Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/509 E. 2023/538 K. 07.08.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/509 Esas
KARAR NO :2023/538

DAVA:Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ:04/08/2023
KARAR TARİHİ:07/08/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili sunduğu dava dilekçesi ile;davacı … ve davalılar, … Limited Şirketi ile … … Limited Şirketi adına alınmış olan kredi lehine müteselsilen kefil olduğunu, ancak alacaklı banka olan … A.Ş.’ye ödenmesi gereken tüm alacak tutarı … tarafından ödendiğini, davacı borcu kapatacak tutardaki taşınmazlarını banka mülkiyetine devrederek kefillikten doğan borcu sonu erdiğini, bu sebeple de müteselsil kefalet ilişkisinden dolayı davacının davalılara rücu etmesi gerektiğini, davalıların kendi paylarına düşen ödemeyi davacıya yapmalarını sağlamak için işbu davanın açıldığını, … Ltd. Şti.’nin 30.000.000,00 … tutarında … no’lu 21 Ağustos 2015 tarihli Kredi Sözleşmesinde … … no’lu 21.08.2015 tarihli kefalet sözleşmesiyle, … … no’lu 21.08.2015 tarihli kefalet sözleşmesiyle,… … no’lu 21.08.2015 tarihli kefalet sözleşmesiyle kefil olarak kabul edildiğini,… … Ltd. Şti. 20.000.000,00 … tutarında … no’lu 30 Aralık 2015 tarihli Kredi Sözleşmesinde … … no’lu 30.12.2015 tarihli kefalet sözleşmesiyle, … … no’lu 30.12.2015 tarihli kefalet sözleşmesiyle … … no’lu 30.12.2015 tarihli kefalet sözleşmesiyle kefil olarak kabul edildiğini, davacının bankaya karşı olan yükümlülükleri 21 Ağustos 2015 tarihli, … sayılı ve 30 Aralık 2015 tarihli … sayılı kefalet sözleşmeleriyle doğduğunu, buna ilişkin Buna ilişkin olarak … A.Ş. ve … arasında “Tazminat Karşılığı Kefalet Sözleşmeleri Kapsamındaki Yükümlülüklerin Sona Erdirilmesine Dair Anlaşma” imzalandığını … A.Ş. ile davacı arasında 30.01.2018 tarihinde imzalanan “Tazminat Karşılığı Kefalet Sözleşmeleri Kapsamındaki Yükümlülüklerin Sona Erdirilmesine Dair Anlaşma” 15.06.2018 tarihinde … tarafından tescil edildiğini, bu anlaşmanın imzalandığı tarihte kefillerin alacaklı bankaya karşı … no’lu 30 Aralık 2015 ve … nolu 21 Ağustos 2015 kredi sözleşmelerine göre borcu bulunduğunu, bu sözleşmenin imzalandığı tarihte davacının ve davalıların alacaklı bankaya karşı olan borçları 21 Ağustos 2015 tarihli Kefalet Sözleşmesi kapsamında anapara tutarının geri ödenmesi için 29.166.666,69 Rusya Federasyonu rublesi, kredi faiz ödemesi olarak 7.971.710,71 Rusya Federasyonu rublesi ve 30 Aralık 2015 tarihli Kefalet Sözleşmesi kapsamında anapara tutarının geri ödenmesi için 20.000.000,00 Rusya Federasyonu rublesi, kredi faiz ödemesi olarak 5.058.276,81 Rusya Federasyonu rublesi olduğunu,borçluların bankaya karşı toplam yükümlülükleri 62.196.654,21 … olduğunu, tarafların sorumluluklarının temeli olan kefalet sözleşmelerinde müteselsil kefil olduklarını, borcun davacının 23 Eylül 2015 tarihli 1012680 sayılı Gayrimenkul Teminat Sözleşmeleri kapsamında, taşınmaz mallarını 30.01.2018 tarihinde … Bankasına devretmesi ile sonlandığını, … A.Ş. ve davacı arasında yapılmış olan “Tazminat Karşılığı Kefalet Sözleşmeleri Kapsamındaki Yükümlülüklerin Sona Erdirilmesine Dair Anlaşma”ya ek olarak 30.01.2018 tarihli ek teslim aktine göre borçlu, davacı kefalet sözleşmeleri kapsamındaki yükümlülüklerin sona ermesine ilişkin sözleşme uyarınca tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacının taşınmazları alacaklı bankaya devretmiş ve banka bu gayrimenkulleri kabul ettiğini, davacının taşınmazlarını … Bankasına devretmesi ile … Bankasına kefalet sözleşmesinden dolayı olan borç sona erdiğini, ve … Bankasının … Limited Şirketi ve … … Limited Şirketinden olan toplam 62.196.654,21 … tutarındaki alacak hakkının davacıya geçtiğini, Bu hakkın hem Türk Medeni Kanunu hem de Rusya Federasyonu Medeni Kanunundan kaynaklandığını, somut olayda banka borçlunun kefalet sözleşmelerinden doğan ve ana borç ve faizlerin toplamı ile oluşmuş 62.196.654,21 … borcu yerine, davacı 28.057.108,44 … bedelinde olan taşınmazlarını alacaklı bankaya devrettiğini, bu sebeple davacının yapmış olduğu 28.057.108,44 … bedelindeki ödemeye karşılık diğer kefillere rücu hakkı bulunmadığını, davalı … ve …, davacının yapmış olduğu ödemenin kendilerine düşen miktarı kadarını davacıya edenmesi gerektiğini, müteselsil kefalette borçlulardan her biri borcun tamamından müteselsilen sorumlu olduğunu, davacının yapmış olduğu ödemenin üçte ikilik kısmından davalılar davacıya karşı müteselsilen sorumlu olduğunu, 27.03.2023 tarihinde … 63. Noterliği … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile tarafımızdan davalılara ihtarname gönderildiğini, bu ihtarname ile yukarıda izah edilmiş olan 21.08.2015 ve 30.12.2015 tarihli kefalet sözleşmeleri gereği borçlu olunan meblağın davacı … tarafından ödenmiş olduğu bildirildiği, söz konusu kredi sözleşmelerinde davacı ile birlikte davalılarında kefil olmasından kaynaklı olarak davacının alacaklının haklarına halef olduğu, bu sebeple davalıların kendi paylarına düşen alacakların davacıla ödenmesi gerektiği ihtar edildiğini, davanın davacının alacak tutarı tam ve kesin olarak belirlendiğinde talibin arttırılacağın bildirerek şimdilik 50.000,00 TL üzerinden açıldığını, davacının ödemiş olduğu kefalet sözleşmesinden kaynaklı bedelin, davalıların payına düşen kısmının fiili ödeme gün üzerindeki rayiç üzerinden ülke parası ile 30/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek devlet bankalarının o yabancı ara ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte, HMK 109. madde kapsamında arttırılmak üzere 50.000,00 TL alacağın davalılar tarafından davacıya müteselsilen ödenmesini Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara müteselsilen yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda: Dava; dava dışı bankadan kullanılan kredi sözleşmelerinde dava dışı şirketlere taraflarca kefil olunduğu, davacı kefil tarafından borcun ödenmesi nedeniyle kredi sözleşmesi gereğince ödenen bedelin diğer kefillerden rücuen tazmini için açılan davadır.
Hakim ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi’nin 25/11/2021 tarihli 1232 numaralı kararı ile 26/09/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 5. Maddesinin birinci fıkrası uyarınca;
1)13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. Maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden,
2)22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ila 969. Maddelerinden,
3)19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142.maddesinde düzenlenenler hariç),
4)23/02/2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan,
5)21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan,
6)06/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,
7)20/06/2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri,
Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan, kaynaklanan ve Asliye ticaret Mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere; İstanbul Adliyesi için 6,7,8 ve 9 numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerinin bakmasına, bu kapsamda görülmekte olan dava ve işlerin iş bölümüne dayanılarak mezkur mahkemelere gönderilmemesine, 15/12/2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine karar verilmiştir.
Somut olayda, tarafların kredi sözleşmelerinde müteselsil kefil oldukları, davacı kefilin kefil sıfatıyla ödeme yapması üzerine davalı kefillerden ödediği bedelin rücuen tazmini için bu davanın açıldığı anlaşılmakla kredi sözleşmeleri hükümleri gereğince borcun ve işlemiş faiz alacağının tespit edilerek kefillerin sorumlu oldukları miktarlar belirlenerek kredi sözleşmeleri kapsamındaki hükümler gereğince kefillerin birbirlerine rücu şartlarının değerlendirilmesi gerekeceğinden ve kefillerin sorumlu olacağı miktarların belirlenmesi gerekeceğinden temeldeki ilişkinin bankacılık işlemi olan kredi sözleşmelerine dayandığı görülmekle yukarıda anılan HSK ilke kararı uyarınca davaya bakmakla Mahkememizin görevli bulunmadığı, görev incelemesinin yargılamanın her aşamasında Mahkemece resen yapılması gerektiği anlaşıldığından HMK114/1-c maddesi gereğince Mahkememizin görevsizliğine, dosyanın İstanbul 6 , 7 , 8 , 9 numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerinden birine tevzi edilmek üzere derhal tevzi bürosuna gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK114/1-c maddesi gereğince Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, dosyanın İstanbul 6 , 7 , 8 , 9 numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerinden birine tevzi edilmek üzere derhal tevzi bürosuna gönderilmesine,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde kesin olmak üzere karar verildi.07/08/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır