Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/631 E. 2023/482 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/631
KARAR NO:2023/482

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:21/09/2022
KARAR TARİHİ:22/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22.03.2019 tarihinde …’nun idaresindeki … plakalı araç ile … plakalı araçların davalı sigorta şirketinin sigortalısı arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın çift taraflı olduğundan … plakalı aracın kusurlu olduğunu, müvekkilinin ise işbu kazada kusurunun bulunmadığını, 27.03.2019 tarihinde davalı-borçlu sigorta şirketine başvuru yapmış olmasına rağmen sigorta şirketi kanunun emrettiği 8 iş günü içerisinde ödemekle zorunda olduğu tazminatı ödemediğini, müvekkilinin haklarını(tazminatını) sebepsiz yere ödemeyerek ihlal ettiğini, ödemekle zorunlu olduğu tazminatı sürümceme de bırakarak sebepsiz zenginleşmeye gittiğini, tahsil edilmesi gereken tazminat alacaklarının yasal süresinde tahsil edilemediğini, alacağın zamanında tahsil edilememesinden ve avans faizini aşan zararın ortaya çıkmış olması sebebiyle aşkın zarar taleplerine ilişkin huzurdaki davayı açma zaruretinin doğduğunu, müvekkilini zarara uğratmak maksadıyla herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine taraflarınca 12.07.2021 tarihinde sürekli değer kaybı tazminatı talep edildiğini, dosyanın 24.12.2021 tarihinde karar verildiğini, müvekkilinin borcu tahsil etmek amacıyla 27.03.2019 tarihinde başvurusunu yapmış olup borçluyu 11/04/2019 tarihinde temerrüde düşürdüğünü ancak borcunu 25.11.2021 tarihinde tahsil edebildiğini, müvekkilinin davalıdan talep ettiği hasar tazminatının temerrüde düşürdüğü tarihteki alım gücü ile tahsil edeceği tarihteki alım gücünün de aynı olmayacağını ve müvekkilinin zarara uğrayacağını, dosyada tahsil edilen yasal faizi ile alacaklı müvekkilinin zararını karşılar nitelikte bir bedel olmadığını beyanla; müvekkilinin alacağını zamanında tahsil edememesinden kaynaklanan belirsiz olan munzam zararının şimdilik 500,00 TL’sinin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 22.03.2019 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını belirttiği … plakalı aracın 05.03.2019 başlangıç 05.03.2020 bitim tarihli ve … numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile … adına maddi hasarda araç başına kaza tarihi itibarıyla 36.000 TL’sine kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkili şirkete sigorta ettirildiğini, söz konusu maddi teminat miktarının müvekkili sigorta şirketinin işbu poliçeden doğan sorumluluğunun üst limiti olduğunu, davacının dava dilekçesinde söz konusu kaza sebebiyle … plakalı müvekkiline ait aracında 14.02.2022 tarihli kaza nedeniyle maddi zararın meydana geldiğini, zararın ödenmesi yönünde sigorta şirketinin sebepsiz yere ödeme yapmayarak talebi sürüncemede bıraktığını, TBK 122. maddesine göre de munzam zarara uğradıkları gerekçesi ile şimdilik 500,00 TL munzam zarar olmak üzere kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, talep edilen “munzam zarar” trafik poliçesi teminat haricinde bir zarar olup müvekkili şirketten talep edilmesi mümkün olmadığını, davacı tarafın davaya konu taleplerinde yasal isabet bulunmadığını, meydana gelen kaza akabinden sonra sigortalının müvekkili şirkete başvurması üzerine, müvekkili şirket nezdinde …/1-2 numaralı hasar dosyası açıldığını, …/1 nolu değer kaybı talebine istinaden davacı asile 29.04.2019 tarihinde 491,54 TL ödeme yapıldığını, davacı vekili tarafından müvekkil şirket aleyhine yapılan Sigorta Tahkim Komisyonu başvuruya istinaden yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda bakiye 5.508,46 TL değer kaybı bedelinin olduğunun tespit edilmesi akabinde ferileriyle birlikte davacı vekilinin hesabına 25.11.2021 tarihinde 9.343,91-TL ödeme yapıldığını, …/2 nolu araç maddi hasar dosyasına istinaden ise davacının kasko sigortacısı … Sigorta A.Ş.’nin müvekkil şirkete yapmış olduğu başvuruya istinaden ekli ekspertiz raporu doğrultusunda 26.06.2019 tarihinde 12.000,00TL kasko sigortacısına ödendiğini, davacı vekili tarafından müvekkili şirket aleyhine yapılan Sigorta Tahkim Komisyon’u başvurusunun ise reddedildiğini, davayı kabul etmemek kaydı ile davacıların munzam zarar talebinin reddi gerektiğini beyanla; davanın reddine karar verilmesini ayrıca yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; Sigorta Tahkim Komisyonu dosyası, dekontlar, ekspertiz raporu, zorunlu trafik sigortası, Türkiye Noterler Birliği tescil özet raporu mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; TBK 122. md. gereği alacağın geç tahsil edilmesi nedeniyle aşkın (munzam) zararın tahsili istemine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinde; davacı vekilinin 23/03/2023 tarihli ön inceleme duruşmasına usulüne uygun tebliğe rağmen katılmadığı, mazeret dilekçesi de sunmadığından davanın taraflarca takip olunmaması sebebi ile HMK 150/1 maddesi uyarınca yenileninceye kadar işlemden kaldırıldığı, davacı vekilinin süresinde sunduğu yenileme dilekçesi üzerine yenilenerek, yenileme tensip zaptı ile davanın kaldığı yerden devamına karar verildiği, 04/05/2023 tarihli duruşmanın ön inceleme duruşması olarak yapıldığı ve ön inceleme duruşmasında davacı vekilinin hazır bulunduğu ancak bir sonraki duruşma olan 22/06/2023 tarihli duruşmaya davacı vekilinin duruşma gün ve saatinden haberdar olmasına rağmen katılım sağlamadığı, mazeret dilekçesi sunduğu, mazeret dilekçesinde yoğunluk nedeniyle duruşmaya katılamayacaklarını bildirdiği, geçerli bir mazeret sunmadığı ve mazeretini belgelendirilmediğinden mahkememizce davacı vekilinin mazeret talebinin reddine karar verildiği, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 4-(2) fıkrası uyarınca yargılamanın basit yargılama usulüne göre yapıldığı, 6100 sayılı HMK’ nın 320/4. Maddesine göre basit yargılama usulüne tabi davalarda işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosyanın yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılması halinde davanın açılmamış sayılacağının düzenlendiği, yine 6100 sayılı HMKnun 150/6. maddesinde işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamayacağını, aksi hâlde dava açılmamış sayılacağının düzenlendiği, bu durumda 04/05/2023 tarihli celsede taraflarca takip olunmayan dosyanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekilinin talebi üzerine yenilenen dosyanın 23/03/2023 tarihli celsesine davacı yada vekilinin geçerli mazeret sunmadığı ve duruşmaya katılmadığı anlaşılmakla HMK’nın 320/4. Ve HMK 150/6. Maddeleri uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)HMK 320/4. maddesi uyarınca davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının peşin olarak alınan 80,70 TL’den mahsubu ile eksik kalan 99,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
(3)Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
(4)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
(5)Davalı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, AAÜT uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
(6)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
(7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/06/2023

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.