Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/132 Esas
KARAR NO :2023/590
DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:14/10/2022
KARAR TARİHİ:21/09/2023
…. Tüketici Mahkemesi’nin … sayılı görevsizlik kararıyla …. Asliye Hukuk 2022/386 Esas 2023/79 Karar sayılı görevsizlik kararı ile Mahkememizin yukarıda yazan esas sırasına kaydedildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle ; Davalı … ile müvekkil şirket arasında Abonelik Sözleşmesi Kurumsal .. Bedava Kampanyası … Aylık Abonelik Taahhütnamesi ve İşyerim Abonelerine Taksitli Modem Kampanyası Taahhütnamesi imzalandığını, yapılan sözleşmelere istinaden davalı … hizmet numarası ile internet hizmeti ve cihaz aldığını, ancak davalı aşağıda son ödeme tarihleri belirtilen faturaların ödemesini gerçekleştirmediğini, davalı ödemelerin tam ve zamanında yapılmamış olması nedeniyle borçlu bulunmadığını, davalının almış olduğu hizmete ilişkin olarak düzenlenen 16/11/2020, 15/12/2020, 15/01/2021, 15/02/2021, 15/03/2021 ve 16/08/2021 son ödeme tarihli faturaları ödememesi üzerine … … sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığını, davalı borçlu takip konusu alacağımıza karşı, kötü niyetli olarak ve takibi durdurmak maksadıyla yasal süresinde itirazda bulunmuş ve takip durmuş, Söz konusu itirazlar haksız ve yasal dayanaklardan yoksu olduğu bu nedenle takibin devamına, davalının asıl alacağın %20si oranında icra inkar tazminatı ödemesini, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf davasını 14/10/2022 tarihinde …. Asliye Hukuk Mahkemesine açmış olup, bu mahkemenin … sayılı ve 28/10/2022 tarihli kararı ile görevsizlik kararı verilmiş olup, kararın 01/12/2022 tarihinde istinaf kanun yoluna başvurulmadan kesinleştiği, davacı tarafın 01/12/2022 tarihinde dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep ettiği ve dosyanın …. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği, …. Asliye Hukuk 2022/… Esas 2023/… Karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi gereğince mahkemenin görevli olması dava şartlarından olup 115. madde gereğince de Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
Bilindiği üzere; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı yasanın 5/3.maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler uyarınca Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde olduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının, TTK’da ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 6335 sayılı Yasa ile değişik 4.maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nun 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise; tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların, Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği kuşkusuzdur.
6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) yürürlüğe girdiği 01.11.2011 tarihinden sonra 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 5. maddesinde 6335 sayılı Kanun ile değişiklik yapılmış ve ticaret mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; davalının aboneliğinin, “işyeri” aboneliği olduğu anlaşıldığından, davalının 6502 sayılı Yasa kapsamındaki tüketici tanımına uymadığı ve tüketici olmadığı açıktır. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2016/… E. 2017/… K. sayılı ilamında da “davalının oto sanayinde, oto tamir dükkanına ait yerle ilgili uyuşmazlık bulunduğundan, bu işyeri niteliği gereği davalının faaliyetinin, esnaf faaliyeti kapsamında kaldığı, tüketici sıfatını taşımadığı, tacir de kabul edilemeyeceği” değerlendirilmiştir. … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 26/12/2022 Tarih ve … sayılı cevabı yazısında davalı …’in ticaret sicil kaydı olmadığının belirtildiği göz önüne alınarak uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevi içerisindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Bu sebeple mahkememizce uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek …. Asliye Hukuk Mahkemesine karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görev hususunun 6100 Sayılı HMK 114/1-c hükmü kapsamında “dava şartı” niteliğinde olması nedeniyle HMK 115/2, fıkrası uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20/1. md. gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-Mahkememizce verilen görevsizlik kararı istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşirse olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın merci tayininde görevli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Karar kesinleştiğinde merci tayini ile görevli mahkemenin …. Asliye Hukuk Mahkemesi olarak tespit edildiği takdirde dosyanın re’sen görevli mahkemeye gönderilmesine,
5-Harç, yargılama giderleri, vekalet ücreti hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/09/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır