Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/746 E. 2023/205 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/746 Esas
KARAR NO :2023/205

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:04/11/2022
KARAR TARİHİ:28/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, 09/06/2022 tarihinde davacı şirkete site yönetimi paket sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … Mah. … … Cad. A-1 … Evleri 1. Etap 3 Kısım No:4 Daire No:1 … / İSTANBUL adresinde faaliyet gösteren … Yönetimine ait 5 adet sirkülasyon pompasına yüksek voltaj gelmesi sebebiyle hasar meydana geldiği, yüksek voltaj sebebiyle oluşan ve ekspertiz incelemesiyle tespit edilen hasar miktarının davalının %100 kusuruna tekabül eden kısmının tamamı olan 73.866,19 TL’nin davacı şirket tarafından sigortalısına ödendiği, açıklanan nedenler ile fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalının itirazının iptali ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına ve ayrıca davalı aleyhine %20 den az olmamak üzere icra – inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, iddia olunan hasarın tazmini için mevzuatın öngördüğü şartların ihtilaf konusu olayda mevcut olmadığını, ilgili mevzuatta öngörülen koşullar sağlanmadığından davacı sigorta şirketinin usul ve yasaya uyarlı olmayan talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, iddia olunan hasarın davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına ait elektrik tesisatından kaynaklanmadığını, iddia olunan zarar ile davalı şirketin dağıtım faaliyeti arasında illiyet bağı bulunmadığı, davayı kabul anlamına gelmemekle davacı tarafın delil olarak dayandığı eksper raporunun yeterliliği ve neye istinaden hazırlandığının belli olmadığını, bu nedenle mutlaka mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi ile hasarın ortaya çıkma nedeninin şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edilmesi gerektiğini, ondan sonra sorumluluk tayini yapılması gerektiğini, davacının talep konusu ettiği meblağın fahiş olduğunu, davacı tarafça talep edilen değerin tespitinin hangi kriterlere göre yapıldığının belli olmadığını, davacı sigorta şirketinin davalı şirketten, dava dışı sigortalısına ödediği sigorta tazminatının karşılığı olarak talep ettiğini, rücuen tazminatı talep etmeye hakkı olmamakla birlikte miktar olarak da belirtilen tazminatın, hukuka aykırı ve zenginleşmeye yönelik bir talep olduğunu, bu nedenle davacının taleplerine itiraz ettiklerini, davayı kabul anlamına gelmemekle davacı tarafın talep ettiği icra inkar tazminatına ilişkin şartların somut olay bağlamında gerçekleşmediği ve bu nedenle reddi gerektiğini, açıklanan nedenler ile davalı şirketin davacı tarafından başlatılan haksız takibe itiraz etmekte haklı olup anılan takipte davacının kötü niyetli olması nedeni ile %20’den aşağı olmak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, borca itiraz, ödeme emri, takip talebi mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Dava, sigortalıya ödendiği iddia edilen tazminatın rücuen tahsili maksadıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nun 4. Maddesinde belirtilen, “(1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları, c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları, ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları görürler.” denilmektedir.
Somut olayda, 09/06/2022 tarihinde davacı şirkete site yönetimi paket sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … Mah. … … Cad. A-1 … Evleri 1. Etap 3. KısımNo:4 Daire No:1 … / İSTANBUL adresinde faaliyet gösteren … Yönetimi’ne ait 5 adet sirkülasyon pompasına yüksek voltaj gelmesi sebebiyle hasar meydana geldiğin iddiası ile sigortalıya ödenen hasar tazminatının rücuen tahsili maksadı ile davalı adına başlatılan takibe davalının itiraz etmesi nedeniyle yapılan itirazın iptalinin talep edildiği, takibin site yönetimine halef olunarak başlatıldığı anlaşılmakla ,
TTK 4.maddesi “(1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” hükmüne göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için uyuşmazlık konusunun her iki tarafın ticari işletmesiyle alakalı olması veyahutta uyuşmazlığın doğrudan Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan mutlak ticari davalardan olması gerektiği, bu hususun TTK 5.maddesince davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesinin temel şartı olup, 6335 Sayılı yasayla yapılan değişiklik kapsamında mahkemenin görevli olup olmadığı kamu düzenini ilgilendirdiğinden konunun öncelikle bu minvalde ele alınması gerektiği, görev konusunun halef olunan site yönetiminin durumuna göre belirlenmesi gerktiği, Site Yönetiminin tacir olmadığı gibi taraflar arasındaki ilişki de göz önüne alındığında davanın mutlak ticari dava olmadığı, dosya kapsamından zararın ortak kullanımda bulunan pompalarda meydana geldiği, bu itibarla ihtilafların Kat Mülkiyeti Kanunu uygulanmak sureti ile çözümleneceği, Kat Mülkiyeti Kanunu’nun uygulanması ile ilgili ihtilaflara bakma görevinin de Kat Mülkiyeti Kanunu Ek 1.maddesine göre Sulh Hukuk Mahkemeleri’ne ait olduğu, bu itibarla mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla, davanın görev nedeniyle reddine, dosyanın HMK 20.maddesi uyarınca süresi içerisinde müracaat edildiğinde görevli İstanbul Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine ulaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, Görev hususunun 6100 Sayılı HMK 114/1-c hükmü kapsamında “dava şartı” niteliğinde olması nedeniyle HMK 115/2, fıkrası uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE, görevli mahkemenin İstanbul Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğunun tespitine,
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 20. Maddesi uyarınca bu görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin kararı veren mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edildiğinde dava dosyasının görevli İstanbul Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-Dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-HMK m. 331/2 hükmü gözetilerek; dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesi halinde, yargılama harç ve giderleri hususunda görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesince karar verilmesine; aksi durumda talep üzerine dosyanın ele alınarak yargılama giderleri hususunda bir karar verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile ya da İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine hitaben yazılmış, başka mahkeme tarafından mahkememize gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili istinaf dairesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.28/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır