Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/579 E. 2022/826 K. 12.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/579
KARAR NO : 2022/826
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/08/2022
KARAR TARİHİ : 12/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07/07/2014 tarihinde sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen aracın, yolun kenarında yaya olarak bulunan davacıya çarpması sonucu davacının malul-sakat kaldığı trafik kazası meydana geldiğini, trafik tespit tutanağında ve 03/03/2022 tarihli bilirkişi raporları ile davacının kusursuz, araç sürücüsünün ise asli ve tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kazaya ilişkin ceza yargılamasının … Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/… esas sayılı dosyasından yürütülerek sanık hakkında beraat kararı verildiğini, anılan kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, davacıya çarpan aracın faili meçhul olduğu hususunun netlik kazandığını, davacı tarafından maddi tazminat talepli olarak….Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… esas sayılı dosyası üzerinden yargılama yapıldığını, anılan dosya içerisinde alınan rapor ile davacının %30 özür oranının bulunduğu ve 3 ay süreyle geçici işgöremezlik halinde kaldığının tespit edildiğini, yine anılan dosyada yaptırılan bilirkişi incelemesi ile davacı için poliçe limitinin çok üzerinde 850.776,69 TL tazminat hesaplandığını, anılan dosyada bir kısım usulü haklar gözetilerek 145.833,96 TL maddi tazminata hükmedildiğini, davalı yanın anılan ilam gereği ödeme yapmış olup bakiye poliçe limiti olan 122.166,04 TL ile sorumluluğunun devam ettiğini, gelinen aşamada tazminat hesaplamasının bilinen son verilere göre hesaplanması gerektiğinden anılan dosyanın bir örneğinin dosya içerisine getirtilerek davacının gelir durumunun net olarak tespiti ile tazminat hesaplaması yapılmasını talep ettiklerini, tazminat ödemesi yapılması için davalıya başvurulduğunu, davalı yanca ödeme yapılmadığını, bu nedenlerle HMK. 107/1-2 maddesine göre dava açarken-belirsiz alacak davası-net tazminat miktarını bilmediklerinden ilerde eksik harcı tamamlayarak dava değerini artırma ve diğer fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, davanın kabulü ile, 122.166,04 TL maddi tazminatın tahsilde tekerrür olmamak üzere davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili ile taraflarına verilmesine, davalının temerrüt tarihinden 29/09/2014 dava tarihinden itibaren ticari temerrüt faizine-avans faizine hükmedilmesine, harcın artırılması halinde artırılmış tüm değerler üzerinden ticari temerrüt faizi-avans faizi yürütülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 07.07.2014 tarihinde, sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen aracın sebep olduğu kazada davacı yayanın yaralandığını, davacının tazminat talebi üzerine, davalı Kurum nezdinde dosya oluşturulduğunu, davacı tarafça …. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/… Esas ve 2017/… Karar sayılı dosya ile sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik zararının tazmini talebi ile davalı kurum aleyhine dava ikame edildiğini, söz konusu davada yapılan yargılama neticesinde 145.833,96TL tazminatın (ferileri ile birlikte) ödenmesine karar verildiğini, davalı Kurum tarafından mezkur karara karşı istinaf yoluna gidildiğini, … Mahkemesi … Hukuk Dairesi tarafından 2017/… Esas ve 2019/… Karar sayılı karar ile istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasına karar verildiğini, BAM kararı ile yerel mahkeme kararının kaldırılması üzerine,…. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/… Esas ve 2022/… Karar sayılı dosya ile BAM kararı doğrultusunda yeniden yargılama yapıldığını, yerel mahkemenin 20.06.2022 tarihli kararı ile yeniden 145.833,96 TL tazminat ödenmesine karar verildiğini, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verildiğini,…. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/… Esas ve 2017/423 Karar sayılı kararına karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulmadığını, bu nedenle de, davalı Kurum bakımından usulü kazanılmış hak oluştuğunu,…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20.06.2022 tarihli 2019/… Esas ve 2022/… Karar sayılı kararında da gerekçelendirildiği üzere, davacı tarafça istinaf yoluna başvurulmadığından yerel mahkemenin ilk kararında hükmedilen tazminat miktarının aşılmasının usul ve yasalara aykırılık teşkil edeceğini, davacı taraf, yerel mahkemenin ilk kararına karşı istinaf talep etmediğinden ikinci karar ile ilk kararda hükmedilen miktara hükmedildiğini, Yerleşik Yargıtay kararlarının da usuli kazanılmış hakkın varlığını desteklediğini, ayrıca dava konusu talebin zamanaşımına uğradığını, dava konusu zararın, 07.07.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklandığını, KTK.nun 109/2 maddesi “Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” şeklinde olup ve açıkça cezayı gerektiren bir fiil bulunması halinde ceza zamanaşımının uygulanacağının belirtildiğini, Türk Ceza Kanunu m.66 gereğince işlenen suça ilişkin zamanaşımı süresi 8 yıl olduğundan, huzurdaki davanın zamanaşımı süresi dolduktan sonra ikame edildiğini, davalı kurum tarafından yukarıda bahsi geçen ilam gereğince … İcra Müdürlüğü 2017/… Esas sayılı dosyaya tüm ferileri ile birlikte 354.412,54 TL ödeme yapıldığını, davalı kurumun mezkur karar ve kaza ile ilgili olarak tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile tazminat hesaplaması yapılacak ise öncelikle davacının ATK veya resmi ve yetkili bir hastane tarafından kesin ve kalıcı maluliyetini gösterir rapor aldırılması, kusur oranlarının belirlenmesi ve tazminat hesaplaması için uzman bilirkişiler tarafından rapor düzenlenmesi gerektiğini, taraflar tacir olmadığından ve taraflar arasında ticari bir iş de bulunmadığından davacı tarafın avans faiz oranı ile birlikte hesaplama yapılması talebinin de reddedilmesi, tazminata hükmedilmesi halinde dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini, davalı kurumun sorumluluğunun kaza tarihinden geçerli olan teminat limiti ve sigortasız aracın kusur oranı ile sınırlı olup tazminat ödenmesine hükmedilmesi halinde, bu sınırların aşılmasının hukuka aykırılık teşkil edeceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan güç kaybı tazminatı istemidir.
… Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/… esas sayılı dosyası UYAP üzerinden getirtilmiş, SGK kaydı, trafik kazası tespit tutanağı, hasar dosyası, tedavi evrakları,….ATM 2019/… esas sayılı dosyası dosya içerisine alınmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 01/07/2014 tarihinde, yol kenarında yaya olarak yürüyen davacıya bir aracın çarptığı ve yaralanmasına neden olduğu, trafik kazası tespit tutanağında aracın plakası ve sürücüsünün tespit edilemediği ancak sonrasında davacıya çarpan aracın … plakalı araç olduğu iddia edilerek, 29/09/2014 tarihinde aracın ZMSS sigortacısı davalı … Anonim Türk Sigorta Şirketi aleyhine … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/… Esas sayılı dosyası ile maluliyet tazminatının tahsili talebi ile dava açıldığı, yargılama devam ederken davacı tarafça aynı kaza nedeniyle 28/01/2016 tarihinde bu kez davalı Güvence Hesabı aleyhine aynı taleplerle … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/… Esas sayılı dosya ile dava açıldığı, … .Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/03/2016 tarih, 2016/… Esas – 2016/… Karar sayılı kararıyla davanın … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/… Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/… Esas sayılı dosyasında 13/06/2016 tarihli duruşmada asıl davanın bu dosyadan tefriki ile başka esasa kaydedilmesine, davalı … nın yetki itirazının kabulü ile Mahkemenin yetkisizliğine, …Mahkemesinin yetkili olduğuna karar verildiği, bu kararın kesinleşmesi üzerine, dosyanın … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilerek 2016/… Esas sırasına kaydedildiği ve mahkemece yapılan yargılama sonucunda “Davanın kabulü ile 145.833,96 TL’nin 29/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine” karar verilmiş olduğu, kararın İst.BAM 9.HD’nin 18/04/2019 T., 2017/… E 2019/… K sayılı kararıyla kaldırılmasına karar verilmesi üzerine yeniden görülen davada verilen 23/06/2022 T., 2019/… E 2022/… K sayılı karar ile ” “Davanın kısmen kabulü ile, 145.833,96 TL’nin 29/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” şeklinde karar verilmiş olduğu, karara karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulmadığı için 09/09/2022 tarihinde kesinleşmiş olduğu, davacı tarafça önceki davada verilen ilk kararı istinaf etmemeleri nedeniyle usuli kazanılmış hak gerekçesiyle davanın kısmen reddedildiği, usuli kazanılmış hakkın yalnızca o davayı ilgilendirdiği, reddedilen kısım için işbu davayı açtıklarını beyanla şimdilik 122.166,04 TL tazminatın davalıdan tahsili talep edilmiştir.
Bilindiği üzere, dava konusu uyuşmazlığın daha önce kesin bir hüküm ile çözümlenmiş olması olumsuz dava şartıdır. Birinci dava ile ikinci davanın müddeabihlerinin (konularının) yani dava ile elde edilmek istenen sonucun aynı olması, dava sebeplerinin yani davanın dayandığı olayların aynı olması ve davanın taraflarının aynı olması halinde maddi anlamda kesin hüküm oluşturur (HMK m.303).Yargısal kararlara tanınan bu yasal gerçeklik niteliğinden dolayı, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak aynı konuda yeni bir dava açılamaz; açılırsa bu dava dinlenmez, dava şartı yokluğundan reddedilir (HMK m.114/1-i, m.115/2).
Somut olayda, davacı tarafça davaya konu kaza nedeniyle tazminat istemli olarak açılan… ATM 2016/… esas sayılı dosyası ile yapılan yargılama sonucunda 30/05/2017 tarihinde “Davanın kabulü ile 145.833,96 TL’nin 29/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine” karar verildiği, kararın yalnızca davalı tarafça istinaf edildiği, işbu karara karşı davacı tarafın istinaf başvurusunda bulunmadığı gibi 24/07/2017 tarihli davalının istinaf dilekçesine karşı cevap dilekçesinde; yerel mahkemece yapılan tüm incelemeler ve bilirkişi raporlarının yerinde ve denetime elverişli olduğu, davalı yanın tüm itirazlarının reddi ile istinaf incelemesinin usul ve esastan reddi ile kararın onanması gerektiğini beyan ettiği, … Mahkemesi … Hukuk Dairesi tarafından 2017/… Esas ve 2019/… Karar sayılı karar ile istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasına karar verildiği, BAM kararı ile yerel mahkeme kararının kaldırılması üzerine,…. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/… Esas ve 2022/… Karar sayılı dosya ile BAM kararı doğrultusunda yeniden yargılama yapıldığı, alınan bilirkişi raporu ile davacının geçici iş göremezlik zararının 6.915,99 TL, sürekli iş göremezlik zararının 843.860,70 TL olduğu, davacının geçici ve sürekli iş göremezlik zararları yönünden kişi başına sağlık gideri teminatı limitinin 268.000 TL olduğunun tespit edildiği, davacının bilirkişi raporu doğrultusunda dava değerini artırarak 268.000-TL’ye çıkarttığı, 20/06/2022 tarihli karar ile verilen önceki kararın davacı yanca istinaf edilmemiş olması ve davacı yanın istinafa yönelik beyan dilekçesi içeriği gözönünde bulundurulduğunda, önceki kararla hüküm altına alınan miktarların davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğundan davanın kısmen kabulü ile 145.833,96 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline fazlaya ilişkin istemin reddine karar verildiği, kararın süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmaması üzerine 09/09/2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Şu halde davacının bakiye tazminat talebinin söz konusu kararda davalı taraf yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu gerekçesiyle reddine karar verilmiş olduğu ve bu karara ilişkin süresi içerisinde istinaf yoluna başvurulmaması nedeniyle kararın kesinleştiği diğer bir deyişle … Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2019/… esas 2022/… karar sayılı ilamıyla aynı davanın(davacının bakiye tazminat isteminin davalı taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturduğu gerekçesiyle fazlaya ilişkin kısmın reddine karar verildiği ve kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmiş olduğu) daha önceden açılıp hükme bağlandığı ve dava konusu hakkında kesin hüküm bulunduğu anlaşılmakla, dava şartı yokluğundan HMK 114/1-i ve HMKnun 115.maddesi gereğince davanın usulden reddi yönünde aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 114/1 i, 115/2 maddesi uyarınca davanın DAVA ŞARTI YOKLUĞU SEBEBİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 417,26 TL harçtan mahsubu ile 336,56 TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip ve talep halinde sahibi davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazine adına gelir kaydına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı. 12/12/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza