Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/291 E. 2023/409 K. 05.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/291 Esas
KARAR NO:2023/409

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/04/2023
KARAR TARİHİ:05/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, müvekkiline ait davaya konu … Bankası A.Ş. …/ İstanbul Şubesi’nin 30.11.2022 keşide tarihli ve … numaralı 150.000,00-TL bedelli çekini haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine konu ettiğini, davaya konu çekin lehtarının … Metal İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi olduğunu, dava dışı şirket ile davalı şirket arasındaki faktoring anlaşması gereğince çekin hamilinin davalı şirket olduğunu, davalının çekin karşılıksız çıkması neticesinde …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, başlatılan icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, dava dışı şirkete keşide edilen çekin hatır çeki olduğunu, bir borca dayanmadığını, aksine davalı şirketin müvekkili şirkete borcunun bulunduğunu beyanla, öncelikle icra takibinin durdurulmasını, dava konusu çekin ödenmesinin dava kesinleşinceye kadar durdurulmasını, üçüncü kişilere devrinin engellenmesini, teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı ile ödemeden men kararı verilmesini, müvekkilinin borçsuzluğunun tespitini, … Bankası A.Ş. …/ İstanbul Şubesi’nin 30.11.2022 keşide tarihli ve … numaralı 150.000,00-TL bedelli çekin iptalini ve çekin mevcut hamilinden istirdadı ile müvekkiline iadesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin olarak TTK’nın 5/A maddesi gereğince, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğunu, davacının arabuluculuk şartını yerine getirmediğini, davanın usulden reddinin gerektiğini, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi 25.11.2021 tarihli ve 1232 karar numaralı kararıyla finans ile ilgili açılacak davalara bakacak mahkemeler bakımından ihtisaslaşmaya karar verildiğini, görülmekte olan davada görevli mahkemenin İstanbul 6, 7, 8 ve 9 numaralı Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddinin gerektiğini, müvekkili şirket ile faktoring müşterisi … Metal İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi arasında 12.08.2022 tarihli Faktoring Sözleşmesi imzalandığını, faktoring müşterisinin, Faktoring Sözleşmesi uyarınca yapılan, 29.08.2022 tarihli Faktoring işlemi ve faktoring işlemine dayanak olan fatura, alacak bildirim formu neticesinde, icra takibine dayanak olan, davaya konu çeki müvekkiline ciro etmek sureti ile devrettiğini, faktoring müşterisi ile yapılan bu faktoring işlemi neticesinde müvekkilinin 29.08.2022 tarihinde, Faktoring Müşterisi’ne 133.873,75-TL finansman sağlandığını, bu tutarın Faktoring Müşterisi’nin banka hesabına müvekkili şirket tarafından ödendiğini, bu sebeple davaya konu çek bakımından müvekkilinin iyi niyetli yasal hamil sıfatına haiz olduğunu, davaya konu çekin yasal süresinde bankaya ibraz edilmesinin ertesinde çek karşılığının bulunmaması nedeniyle çek üzerinde karşılıksızdır işlemi yapıldığını, ertesinde davaya konu çeke ilişkin olarak taraflarınca …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile davaya konu çekin keşidecisi ve diğer cirantaları aleyhine icra takibi ikame edildiğini, faktoring işlemine konu alacak bildirim formu ve faturalar incelendiğinde faktoring işlemlerine konu üçlü ilişkinin müvekkili şirket ile beraber Faktoring Müşterisi olan … Metal İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi ve faktoring işlemine konu faturada fatura borçlusu olarak yer alan lehtar … Şirketi arasında kurulduğunun ve davacının ise bu faktoring işleminin/ilişkisinin tarafı olmadığının anlaşıldığını, bu minvalde faktoring işleminin üçlü yapısı arasında yer almayan davalar ile müvekkili şirket arasındaki ilişkinin ise yalnızca kambiyo ilişkisi ile sınırlı nitelikte olduğunu, müvekkili şirketin, Faktoring Müşterisi olan … Metal İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin, fatura borçlusu … Şirketi adına düzenlemiş olduğu faturaya istinaden söz konusu faktoring işlemini gerçekleştirdiğini ve davaya konu çekin de müvekkili şirkete, Faktoring Müşterisi tarafından faktoring işlemi kapsamında sağlanmış olan finansmanın geri ödemesi amacı ile ciro yolu ile devredildiğini, müvekkili şirketin faktoring mevzuatından kaynaklanan usul ve yükümlülüklere uygun şekilde faktoring işlemi gerçekleştirdiğini, bu nedenle işbu davadaki iddiaların müvekkili şirkete karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığını, davaya konu çekin hatır çeki olduğunu iddia edilmiş ise de davacının bu iddiasının müvekkili şirket tarafından bilinmesinin mümkün olmadığını, müvekkili şirketin yükümlülüğünün kambiyo senedinin ciro silsilesinde fatura borçlusunun fatura alacaklısından önceki ciranta olup olmadığını ve fatura ile kambiyo senedinde yer alan tutarların uyumlu olup olmadığını kontrol etmek olduğunu, davaya konu çek incelendiğinde fatura borçlusu olan … Şirketi’nin bu hükme uygun olarak Faktoring Müşterisi’nden önceki ciranta olduğunun anlaşıldığını, dış görünüş itibariyle ciro silsilesinde bir kopukluk yok ise, senet üzerindeki imzalardan birinin sahte olmasının senetteki diğer imzaların doğurduğu sorumluluğa halel getirmediğini, davacının iddialarının soyut nitelikte ve ispata muhtaç haldeyken ihtiyati tedbir kararı verildiğini beyanla öncelikle verilen tedbir kararının kaldırılmasını, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi 25.11.2021 tarihli ve 1232 karar numaralı kararıyla finans ile ilgili açılacak davalara bakacak mahkemelerin İstanbul 6, 7, 8 ve 9 numaralı Asliye Ticaret Mahkemeleri olması ve mahkemenin görevsiz olması nedeniyle davanın usulden reddini, arabuluculuk başvurusu yapılmadığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddini, mahkeme aksi kanaatte ise davanın ve davacının tüm taleplerinin esastan reddini, davacıların davaya konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere müvekkili şirklete kötü niyet tazminatı ödemesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit davasıdır.
6100 sayılı HMK.’nun 1. maddesine göre; “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” Aynı yasanın Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevine ilişkin 2/2 maddesinde; “Bu kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça…” ifadesine yer verilerek, HMK’daki göreve ilişkin genel düzenlemelere ancak yine HMK.’ndaki diğer düzenlemelerle veya diğer kanunlardaki göreve ilişkin düzenlemelerle istisnalar getirilebileceği belirtilmiştir.
6102 sayılı TTK.’nun 5/1 maddesine göre “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi, tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi tarafından, adlî yargı ilk derece mahkemelerinde ihtisas mahkemelerinin belirlenmesine ilişkin çalışmalar 25/11/2021 tarihi itibarıyla tamamlanmış ve buna ilişkin ihtisas kararları 30/11/2021 tarihli ve 31675 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Söz konusu ihtisas kararlarının 15/12/2021 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanacağı Resmi Gazete’de yayımlanarak duyurulmuştur.
HSK. Birinci Dairesi’nin “Finans ile ilgili açılacak davalara bakacak mahkemelerin belirlenmesine ilişkin” 25/11/2021 karar tarih ve 1232 sayılı kararına göre;
“26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 5. maddesinin beşinci fıkrasında, özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak daireler arasındaki iş dağılımının Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebileceğinin düzenlendiği,
Asliye ticaret mahkemelerine gelen işlerin vasıf ve mahiyeti itibarıyla çeşitli olması, bu çerçevede finans davalarının yoğunluğu ve niteliklerinin farklı olması göz önünde bulundurularak, gerek uygulama birliğinin sağlanması, gerekse etkinlik ve verimliliğin artırılması ile ihtisaslaşmanın önemi nazara alınarak, finans davalarında iş dağılımı bakımından iki veya daha fazla dairesi bulunan mahallerde ihtisaslaşmaya gidilmesinde fayda olacağının değerlendirildiği,
Kanuni düzenlemelerden ya da Hâkimler ve Savcılar Kurulunun kararlarından kaynaklı olarak, asliye ticaret mahkemesinin hangi dairelerinin iflâs ve konkordato, deniz ticareti ve deniz sigortaları gibi davalar dolayısıyla gelecek işlere ilişkin ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakacağı gözetilerek, aynı dairelerde iş yoğunluğu oluşmaması bakımından finans davalarına olabildiğince farklı dairelerde bakılmak üzere ihtisas mahkemeleri belirlendiği,
Bu itibarla;
1)13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden,
2)22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden,
3)19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. maddesinde düzenlenenler hariç),
4)23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan,
5)21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan,
6)06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,
7)20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan,
kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere;

f) Yirmi veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına, ….. örneğin f) İstanbul’da yirmi bir asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına, bu kapsamda görülmekte olan dava ve işlerin iş bölümüne dayanılarak mezkûr mahkemelere gönderilmemesine, ancak 15/12/2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine ve dosya sayısına göre genel tevziden de iş verilmeye devam edilmesine karar verilmiştir.
Bu kapsamda uyuşmazlıkta faktoring mevzuatı çerçevesinde değerlendirileceği ve uyuşmazlığın çözüm yerinin yukarıda değinilen yasal düzenleme ve HSK. kararı gereğince İstanbul 6., 7., 8. ve 9. Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne ait olduğu, öte yandan İstanbul 6., 7., 8. ve 9. Asliye Ticaret Mahkemeleri ile mahkememiz arasındaki ilişkinin ise görev ilişkisi olmayıp, iş dağılımı ilişkisi olduğu anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)6102 sayılı TTK.’nun 5/2. maddesi ve HSK. Birinci Dairesi’nin 25/11/2021 karar tarihli ve 1232 sayılı ararı uyarınca dosyanın “iş dağılımı nedeni ile” İstanbul 6., 7., 8. ve 9. nolu Asliye Ticaret Mahkemeleri’nden birine tevzi edilmek üzere İstanbul Adliyesi HUKUK MAHKEMELERİ TEVZİ BÜROSUNA GÖNDERİLMESİNE,
(2)Davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazının görevli mahkemece değerlendirilmesine,
(3)Esasın bu şekilde kapatılmasına,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kesin olmak üzere karar verildi. 05/06/2023

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.