Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/598
KARAR NO:2023/187
DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:07/09/2022
KARAR TARİHİ:20/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan cari hesap bakiyesinin tüm taleplere rağmen ödenmemiş olması sebebiyle davacının alacağının tahsili için ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davacının, davalı taraftan toplamda 392.856,69 TL cari hesaptan kaynaklı bakiye alacağı bulunduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, davalı şirketin mağazalarında satılmak üzere ürün tedarik ettiği firmalardan biri olduğunu, taraflar arasında sat-öde yöntemi seçilerek sözleşme imzalanmış olup buna göre taraflar arasında çalışma ve ödeme şeklinin satıştan ödemeli olacağının kararlaştırıldığını, bu sisteme göre ay içine satılan ürünlerin ödemesinin satıldığı ayın son günü vade kabul edilmekle bu tarihten 30 gün sonra sadece satılan malın ödemesinin yapıldığını, davacı tarafça düzenlenen faturaların vadelendirmeye esas teşkil etmeyeceğini, vade ve ödenecek tutarın ise sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde uygulanacağının sözleşme ile tartışmasız olduğunu, sözleşmenin 3.27 maddesine göre davalı şirketin, satış devir hızları arzulanan seviyeye ulaşmayan, üretimden kaldırıldığı için devamı ve satışı olmayan ürünleri veya mevsimsel ürünleri, nakliye bedelleri de satıcıya ait olmak üzere iade etme ve bedellerini satıcının piyasada geçerli olan son satış fiyatı üzerinden geri fatura etme hakkına sahip olduğunu satıcının kabul ve taahhüt ettiğinin kararlaştırıldığını, davalının ödeme yükümlülüğünün doğabilmesi için öncelikle ürün satışının gerçekleşmiş olması gerektiğini, taraflar arasındaki ilişki uzun süredir devam etmekte olup davacının iade alınmayan ürünlerin mülkiyetinin davalıya geçeceğini bildiğini, alacak likit olmayıp icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulüne uygun davetiye tebliğ olunmuş, ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası, faturalar, cari hesap ekstresi celp olunmuştur.
….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 392.856,69 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz 21/11/2022 tarihli celse ara kararı ile dosyanın tarafların ticari defter ve kayıtları incelenerek uyuşmazlık konusunun tespiti yönünden mali müşavir, nitelikle hesaplama uzmanı ve sektör/işletme mezunu bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetine tevdiine karar verildiği, belirlenen inceleme gün ve saatinde tarafların hazır olmadıkları gibi yerinde inceleme de talep etmedikleri, bilirkişi ücretinin yatırılmadığı anlaşılmakla incelemenin yapılmadığına ilişkin tutanak tutulduğu, davacı vekilinin şirket temsilcisinin yurt dışında olduğundan kendisine ulaşılamadığını ve ara kararın yerine getirilemediğinden bahisle yeni bir inceleme günü verilmesini talep ettiği, mahkememizce 10/01/2023 tarihli ara karar ile belirlenen yeni inceleme gün ve saatinde de tarafların hazır olmadıkları, yerinde incelme talep etmedikleri anlaşılmakla defter incelemesinin yapılamadığına ilişkin tutanak tutulduğu anlaşılmıştır.
Dava; itirazın iptali davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar tacir olup dava konusu uyuşmazlığın çözümünde her iki tarafında ticari defter ve kayıtlarına dayandığı dikkate alınarak tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi gerektiği, ayrıca mahkememizce resen tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesine de karar verilebileceği değerlendirilmekle mahkememizin 21/11/2022 ve 10/01/2023 tarihleri ara kararları uyarınca taraf vekillerine usulüne uygun ihtarata rağmen verilen kesin süre içerisinde taraflarca ticari defter ve kayıtlar incelemeye sunulmamıştır. Herkes iddiasını ispatla yükümlüdür. 6100 sayılı HMK’nun 189. vd maddeleriyle belirtildiği gibi tarafların kanunda belirtilen süre ve usule uygun olarak ispat hakkına sahip olduğu, 190. maddeyle kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafın ispat yüküyle yüklü olduğu, ispatın hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu açıkça belirtilmiş olup davacı yanca iddiasını doğrulayacak mahiyette ve mahkememizce kanaat hasıl olacak nitelikte başkaca yeterli delil ve belge ibraz edilememiş olması nedeniyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının sübut bulmadığından REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 4.744,74 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.564,84 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan; müzekkere, posta, tebligat masraflarından oluşan toplam 68 TL yargılama masrafının (Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 25-(9) maddesi hükümleri uyarınca) tamamının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Ayrıca bu dava nedeniyle davacı tarafından yatırılan 179,90 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-(Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 25-(9) maddesi hükümleri uyarınca) davalı taraf arabuluculuk toplantısına mazeretsiz olarak katılmadığından reddedilen miktar itibariyle lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 25-(9) maddesi hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı.
20/03/2023
Katip …
e-imza
Hakim …
e-imza