Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/578 E. 2023/794 K. 04.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/578
KARAR NO :2023/794

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:18/11/2021
KARAR TARİHİ 04/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … Loj. A.Ş.’nin maliki olduğu, ” … Sokak, … Deresi Cd. No:29 (…) …/İstanbul ” adresindeki işyerinin, davacı tarafından İşyeri Paket Poliçesi ile 15.03.2019 – 15.03.2020 tarihleri arasında doğması muhtemel rizikolar için sigortalandığını, sigortalı işyerinin bulunduğu binanın A Blok 2. Katında bulunan 16 no.lu daireye ait kolektör tesisatının, 15.01.2020 tarihinde patlaması sonucu akan suların sirayeti nedeniyle sigortalı işyerinde demirbaş ve dekorasyon hasarları meydana geldiğini, davaya konu olay nedeniyle davacı şirkete yapılan başvuru nedeniyle hasar dosyasından görevlendirilen ekspertiz firması tarafından düzenlenen ekspertiz raporu sonucunda davacı şirketin sigortalısına 12/05/2020 tarihinde 9.776,24 Euro karşılığı 75.713,42 TL sigorta tazminatı ödediğini, davacının yapmış olduğu ödeme ile TTK md.1472 gereğince sigortalısının haklarına halef olduğundan davalının sorumluluğunu karşılayan 75.173,42 TL alacak için davalıya karşı rücu hakkı elde ettiğini, gerek davacı şirketçe yaptırılan ekspertiz raporu ve gerekse olay akabinde düzenlenen olay tutanağı ile hasarın sigortalı işyerinin bulunduğu binanın 16 nolu bağımsız bölümüne ait ortak alanda bulunan kolektör tesisatının patlaması sonucu meydana geldiğinin anlaşıldığını, sigortalı işyerinde zarara sebebiyet veren dava konusu olayın, davalı şirketin inşa ettiği ve içerisindeki bağımsız bölümleri sıfır olarak satışa sunduğu ” … … … ” isimli yeni binanın 16 no.lu bağımsız bölümüne ait ortak alanda bulunan kolektör tesisatının patlaması sonucu meydana gelmiş olup davalı yüklenicinin eser sahibi olarak sorumluluğu bulunduğunu, davalı aynı zamanda hasara sebebiyet veren, sigortalı işyerinin bulunduğu ” … … … ” isimli binanın yöneticisi sıfatını haiz olup davalı ve kat malikleri arasındaki sözleşme niteliğindeki yönetim planı ile bağımsız bölüm maliklerine burada belirtilen hizmetlerin en iyi bir şekilde götürülmesi, bina ile ilgili iş ve işlemlerin bir elden yürütülmesi, hizmetlerin ifasının sağlanması, ortak yaşam amaçlarının gerçekleşmesi için birbirlerine karşı çeşitli edimler üstlendiklerini, Kat Mülkiyeti Yasası’nın 35. maddesi hükmünde, ana gayrimenkulün gayesine uygun olarak kullanılması, korunması, bakımı ve onarımı için kat maliklerinin yararına gereken tedbirlerin alınması da yöneticinin görevleri arasında olduğundan, davalının bu yönü ile de davaya konu hasardan sorumlu olduğunu, davalıya yapılan rücu ihtarlarından herhangi bir sonuç alınamaması üzerine davalı aleyhine ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlatılmış ise de davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın hasara sebebiyet verdiği iddia edilen tesisatın bulunuğu 16 nolu dairenin kat malikine değil, binayı inşa eden yüklenici ve aynı zamanda bina yöneticisi olduğu iddia edilen davalı şirket aleyhine açıldığını, Kat Mülkiyeti Kanunu 19/3 maddesi uyarınca, bağımsız bölüm maliklerinin kusurları ile diğer bağımsız bölümlere verdikleri zarardan dolayı diğer maliklere karşı sorumlu oldukları düzenlenmiş olup yine aynı Kanun’un Ek-1 maddesinde Kat Mülkiyeti Kanunu’nun uygulanmasından kaynaklanan her türlü uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görüleceğinin düzenlendiğini, huzurdaki dava için de Sulh Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğunu, bu itibarla, davanın öncelikle görev dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, hasar bağımsız bölümdeki tesisattan kaynaklandı ise davanın ilgili kat malikine, şayet ortak alandaki tesisattan kaynaklandı ise arsa payları oranında sorumlu olmak üzere tüm kat maliklerine yöneltilmesi gerektiğini, ortaya çıkan zarardan kat malikleri kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca sorumlu olup kat maliki/maliklerinin ancak kusuru olması şartıyla davalıya rücu edebileceklerinden, yüklenici sıfatıyla davalı şirketin doğrudan zarardan sorumlu tutulması mümkün olmadığından, yüklenici olarak hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, hasarın meydana geldiği ana taşınmazın davalı tarafından değil, tüm kat malikleri adına “… Yönetimi” tarafından yönetildiğini, dolayısıyla davalı şirketin yönetici sıfatıyla da zarardan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, iki kat alttaki dairede sebebiyet vereceği zararın daha fazla olmasının, fizik kurallarına ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, tutanak içeriğindeki, hasarlanan alan ve demirbaşlara ilişkin tespitlere itiraz ettiklerini, davalı şirketin anılan hasarın meydana geldiği binanın yapım işini üstlenmiş ise de mekanik tesisat işleri için … Ltd. Şti.’den taşeronluk hizmeti aldığını, davalı şirketin adı geçen KMK şirketi ile imzaladığı 03.03.2017 tarihli Sözleşme hükümlerine göre bahse konu kolektör tesisatı patlaması KMK şirketinin sorumluluğunda olup davalıya atf-ı kabil hiç bir kusur ya da ihmal bulunmadığını davanın reddi gerektiğini, inkar tazminatı şartlarının oluşmadığını, bu nedenlerle davanın reddi ile alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememizin …sayılı 16/01/2023 tarihli kararı ile, davanın kısmen kabulüne, ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 74.168,42 TL asıl alacak ve 7.898,93 TL işlenmiş faizi olmak üzere toplam 82.067,35 TL üzerinden devamına, şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, davalı tarafça karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstanbul BAM 45.Hukuk Dairesinin 2023/887 esas, 2023/1140 karar sayılı, 12/07/2023 tarihli ilamı ile, “… somut uyuşmazlıkta görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir ve halefiyet gereğince dava açan sigorta şirketi yönünden de aynı mahkeme görevlidir. Mahkemece, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c, 115/2. maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esası hakkında hüküm tesis edilmesi hatalı olup” denilerek mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Dava, 15/01/2020 tarihinde dava dışı sigortalı şirketin … …/İst. işyeri adresinde ortak alandan kaynaklanan hasar nedeniyle davacı sigorta şirketi tarafından … poliçe no’lu “İşyeri Sigorta Paket Poliçesi” kapsamında sigortalısına yapılan (9.776,24-EURO karşılığı 75.173,42-TL’lik) ödemenin tahsiline ilişkin sigorta alacağına dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Tüm dosya kapsamı istinaf ilamı ile birlikte değerlendirildiğinde; istinaf ilamı ile dava konusu hasar tarihinden önce kat mülkiyetine geçildiği, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/1838 Esas 2019/4710 Karar sayılı ilamında da kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği binayı yapan firma ile taşınmaz maliki ve kiralayana karşı açılan rücu davasında kat mülkiyetine geçilmiş olduğunun tespiti halinde görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğuna işaret edildiği, açıklanan nedenlerle, somut uyuşmazlıkta görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu ve halefiyet gereğince dava açan sigorta şirketi yönünden de aynı mahkemenin görevli olduğu belirtilmekle mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine yönelik aşağıdaki şekilde karar tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, 6100 Sayılı HMK.’nın 2. maddesi uyarınca ilgili ihtilaflara bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemelerine ait olduğu, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla, işbu davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle 6100 sayılı HMK’nun 114/c maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE
2-HMK 20. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesine müteakip taraflarca 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL NÖB. SULH HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, taraflarca 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmediği takdirde RESEN davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına, ( ihtar edildi)
3-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
4-Yargılama, harç ve masrafların ve diğer hususların görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı. 04/12/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır