akdedildiği, davacı tarafın 16/05/2006 tarihli dilekçesiyle; taahhüdü altında bulunan … … Kompleksi tamamlama inşaatı işine ait 7 nolu hakedişin düzenlenerek verilmesini ve taahhüdü altında bulunan inşaat işinin geçici kabule hazır hale getirilmiş olması nedeniyle geçici kabulünün yapılmasını talep ettiği, işin kontrolleri tarafından düzenlenmiş bulunan “geçici kabul teklif varakası” ile işin 06/09/2006 tarihinde yapılan muayenesinde keşif ve şartnamesine uygun olarak yapıldığı görüldüğünden geçici kabulü yapacak heyetin tayini için gereken işlemin yapılmasının belirtildiği, … – Fen İşleri Daire Başkanlığı – Yapı İşleri Müdürlüğü tarafından başkanlık makamına sunulan 12/09/2006 tarih ve 3548-1799 sayılı olur ile; davacı şirkete ihale edilen … … Kompleksi Tamamlama İnşaatı işine ait imalatların 23/05/2006 tarihi itibariyle tamamlanmış olduğu, işin geçici kabule hazır olduğunun geçici kabul teklif varakasından anlaşıldığı belirtilerek, söz konusu işin geçici kabul işlemlerinin Müdürlüğün teknik elemanlarından müteşekkil bir heyet tarafından yapılmasını olurlarınıza arz ederim denilmek suretiyle geçici kabul heyetinin oluşturulduğu, geçici kabul heyetinin 20/10/2006 tarihinde düzenlemiş bulunduğu tutanakta; … … Kompleksi’ne gidilerek aşağıda belirtilen eksiklerin tespit edildiği, bu eksiklikler giderilmeden geçici kabul işlemlerinin başlatılmayacağı beyan edilerek eksiklerin 35 madde halinde yazıldığı ve bu tutanağın Yapı İşleri Müdürü tarafından onaylandığının görüldüğü, söz konusu eksiklerin giderilmesi için İdare’ce davacı şirkete …. Noterliği’nden 16/01/2007 tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarnamenin keşide edildiği ve tespit edilen eksikliklerin tamamlanmaması nedeniyle geçici kabul işlemlerinin başlatılamadığının bildirildiği, ayrıca tesisin tam olarak hizmete açılamadığı belirtilerek genel teknik şartname ve fen kurallarına bağlı kalınarak bu hususta 20 gün içinde keyfiyetin yazılı olarak bildirilmesi, aksi takdirde 4735 sayılı yasanın 19. maddesi gereğince sözleşmenin feshi yoluna gidileceğinin ihtar edildiği, davacı şirket tarafından …. Noterliği’nden keşide edilen 06/02/2007 tarihli ve … yevmiye sayılı cevabi ihtarnamede ise; yapılan tüm imalatların kontrol mühendisleri nezaretinde tamamen Bayındırlık İşleri Genel Teknik Şartnamesi ile fen ve sanat kurallarına uygun olarak yapıldığı, hakedişlere konularak bedellerinin ödendiği, imalatların yapımı sırasında herhangi bir uyarıda bulunulmadığı, çevrenin temiz ve düzgün olduğu, tesisin Sayın Başbakan’ın da iştiraki ile nezih bir açılış töreni ile hizmete açıldığı, geçici kabul heyeti oluşturulduğu halde kabul işleminin yapılmadığı, bunun İdare’nin ihmalinden kaynaklandığının belirtildiği, dosya muhteviyatı, dosyadaki yazışmalar, tutanaklar, ihtarnameler ve taraf beyanlarından ve özellikle “kontrol teşkilatı tarafından geçici kabul teklif varakasının” düzenlenerek imzalanmış olmasından, ve başkanlık makamından geçici kabul işleminin yapılması için olur alınarak geçici kabul heyetinin oluşturulmasından, işin geçici kabule hazır olduğunun anlaşıldığı, ancak daha sonra geçici kabul heyeti tarafından düzenlenen 20/10/2006 tarihli tutanakta tespit edilen 35 maddeden ibaret eksik ve kusurların inşaatın kullanılmasına, tesisin çalıştırılmasına engel önemli nitelikte bazı kalemlerin de (havuzun su kaçırması, elektrik panolarının teknik şartnameye uygun yapılmaması, elektrik, su, ses ve yangın tesisatındaki) mevcut olduğunun görüldüğü, bir kısım eksik ve kusurların aleni ayıp niteliğinde, bir kısmının da gizli ayıp niteliğinde olduğunun belirlenmiş olduğu, mevcut eksikler ve 20/10/2006 tarihli tutanak karşısında işin geçici kabule hazır olduğunu söylemenin mümkün olmadığı sonucunun ortaya çıktığı, ancak mahkeme huzurunda yaptırılan delil tespiti sonucunda bilirkişi kurulu tarafından düzenlen tespit raporunda; işin genel hatları ile bitirilmiş olduğu, tesisin bazı bölümlerinin tadil edilmekte olduğu ve kullanılmakta bulunduğunun anlaşıldığının belirtildiği, yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; tesisin geçici kabule hazır olduğunun kabul edilmesi durumunda sözleşme bedelinden arta kalan ve davacıya ödenmeyen; 4.221.828,00-TL. – 4.044.384,60-TL. = 177.443,40-TL. artı KDV’nin davacıya ödenmesinin gerektiği, davacının taraflar arasındaki sözleşmenin 11.4 maddesi gereğince gerekli işlemleri yerine getirmesi durumunda ara hakedişlerinden sözleşmenin 29. maddesi gereğince geçici kabul eksiklerinin tamamlanmasını müteakip kesin hesapla birlikte yükleniciye ödeneceği kararlaştırılan %3 oranındaki tutarın 125.084,06-TL. olarak hesaplandığı, davacı şirketin ayrıca ilave işlerden bakiye kalan 52.359,34-TL. alacağının kaldığı yönündeki talebi ile ilgili olarak yapılan incelemede ise; dosyada söz konusu ilave iş olarak belirtilen imalatların yapılmasına ilişkin herhangi bir yazı, talimat veya gerekçe görülemediği ve esasen bu hususun değerlendirilmesi için gerekli tespit, ölçü ve hesap bulunmadığından bu hususta herhangi bir değerlendirmenin yapılamadığı, …, … … Tesisleri Tamamlama İnşaatı’ndan dolayı ihale bedelinden bakiye kalan tutarın işin geçici kabulünün yapılmamış olması ve eksikler bulunması nedeniyle İdare tarafından ödenmediği, ancak tesisin geçici kabule hazır olduğunun mahkemece kabul edilmesi durumunda sözleşme bedelinden arta kalan ve davacıya ödenmeyen; 177.443,40-TL +KDV,nin, davacının taraflar arasındaki sözleşmenin 11.4 maddesi gereğince gerekli işlemleri yerine getirmesi durumunda ara hakedişlerinden sözleşmenin 29. maddesi gereğince geçici kabul eksiklerinin tamamlanmasını müteakip kesin hesapla birlikte yükleniciye ödeneceğinin kararlaştırılan %3 oranındaki tutarın toplam 125.084,06-TL.’nin davacı alacağı olduğu yönünde görüş birliğine varıldığı, davacının ayrıca ilave işlerden bakiye kalan 52.359,34-TL ile ilgili talebinin ise belgeye dayanmadığı, bu nedenle bu miktarının ödenmesine yer olmadığı, ayrıca geçici kabul tutanağında belirtilen 04/12/2006 tarihli tutanağa esas eksikliklerin giderilmemiş olduğu, bu nedenle de 91.687,40-TL.’nin nefaset olarak kesildiği ve yine geçici kabul tutanağında tuğla pirinci ve tozu ile yürüme yolu yapılması işinin başka bir firmaya yaptırılmış olması nedeniyle 52.72425-TL.’nin kesin hesaptan düşülmesi gerektiği yönündeki görüşe katılındığı belirtilerek görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi heyet raporu dosya taraflarına tebliğ edilmiş, davalı … vekili tarafından rapora itiraz edilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş, davacı vekili tarafından ise rapora karşı 17/09/2019 tarihinde yazılı beyanda bulunulmuştur.
Davalı İdare vekili rapor sonrasında sunduğu beyan dilekçesi ile bilirkişi kurulu raporuna karşı itirazlarını tekrar ederek, dava konusu uyuşmazlığın Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi’nin 39. maddesi gereğince hak edişlere usulüne uygun olarak itiraz edilmemiş olması nedeniyle hakedişlerin yüklenici adına kesinleştiğini, bu hususta Yargıtay kararlarının mevcut olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce 09/09/2020 tarihli duruşmada dosyada alınan bilirkişi raporları ile toplanan delillerin, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarının uyuşmazlığı çözmeye yeterli olduğu anlaşılmakla tahkikatın mevcut hali ile tamamlanmasına ve sözlü yargılamaya geçilmesine karar verilmiştir.
Davacı şirket asıl davada bozma öncesinde (… E.) ıslahtan önce … … Tesisleri İnşaatı işi için 100.000,00-TL. alacak talep etmiş, dosyada alınan bilirkişi kurulu raporları ile yapılan hesaplama sonrasında ise 15/10/2007 tarihli dilekçe ile davasını ıslah ederek, 100.000,00-TL. bedelle açılan davasındaki talebini 266.943,05-TL.’ye yükseltmiştir.
Davacı şirket birleşen (İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas) davada ise … … Kompleksi Tamamlama İnşaatı işi için 100.000,00-TL. alacak talep etmiş, dosyada alınan bilirkişi kurulu raporları ile yapılan hesaplama sonrasında ise 04/03/2009 tarihli dilekçe ile davasını ıslah ederek, 100.000,00-TL. bedelle açılan davasındaki talebini 177.443,40-TL.’ye yükseltmiştir.
Asıl ve birleşen davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 355. maddesine göre; “İstisna, bir akittir ki onunla bir taraf (müteahhit), diğer tarafın (iş sahibi) vermeğe taahhüt eylediği semen mukabilinde bir şey imalini iltizam eder.” Buna göre; istisna akdi (eser sözleşmesi), yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Eser sözleşmeleri tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olup, bununla yüklenici bir eser meydana getirmeyi üstlenirken, iş sahibi ise ona ücret ödemeyi vaad eder.
İş sahibi ile yüklenici arasında akdedilen eser sözleşmesinde işin bedeli kararlaştırılmış ise sözleşmedeki esaslara göre hesaplanır. Bir başka ifade ile iş bedeli, sözleşmede belirlenmiş ise iş sahibinin ödeyeceği ücret artık sözleşmede kararlaştırılan ücrettir. İş sahibinin ödeyeceği bedel önceden kesin ve net olarak sözleşmede saptanırsa, buna “götürü ücret” denir. Kural olarak götürü ücrete, yapılacak eserde kullanılan malzemeler de dâhildir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 365. maddesi uyarınca, ücretin götürü olarak belirlenmesinde, yüklenici eseri götürü bedele yapmaya mecbur olup, eser sözleşmenin başında tahmin ettiği bedelden daha fazla bir bedele malolmuş olsa bile, bu ücretin arttırılmasını isteyemez. Götürü ücretin “değiştirilemez sabit bedel niteliği” istisnasız değildir. Bu kuralın ilk istisnasını, 818 sayılı BK.’nun 365/2 maddesi oluşturmaktadır. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 365/2. maddesinde; “Fakat evvelce tahmin edilemeyen veya tahmin olunup da iki tarafça nazara alınmayan haller işin yapılmasına mani olur veya yapılmasını son derece işgal ederse Hakim, haiz olduğu takdir hakkı dolayısı ile ya tekerrür eden bedeli tezyit eder veya mukaveleyi fesheyler.” şeklinde düzenleme mevcuttur. Bu maddeye göre; başlangıçta öngörülemeyen veya öngörülebilip de taraflarca göz önünde tutulmayan durumlar, taraflarca belirlenen götürü bedel ile eserin yapılmasına engel olur veya son derece güçleştirirse yüklenici, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı veya karşı taraftan beklenemediği takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Dürüstlük kurallarının gerektirdiği durumlarda yüklenici, ancak fesih hakkını kullanabilir. BK.’nun 356/2. maddesi ile getirilen bu istisna, sözleşmeye konu işlerin olağan gidişi esnasında yüklenici tarafından öngörülme imkanı bulunmayan ve de yüklenicinin hesaba katmak zorunda olmadığı halleri kapsamaktadır.
A- ASIL DAVA BAKIMINDAN;
Anılan yasa hükmü gereği ve taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri çerçevesinde davacı şirketin dava konusu yaptığı iddialarının değerlendirilmesi bakımından mahkememizce mahallinde keşif yapılmak suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi kurulu tarafından mahallinde yaptıkları inceleme neticesinde düzenlenen raporlarda ve sonrasında mahkememizce oluşturulan yeni bilirkişi heyetince tanzim olunan raporda; … … Tesisleri İnşaatı işine ait kesin hesapların davacı müteahhit firma tarafından 26/02/2004 tarihinde davalı İdare’ye sunulduğu, dava konusu inşaat bölgesinde çok amaçlı … salonları, kapalı … salonu, yüzme havuzu, halı saha, voleybol ve basketbol sahaları, tenis kortu, yeşil alanlar ve yürüyüş yollarının bulunduğu, tesislerin tam olarak faaliyette olduğu, yapılan hesaplamalara göre davacı şirketin davalı İdare’den 19052/A poz nolu imalattan dolayı 38.322,33-TL. tutarında, 15.001/1 A poz nolu imalattan dolayı ise 38.490,06-TL. tutarında alacaklı olduğu, davacının 2205 poz nolu imalata ilişkin talebinin ise yerinde olmadığı, 23.015 poz nolu kalın nervürlü demir imalatından dolayı ise davacı şerket alacağının 84.004,29-TL. olduğu, özetle davalı İdare’nin davacı yüklenici şirkete ödenmesi gereken toplam fark tutarının anılan kalemlenin toplanması neticesinde 160.816,68-TL. olarak hesaplandığı, davacı yüklenici tarafça davaya konu edilen kazı ve dolgu alanlarının yeniden belirlenmesinin ve tespit edilecek kazı ve dolgu alanlarına göre kübaj ve nakliye hesaplarının yapılmasının, sahada doğal kotların ve çevre düzeninin bozulmuş olması nedeniyle teknik olarak tespit edilmesinin ve de hesaplanmasının mümkün olmadığı belirtilerek görüş bildirilmiş, mahkememizce bu raporun dosya kapsamına uygun olduğu, yargısal denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu anlaşılarak hükme esas alınmıştır. Tüm dosya kapsamı, dosyada toplanan deliller ve mahkememizce dosyada alınan bilirkişi kök ve ek raporlarına göre değerlendirme yapılıp, 818 sayılı BK.’nun 356/2. maddesi de dikkate alındığında; davacı yüklenici tarafından ihale aşamasında belli olmadığından öngörülmesi mümkün olmayan, projenin uygulanması ve işin devamı sırasında yapılma ihtiyacı duyulan işlerden dolayı davacı yüklenici tarafından yapıldığı sabit olan imalatlar nedeniyle davacı şirketin davalı İdare’den toplamda 160.816,68-TL. alacağı bulunduğu, davacı taraf dava dilekçesinde yasal faiz talep ettiğinden ve dava dilekçesinde ve açıkça KDV talep etmediğinden, talebi ile bağlı kalınarak asıl davanın kısmen kabulüne, kabul edilen asıl alacağa dava tarihi olan 17/01/2007 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, fazlaya ilişkin isteminin ise reddine dair aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
BİRLEŞEN DAVA BAKIMINDAN;
Bilirkişi kurulu tarafından mahallinde yaptıkları inceleme neticesinde düzenlenen raporlarda ve sonrasında mahkememizce oluşturulan yeni bilirkişi heyetince tanzim olunan raporda; … … Kompleksi Tamamlama İnşaatı işinde … – Fen İşleri Daire Başkanlığı Yapı İşleri Müdürlüğü tarafından başkanlık makamına sunulan 12/09/2006 tarih ve …sayılı olur ile davacı şirkete ihale edilen işe ait imalatların 23/05/2006 tarihi itibariyle tamamlandığı, işin geçici kabule hazır olduğunun geçici kabul teklif varakasından anlaşıldığı, geçici kabul işlemlerinin müdürlük teknik elemanlarından oluşturulacak bir heyetçe yapılmasının olur’a sunulduğu ve geçici kabul heyetinin oluşturulduğu, böylece işin geçici kabule hazır olduğunun anlaşıldığı, ancak daha sonra geçici kabul heyeti tarafından düzenlenen 20/10/2006 tarihli tutanakta bir takım eksikliklerin tespit edildiği, ancak mahkeme huzurunda yaptırılan delil tespiti sonucunda bilirkişi kurulu tarafından düzenlen tespit raporuna göre işin genel hatları ile bitirilmiş olduğu, tesisin fiilen kullanılmakta bulunduğu, tesisin geçici kabule hazır olduğunun mahkemece kabul edilmesi durumunda sözleşme bedelinden arta kalan 177.443,40-TL.+KDV’nin davacı şirkete ödenmesi gerektiği, davacının taraflar arasındaki sözleşmenin 11.4 maddesi gereğince gerekli işlemleri yerine getirmesi durumunda ise ara hakedişlerinden sözleşmenin 29. maddesi gereğince geçici kabul eksiklerinin tamamlanmasını müteakip kesin hesapla birlikte yükleniciye ödeneceği kararlaştırılan %3 tutar olan 125.084,06-TL.’nin davacı alacağı olduğu, ilave işlerden bakiye kalan 52.359,34-TL. ile ilgili davacı talebinin ise belgeye dayanmadığı ve ödenmesine yer olmadığı, ayrıca nefaset olarak kesilen 91.687,40-TL. ile geçici kabul tutanağında tuğla pirinci ve tozu ile yürüme yolu yapılması işinin başka bir firmaya yaptırılmış olması nedeniyle 52.72425-TL.’nin kesin hesaptan düşülmesi gerektiği belirtilerek görüş bildirilmiş, mahkememizce bu raporun dosya kapsamına uygun olduğu, yargısal denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu anlaşılarak hükme esas alınmıştır. Tüm dosya kapsamı, dosyada toplanan deliller ve mahkememizce dosyada alınan bilirkişi kök ve ek raporlarına göre değerlendirme yapılmıştır. Dosyada alınan 19/01/2007 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; davacı şirketin taahhüdü altında yapımı eksiksiz olarak tamamlanmış bulunan … … Tesisi Tamamlama İnşaatı İşi’nin davacı müteahhit tarafından bitirilmiş olduğu açıkça ifade edilmiştir. Yine dosyada alınan 13/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda; kesin kabule engel bir durumun bulunmadığı, keşif mahallinde yapılan incelemelerde dava konusu inşaat bölgesinde çok amaçlı … salonları, kapalı … salonları, yüzme havuzu, halı saha, voleybol ve basketbol sahaları, tenis kortu ve yürüyüş yollarının bulunduğu, tesislerin tamamen faaliyette olduğu, hatta içinde farklı sosyal işletmelerin de çalıştırıldığının gözlemlendiği belirtilmiştir. Ayrıca tesislerin açılışı yapılmış ve halkın hizmetine sunulmuştur. Tüm bu tespitler ve dosya kapsamındaki belgeler birlikte değerlendirilmiş, sonuç olarak mahkememizce gelinen aşamada … … Kompleksi Tamamlama İnşaatı işine ait tesisin yüklenici firma tarafından tamamlanarak geçici kabule hazır hale getirildiği, geçici kabul için öncelikli olarak yapının kullanılabilir nitelikte olmasının gerekmesi, dosyada mahallinde yapılan tespitlere göre dava konusu tesislerin kamunun kullanımına açılmış olması ve yapının kullanımına engel teşkil etmeyen eksikliklerin geçici kabule mani olmaması karşısında, ayrıca davalı İdare’ce işin geldiği aşama itibariyle geçici kabule uygun olduğu anlaşılmış olsa gerektir ki geçici kabul komisyonu oluşturulduğu, dolayısıyla yüklenici tarafından yapılan ve bilirkişi raporu ile hesaplanan işlerin bedelinin davalı İdarece davacı yükleniciye ödenmesinin şartlarının oluştuğu kanaatine varılmış, sonuç itibariyle davacı şirketin davalı İdare’den sözleşme bedelinden arta kalan 177.443,40-TL. alacağı bulunduğu anlaşılmakla; davacı taraf birleşen dosyadaki dava dilekçesinde yasal faiz talep ettiğinden ve anılan dilekçesinde açıkça KDV talep etmediğinden, talebi ile bağlı kalınarak birleşen davanın kabulüne, kabul edilen asıl alacağa birleşen dava tarihi olan 09/05/2007 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine dair aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın kısmen kabulü ile; 160.816,68-TL. alacağın asıl dava tarihi olan 17/01/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafın asıl davadaki fazlaya ilişkin isteminin ise reddine,
2- Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında davanın kabulü ile; 177.443,40-TL. alacağın birleşen dava tarihi olan 09/05/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Asıl davada alınması gerekli 10.985,39-TL karar ve ilam harcından, 3.603,73-TL peşin harç + ıslah harcın mahsubu ile geriye kalan 7.381,66-TL harcın davalıdan alınarak Maliye’ye gelir kaydına, (… Esas, … karar sayılı harç tahsil müzekkeremiz ile maliyeye bildirilen 10.811,19-TL bakiye karar harcı davalıdan tahsil edilmiş olup, iş bu karar kesinleştiğinde ve talep halinde 3.429,53-TL’nin davalıya iadesine,)
4-Asıl davada davacı tarafından yatırılan 3.603,73-TL peşin harç ve ıslah harcı toplamının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Asıl davada davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 19.227,58-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine,
6-Asıl davada davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 14.032,01-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Asıl davada davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı olan toplam 4.338,90-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 2.613,92-TL.’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-Asıl davada davalı tarafından yapılan 50,00-TL (tebligat+ posta) yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 19,88-TL’sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansının geriye kalanın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
10-Birleşen davada alınması gerekli 12.121,16-TL karar ve ilam harcından 2.400,00-TL peşin harç + ıslah harcın mahsubu ile geriye kalan 9.721,16-TL harcın davalıdan alınıp Maliye’ye gelir kaydına,
11-Birleşen davada davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 20.807,12-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine,
12-Birleşen davada davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı olan toplam 6.715,30-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dair; dosya daha önce Yargıtay denetiminden geçmiş olduğundan, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 (onbeş) gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır