Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/332 E. 2023/383 K. 29.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/332 Esas
KARAR NO :2023/383

DAVA:Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:18/11/2022
KARAR TARİHİ:29/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan sigorta davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22.11.2020 tarihinde, müvekkilinin kullandığı … plakalı araç ile davalılardan …’ın maliki olduğu ve diğer davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kazada %100 kusurlu olanın davalı … olduğunu, meydana gelen kaza sebebiyle müvekkilinin maliki bulunduğu aracın onarılamayacak derecede ağır hasara uğradığını, aracın onarımı için onarım merkezleri, servisler vs. aracın tamirini yapabilecek birçok yer ile görüşüldüğünü, ancak aracın onarımı yapılsa dahi motor aksamının onarım sonrasında sağlıklı çalışmasının mümkün olmadığının bildirildiğini, davalı sigorta şirketi tarafından da işbu hususun tespit edildiğini, bunun üzerine, müvekkili şirket tarafından davalı …’ın maliki olduğu … plakalı aracın 105189868 poliçe numarası ile Trafik Sigortasının bulunduğu davalı sigorta şirketine zararın tazmini adına başvuru yapıldığını, ancak davalı sigorta şirketi tarafından söz konusu başvuruya ilişkin herhangi bir cevap verilmediğini, taraflarınca süresi içinde Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurulduğunu, müvekkilinin uğramış olduğu zararın sigorta şirketi tarafından giderilmesinin talep edildiğini, Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından yapılan inceleme neticesinde müvekkilinin uğramış olduğu zararın Sigorta Poliçesi üst sınırı kapsamında giderilmesine hükmedildiğini, bir kısım zararın davalı sigorta şirketinden tazmin edildiğini, ancak müvekkilinin uğramış olduğu zararın işbu tazmin edilen miktarın çok üzerinde olduğunu, davalı sigorta şirketinin ödemiş olduğu tazminat miktarı müvekkilinin zararını karşılamadığını beyanla 22/11/2020 tarihli kaza sebebiyle müvekkilinin uğramış olduğu zararın tespitini, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla, şimdilik belirsiz alacak olarak açılan 100,00-TL maddi zarar, 100,00-TL ikame araç bedeli tazminat miktarının davalı gerçek kişiler yönünden 22/11/2020 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle, davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesini, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın kesin hüküm itirazı nedeniyle reddinin gerektiğini, tarafları aynı, konu ve maddi talebi aynı olan Sigorta Tahkim Komisyonu … başvuru sayılı uyuşmazlık hakem kararı gereğince başvurunun kesin hüküm nedeniyle reddinin gerektiğini, gerçek zararın tespiti ile talep edilebilecek tazminat miktarının belirlenmesinin mümkün olduğunu, belirsiz alacak davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığını, HMK 114/1-H ve HMK 115/1-2. md. gereğince dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesin gerektiğini, müvekkili sigorta şirketi tarafınca hasar bedelinin ödendiğini, bakiye alacak olduğunu iddia eden başvurucu tarafça tutarın bilinebileceğini, araç hasarları, araç değer kayıpları, araç kullanamamaktan kaynaklanan zararlar, kasko tazminatları gibi davaların belirsiz alacak davasına konu olamayacağını, mahkeme aksi kanaatte ise teminat limiti değerlendirmesinde tazmin kapsamında ödenen tutarların göz önünde bulundurulması gerektiğini, hasar bedeli yönünden, iskonto uygulanmaksızın hesaplama yapılmasının uygulama ve yönteme aykırı olduğunu, dolayısıyla iskonto uygulanarak hesaplama yapılması gerektiğini, tazminatın bir malın veya hizmetin bedeli olmadığından KDV hesaplanmaması gerektiğini, yedek parça tedarik aşamasında müvekkili sigorta şirketine indirim hakkının kullandırılmaması sebebi ile başvurunun iyi niyet yokluğundan reddinin gerektiğini, Genel Şartlar ve eklerine göre taraflar arasında düzenlenen poliçe ve genel şartlar kapsamında teminat kapsamı dışı hallerin belirli ve açık olduğundan, müvekkili sigorta şirketinin ticari kazanç kaybı giderine ilişkin yükümlülüğünün bulunmadığını, ticari kazanç kaybına ilişkin tazminat talebinin ZMMS sigortası genel şartları ve poliçe özel şartları uyarınca ZMMS sigortasının teminat kapsamında bulunmadığını, aksi kanaat halinde, başvurucu tarafça araçtan mahrum kalınması nedeniyle zarar ispat edilemediğinden de başvurunun reddinin gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemesi kaydıyla, mahkemece aksi kanaat halinde, faiz başlangıcının ancak komisyon başvuru tarihi olarak kabul edilebileceğini ve uygulanması gereken faiz türünün yasal faiz olduğunu, yine davayı kabul anlamına gelmemesi kaydıyla, aleyhe hüküm halinde müvekkili sigorta şirketi bakımından hükmolunacak tazminat tutarına dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini beyanla davanın kesin hüküm nedeniyle reddini, davanın usulden reddini, davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; kaza tespit tutanağı, araç hasar görüntüleri, başvuru dilekçesi ve ekleri, Sigorta Tahkim Komisyonu’nun … sayılı dosyası, faturalar, dekontlar, sigorta poliçeleri, hasar dosyası, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi kayıtları ve trafik tescil kayıtları Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklanan araç mahrumiyet bedeli ve eksik ödendiği iddia edilen zararın tazmini için açılan maddi tazminat davasıdır.
Mahkememizin 11/05/2023 tarihli ön inceleme duruşmasının 2 nolu ara kararı ile, davanın davalı … Anonim Şirketi yönünden tefrikine karar verilmiş olmakla, Mahkememizin … Esas sayılı dosyasından tefrik edilerek Mahkememizin 2023/332 Esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili tarafından mahkememizin … Esas sayılı dosyasında sunulan dava dilekçesinde 22/11/2020 tarihinde davacının sürücüsü olduğu … plakalı araç ile asıl dosyadaki davalılardan …’ın maliki olduğu ve diğer davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç arasında trafik kazası meydana geldiği, … plakalı aracın trafik sigortasının bulunduğu ve davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı, akabinde Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurulduğunu belirterek zararın tahsil edilmemesi sebebiyle davalı sürücü, araç ruhsat sahibi ve aracın sigortacısı olan sigorta şirketinden maddi tazminat ve araçtan mahrum kalma tazminatı talep etmiş olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce 11/05/2023 tarihli duruşmada … Anonim Şirketi yönünden tefrik kararı verilmiş, asıl dosyada davalı … ve … yönünden davaya devam edildiği tespit edilmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu’nun dosyası mahkememizce celp edilmiş ve yapılan incelemede; başvuran …’in uyuşmazlık hakem heyeti kararıyla başvurusunun kabulüne 39.995,00-TL hasar bedelinin 02/04/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Anonim Şirketi’nden alınarak başvuruna verilmesine itiraz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir. Sigorta kuruluşunun itirazı üzerine 18/08/2021 tarihli itiraz hakem heyeti kararı ile; sigorta şirketinin uyuşmazlık hakem heyetinin 18/08/2021-K-2021/102694 sayılı kararına karşı yapmış olduğu itirazların reddine dair kesin olarak karar verilmiştir.
Eldeki davada da aynı kaza ve vakalara dayanılarak davacı …’in davalı … Anonim Şirketi’nden zararın tazmini için maddi tazminat davası açtığı ancak Tahkim Komisyonu dosyasında aynı taraflar hakkında aynı davaya ve konuya ilişkin karar verilmiş olduğu ve Uyuşmazlık Hakem Heyeti Kararının, İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen red kararının kesin olarak verildiği nazara alındığında kesinleştiğinin anlaşıldığı, dava konusu uyuşmazlığın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması (derdest olmaması) ve daha önceden kesin hükme bağlanmamış olmasının dava şartı olduğu, dava şartının kamu düzeninden olduğu ve yargılamanın her safhasında talep olmasa bile re’sen değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla; HMK.’nın 114/i maddesi gereğince aynı konuda tarafları aynı olan talebe yönelik kesin hüküm bulunması sebebiyle davacının talepte bulunamayacağından, davacının … yönünden açmış olduğu maddi tazminat davasının kesin hüküm dava şartı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının dava dilekçesinde araç mahrumiyet bedeli de talep ettiği dikkate alındığında davalının sigorta şirketi olduğu, sigortacının ZMMS kapsamında 3. kişilerin araçlarında oluşan gerçek zararı gidermekle yükümlü olduğu, gerçek (doğrudan) zarar kapsamı içerisinde araç hasar bedeli ve değer kaybı zararı vb. bulunmakta ise de zarar gören aracın kullanılamaması nedeniyle araç mahrumiyeti zararının dolaylı zararlardan olduğu, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun kapsamını belirleyen ZMM sigortası genel şartlara göre teminat kapsamında bulunmadığı, bu sebeple davalı sigorta şirketinin aracın kullanılamamasından kaynaklı zarardan dolayı sorumlu tutulamayacağı kanaatiyle davacının araç mahrumiyet bedeli yönünden talebinin esastan reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davacının … yönünden açmış olduğu maddi tazminat davasının kesin hüküm nedeniyle REDDİNE,
(2)Davacının araç mahrumiyet bedeli yönünden talebinin esastan REDDİNE,

(3)Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
(4)Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
(5)Davalı … Anonim Şirketi duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
(7)Dosya evrak üzerinden karara bağlanmakla gerekçeli kararın re’sen taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verilmiştir. 29/05/2023

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.