Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/755 E. 2023/445 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/755 Esas
KARAR NO:2023/445

DAVA:Sebepsiz Zenginleşme
DAVA TARİHİ:08/11/2022
KARAR TARİHİ:13/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesi ile; Davalı yanın davacının abisi …’ın borçlu olduğu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icrai takibata başladığını, bu icra takibinin devamında …. İcra Müdürlüğü’nün … talimat sayılı dosyası ile 14/12/2018 tarihinde davacının iş yerine fiili hacze geldiğini, davacı haciz mahallinde kendisine ait kafe işletmekte olduğu abisi ile ticari hiçbir ilişkisi bulunmamasına ve davacının bu durumu haciz tutanağında beyan etmiş olmasına rağmen davalı tarafın istihkaklı haciz yaptığını, haczedilen malları yediemin sırfatıyla davacıya bıraktığını, istihkak iddiasının …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, … karar sayılı dosyası ile incelendiği ancak merci de istihkak iddiasını kabul etmeyerek takibin devamına karar verildiği ve taraflarına kararın tebliğinden itibaren 7 günlük dava açma süresi verdiğini, davalı tarafça 14/02/2019 tarihinde davacının iş yerine tekrar hacze gelinerek mahcuz malların muhafazasının talep edildiğini, bu sebeple davacının haciz ve muhafaza baskısı altında borçlu olmadığı halde 31.335,00 TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, bu hususun taraflarınca …. İcra Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı dosyasına bildirildiği, … sayılı karar ile; hacizlerin kalkmış olması sebebi ile davanın konusuz kaldığına karar verildiğini, ancak dava açıldığı tarihte haklı oluşları sebebi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini, bir başka ifade ile istihkak iddialarının haklılığının ispatlandığını, kararın kesin olarak verildiğini, arz ve izah edilen nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davanın kabulü ile, 31.335,00 TL ‘nin 14/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde; Davacı tarafından dava dilekçesinde haciz tarihi olarak belirtilen 14/02/2019 tarihinde dosya borcuna istinaden ödeme yapıldığı iddiasında bulunulduğu, davanın 08/11/2022 tarihinde ikame edildiğini, süresinde açılmayan davanın usulden reddini talep ettiklerini, davacı tarafın haciz esnasında dosyaya yapılan ödemenin istirdatı talebiyle huzurdaki davayı ikame ettiği, istirdat davasının borçlu olmadığı halde icra tehdidi altında borcu ödemeyen borçlunun ödediği parayı geri alabilmek için alacaklıya karşı açtığı bir dava türü olduğu, borçlu sıfatı olmayan davacının iş bu davada taraf sıfatı da bulunmadığını, davacı tarafın takip borçlusu ile ilgisinin bulunmadığını iddia etmiş ise de ilgisinin bulunmadığı borçlunun borcuna istinaden ödeme yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, borçlu ile 3. Şahıs arasında davacının iddiasının aksine çok açık bir şekilde organik bağ bulunduğu, istihkak iddiası yapılacak işlemi engellemek adına kötü niyetli olarak ileri sürüldüğü, borçlu ile davacı arasında akrabalık bağı bulunduğunu, haciz işlemi esnasında mahalde yapılan kıymetli evrak araştırmasında borçlu adına nitelikli evrak bulunduğunu, haciz işlemi esnasında mahalde yapılan kıymetli evrak araştırmasında borçlu adına nitelikli evrak bulunduğunu, davacı tarafın dosya borçluları ile ilgisinin olmadığını iddia etse de haciz işlemi için gidilen adresin borçluların halihazırda ticari faaliyetini sürdürdüğü adresi olduğunu, davacı ile borçlular arasındaki ticari ve hukuki organik bağın sabit olduğunu, izah edilen nedenlerle süresinde açılmayan davanın usulden reddine, dava şartı yokluğundan davanın reddine, haksız ve kötüniyetle açılan davanın reddine, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davacı ıslah dilekçesiyle dava sebebini sebepsiz zenginleşmeye çevirmiştir. Davalı ıslah dilekçesine cevap vermiştir.
İlgili icra dosyaları uyap sisteminden dosya arasına alınmıştır.
Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda: Dava; davacıdan haciz ve muhafaza baskısı altında tahsil edildiği iddia edilen paranın davalıdan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili talebine ilişkindir.
Hakim ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi’nin 25/11/2021 tarihli 1232 numaralı kararı ile 26/09/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 5. Maddesinin birinci fıkrası uyarınca;
1)13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. Maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden,
2)22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ila 969. Maddelerinden,
3)19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142.maddesinde düzenlenenler hariç),
4)23/02/2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan,
5)21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan,
6)06/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,
7)20/06/2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri,
Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan, kaynaklanan ve Asliye ticaret Mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere; İstanbul Adliyesi için 6,7,8 ve 9 numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerinin bakmasına, bu kapsamda görülmekte olan dava ve işlerin iş bölümüne dayanılarak mezkur mahkemelere gönderilmemesine, 15/12/2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine karar verilmiştir.
Davalı faktoring şirketinin geçerli bir faktoring işlemi neticesinde alacağı temlik alıp almadığı ile bu temel faktoring ilişkisi kapsamında alacaklı sıfatının tespiti gerekeceğinden temeldeki faktoring ilişkisinin tespiti ile davacının iddiaları kapsamında ödenen paranın iadesinin mümkün olup olmadığı tespit edileceğinden dava tarihi itibariyle yukarıda anılan HSK ilke kararı uyarınca davaya bakmakla Mahkememizin görevli bulunmadığı, görev incelemesinin yargılamanın her aşamasında Mahkemece resen yapılması gerektiği anlaşıldığından HMK114/1-c maddesi gereğince Mahkememizin görevsizliğine, dosyanın İstanbul 6 , 7 , 8 , 9 numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerinden birine tevzi edilmek üzere derhal tevzi bürosuna gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK114/1-c maddesi gereğince Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, dosyanın İstanbul 6 , 7 , 8 , 9 numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerinden birine tevzi edilmek üzere derhal tevzi bürosuna gönderilmesine,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde kesin olmak üzere karar verildi.13/06/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır