Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/903 E. 2023/1 K. 02.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2022/903
KARAR NO:2023/1

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:29/12/2022
KARAR TARİHİ:02/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin uzun yıllardan beri davalı ile çalışmakta olup İkitelli Merkez şube nezdinde; Türk Lirası ve Amerikan Doları cinsinden ticari hesapları bulunduğunu, işbu hesaplar üzerinden tasarruf yetkisinin davacı şirketin ortak ve yöneticileri olan …, … ve …’e ait olduğunu, davacı şirkette, muhasebe elemanı olarak çalışan …isimli şahsın; daha evvel Bankaya iletilmiş olan gerçek ve orijinal ıslak imzalı talimat fakslarında yer alan davacı şirket yetkililerinin kaşe üzerine atılı imzalarını, kendi hazırlamış olduğu sahte talimatlara fotokopi ile yapıştırarak/çoğaltarak, davalı bankaya, kendi adına ve her işlemde yeni açılmış olan hesaplarına ödeme yapılmasını havi talimatlar gönderdiğini, …’in sahte olarak düzenleyerek davalı bankaya gönderdiği bu (sahte) talimatların, Banka tarafından mutlak bir şekilde, Şirket yetkilileri …, … veya … den doğruluğunun teyit edilmesi gerektiği halde, teyit işlemlerinin adı geçen yetkililerden yapılmadığını, tam aksine, davalı banka açısından çok büyük bir hata ve kusur oluşturacak / mutlak bir sorumluluk doğuracak bir şekilde, sahte talimatı oluşturan ve her iki şirkette de muhasebe / kayıt işlemleri yapmaktan başka bir görevi, temsil ve ilzam yetkisi bulunmayan …’ten teyit alındığını, her talimatta …’in mevcut hesabına değil de yeni açtığı bir hesaba para aktarılması talimatının verildiğini ve her talimatın icra edilmesi yani …’in yeni hesabına para aktarılmasından bir kaç dakika sonra paranın başka hesaplara aktarılarak hesabın kapatıldığını, ayrıca, banka tarafından, davacı şirket hesaplarından, …hesaplarına paranın gönderilmesine dair işlemlerin dayanağı olan (sahte) talimatların asıllarının aynı gün içerisinde Bankaya ulaştırılmasının da istenmediği, bu olayın ortaya çıkmasına kadar geçen yaklaşık 11 ay boyunca 52 ayrı işlem ile … İnş Taahhüt ve Tic AŞ nin … İban nolu hesabından; …’in 25 ayrı İBAN numaralı banka hesaplarına, 27.04.2020 ile 02.07.2021 tarihleri arasında, 34 ayrı usulsüz işlemle toplamda 6.752.314-TL, yine davacı şirketin … İban nolu hesabından;…’in 18 ayrı İBAN numaralı hesaplarına, 23.12.2020 ile 06.08.2021 tarihleri arasında 18 ayrı usulsüz işlemle toplamda 686.889-USD olmak üzere davacı şirketin zarara uğratıldığını, tespit edilen bu durumun, derhal davalı bankaya iletilmiş olmakla birlikte bankanın durumun kendilerine e-mail ile iletilmesini istemesi üzerine 01.09.2021 tarihindei Bankaya, İhtarname niteliğindeki e-mail ile iletildiğini, tespit edilen bu usulsüzlüğün Emniyete (… Polis Merkez Amirliği’ne) davacı şirket yetkilisi … tarafından, Şikayetçi İfade Tutanağı ile 23.08.2021 tarihinde İhbar edildiğini, akabinde şikayete konu olayla ilgili olmak üzere … Cumhuriyet Başsavcılığı’nda, şüpheli …aleyhinde, … nolu Soruşturma Dosyası açıldığını, davalı bankanın özen borcunu gereği gibi yerine getirmeyerek basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğünü ihlal ettiğini ve davacı şirketin zarara uğramasına sebep olduğunu, dava konusu edilen usulsüz işlemlerin gerçekleşmesinde tamamen kusurlu olup zarardan tamamıyla sorumlu olduğunu, bir an için bankanın kusuru göz ardı edilse dahi, davalı bankanın usulsüz işlemi personeli marifetiyle gerçekleştirdiğinden aynı zamanda adam çalıştıran sıfatıyla da kusursuz sorumlu tutulması gerektiğini, davalının alacaklarını usulsüzlük yapıldığı tarihten itibaren ödememiş olup munzam zarara uğramalarına sebep olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü talep, dava ve başvuru hakları saklı kalmak kaydıyla davacı şirketin … İban nolu hesabından; …’in 25 farklı İBAN numaralı banka hesaplarına, 27.04.2020 ile 02.07.2021 tarihleri arasında EFT / havale / çekim vesair transfer yöntemleriyle gönderilen/yatırılan/çekilen 34 ayrı usulsüz işlem neticesinde toplamda 6.752.314-TL nin, … İban nolu hesabından; …’in 18 farklı İBAN numaralı banka hesaplarına, 23.12.2020 ile 06.08.2021 tarihleri arasında EFT / havale / çekim vesair transfer yöntemleriyle gönderilen/yatırılan/çekilen toplamda 686.889-USD nin Türk Lirası Cinsinden olan paraların; her bir (usulsüz) ödemenin yapılmış olduğu tarihten itibaren 3095 s.lı yasanın 2/2 md kapsamında işlemiş ve dava sonrası işleyecek avans faizi ile birlikte ve Yabancı Para (USD – Amerikan Doları) Cinsinden yapılan her bir (usulsüz) ödemenin yapılmış olduğu tarihten itibaren 3095 s.lı yasanın 4/a maddesi kapsamında, uygulanacak işlemiş ve dava sonrası işleyecek faizi ile birlikte, dolar cinsinden aynen veya fiili ödeme günündeki TL karşılığı olarak davalı bankadan tahsiline, zarara uğradıkları günden bugüne paranın satın alma gücünün azalması, çok yüksek enflasyon, Türk Lirasının yabancı para birimleri karşısında olağanüstü değer kaybı, gayrimenkul, altın, gümüş, petrol fiyatları vs emtia fiyatlarındaki aşırı artışların olduğu gerçekliği karşısında, işbu davanın açılması sırasında açık ve net olarak belirleme imkanına sahip olmadıkları, faiz ile giderilemeyen, aşkın/munzam zararın karşılığı olmak üzere ve yargılama sırasında HMK 107 maddesi doğrultusunda bedel arttırma hakları saklı kalmak kaydıyla, belirsiz alacak davası olarak şimdilik 30.000 TL nin dava tarihinden itibaren Devlet Bankaları tarafından uygulanan en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı şirketin davalı bankanın mutlak kusuru ve/veya ihmali nedeniyle uğramış olduğu iddia edilen zararın ve aşkın/munzam zararın tazmini talebidir.
6100 sayılı HMK.’nun 1. maddesine göre; “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.”Aynı yasanın Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevine ilişkin 2/2 maddesinde; “Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça…” ifadesine yer verilerek, HMK’daki göreve ilişkin genel düzenlemelere ancak yine HMK.’ndaki diğer düzenlemelerle veya diğer kanunlardaki göreve ilişkin düzenlemelerle istisnalar getirilebileceği belirtilmiştir.
6102 sayılı TTK.’nun 5/1 maddesine göre “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi, tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi tarafından, adlî yargı ilk derece mahkemelerinde ihtisas mahkemelerinin belirlenmesine ilişkin çalışmalar 25/11/2021 tarihi itibarıyla tamamlanmış ve buna ilişkin ihtisas kararları 30/11/2021 tarihli ve 31675 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Söz konusu ihtisas kararlarının 15/12/2021 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanacağı Resmi Gazete’de yayımlanarak duyurulmuştur.
HSK. Birinci Dairesi’nin “Finans ile ilgili açılacak davalara bakacak mahkemelerin belirlenmesine ilişkin” 25/11/2021 karar tarih ve 1232 sayılı kararına göre;
“26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 5. maddesinin beşinci fıkrasında, özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak daireler arasındaki iş dağılımının Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebileceğinin düzenlendiği,
Asliye ticaret mahkemelerine gelen işlerin vasıf ve mahiyeti itibarıyla çeşitli olması, bu çerçevede finans davalarının yoğunluğu ve niteliklerinin farklı olması göz önünde bulundurularak, gerek uygulama birliğinin sağlanması, gerekse etkinlik ve verimliliğin artırılması ile ihtisaslaşmanın önemi nazara alınarak, finans davalarında iş dağılımı bakımından iki veya daha fazla dairesi bulunan mahallerde ihtisaslaşmaya gidilmesinde fayda olacağının değerlendirildiği,
Kanuni düzenlemelerden ya da Hâkimler ve Savcılar Kurulunun kararlarından kaynaklı olarak, asliye ticaret mahkemesinin hangi dairelerinin iflâs ve konkordato, deniz ticareti ve deniz sigortaları gibi davalar dolayısıyla gelecek işlere ilişkin ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakacağı gözetilerek, aynı dairelerde iş yoğunluğu oluşmaması bakımından finans davalarına olabildiğince farklı dairelerde bakılmak üzere ihtisas mahkemeleri belirlendiği,
Bu itibarla;
1) 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden,
2) 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden,
3) 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. maddesinde düzenlenenler hariç),
4) 23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan,
5) 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan,
6) 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,
7) 20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan,
kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere;

f) Yirmi veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına, ….. örneğin f) İstanbul’da yirmi bir asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına, bu kapsamda görülmekte olan dava ve işlerin iş bölümüne dayanılarak mezkûr mahkemelere gönderilmemesine, ancak 15/12/2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine ve dosya sayısına göre genel tevziden de iş verilmeye devam edilmesine karar verilmiştir.
Bu kapsamda uyuşmazlığın görüm ve çözüm yerinin yukarıda değinilen yasal düzenleme ve HSK. kararı gereğince İstanbul 6., 7., 8. ve 9. Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne ait olduğu, öte yandan İstanbul 6., 7., 8. ve 9. Asliye Ticaret Mahkemeleri ile mahkememiz arasındaki ilişkinin ise görev ilişkisi olmayıp, iş dağılımı ilişkisi olduğu anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-6102 sayılı TTK.’nun 5/2. maddesi ve HSK. Birinci Dairesi’nin 25/11/2021 karar tarihli ve 1232 sayılı ararı uyarınca dosyanın “iş dağılımı nedeni ile” İstanbul 6, 7, 8 ve 9 nolu Asliye Ticaret Mahkemeleri’nden birine tevzi edilmek üzere İstanbul Adliyesi HUKUK MAHKEMELERİ TEVZİ BÜROSUNA GÖNDERİLMESİNE,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 02/01/2023

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI