Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/427 E. 2023/703 K. 06.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/427
KARAR NO:2023/703

DAVA:3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:03/07/2023
KARAR TARİHİ:06/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça başkaca borçlular aleyhine ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takip tahsil edilemeyince bu sefer alacaklının konudan habersiz olan davacıya haciz ihbarnameleri göndermeye başladığını, gönderilen haciz ihbarnamelerinin usule aykırı olduğu gibi isnat edilen alacağın davacıdan tahsil edilmeye çalışılmasının hiçbir hukuki dayanağı olmadığını, davacının şahsinin davalıya bir borcu bulunmadığını, davacının ailesel meselelerden dolayı itiraz sürelerini kaçırmış olup tebligatların da zaten usul ve yasaya aykırı yapıldığını, davacının davalıya ya da davalının borçlusuna ödemesi gereken bir rakam da bulunmadığını, davalının, davacının borçlu olduğunu somut ve inandırıcı ıslak imzalı yazılı delilerle ispat etmesi yahut benzeri delil niteliğinde olan borçluyla bir borç ilişkisini ispat etmesi gerektiğini, bu nedenlerle öncelikle ve ivedilikle teminatsız tedbiren ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasında vezneye giren paranın alacaklıya ödenmemesine ve icra takibinin davacı yönünden durdurulmasına, davanın kabulü ile taraflar arasında mevcut ve geçerli bir borç-alacak ilişkisinin bulunmadığının, davacının borçlu olmadığının tespitine, alacağın %40’ından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememiz 04/04/2023 tarihli ara kararı ile davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki dava takip borçlusu olmayan üçüncü tarafın alacaklı davalıya karşı açmış olduğu menfi tespit davası olmakla görevli mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, takip borçlusu olmayan davacının davayı çekteki müracaat borçlusu olan … San.ve Dış Tic.Ltd.Şti.’ne ikame etmesi gerektiğini, bu nedenle husumet itirazlarının bulunduğunu, davadan önce dava şartı olan zorunlu arabuluculuğa başvurulmadığını, davacının borçlu … San.ve Dış Tic.Ltd.Şti.’nin ortağı olup tüzel kişiliğin takip borçlusu olmayan ortaktan alacağı bulunduğunu, borçlunun 3.kişilerdeki alacaklarına haciz usulünü düzenleyen İİK 89.madde uyarınca kendisine haciz ihbarnamesi gönderildiğini, şirket ortağı davacının takip borçlusu olan tüzel kişiliğe karşı sermaye koyma borcu altında olması hasebiyle kendisine takip dosyasından haciz ihbarnamelerinin tebliğe çıkartılmasında beis bulunmadığını, ispat yükünün davacıda olduğunu, davacı tarafın ispatlaması gereken hususun takip borçlusu olan tüzel kişiliğe karşı sermaye koyma borcunun olmadığı ve taahhüt ettiği 500.000 TL tutarındaki sermaye koyma borcunu yerine getirdiği hususu olduğunu, ihbarnamelerin tebliğinde herhangi bir usulsüzlük olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının UYAP kayıtları, … San.ve Dış Tic.Ltd.Şti.’nin ticaret sicil kayıtları dosya içerisine alınmıştır.
Dava, 2004 Sayılı İİK’nın 89/3 maddesi gereğince açılan menfi tespit davasıdır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 4/1. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. TTK’nın 5/1. Maddesine göre de, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalara asliye ticaret mahkemesi bakmakla görevlidir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3. maddesi gereği Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Somut olaya konu dava; İİK’nın 89/3 hükmüne dayalı olarak açılmış olup, menfi tespit istemine ilişkindir. İşbu eldeki dava ticari dava değildir. Davacının borçlu şirket ortağı olması hasebiyle 1.2. ve 3.haciz ihbarnamelerinin davacıya tebliği üzerine, İİK”nın 89/3.maddesi gereğince eldeki davanın açıldığı sabittir. Davacı taraf olmadığı icra takip dosyasında kendisine gönderilen haciz ihbarnameleri nedeniyle borçlu olmadığından menfi tespit talep etmiş olup; davacı 3.şahıs ile davalı alacaklı arasındaki ilişki, ticari iş niteliğinde de değildir.Belirtilen bu nedenlerle takip hukukundan kaynaklanan eldeki davanın TTK’nın 4/1. maddesinin alt bentlerinde sayılan dava türlerinden de olmadığına kanaat getirilmiştir. 2004 Sayılı İİK’nın 154/3.maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme de bulunmadığından davanın, TTK’nın 4. ve 5. maddeleri kapsamında “ticari dava” olarak nitelendirilemeyeceği ve davaya konu uyuşmazlığın çözümünde genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi(HMK m.2) görevli olduğu , görev hususunun kamu düzeninden olduğu ve HMK 114/1-c bendi gereğince dava şartı olan bu husus HMK m.115/1 gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden değerlendirilebileceği nazara alındığında davacının davasının görev yönünden reddine, görevli mahkemelerin genel görevli mahkeme İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunun tespitine dair karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, 6100 Sayılı HMK.’nın 2. maddesi uyarınca ilgili ihtilaflara bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla, işbu davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle 6100 sayılı HMK’nun 114/c maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE
2-HMK 20. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesine müteakip taraflarca 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL NÖB. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, taraflarca 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmediği takdirde RESEN davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına ,
3-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
4-Yargılama, harç ve masrafların ve diğer hususların görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı. 06/11/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır