Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/53 E. 2023/458 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/53
KARAR NO :2023/458

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/01/2023
KARAR TARİHİ:15/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı hakkında 07.09.2022 tarihinde icra takibine girişilmiş olup, ödeme emri tebliğinden sonra …. İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine 19.09.2022 tarihinde kötü niyetli ve haksız bir şekilde itiraz edildiğini, İşbu itiraz dilekçesinde aralarında böyle bir borcun varlığının olmadığı iddia edilmişse de taraflarınca dosyaya sundukları delillerde aralarında bir borç ilişkisi olduğunun tespiti olarak kesilmiş faturalar ve cari hesap ekstrelerinin mevcut olduğunu, alacaklı olan müvekkilinin yerleşim yeri olan İstanbul ili İcra dairelerinin yetkili olup işbu yetki itirazının mesnetsiz olduğunu, müvekkili şirket ile borçlu şirket arasında ticari ilişki mevcut olup, borçlu şirketin müvekkili şirketten fatura açıklamalarında da miktar ve cinsleri belirtilen iplikleri satın aldığını, bu ticari işe rağmen borçlu tarafın müvekkiline olan borçlarını ödemediğini, borçlu/davalı şirket ile görüşüldüğünü, borcun sulh yolu ile ödenmesi amacıyla girişimlerde bulunulduğunu, birden fazla kez yapılan görüşmelerde sürekli bekletildiklerini ve oyalandıklarını, tüm bu sebeplerle icra takiplerine yapılan kötü niyetli itirazın iptalini, likit borç yönünden itiraz edilen tutar olan takip çıkışı üzerinden %40’a kadar kötü niyet ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Yabancı para borcu ile ilgili alacaklarda talep edilen yabancı paranın, dava tarihindeki efektif döviz kuru karşılığı Türk Lirası üzerinden, dava değerinin belirlenmesi gerektiğini ancak söz konusu davanın davanın açılış tarihi olan 23.01.2023 tarihindeki TCMB efektif satış kuruna göre harçlandırılmadığını, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında, ekte sunulan ödeme emrinde de görüleceği üzere; davacı yanın müvekkili aleyhine Örnek No:7 Ödeme Emri ile 2.672,31 USD alacağını fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden takibe konu ettiğini ancak davacı yanca fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden takibe konu edilen ve yabancı para üzerinden istenen toplam alacağın İİK’nun 58/3. maddesinin emredici nitelikteki hükmüne aykırı olarak, Türk Lirası karşılığını takip talebinde ve ödeme emrinde göstermediği gibi harca esas değerin Türk Lirası karşılığını da takip talebinde ve ödeme emrinde göstermediğini, söz konusu alacağın takibe konu edilirken fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden döviz olarak takibe konu edilse de döviz alacaklarının takibe konu edilirken hem Türk Lirası karşılığı takip talebinde ve ödeme emrinde gösterilmesi gerektiğini hem de harca esas değerin Türk Lirası olarak gösterilmesi gerektiğini, İşbu sebeple; taraflarınca …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile takibin iptali talepli dava açıldığını, İşbu sebeple halihazırda derdest olan …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının sonucunun huzurdaki İtirazın İptali davasının gidişatını doğrudan etkileyeceğinden takibin iptali talepli …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını, …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında takibe dayanak belgelerdeki faturaların müvekkiline ödeme emri ile birlikte tebliğ edilmediğini, daha öncesinde müvekkiline tebliğ edildiğine ilişkinde herhangi bir belge sunulmadığını, müvekkili ile davacı/alacaklı arasında herhangi bir yazılı cari hesap sözleşmesi bulunmadığını beyanla; açılan davanın reddi ile davacının % 20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası sureti, Vergi Dairesi BA/BS formları dökümleri, imza sirküleri mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde; … tarafından borçlu …’ne 2.672,31 USD üzerinden icra takibi yapıldığı, borçlunun itirazı üzerine alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; Dava dayanağı icra takibinde, yabancı para alacağının tahsili amacı ile takip yapılmıştır. İİK.nun 58/3.maddesi uyarınca, alacağın Türk parası karşılığı ya da fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığının gösterilerek talepte bulunulması gerekir. Aynı zorunluluk, İİK.nun 60/1. maddesi gereğince ödeme emri için de geçerlidir. İİK’nun 58/3 maddesi gereği takip talebinde alacak ve teminat yabancı para cinsinden olması halinde alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiğinin belirlenmesinin gerektiği, anılan yasa hükmünün emredici niteliktedir.
6098 sayılı Borçlar Kanunu (TBK.)’nun 99.maddesinde, yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde, alacaklının bu alacağını aynen, vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre ülke parası ile ödenmesini isteyebileceği kabul edilmiştir.
İİK’nun 58/3 ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 99. Maddesi uyarınca yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı bu borcu vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre, Türk parası ile ödenmesini isteyebilir.
Somut olayda; davacı alacaklı şirket davalı şirkete yapmış olduğu icra takibini USD üzerinden yapmış olup, takip talebinde Türk parası karşılığı gösterilmemiş, yapılan incelemede de ödeme emrinde yabancı para alacağının Türk parası ile karşılığının gösterilmediği ve yabancı para alacağı olarak tahsil istenmesine rağmen hangi tarihli kur üzerinden talepte bulunulduğunun açıkça yer alması zorunlu olmasına rağmen bu hususun davaya konu ödeme emrinde yer almadığı anlaşılmıştır.
Yargıtay 12.Hukuk Dairesi’nin 2018/7513 Esas, 2019/8854 Karar sayı ve 22/05/2019 tarih, 2015/31737 Esas, 2016/8647 Karar sayı ve 23/03/2016 tarih, 2009/28325 Esas, 2010/9918 Karar sayı, 21/04/2010 tarih, Yargıtay 6.Hukuk Dairesi’nin 2007/2184 Esas, 2008/1200 Karar sayı ve 25/06/2008 tarih, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12.05.1999 tarih, 99/12-271 Esas, 99/301 Karar sayılı,Y.19.HD.nin 2013/7875 E.,2013/11547 K.sayı ve 20/6/2013 tarih,Y.19.HD.nin 2014/12593 E.,2015/9366 K.sayı ve 24/06/2015 tarihli kararı v.b içtihatları gibi Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulaması uyarınca; ” İİK’nun 58/3. maddesine göre alacağın Türk parası ile tutarının takip talepnamesinde gösterilmesi zorunludur. Aynı zorunluluk, İİK’nun 60/1. maddesi gereğince ödeme emri için de geçerlidir. Bu zorunluluğun yerine getirilmemesi kamu düzeni ve devletin hükümranlık hakları ile ilgili olup, süresiz şikayet nedeni olduğu gibi, takibin her safhasında doğrudan doğruya göz önünde tutulmalıdır. Takip talepnamesinde veya ödeme emrinde yabancı para alacağının Türk parası karşılığının gösterilmemiş olması halinde icra takibine yönelik itiraza müteakip açılacak itirazın iptali veya kaldırılması davasının,yasaya uygun takip yapılmadığından dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekir. “
Belirtilen bu sebeplerle dava konusu yapılan icra takibindeki takip talebinde ve ödeme emrinde yabancı para alacağının TL cinsinden karşılığının gösterilmediği ayrıca hangi tarihteki kur alacağı üzerinden talep edildiğinin belirtilmediği, TBK 99, İİK 58/3, 60. maddeleri ve istikrar kazanmış Yargıtay kararları ve BAM kararlarında da belirtildiği üzere belirtilen eksikliklerden kaynaklı hukuka aykırılığın kamu düzenine ilişkin olması sebebiyle mahkemece resen gözetilmesi gerektiği nazara alındığında, İİKnun 58/3.maddesinde belirtilen hususlara göre takip talebinin düzenlenmemiş olduğu, işbu takip talebine göre davalı-borçluya gönderilen ödeme emrinin de usulune uygun olmadığı anlaşılmakla, usulune uygun bir takip talebi ve ödeme emri bulunmadığından mahkememizce davalı hakkında İİK 58/3. md. uygun icra takibi bulunmadığı anlaşıldığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davalı hakkında İİK 58/3. md. uygun icra takibi bulunmadığı anlaşıldığından davanın usulden reddine,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 589,66-TL’nin mahsubu ile fazla alınan 409,76-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
(3)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
(4)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(5)Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, AAÜT uyarınca 4.600,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
(7)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/06/2023

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.