Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/39 E. 2023/469 K. 19.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/39
KARAR NO :2023/469

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:16/01/2023
KARAR TARİHİ:19/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21/03/2018 tarihinde sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün seyir halinde iken kapı kısmını kapatmamasından dolayı yolcu konumunda bulunan davacının düşmesi neticesinde trafik kazası meydan geldiğini ve davacının yaralandığını, davalıya yapılan başvuruya rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacının söz konusu trafik kazası nedeniyle… Hastanesinden 25/11/2021 tarihinde alınan maluliyet raporuna göre %3 oranında malul kaldığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 6.000 TL sürekli işgöremezlik, 1.000 TL geçici iş göremezlik, 500 TL bakıcı gideri, 500 TL tedavi gideri tazminatı olmak üzere toplam 8.000 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; somut olayda davacının bindiği halk otobüsünden ineceği sırada açık kapının olduğu basamaktan yere düştüğünü ve yaralandığını iddia etmiş ise de, ifadesi dışında kamera kaydı, tanık beyanı vs.gibi deliller bulunmadığından olayın oluş şekli hakkında değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığını, açılan davanın kısmi dava niteliğinde olup miktar artımı olması halinde onaylarının bulunmadığını, kısmi dava olarak açılan davanın türünün sonradan belirsiz alacak davası olarak değiştirilemeyeceğini, aynı davanın daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması şartının ihlal edildiğini, dava konusu kaza nedeniyle davacının 14/01/2022-2022 E.16700 numarası ile Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurduğunu ve başvurunun 04/06/2022-2022/İHK-29078 numaralı karar ile davacı başvuran vekiline ait itirazın reddine yönelik esastan ret kararı çıktığını, sigorta kuruluşuna başvuru yapılırken tazminatın belirlenebilmesi ve ödenebilmesi için gerekli belgelerin sunulması gerekmekte olup aksi halde sigortacının temerrüdünden bahsedilemeyeceğini, eksik belgelerin talep edilmesine rağmen tamamlanmamış olması ve bu hususta eksik belgelerin tamamlandığına dair hususu ispatlayacak belge sunulmaması nedeniyle başvurunun usulden reddi gerektiğini, yine sunulan maluliyet raporunun kaza tarihi itibariyle geçerli yönetmelik kapsamında alınmadığını, raporun ikametgaha yakın sağlık kuruluşundan alınmadığını, maluliyet raporuna bizzat muayene sonucu yapılan tetkik sonuçlarının eklenmediğini, raporun güncel tedavi sonuçlarına göre alındığını gösterir röntgen, laboratuvar belgelerinin sunulmadığını, sunulan raporun sağlık kurulu raporu niteliğinde olmadığını, raporun adli tıp kurumundan alındığını, adli tıp kurumlarının sağlık kurulu niteliğine haiz olmadığını, tedavi gerçekleştiren hekimin kurulda yer almadığını, maluliyet tespiti sadece tek bir uzmanlık alanına ilişkin ise sağlık kurulunda aynı uzmanlık alanına ait üç hekim bulunmasının zorunlu olduğunu, ortopedik yaralanma olmasına rağmen 12-18 aylık iyileşme süresinin beklenmediğini, maluliyete ilişkin sekelin tedavisinde uzmanın sağlık kurulunda bulunmasının zorunlu olduğunu, maluliyet artışı var ise sunulan raporun iddiayı ispatlayacak nitelikte olmadığını, kusur durumunun belirlenmesi gerektiğini, talep ve dava hakkının zamanaşımına uğradığını, geçici işgöremezlik, bakıcı ve tedavi giderlerinin teminat harici olduğunu, kaza tarihinde geçerli olan genel şart kapsamında 1,8 teknik faiz uygulanması, aksi kanaat olsa dahi 04/12/2021 tarihinde yayınlanan genel şart kapsamında 1,65 teknik faiz uygulanması gerektiğini, sigorta şirketine yapılan başvuru esnasında zorunlu belgeler sunulmadığından yargılama esnasında alınan aktüer raporundaki hesap tarihinin faiz başlangıç tarihi kabul edilerek yasal faiz işletilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davacı tarafa usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, hasar dosyası, hastane tedavi evrakları, Sigorta Tahkim Komisyonu’nun … sayılı başvuru dosyası, … C.Başsavcılığının 2018/… soruşturma sayılı dosyası, SGK kayıtları dosya içerisine alınmıştır.
Sigorta Tahkim Komisyonu’nun … sayılı, K-2022/… karar sayılı başvuru dosyası incelendiğinde; başvuranın …, sigorta kuruluşunun … Hesabı olduğu, 14/01/2022 tarihinde başvuranın 21/03/2018 tarihinde sürücüsü ve plakası belli olmayan araç sürücüsünün kapı kısmını kapatmamasından dolayı araçta yolcu konumunda bulunan …’in düşmesi neticesinde sürekli malul kaldığı iddiası ile sürekli ve geçici iş göremezlik zararları ile geçici bakıcı gideri talep ettiği, 20/03/2022 tarihinde başvuran tarafın iddiası haricinde olayın beyan edilen şekilde gerçekleştiğine dair dosyaya somut delil sunulmadığından ispat edilemeyen başvurunun reddine karar verildiği, başvuran vekilinin karara itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyeti’nin 2022.İ.14893, 2022/İHK-29078 sayılı, 14/06/2022 tarihli karar ile başvuru sahibinin beyanlarından kazaya sebep aracın belirlenebilir olduğu, olayın meydana geldiği yer, araç ve süreci itibarı ile yaralanmaya sebebiyet veren aracın durak ve güzergahı belli şehir içi taşımacılık yapan bir halk otobüsü olup sigortasız olmasının mümkün olmadığı, kazadan 1 ay sonra C.Savcılığına durağı, güzergahı belli olay yerini terk etmemiş, aksine kendisine yardım etmiş bir otobüsün plakasını ve sürücüsünü tespit edemediğini ileri sürerek maluliyet zararını … Hesabından talep eden başvuranın üzerine düşen ispat yükümlülüğünü yerinde getirmediğinden itirazın reddine kesin olarak karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar iddiasına dayalı maddi tazminat davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliler ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Bilindiği üzere, dava konusu uyuşmazlığın daha önce kesin bir hüküm ile çözümlenmiş olması olumsuz dava şartıdır. Birinci dava ile ikinci davanın müddeabihlerinin (konularının) yani dava ile elde edilmek istenen sonucun aynı olması, dava sebeplerinin yani davanın dayandığı olayların aynı olması ve davanın taraflarının aynı olması halinde maddi anlamda kesin hüküm oluşturur (HMK m.303).Yargısal kararlara tanınan bu yasal gerçeklik niteliğinden dolayı, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak aynı konuda yeni bir dava açılamaz; açılırsa bu dava dinlenmez, dava şartı yokluğundan reddedilir (HMK m.114/1-i, m.115/2).
Somut olayda, davacı tarafça davaya konu kaza nedeniyle tazminat istemli olarak Sigorta Tahkim Komisyonu’na 14/01/2022 tarihinde yapılan başvuru neticesinde … K-2022/… sayılı, 20/03/2022 tarihli kararı ile başvurunun reddine karar verildiği, başvuran vekilinin karara itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyeti’nin 2022.İ.14893, 2022/İHK-29078 sayılı, 14/06/2022 tarihli karar ile itirazın reddine karar verildiği ve kararın kesin olduğu anlaşılmakla dava konusu vakıaların aynı olduğu, buna göre davaya konu uyuşmazlığın daha önceden hükme bağlandığı/davacının talebinin Uyuşmazlık Hakem Kararıyla değerlendirilmiş olduğu ve dava konusu hakkında kesin hüküm bulunduğu anlaşılmakla, dava şartı yokluğundan HMK 114/1-i ve HMKnun 115.maddesi gereğince davanın usulden reddi yönünde aşağıdaki hüküm kurulmuştur. (Emsal için bkz İst.BAM 9 HD’nin 2022/1503 E., 2022/1605 K., BAM 8 HD’nin 2019/4068 E., 2022/847K sayılı kararı).
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK 114/1-i , 115/2 maddesi uyarınca davanın DAVA ŞARTI YOKLUĞU SEBEBİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 8.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazine adına gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin, yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı.19/06/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır