Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/839 E. 2023/243 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/839
KARAR NO :2023/243

DAVA:Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:08/12/2022
KARAR TARİHİ:12/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; şirket aleyhine borçlandırıcı işlem yapan, davacı şirket ve hissedarları zarara uğratmak kastıyla usulsüz tebligatları tebliğ alarak ticari takipleri kesinleştiren ve olmayan borca ilişkin başlatılan haksız takiplere itiraz etmeyerek şirketi zararlandırma amacı ile 3.kişiler ile muvazaalı işlemler yapan ve davacı şirketi telafisi mümkün olmayan zararlara uğratan ve bu nedenle İstanbul 10.ATM 2019/… esas sayılı dosyası ile yetkileri askıya alınan eski müdür … ile kötü niyetli davalının muvazaalı işlemleri nedeni ile davalının haksız bir alacak iddiası ile başlatarak usulsüz şekilde kesinleştirdiği … 13.İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı takibin iptali gerektiğini, işbu dava konusu icra takibine ilişkin borçlandırıcı ve gerçekliği olmayan muvazaalı işleminde …’nun yetkileri alınmadan önce davalı ile muvazaalı işbirliği kapsamında yapılan şirket aleyhine şirketi zarara uğratmaya yönelik bir işlem olduğunu, davacı şirketin adresinin 15.08.2019 tarihinde … ve … ortağı …. tarafından, diğer ortak …’nın imzasını taklit etmek suretiyle sahte bir ortaklar kurulu kararı alınarak değiştirildiğini, İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/…. sayılı genel kurul iptal davası kapsamında alınan bilirkişi raporunda imzanın sahteliğinin tespit edildiğini, böylece davalının adres değişikliği ile boş bir dairede gösterdikleri şirkete diledikleri gibi icra takibi başlatarak haksız takipleri usulsüz tebligat ile kesinleştirmeye çalıştıklarını ve bu şekilde davacıyı olmayan bir borç için icra dosyası kapsamında borçlu gösterdiklerini, davalı ve işbirlikçisi …’nun muvazaalı işlemleriyle şirketi zarara uğrattıklarını, şirketin malvarlığının erdiğini ve davalının ortaklığı niteliğindeki … isimli firmaya aktardığını ve davacı şirketi fiilen sona erdirdiğini, …’nun davalı ile yaptığı tüm muvazaalı işlemleri İstanbul 10.ATM 2019/… esas sayılı dosyası kapsamında mahkeme nezdinde itiraf ettiğini ve İstanbul 10.ATM 2019/… Esas ve 2019/… esas sayılı dosyalarda davalının defterlerinin incelenmesi neticesinde de davacının, davalıya bir borcu olmadığının da tespit edildiğini, icra takibine dayanak yapılan faturaların gerçek bir ticari ilişkiye dayanmadığını, faturaya konu malların davacı tarafından alınmadığını, davacının zilyetliğinde olmadığını, davacının bu mallardan fayda sağlamadığını, şayet …’nun yetkileri askıya alınmadan önce bu malları davacı şirket adına aldıysa şirket ile ilgisi olmayan işlem nedeniyle davacının sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, TBK uyarınca vekilin vekaletini kötü niyetle kullandığını bilen 3.kişinin vekilin kendi menfaatine yaptığı tasarruflardan menfaat elde edemeyeceğini, Yargıtay içtihatlarının bu durumu son derece açık ve net bir şekilde ortaya koyduğunu, bu nedenlerle davacının … 13.İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyasında borcunun olmadığının tespitine, davalının sebep olduğu davacı zararlarının tespitine ve tespit edilen zararlara ilişkin şimdilik 10.000 TL maddi ve 1.000 TL manevi tazminatın tazminine, yargılama sonuçlanıncaya kadarki süreçte davacının usulsüz tebligat ile kesinleşen icra takibi neticesinde daha fazla zarara uğramasının engellenmesi ve kötü niyeti aşikar olan davalının haksız bir takip ile 3.kişileri mağdur etmesinin engellenmesi için işbu yargılama sonuçlanana kadar … 13.İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyası kapsamında icra, haciz ve mal satış işlemlerinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememiz 13/12/2022 tarihli ara kararı ile İİK 72/3 maddesi uyarınca menfi tespit davası ile icra takibinin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden davacı vekilinin takibin tedbiren durdurulması talebinin reddine karar verilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının menfi tespit istediği borç ile ilgili davanın …’de devam ettiğini, HMK ve İİK kuralları gereğince de davalının adresinin Zeytinburnu olduğunu, takibinde … 13.İcra Müdürlüğü 2019/… esas dosyasından yürütüldüğünü, davanın usulden reddi ile yetkili yer olan … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, davacı tarafça hem menfi tespit hem maddi-manevi tazminat talep edilmekle taleplerinin hukuken mümkün olmadığını, maddi-manevi tazminat taleplerinin usulden reddi gerektiğini, … davada taraf olmayıp şirket müdürü olarak şirketi zarara uğramış ise bunun şirket işleyişi ile ilgili olup bu durumun davalının alacaklı olması halini etkilemeyeceğini, davalı şirketin … adında bir çalışanı olmadığını, davacı iddialarının dava ile ilgisi olmadığını, icra dosyasında tebligatın usulsüz olduğu iddia edilmekle birlikte … 6.İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/… esas sayılı dosyada tebligatın usulüne uygun olduğuna karar verildiğini ve kararın davacı tarafından istinaf yoluna taşınmadan kesinleştiğini, davacının ürünleri aldığını ancak bedelini ödemediğini, takipteki faturalar açık fatura olup davacıya teslim edildiğini, davalı şirket kayıtlarında sabit olduğu gibi BA-BS formlarında da yer aldığını, …’nun borçlu şirketin müdürü olduğunu ve davalının …’nun davacı aleyhine hareket ettiğini bilebilecek durumda olmadığını, yapılan istihkaklı hacze ilişkin olarak bağlantılı oldukları … şirketi adına davalı adına … 6.İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/… esas sayılı dosyası ile de istihkak davası açtırıldığını, hatta … şirketinin husumet yokluğuna rağmen … 6.İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/949 esas sayılı dosyası ile tebligatın iptali davası dahi açtığını, bu nedenlerle öncelikle davanın yetki nedeniyle, ardından husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, aksi halde esastan reddine, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili tensip ara kararı uyarınca menfi tespit istemi ve tazminat taleplerinin açıklanmasına ilişkin sunduğu 02/01/2023 tarihli dilekçesi ile, huzurdaki davanın davalı şirketin muvazaalı işlemler ile davacı şirketi borçlandırmaya çalıştığı ve davacının davalı tarafından başlatılan … 13.İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyası kapsamında iddia edilen borçtan sorumlu olmadığının tespiti ile davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine amacıyla ikame edildiğini eksik harcı tamamladıklarını, haksız icra takibi ile zarara uğratılan ve ticari iş ilişkisinde bulunduğu şirketlere davacının borcu olmamasına rağmen haciz yapılması ve ciddi anlamda ticari itibarının zedelenmesi, tüm sektörde yalan yanlış haberler çıkması nedeniyle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, … 13.İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyası celp olunmuştur.
… 13.İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklının … San.Tic.Ltd.Şti., borçlunun … Tur.San.ve Tic.Ltd.Şti.olduğu, 849.893,35 TL asıl alacak, 103.773,93 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 953.667,28 TL üzerinden takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
Dava, davalı tarafından davacı şirket aleyhine başlatılan … 13.İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyası sebebiyle borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davası ayrıca maddi ve manevi tazminat davasıdır.
HMKnun 116. maddesine göre; “kesin yetkinin bulunmadığı hallerde yetki itirazı ilk itiraz” olarak düzenlenmiştir.İİK’nın 72/son maddesi düzenlemesine göre; “menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir.”
Borçlu, yukarıda belirtilen iki yer mahkemelerinden dilediğinde menfi tespit davası açabilir. Bu konudaki seçim hakkı davacı borçluya aittir. Fakat borçlu, davasını yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçim hakkı davalı alacaklıya geçer. Davalı, yetki ilk itirazında bu mahkemelerden birini bildirmeye mecburdur.
Davaya konu istem … 13. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyasındaki icra takibi ile ilgili menfi tesbit talebine ilişkindir. Yine davalının adresi Zeytinburnu olup … yargı çevresinde bulunduğu da sabittir. Somut olayda, davalı tarafından süresinde verilen cevap dilekçesinde usulüne uygun yetki itirazında bulunulduğu ve yetkili mahkeme bildirildiği, buna göre gerek takibin bulunduğu yer gerekse davalının ikametgahı itibariyle davalının yetki ilk itirazı haklı ve yerinde görülmüş, davaya bakma yetkisinin … Ticaret Mahkemeleri olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır. Açıklanan gerekçe ile davalının yetki ilk itirazının kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının yetki nedeniyle REDDİNE,
2-Yetkili Mahkemenin … Nöb. Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine,
3-HMK 20. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesine müteakip taraflarca 2 haftalık süre içerisinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi talep edilmesi halinde dosyanın Nöb. … ATM’ye gönderilmesine, taraflarca 2 haftalık süre içerisinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmediği takdirde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına (ihtarat yapıldı)
4-Harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemece nazara alınmasına
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/04/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

İşbu evrak, 5070 Sayılı Elektronik İmza Yasası kapsamında imzalanmıştır.