Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/856 E. 2023/218 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/856
KARAR NO:2023/218

DAVA:Sözleşmenin Uyarlanması
DAVA TARİHİ:04/06/2021
KARAR TARİHİ:05/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin Uyarlanması davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı … vekili ve davacı … mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davalının, davacı … aleyhine ….Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından ecrimisil talepli olarak dava açtığını, mahkemece davacının davasının kabulüne karar verildiğini, davalının işbu karar istinaden davacı … aleyhinde ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından icra takibi başlattığını, icra takibinin kesinleşmesinin akabinde davacı …’a ait menkul ve gayrimenkul mallar ile 3.şahıslardaki hak ve alacaklara haciz koydurduğunu, anılan kararın istinaf istemi üzerine bozulduğu, bunun üzerine davalının, bu alacak ve taraflar arasındaki başkaca uyuşmazlıklarla ilgili olarak anlaşma teklif ettiğini, davacı … ile davalı arasında 20/09/2019 tarihli protokolün düzenlenmiş olup, işbu protokol gereğince … ve …’un davalıya 8.823er USD bedelli toplam 34 adet evrak verdiğini, taraflar arasında akdolunan işbu protokol ve protokol gereği davalıya teslim edilen evrakların, kambiyo vasfına haiz olmayıp, davalının davacılar hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi yaptırması ve icra müdürlüğü tarafından davacılar aleyhine ödeme emri gönderilmesinin yasaya aykırı olduğunu, davacının, davalıya ihtarname keşide ettiğini, ancak davalının ihtarnamenin tebliğine rağmen görüşmeye gelmediğini, davalının davacılar aleyhine….Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasından ihtiyati haciz talep ederek ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından icra takibi başlattığını, TL Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ gereğince takip konusu senetlerin kambiyo vasfına haiz olmadığından ve 2018-32/52 nolu Tebliğe aykırı olduğundan davacıların davalıya takip konusu senetler bedeli kadar borcu bulunmadığından davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, takip konusu evrakların kayıtsız şartsız belirli bir borç ikrarını içermediğini, takip konusu evrakların kambiyo vasfına haiz olmamakla ve kabul anlamına gelmemekle birlikte itiraza konu evrakların bir an için kambiyo senedi olduğu kabul edilse bile işbu evrakların teminat senedi olmakla, kayıtsız şartsız bir borç ikrarını da içermediğini beyanla, icra takibinin durdurulması ve icra takibinin iptaline, protokol gereğince davalıya verilen 34 adet senedin Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar ve Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar ilişkin tebliğ gereğince davacıların icra takibine konu edilen miktar kadar borçlu olmadığının tespitine,, icra dosyasına konu edilen alacağın talepleri doğrultusunda uyarlanmasına, davacılar tarafından fazla ödenen miktarın davalıdan istirdadına, haksız ve kötü niyetli davalının %20’den az olmamak üzere haksız takip tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememiz 25/11/2021 tarihli ara kararı ile, davaya konu senetlerin Türk Parasını Koruma Kanunu kapsamında kalıp kalmadığı hususunun ancak yargılama sonucunda meydana çıkacağı, bu kapsamda tedbir kararı verilmesi hususunda yaklaşık ispat şartlarının gerçekleşmemiş olduğu anlaşıldığından davacı tarafın tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.
CEVAP : Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, davacıların Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkındaki Tebliğ ile ilgili hukuki nitelendirmelerinin yanlış olup, bonoların USD cinsinden tanzim edilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığını icra takibine konu bonolar hakkında davalı tarafından takipten önce ihtiyati haciz kararı alınmış olup, davacıların ihtiyati haciz kararına itirazın reddini istinaf etmeleri sonucu İstanbul BAM 12.Hukuk Dairesinin de söz konusu bonoların Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğe aykırı olmadığı tespitinde bulunduğunu, davacıların söz konusu tebliğe göre bono bedelinin belirli olmadığı ve bu sebeple icra takibine konu bonoların kambiyo vasfına haiz olmadığı yönündeki iddialarının hukuka aykırı olduğunu, icra takibine konu edilen bonoların teminat olarak verildiği yönündeki iddiaların gerçeğe aykırı olup, zaten davacılar tarafından bu yönde bir delil de sunulamadığını, davacıların aynı gerekçeler ile icra takibinin iptali talebinin ….İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/373 Esas 2020/709 karar sayılı kararı ile reddedildiğini, davacıların mevcut borcu yapılandırmak amacıyla sıralı senetler vermesinin, davalının iyi niyetle alacağını takside bağlaması sonrasında davacı borçluların borcunu ödemeyerek menfi tespit ve uyarlama davaları ikame etmesinin dürüstlük kuralına aykırı olup, işbu kötü niyetin hukuk düzeni tarafından korunmaması gerektiğini, davacıların uyarlama talebinin de hukuki temelden yoksun olup, zaten mal varlıkları ve gelirleri de nazara alındığında uyarlama talebinin de reddi gerektiğini, bonoların TTK madde 776’da belirtildiği üzere alt ilişkiden bağımsız olan ve kayıtsız şartsız borç ikrarı içeren bir senetler olup, herhangi bir sözleşme ile aynı hukuki statüde değerlendirilemeyeceğini, istirdat davasının da şartları oluşmamış olup, istirdat talebi yönünden dosyanın tefrik edilerek hukuki yarar yokluğundan usulden reddi gerektiğini, davacıların takibin durdurulması, takibin iptali ve tazminat taleplerinin de reddi gerektiğini beyanla, dava dilekçesinin HMK 119 ve 194.maddesine aykırı düzenlendiğinden davanın esastan reddini, tazminat talebi için arabuluculuk şartı gerçekleşmediğinden tazminat talebinin de usulden reddini, davacının istirdat talebine yönelik eksik harcın ikmaline, harcın ikmalinden sonra hukuki yarar olmaması nedeniyle usulden reddini, menfi tespit, uyarlama ve takibin iptali taleplerinin de reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası, ….Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası, senet suretleri, ihtarnameler, İstanbul BAM 12.Hukuk Dairesinin 2020/1518 esas, 2020/1393 karar sayılı, 29/12/2020 tarihli ilamı, ….İcra Hukuk Mahkemesinin … sayılı, 10/11/2020 tarihli kararı celp edilmiştir.
….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; … Bankası A.Ş.tarafından … aleyhine 66 TL yargılama gideri, 5,64 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 71,64 TL üzerinden takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
….Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas, 2019/423 karar sayılı dosyası incelendiğinde; davacının …, davalının …, davanın 24/01/2017 tarihinde açılan haksız işgal tazminatı (ecrimisil) olduğu, mahkemece yapılan yargılama sonunda … esas, 2018/589 karar sayılı, 25/12/2018 tarihli karar ile davanın kabulüne karar verildiği, hükme karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulduğu, İstanbul BAM 7.Hukuk Dairesinin 2019/703 esas, 2019/1144 karar sayılı 27/06/2019 tarihli ilamı ile kararın kaldırılmasına karar verildiği, yeniden yapılan yargılama ile 01/10/2019 tarihinde davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, kararın 02/10/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; … tarafından … ve … aleyhine 20/09/2019 düzenleme tarihli 30/06/2020 vade tarihli toplam bedeli 299.982,00 USD olan 34 adet bono dayanak gösterilmek suretiyle toplam 908,14 TL, 301.358,63 USD üzerinden takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda 2021/387 esas, 2022/159 karar sayılı 16/03/2022 tarihli karar ile, davacı … tarafından açılan davanın HMK 150.maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, davacı … tarafından açılan davanın dava dilekçesinin görev nedeniyle reddi ile görevli mahkemenin İstanbul Nöb.Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstanbul BAM 16.Hukuk Dairesinin 2022/1832 esas, 2022/2060 karar sayılı 07/12/2022 tarihli ilamı ile, somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olduğundan bahisle davacı … yönünden davaya devamla işin esası hakkında değerlendirme yapılmak üzere mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Dava, davacılar tarafından taraflar arasında akdedilen protokol doğrultusunda davalıya verilen senetler sebebiyle borçlu olunmadığının tespiti, fazla ödenen miktarın istirdatı ve yine verilen senetlerin Türk Parasını Koruma Kanunu uyarınca TL’ye çevrilerek uyarlanmasına ilişkin davadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, istinaf ilamı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı tarafından davacı … aleyhinde ….Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile intifa hakkında dayalı ecrimisil isteminde bulunulmuş, mahkemenin 25/12/2018 tarihli kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine İstanbul BAM 7.Hukuk Dairesinin 2019/703 esas, 2019/1144 karar sayılı 27/06/2019 tarihli ilamı ile kararın kaldırılmasına karar verilmiş, taraflar arasında düzenlenen 20/09/2019 tarihli protokol uyarınca davacılar davalıya 8.823,00’er USD bedelli 34 adet senet vermiş, nitekim taraf vekillerinin 24/09/2019 tarihli dilekçe ile tarafların haricen anlaştıklarından bahisle davadan feragat etmeleri üzerine 01/10/2019 tarihinde davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş ve karar yine taraf vekillerinin aynı tarihli istinaftan feragat dilekçesi üzerine 02/10/2019 tarihinde kesinleşmiş, davalı tarafından davacılar aleyhine….ATM … D.iş sayılı dosyası ile alınan ihtiyati haciz kararı ile ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça, davalı ile akdedilen 20/09/2019 tarihli protokol, ekleri ve işbu protokole bağlı olarak tanzim edilen 8.823,00’er USD bedelli 34 adet senedin Türk Parası Kıymeti Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar ve Türk Parası Kıymetini Koruma Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No.2008-32/34)de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Tebliğ No.2018/32/52) kapsamında geçersiz olduğu, tanzim olunan senetlerinde kambiyo vasfına haiz olmadığı, öyle dahi olsa senetlerin 20/09/2019 tarihli sözleşmenin teminatı olarak verilmiş olup kayıtsız şartsız bir borç ikrarı içermediklerinden bahisle icra takibine konu edilen miktar kadar borçlu olmadığının tespiti ile fazla ödenen miktarın istirdatı ve taraflar arasındaki protokolün uygulanmasının davacılar bakımından çekilmez bir hal aldığı, aşırı ifa güçlüğü nedeniyle alacağın uyarlanmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
Davacılar tarafından davalı aleyhine ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında Türk Parası Kıymeti Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar ve Türk Parası Kıymetini Koruma Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No.2008-32/34)de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Tebliğ No.2018/32/52) kapsamında 20/09/2019 tarihli protokol ve eklerinin geçersiz olduğu, protokol uyarınca imzalanıp davalıya teslim edilen evrakların kambiyo vasfına haiz olmadığı, evrakların teminat senedi olduğu, vadelerinin gelmediği ve talep edilen faizin fahiş olduğu ileri sürülerek takibin iptali için ….İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/373 esas sayılı dosyasının açıldığı, mahkemenin 2020/709 karar sayılı, 10/11/2020 tarihli kararı ile, ” takibe dayanak senetlerin ön veya arka yüzünde senedin teminat amaçlı verildiğine yönelik bır açıklama olmadığı gibi alacaklının senetlerin teminat senedi olduğu yönünde bir kabul beyanı da bulunmamaktadır. Yine takibe dayanak bonoların vade tarihi, tanzim tarihi ve miktarı dikkate alındığında, bonoların teminat amacıyla verildiği hususunda düzenlendiği ileri sürülen 20.09.2019 tarihli protokolde bonolara herhangi bir atıf bulunmadığı görülmekle bu protokol takibe konu senetlerin teminat olarak verildiğini ispata yeterli değildir. Takibe dayanak bonoların taraflar arasında düzenlenen 20/ 09/ 2019 tarıhli protokol gereği verildiği kabul edilse dahi söz konusu protokolde davacı borçlu Filiz. Özsoy’un imzanın bulunmadığı, yine davacı borçlu … ile davalı arasında …. Asliye Hukuk Mahkemesinde … esas,2018-389 karar sayılı dosyada görülen ve sonuçlanan ecrimisil davasında davalı alacaklı lehine 753.235,85-TL’ye hükmedildiği, 20.09.2019 – tarihli protokolde senetlerin ecrimisil davasından feragat karşılığı olarak verildiğinin belirtildiği, aynı protokolde davalı alacaktının intifa hakkına karşılık bir bedel almayacağının belirtildiği, ecrimisil davasının 01/10/2019 tarihinde feragatle sonuçlandığı, buna göre söz konusu senetlerin teminat maksatlı olarak değil ödeme aracı olarak verildiği anlaşılmıştır. Öte yandan davacı borçlu Mehmet Ali Ozsoy ile davalı arasında düzenlenen muacceliyet sözleşmesi gereği de ilk bono vadesinde ödenmediğinden diğer bonolarında muaccel hale geleceği ve bu haliyle davalı alacaklının muaccel hale gelen senetlere dayanarak icra takibi başlatmasının yasal düzenlemeye uygun olduğu görülmüştür. Ayrıca somut uyuşmazlıkta Türk Parası kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı kararda değişiklik yapılmasına darr kararım uygulanmasının mümkün olmadığı. Davacı borçlular tarafından takıp konusu borcun ödendiğine yönelik İİK’nun 169/a maddesi anlamında bir belgenin de mahkememize sunulmadığı, talep edilen işlemiş faiz miktarı ve oranda yerinde olduğundan açılan davanın reddine” karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafından davacılar aleyhine….ATM … Karar sayılı dosyası ile ihtiyati haciz talebinde bulunulmuş, mahkemece 299.982 USD (2.060.156,38 TL) alacağın temini bakımından %15 teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmiş, davacı … vekilinin ihtiyati haciz kararına itirazı üzerine mahkemece 22/10/2020 tarihli ek karar ile itirazın reddine karar verilmiş, davacı … vekili tarafından ek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş, İstanbul BAM 12.Hukuk Dairesinin 2020/1518 esas, 2020/1393 karar sayılı, 29/12/2020 tarihli ilamı ile, “Somut olayda,bir kısmı vadesi gelmemiş bonolara dayalı olarak ihtiyati haciz talep edilmiş olup sunulan muacceliyet sözleşmesi ile senetlerden birinin gününde ödenmemesi halinde diğer senetlerin muaccel olacağı kararlaştırılmıştır. Sözleşme serbestisi kapsamında muacceliyet şartı geçerli olup tarafları bağlar. İtiraz eden vekili Türk parasını koruma hakkındaki 32 sayılı karara dayalı olarak alacağın geçerli olmadığını ileri sürmekte ise de ; ilgili tebliğin 8 maddesi kapsamında kalmayan sözleşmeye (ecrimisil alacağı) porotokole bağlı olarak talebi dayanak bonoların verildiği ,borç ikrarı içerdikleri ,senedin verilmesinin bir protokole bağlanması senetlerim teminat olarak verildiğinin kabulünü gerektirmez. Ayrica tebliğde düzenlenen kıymetli evraklarda 32 sayılı karar kapsamı dışında tutulmuştur. ” denilerek itirazların İİK 265.maddesinde yer alan itiraz nedenleri arasında bulunmadığı gibi yetki itirazının da yerinde olmadığı değerlendirilmek suretiyle istinaf başvurusunun reddine kesin olmak üzere karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz 16/03/2022 tarihli kararı ile, davacılardan …’a usulune uygun duruşma gün ve saatinin tebliğ edilmiş olmasına rağmen, mazeretsiz olarak duruşmaya katılmadığı gibi kendisini vekil ile de temsil ettirmediği ve davalı tarafça bu davacı tarafından açılan davanın da takip edilmediği anlaşıldığından, 24/11/2021 tarihli oturumda bu davacı tarafından açılan davanın HMK 150.mad uyarınca işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve bu tarihten itibaren 3 Aylık yasal süresi içinde davanın yenilenmediği anlaşılmakla HMK’nun 150/5 maddesi uyarınca davacı … tarafından açılan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olup işbu davacı yönünden süresi içinde istinaf talebinde de bulunulmadığından mahkememiz hükmü kesinleşmiş olmakla davaya davacı … yönünden devam edilmiştir.
13 Eylül 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar’da değişiklik yapılarak, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen haller dışında Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarındaki menkul ve gayrimenkul alım, satım, taşıt ve finansal kiralama dahil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing ile iş, hizmet ve eser sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamayacağını hüküm altına almış olup değişiklik uyarınca Bakanlığın çıkardığı tebliğ (“2018-32/34 No.lu Tebliğ”) ile dövizle veya dövize endeksli sözleşme yasağının çerçevesi çizilmiştir.Dövizle veya Dövize Endeksli Sözleşme Yapma Yasağı Kapsamındaki Sözleşmeler; Türkiye yerleşik kişiler arasında konusu yurt içinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı iş yeri dahil gayrimenkul satış sözleşmesi, Türkiye’de yerleşik kişiler arasında Taşıt satış sözleşmesi, Türkiye’de yerleşik ve Türkiye ile vatandaşlık bağı bulunan kişiler arasında konusu yurt içinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı iş yeri dahil gayrimenkul kira sözleşmesi, Türkiye’de yerleşik kişiler arasında Taşıt kiralama sözleşmesi, Türkiye’de yerleşik ve Türkiye ile vatandaşlık bağı bulunan kişiler arasında yurt içinde ifa edilecek iş sözleşmesi, Türkiye’de yerleşik ve Türkiye ile vatandaşlık bağı bulunan kişiler arasında Yurt içinde ifa edilecek ve yurt içinde başlayıp yurt içinde sonlanacak danışmanlık, aracılık ve taşımacılık dahil hizmet sözleşmesi ile sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamayan sözleşmeler kapsamında düzenlenecek kıymetli evraklar olarak sayılmaktadır. Buna göre yabancı para ile kararlaştırılamayacak hususlar tahdidi olarak sayılmış olup taraflar arasında tahdidi olarak sayılan sözleşme türlerinden hiçbirisinin akdedilmediği, dolayısı ile somut olayda Türk Parası kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı kararda değişiklik yapılmasına dair kararın uygulanmasının mümkün olmadığı değerlendirilmiştir.
Her ne kadar takibe ve davaya konu senetlerin teminat senedi olduğu ileri sürülmüş ise de, senet metninde teminat senedi olduğuna dair bir kayıt görünmediği, yine bu konuda ayrı bir sözleşmede bulunmadığı, teminat senedi olduğuna ilişkin iddianın ancak yazılı delil ile ispat edilebileceği ve ispat yükünün iddia eden davacıya ait olduğu ve bu konuda dosyaya yazılı bir delilin sunulmadığı, 20.09.2019 tarihli protokolde senetlerin ecrimisil davasından feragat karşılığı olarak verildiği ve senetlerin eksiksiz ödenmesi karşılığında …’un geçmişe dönük olarak ve bundan sora ileriye dönük olarak intifa hakkına karşılık bir bedel talep etmeyeceğinin kararlaştırıldığı, nitekim ….Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı ecrimisil davasının 01/10/2019 tarihinde feragatle sonuçlandığı, yine … ile … arasında düzenlenen muacceliyet sözleşmesi ile senetlerden herhangi birisi vadesinde ödenmediği taktirde diğer senetlerin hiçbir hükme hacet kalmaksızın muacceliyet kesbedeceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmakla davalının muaccel hale gelen senetlere dayanarak icra takibi başlatmasının yasal düzenlemelere uygun olduğu değerlendirilmiştir.
Öte yandan davacı, kira geliri elde edemediklerini, çalışamadıklarını, lüks gayrimenkulü kıymetinin altında sattıklarını, döviz kurunun yükseldiğini iddia ederek uyarlama talebinde bulunmuş ise de sözleşmenin tarafların özgür iradeleri ile bağıtlanmasından sonra sözleşme şartlarının tek taraflı ve davacı aleyhine değiştiği ve bu değişikliğin çekilmez hal aldığına ilişkin herhangi bir delil sunmamıştır. Kaldı ki söz konusu senetlerin düzenleme tarihi 20/09/2019 olup 2018 yılında döviz kurlarında da aşırı artış meydana gelmiştir. 2018 yılında döviz kurlarında meydana gelen aşırı artışlarda dikkate alındığında döviz kurlarındaki aşırı artış ve oynaklıklar öngörülebilir niteliktedir. Yine davacı tarafın protokol kapsamında verdiği bonolardaki kabul edilen alacak miktarı ile verilen bonolardaki alacak miktarlarının da bonoların tanzim tarihindeki kur üzerinden örtüştüğü görülmekle uyarlama şartlarının da oluşmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının sübut bulmadığından reddine,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 15.898,15 TL harçtan mahsubu ile bakiye 15.718,25 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen 77 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davalı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri itibariyle avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 120.403,50 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/04/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır