Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/868 E. 2023/219 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:…
KARAR NO :2023/219

DAVA:Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin)
DAVA TARİHİ:20/12/2022

BİRLEŞEN 18.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN… ESAS

DAVA:Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin)
DAVA TARİHİ:23/03/2023
KARAR TARİHİ:05/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan asıl ve birleşen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin %100 oranında pay sahibi miras bırakan …’nun 04/07/2020 tarihinde vefat etmesiyle davacının sağ kalan eş sıfatıyla %25 oranında miras payı hakkı sahibi olduğunu, davalı şirket hisselerinin %100’ünün miras bırakan …’nun tereke malı olduğunu, tereke davaları sürerken davalı şirkete sunulan sahte devir beyanı içeren 2016/7 tertip nama yazılı senedin pay defterine kaydıyla elde edilen ve aslında olmayan %5’lik oyla şirket yönetiminin … tarafından ele geçirildiğini, anılan genel kurul kararının yokluğunun/butlanının tespiti ve şirkete kayyum atanması amacıyla İstanbul 3.ATM … esas sayılı davanın açıldığını, mahkemeye yapılan iki ayrı kayyum atama talebi reddedilmiş ise de İstanbul BAM 12.HD’nin 17/11/2022 tarih ve 2022/1823-1606 E.K sayılı ilamı ile şirketin 19/04/2022 tarihli genel kurul toplantısının yönetim kurulu seçimine ilişkin kararının yürütülmesinin durdurulmasına ve şirkete kayyum atanmasına karar verildiğini, bu arada kayyum atama taleplerinin mahkemece reddi ile istinaf kararı arasında şirketin içinin ciddi şekilde boşaltıldığını, bu eylemlerle ilgili İstanbul 4.ATM … esas sayılı davanın açıldığını, kayyumun taraflarla iletişime geçmesine ve yoğun çabasına rağmen kayyuma hiçbir belge ve bilgi sunulmadığını, pay defterine kayda dayanak yapılan 2016/7 tertip nama yazılı senet arkasındaki pay devir beyanının müteveffa …’nun eli ürünü olmadığının üç ayrı grafolojik raporla ortaya konduğunu, söz konusu sahtecilik eylemi ve buna bağlı olarak ika edilmiş olan diğer eylemlerle ilgili soruşturmanın İstanbul C.Başsavcılığının 2022/150724 soruşturma numarası ile davam ettiğini, şirketin sahtecilikle ele geçirilen yönetiminin 24/11/2022 tarihi tasdikli 03/11/2022 tarihinde hisselerin %95’ini …’in ibraz ettiğinden bahisle herhangi bir senet veya belge sunmaksızın Kanun ve Yönetmeliğe aykırı bir şekilde pay defterine gerçek dışı kayıt yapıp şirketin tereke malı olmadığı bahanesiyle kayyum kararına kaldırmayı başardığını, tereke kapsamında elbirliği mülkiyeti esaslarına tabi hisseler üzerinde hiçbir mirasçının tasarruf hakkı bulunmadığından ve hak sahibi olmayanlarca devri de söz konusu olamayacağından dava konusu 19/04/2022 ve 03/11/2022 tarihi atılı pay devrini bildirici nitelikteki pay defteri kayıtlarının gerçeğe aykırılığının/sahteliğinin sabit olduğunu, bu nedenlerle davalı şirket hisselerinin %5’e tekabül eden 2016/7 tertip nama yazılı pay senedinin sahte devir beyanı ile 19/04/2022 tarihinde … tarafından şirkete ibrazı üzerine pay defterine yapılan kaydın sahteliğinin/gerçeğe aykırılığının tespitine, %95’e tekabül eden 2016/1-6 ve 2016/8-14 tertip nama yazılı senetlerin … tarafından şirkete ibraz edildiğinden bahisle 03/11/2022 tarihinde yapıldığı ileri sürülen pay defteri kayıtlarının sahteliğinin/gerçeğe aykırılığının tespitine, gerçeğe aykırılığının/sahteliğinin ve hisselerin miras bırakan …’na aidiyetinin tespitine, …’na ait olduğu tespit edilen tüm hisselerin … adına pay defterine tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket hisselerinin tamamının diğer davalılara ait olup davalı şirket hisselerinin tereke mal kapsamında olmadığını, davacı yanın davalı şirket hisseleri üzerinde herhangi bir hak sahipliği de bulunmadığını, dolayısı ile davacı tarafın işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın öncelikle hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, davacının miras ortalığını temsilen işbu davaya açma hakkı bulunmadığını, açılacak davada tüm mirasçıların birlikte hareket etmesi gerektiğini, davacının mirasçılık sıfatının da hukuken kesinleşmiş mahiyette olmayıp İstanbul 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin… tereke sayılı dosya üzerinden resmi defter tutulması davasının devam ettiğini, ayrıca müteveffa ile davacının evliliklerinin mutlak butlanla sakıt olduğuna ilişkin mutlak butlan davasının da İstanbul 13.Aile Mahkemesinin … esas sayılı dosyası üzerinden görülmekte olduğunu, bu nedenle davacıya diğer mirasçıların açılan davaya muvafakatlerinin sağlanması veya davaya dahil edilmesi için süre verilmesini, taraf ehliyetinin sağlanmaması halinde ise davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesini, davalı şirkete ait payların tamamının 20/05/2016 tarih 2016/21 sayılı Yönetim Kurulu Kararı ile nama yazılı pay senedine bağlandığını, nama yazılı pay senetleri bastırıldığını ve söz konusu pay senetlerinin aynı tarihte teslim-tesellüm tutanağı karşılığında müteveffa …’na teslim edildiğini, müteveffa tarafından davalı şirkete ait pay senetlerinin ciro ve zilyetliğin devri yoluyla diğer davalılara devredildiğini, diğer davalılar tarafından davalı şirkete ibraz edilen pay senetlerine istinaden 19/04/202 ve 03/11/2022 tarihlerinde usulüne uygun Yönetim Kurulu kararı alındığını ve yine usulüne uygun olarak pay defterine pay sahipliği kaydının yapıldığını, davacı tarafça davalı şirkete ait nama yazılı hisse senetlerindeki imzaların sahte olduğu iddia edilmiş ise de, İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasına diğer davalılar tarafından sunulan ve belge aslı üzerinden gerçekleştirilen imza incelemesini içerir bilimsel raporlar ile bu sahtelik iddiasının gerçeğe aykırı olduğunun ortaya konulduğunu, İstanbul 3.ATM … esas sayılı dosyasından alınan 17/11/2022 tarihli 2022/1823 esas 2022/106 karar sayılı ihtiyati tedbir kararının yerel mahkeme tarafından davalı şirket hisselerinin tereke malı kapsamında olmadığından bahisle ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verildiğini, davacı yanın iddialarının aksine davalı şirketin içinin boşaltılması söz konusu olmayıp yapılan işlemlerin tamamen davalı şirketin lehine olduğunu, yine iddiaların aksine İstanbul 3.ATM … esas sayılı dosyasına ibraz edilen kayyum tutanağında davalı şirket avukatları tarafından istenilen belgelerin teslim edildiğinin belirtildiğini, bu nedenlerle davanın öncelikle usulden reddine, bilahare esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının temsile yetkili yönetim kurulu başkanı olarak görev ifa ettiği diğer davalı şirketin müteveffa …’nun terekesi kapsamında bir mal varlığı olmadığını, davanın açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, davalı şirket hisselerinin tamamının davalıya ve diğer davalıya ait olup şirketi hisselerinin tekere mal kapsamında olmadığını, davacı tarafın işbu davaya ikame etmek bakımından hukuki yararı bulunmadığını, davacının taraf ehliyetine sahip olmadığını, davayı tek başına açmasının mümkün olmadığını, davalı şirkete ait payların tamamının 20/05/2016 tarih 2016/21 sayılı Yönetim Kurulu Kararı ile nama yazılı pay senedine bağlandığını, nama yazılı pay senetleri bastırıldığını ve pay senetlerinin aynı tarihte teslim-tesellüm tutanağı ile müteveffaya teslim edildiğini, akabinde yapılan işlemlerin usulüne uygun olarak kanunların öngördüğü şekilde gerçekleştirilmiş olup davacı tarafın iddialarını kabul etmediklerini, şirket hisselerinin sahtecilikle ele geçirildiği iddialarının gerçek dışı olduğunu, şirket hisselerinin usulüne uygun olarak devredildiğini ve pay defterine kaydedildiğini, davalının diğer davalı şirket üzerindeki pay sahipliğinin tamamen hukuka uygun olduğunu, davacı tarafça senetler üzerindeki imzaların sahte olduğuna ilişkin raporlar bulunduğu iddia edilse de söz konusu raporların tümünün fotokopi belgeler üzerinden düzenlenmiş olup herhangi bir hukuki hükme esas alınmasının mümkün olmadığını, kendileri tarafından sunulan asıl belgeler üzerinden yapılan bilimsel rapor ile imzaların …’nun eli ürün olduğunun tespit edildiğini, davalının, şirkete ait payları kanunun öngördüğü şekilde edindiğini, iddiaların aksine şirketin içinin boşaltılması söz konusu olmayıp yapılan işlemlerin tamamen şirketin lehine olduğunu, bu nedenlerle davanın öncelikle usulden reddine, bilahare esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın mirasçılık sıfatı ve miras hakkından kaynaklandığını iddia ettiği her türlü hakkının askıda olup kesinleşmediğini, bu yüzden de davacının taraf ehliyetinin esasen olmadığını, İstanbul 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin… tereke dosyası ile davacı ile müteveffanın evliliklerinin mutlak butlanla batıl olduğuna ilişkin İstanbul 13.Aile Mahkemesinin … esas sayılı dosyası derdest iken davacının mirasçılık sıfatından kesin olarak söz edilemeyeceğini, kaldı ki davacının mirasçılık sıfatı kesin olsa dahi terekeyi temsilen tek başına bu davayı ikame etmesinin mümkün olmadığını, bu davanın tüm mirasçılar tarafından açılması gerektiğini, müteveffa tarafından diğer davalı şirkete ait pay senetlerinin ciro ve zilyetliğin devri yoluyla davalıya devredildiğini, bu kapsamda davalı ve diğer davalı hissedar … tarafından ilgili senetlerin şirkete ibraz edildiğini, ibraz edilen pay senetlerine istinaden 19/04/2022 ve 03/11/2022 tarihlerinde usulüne uygun yönetim kurulu kararı alındığını ve yine usulüne uyun olarak pay defterine pay sahipliği kaydının yapıldığını, davalının hisse sahibi olduğu şirket tereke malı olmadığından davacının davayı açmak açısından hukuki yararı da bulunmadığını, sahtelik iddiasının yargı kararları ve uzman görüşleri ile çürütüldüğünü, davalı şirketin içinin boşaltıldığı iddia edilmiş ise de anılan işlemlerin şirketin malvarlığının aktifini azaltacak bir işlem olmayıp aksine pasifini azaltan bir işlem olduğunu, davalı ve diğer davalı bakımından yapılan pay defteri kayıtlarının kanuna ve tebliğe aykırı olduğu beyan edilmekle birlikte tüm kayıtların usulüne uygun şekilde tutulduğunu ve ilgili yönetim kurulu kararlarının da alındığını, bu nedenlerle öncelikle davanın usulden reddine, her halükarda esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının miras bırakan …’nun eşi olduğunu, …’nun 04/07/2020 tarihinde vefat ettiğini, miras bırakan …’nun terekesinde olan …A.Ş’nin davalı …Ş’deki %66,74’lük hissesinin … A.Ş adına pay defterine kaydının yapıldığını, … A:Ş’nin geçici konkordato ilan etmesi üzerine tamamen tesadüfü olarak yeni öğrendiklerini, davalı …Ş’nin hisselerinin %66,74’ünün muris …’nun %100 maliki olduğu … Yapı A.Ş’ye ait iken, gerçeğe aykırı pay devir belgesine ve/veya sahtelikle elde edilmiş temsil yetkisi kullanılarak yapılan pay devirlerine dayandığını, bu nedenle pay defterinin düzeltilmesi gerektiğini, …A.Ş’ne ait 2016/7 Tertip nama yazılı senet fotokopisi üzerinde yapılan incelemede devir beyanının yani cironun sahte olduğunun 3 ayrı grafolojik raporla ortaya konulduğunu, ayrıca …A.Ş’nin temsil yetkisinin sahte devir beyanı ile ele geçiren iradenin , kendi ibraz ettiği %5’lik sahte cirolu senede ek olarak , “şirketin %95’lik hissesi için pay devir beyanı içeren senetler ibraz edildiğinden bahisle ” gerçeğe aykırı pay defteri kaydı tutulduğunu tespit edildiğini, …A.Ş’nin %100’lük hisselerinin …’na aidiyetine karar verilip bunun pay defterine tescilini konu alan davanın İstanbul 10. ASliye Ticaret Mahkemesinin … Esas numaralı davasında bugüne kadar %5’lik nama yazılı senet aslının ne de %95’lik senet aslı veya fotokopisinin ibraz edilemediğini, bu nedenle söz konusu pay devirleri/cironun muris …’nun vefat tarihi olan 07/04/2020 den önceye dairse sahte devir sebebiyle, vefat tarihinden sonra yapılmış ise sahte belge ile ele geçirilen şekli imza yetkisi kullanılarak ifa edildiğinden ehliyetsizlik sebebiyle batıl olduğunu, … … Yapı A.Ş’nin %100 hissesi muris terekesine ait olması gerekirken %5’lik hissesinin ve yönetim yetkisinin …’a , %95’lik hissesinin ise …’e intikalinin sahte belgelerle yapılması nedeniyle hali hazırdaki pay defteri kaydının da yok hükmünde olduğunu, bu nedenle İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesine ait … Esas nolu dosyanın sonucunun beklenilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle … A.Ş’nin …A.Ş’ne ait hisselerinin … A.Ş’ne hukuken geçerli bir yöntemle devrinin olanaklı olmadığından pay defterine yapılan bu kaydın hukuken geçerli olmasının mümkün olmaması sebebiyle iş bu davanın açıldığını belirterek; HMK md. 334 vd uyarınca müvekkilin adli yardımdan yararlandırılmasına,davanın …AŞ’ye ihbar edilmesine, davanın tereke temsilcisi …’e ihbarı ile muvafakatinin talep edilmesine, tedbiren %34 payla şirketi yöneten davalı … … AŞ’nin %75 nisapla alınması gereken genel kurul kararı olmaksızın konusu taşınmazları satmasının olanaklı olmayacağı nazara alınarak şirket taşınmazlarının üçüncü kişilere devirlerinin ve aynı sınırlamalara tabi tutulmasının önlenebilmesi amacıyla tedbir kararı verilmesine; terdiden Sayın Mahkeme’nin tedbir talebini kabul etmemesi halinde davalı … … AŞ’nin taşınmazlarla ilgili tapuya “davalıdır” şerhi verilmesine, dava konusu gerçekte …AŞ’ye aitken davalı … AŞ adına pay defterine kaydedilen %66,74 hissenin üçüncü kişilere devrinin önlenmesi amacıyla tedbir kararı verilmesine, %66,74 hissesi 04.07.2020 vefat eden miras bırakan …’nun terekesinde olan …AŞ’ye ait olan hisselerinin, pay defterine … AŞ adına yapılan kaydın sahteliğinin/gerçeğe aykırılığının tespitine, Pay defterine gerçeğe aykırılığı/sahte olarak davalı … adına kaydedilen hisselerin …AŞ’ye aidiyetinin tespitine, …AŞ’ye ait olduğu tespit edilen tüm (%66,74) hisselerin …AŞ adına pay defterine tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Beyanda bulunan mirasçılar … ve … vekili 03/02/2023 tarihli dilekçesi ile, miras ortaklığını temsil etmeyen ve dolayısıyla dava açma hakkı bulunmayan davacı tarafça ikame edilen davaya muvafakatlerinin olmadığını, davaya davacı yanında dahil olmadıklarını, taraf ehliyeti bulunmayan davacının davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Beyanda bulunan mirasçı … vekili 05/04/2023 tarihli dilekçe ile, taraf ehliyetlerinin ve davaya muvafakatlerinin bulunduğunu beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup İstanbul 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin… Tereke sayılı dosyasının UYAP sureti, İstanbul 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin … Tereke sayılı dosyasının UYAP sureti, İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının UYAP sureti, İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının UYAP sureti, İstanbul 13.Aile Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının UYAP sureti celp olunmuştur.
Davacı tarafından davalı şirketin %100 hissesinin sahte belgelerle murislerinden davalılar … ve …’e devredildiğinin ileri sürülerek söz konusu hisselerin murise ait olduğunun tespiti ve söz konusu şirket hisselerinin muris adına pay defterine tescili talep edilmiş olup pay defterine tescil aynı zamanda mülkiyet naklini de doğuracağından ve eda davası niteliğini taşıdığından davaya konu davalı şirket hisselerinin dava dilekçesinde ve eki ticaret sicil gazete örneğine göre 200.000.000,00 TL itibari değerinde olduğu görülmekle ve davanın nispi harca tabi olduğu dikkate alınarak; 200.000.000,00 TL’nin ‰68,31’inin 1/4’ü oranında olmak üzere ödenmesi gereken 3.415.500,00 TL nispi harçtan peşin yatan 853,88 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.414.646,12 TL eksik harcı yatırması hususunda Harçlar Kanunu 28. 30. Ve 32. Maddeleri uyarınca 1 haftalık kesin üre verilerek aksi halde HMK 150. Maddesi uyarınca davada sonraki işlemlere geçilemeyeceği ve dosyanın harç eksikliği giderilinceye kadar işlemden kaldırılacağı ve kanuni süre içerisinde (yenileme süresi) harç eksikliği tamamlanmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği ihtar edilmiş, davacı vekili 04/01/2023 tarihli dilekçesi ile adli yardım talebinde bulunmuş, mahkememiz 04/01/2023 tarihli ara kararı ile davacının adli yardım talebinin dava harcı yönünden kabulü ile harç yönünden davacının adli yardımdan yararlandırılmasına karar verilmiştir.
Asıl dava; davacının murisi olan …’na ait hisse senetlerinin onun ölümünden sonra sahte olarak ciro edilmesi ya da cirosuz gerçeğe aykırı olarak ele geçirilmesi suretiyle davalılar … ve … adına tescili sonrasında diğer davalı …Ş’nin hisselerinin bu iki davalı gerçek kişi adına tescili sebebiyle hisse devirlerinin sahte olarak atılması ve geçersizliği sebebiyle davalılar adına olan kayıtların iptali ile muris adına pay defterine kayıt ve tesciline yönelik davadır.
Birleşen dava; … A.Ş’de muris … terekesinde bulunan …A.Ş hisselerinin … A.Ş adına pay defterine yapılan kaydın gerçeğe aykırılığının ve sahteliğinin tespiti ile hisselerin …A.Ş’ye ait olduğunun tespiti ile hisselerin …A.Ş adına tesciline ilişkin davadır.
Davalılar tarafından TMK 640. Maddesi uyarınca davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığı ileri sürülmüş ise de TMK 640/3. Maddesi uyarınca mirasçılarının her birinin mirası koruma kapsamında iş ve işlemlere başvurabileceği, bu doğrultuda dava da açabileceği ancak açılan davaya daha sonra tereke temsilcisinin ya da diğer mirasçılarının muvafakatlerinin gerektiği, ya da iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi gerektiği anlaşıldığından bu aşamada davalıların hukuki yarar ve taraf ehliyeti yokluğuna yönelik yapmış oldukları itirazların reddine, yine her ne kadar davacı tarafça davalı … ile davalı şirket arasında çatışma bulunduğundan bahisle şirkete temsil kayyımı atanması talep edilmiş ise de davalı …’ın aynı zamanda şirket yetkilisi olduğu, dolaysıyla hem kendisinin hem de davalı şirketin aynı dosyada aynı vekil ile temsil edilmesine bir sakınca olmadığı gibi bunun da menfaat çatışması oluşturmadığı anlaşıldığından temsil kayyımı atanması yönündeki istemin reddine karar verilmiştir.
…. ATM’nin … Esas sayılı dava dosyasında davacının … olduğu, davalılarının …, … ve …A.Ş olduğu, davanın 09/12/2022 tarihinde açıldığı, muris …’na ait hisselerin sahte imza ile davalı … ve davalı …’e intikal ettirildiği iddiasıyla söz konusu devir işleminin geçerli olmaması sebebiyle şirket hisselerinin davalı adına olan kayıtlarının iptali ile hisselerin terekeye dönmesine yönelik dava olduğu, mahkememiz dosyasındaki dava konusu, müddeabih aynı olduğu, davalıların aynı şahıs olduğu, mahkememiz dosyasındaki davacının murisin mirasçılarından olduğu ileri sürülen … olduğu, … ATM dosyasındaki davacının ise yine murisin mirasçılarından olduğu ileri sürülen … olduğu görülmüştür.
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK.nun 166. maddesi uyarınca “(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. 166. Madde 4.fıkrasında: “Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.” denilmektedir.
Mahkememizdeki iş bu dava ve birleşen davanın tarafları ve konusu itibariyle ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile birbirini etkileyecek nitelikte olduğu, dosyalar arasında fiili ve hukuki bağlantının mevcut olduğu, biri hakkında verilecek hükmün diğerini de etkileyeceği, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasının daha önce açılmış olduğu, dava konusu, davalıların ve müddeabihin aynı olduğu, her iki dosyada da davacıların murisin mirasçıları oldukları anlaşıldığından usul ve dava ekonomisi de göz önüne alınarak farklı kararların önlenmesi amacıyla her iki dava dosyasının birleştirilmesine, yargılamanın …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine, dosyamız esasının bu şekilde kapatılmasına ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Gerek dava dosyamız gerek ise mahkememiz dosyası ile birleşen İstanbul 18. ATM… Esas sayılı dosyası yönünden davacı taraf iddiaları, yine aynı şirkete ait murisin hisselerinin usulsüz tescil edildiğine ilişkin iddialar dikkate alındığında bu dosyamız ile …. ATM … Esas sayılı dava dosyası arasında şahsi, fiili ve hukuki irtibat bulunduğundan ve …. ATM … Esas sayılı dava dosyası mahkememiz dosyasından daha önce açıldığından her iki dava dosyasının HMK 166. Maddesi uyarınca birleştirilmesine,
2-Yargılamaya …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine,
3-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
4-Birleşen İstanbul 18. ATM dosyasındaki adli yardım ve tedbir talebinin birleşen dosya üzerinden değerlendirilmesine,
5-Harç ve yargılama giderleri vesair ücretlerin anılan Mahkemece nazara alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, ESAS HÜKÜM İLE BİRLİKTE kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/04/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır