Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/222 E. 2023/340 K. 22.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/222
KARAR NO:2023/340

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:17/08/2021
KARAR TARİHİ:22/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket ve dava dışı iş ortağı … A.Ş’nin de tarafı olduğu, Konut Finansman Sözleşmesi ile … PROJESİ kapsamında yer alan İstanbul İli, … İlçesi … Mah. Kain 5 Pafta, 1991 parsel Kayıtlı F. Blok 70 nolu Bağımsız Bölüm ile aynı Parselde Kayıtlı C BLOK 12 Nolu Bağımsız bölüm olmak üzere iki adet bağımsız bölümün teslimi için 02/11/2017 tarihinde Sözleşme imzalandığı, sözleşme şartlarına göre konutların teslim tarihinin 31/12/2019 olarak kararlaştırıldığı, davacının tüm ödemelerini ödeme planına uygun bir şekilde yapmasına ragmen iki adet konut süresi içinde teslim edilmediği gibi gecikme ile ilgili de bilgi verilmediği,
bunun üzerine … 32 Noterliğinin 21/07/2020 tarih … ve … yevmiyeli ihtarnameler ile gecikme nedeni ve tazminat talep edilmiş ise de her hangi bir yanıt alınamadığı, akabinde…. İcra Md. … E Sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, icra takibinde imzalanan sözleşmenin 3/a ve 3/b maddelerine göre taşınmazların KDV hariç bedelinin % 0,4’ü tutarında aylık kira bedeli talep edildiğini, davalı takibe itirazda bulunduğu ve takibin durdurulduğunu, dava şartı gereği zorunlu arabuluculuk başvurusu yapıldığını ve 2021/12230 nolu Arabuluculuk başvurusu anlaşamama ile sonuçlandığını, davacının, dava konusu taşınmazı Yatırım ve Kira geliri elde etmek amacıyla satın aldığını, işbu dava tarihi itibariyle her türlü vergi resim harç ödenmiş olmasına ragmen taşınmazın tapudan devrinin yapılmadığını, davalının, davacıyı taşınmazın teslimi için 03/08/2021 tarihinde davet ettiğini, ancak taşınmazın teslimi ve tapudan devrinin halen yapılmadığını belirterek izah edilen ve resen gözetilecek nedenlerle, davalının haksız itirazlarının iptaline, takibin devamına, alacağın belirlenebilir olması nedeniyle davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, icra takibinden sonra gecikmiş diğer aylar için işlemiş kira alacaklarının ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının işbu süreç içinde elem ve ızdırap çekmesi nedeniyle işleyecek yasal faizi ile birlikte 20.000 TL manevi tazminat talebinin kabulüne, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın ticaret Mahkemesinde açılmasının sebebinin söz konusu sözleşmenin finansal kiralama sözleşmesi olduğunu, ancak finansal kiralama sözleşmesinin imzalanmasının sebebinin ve tarafı olan … A.Ş.’nin davada taraf gösterilmemiş olduğunu, davanın usulden reddini talep ettiklerini, aksi kanaatte hasıl olduğu taktirde ise eksikliğin davacı tarafça giderilmesini ve davacı şirket yönünden husumet yokluğu sebebiyle davanın reddi gerektiğini, icra takibine bağlı itirazın iptali davası ile birlikte aynı dava içinde takip sonrasına ait alacak iddiaları ve munzam zarar, manevi tazminat taleplerinin birlikte görülemeyeceğini, takipten sonraki döneme ait talepler ile munzam zararın, manevi tazminat talepleri takibe konu edilmediğinden işbu davada görülmesinin usule uygun olmadığını, bu sebeple de davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, aksi düşünüldüğünde ise bu davaların tefrik edilmesi gerektiğini, Arabuluculuk başvurusunun davalı şirkete tebliğ edilmediğini, davacı tarafça kanunda öngörülen dava şartı yerine getirilmediğini ayrıca itirazın iptali talepleri dışındaki talepler yönünden arabuluculuk başvurusunun yapılmadığını, bu sebeple dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, davacının F blok 70 numaralı bağımsız bölümü teslim almış olup bu hususta davacının konutun teslim edilmediğine ilişkin iddialarının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacı tarafın icra takibi sonrasında kira alacağı talep etmesinin mümkün olmadığı gibi itirazın iptali davası içeriğinde bu talebin dile getirilmesinin de mümkün olmadığını, davacı tarafın munzam zarar ve manevi tazminat taleplerinin de reddinin gerektiğini, nitekim bu hususta davacının hiçbir delil göstermediği gibi sözleşme hükümleri gereği teslim süresinin uzadığı gerçeği yanında tazminat talepleri için yasal şartların bulunmadığını, yine bu taleplerinin itirazın iptali davası içerisinde görülmesinin de mümkün olmadığını, davacının kira mahrumiyeti talebinde bulunabilmesi için sözleşme hükmü gereği konut bedeli ile ferileri dahil tüm borç ve edimlerini sözleşmeye uygun olarak yerine getirmiş olması gerektiğini, aksi kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın talep ettiği kira bedellerinin sözleşme ile belirlenen %3’lük sınırı aştığını, itirazları saklı kalmak kaydıyla dava konusu talebin yargılamaya tabi olup icra inkar tazminatının talep edilemeyeceğini,davanın haksız menfaat elde etme gayesiyle ve kötü niyetle açılmış olup davacı tarafın kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesini talep ettiklerini belirterek itirazın iptali talepleri ile birlikte açılan takip sonrası kira talebi ile munzam zarar, manevi tazminat talepleri yönünden davanın usulden reddine, aksi kanhaat hasıl olduğu takdirde bu talepler yönünden davanın tefrikine ile reddine, Arabulucudan ilgili evrakların temini ile müvekkil şirkete arabuluculuk davetinin usule uygun yapılmadığından ve takip sonrası kira talepleri ile munzam zarar ve manevi tazminat talepleri yönünden arabuluculuk görüşmesi yapılmadığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, davalı şirket yönünden davanın pasif husumet yokluğundan ve usulden reddine, haksız ve kötü niyetle açılmış davanın reddine, davacı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda verilen … sayılı, 13/06/2022 tarihli karar ile Mahkememizin görevsizliğine, dosyanın İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine İstanbul BAM 19.Hukuk Dairesinin 2023/216 esas, 2023/542 karar sayılı, 03/03/2023 tarihli ilamı ile taraflar arasındaki hukuki işlemin tüketici işlemi olmadığı, aynı zamanda davacının tacir sıfatının da bulunmaması nedeniyle uyuşmazlığın çözümünde Genel Mahkemeler görevli olup Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerektiği anlaşıldığından davalının istinaf talebinin kısmen kabulü ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava, itirazın iptali davası ile icra takibinden sonra gecikmiş diğer aylara ait kira alacakları için 1.000 TL’lik kısmi dava, munzam zararın tazminine ilişkin maddi ve manevi tazminat davasıdır.
BAM ilamı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Mahkememizin …sayılı 13/06/2022 tarihli kararının İstanbul BAM 19. Hukuk Dairesi’nin 2023/216 esas, 2023/542 karar, 03/03/2023 tarihli kararı ile taraflar arasındaki hukuki işlemin tüketici işlemi olmadığı, aynı zamanda davacının tacir sıfatının da bulunmaması nedeniyle uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğundan bahisle kaldırıldığı ve bu doğrultuda işlem yapılmak üzere mahkememize iade edildiği, Bölge Adliye Mahkemesi’nin görev ve yetkiye ilişkin kararının kesin nitelikli olduğu, TTK 4. Ve 5. Maddeleri uyarınca mahkememizin görevli olmadığı, görevli, genel yetkili mahkeme olan Asliye Hukuk mahkemeleri olduğu, göreve ilişkin kararların kamu düzeninden olduğu ve HMK’nin 115/1 maddesi uyarınca mahkemece davanın her aşamasında dikkate alınabileceği anlaşılmakla davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, görevli mahkemelerin İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kanaatine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, 6100 Sayılı HMK.’nın 2. maddesi uyarınca ilgili ihtilaflara bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla, işbu davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle 6100 sayılı HMK’nun 114/c maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE
2-HMK 20. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesine müteakip taraflarca 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL NÖB. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, taraflarca 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmediği takdirde RESEN davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına ,
3-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
4-Yargılama, harç ve masrafların ve diğer hususların görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı. 22/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır