Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/565 E. 2023/394 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/565 Esas
KARAR NO : 2023/394

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/08/2022
KARAR TARİHİ : 30/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, Davacıların davalılardan … Madencilik Burdur İli, Tefenni İlçesi, …ruhsat numaralı maden (krom) ocağında maden üretimi ve harfiyat işi için 15/09/2017, 15/11/2017, 29/01/2018 tarihli sözleşmeleri akdettiğini, davacıların sözleşmeden doğan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ancak davalılardan kaynaklanan nedenlerle üretimin durduğunu, özellikle maden ocağında izinsiz üretim yerleri, yanlış projelendirme, orman sahasında kesimlerin geç yapılması ve temizletememeleri, pasa döküm alanlarındaki yanlışlıkla, patlayıcı madde kullanılmadan daha fazla üretim yapılmayacağının anlaşıldığı, ayrıca patlayıcı madde sorumluluğunun davalıya ait olduğundan ve 15/09/2017 tarihinde sözleşme imzalanmasına rağmen davalıya ait nedenlerden dolayı maden ocağındaki iş için yapılan sözleşmenin başka bir firma ile devam edileceğinden bahisle fesih edildiğini, davalıların işbirliği yaparak öncelikle sözleşmeyi taraflar arasındaki sözleşmeyi temlik ettiklerini, davacı şirket yetkilisine hataya düşüren, mazot farkının yansıtıldığını ve piyasaya olan borçlarını da kendilerinin ödeyeceği baskısı ile davacının muhasebesine ulaşmasına ve hesap teyidini imkan vermediklerini, davalı yana 24/12/2020 tarihli…nolu fatura düzenlendiğini ve Bursa …Noterliği tarafından onaylanan 24/12/2018 tarih ve …yevmiye numaralı ihtarname ve Antalya… Noterliği tarafından onaylanan 14/06/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiğini, icra takibi yapıldığını ve arabulucuya da müracaat edilmesine rağmen tarafların anlaşamadığına, arz edilen nedenler ile fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’nin sözleşmenin fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıların davalı şirketlerin Burdur’da bulunan iş sahasında müteahhit sıfatı ile hizmet verdiklerini, davacılar ile akdedilmiş olan sözleşmeler ve aradaki ticari ilişkiye ilişkin olmak üzere 04/04/2018 tarihinde karşılıklı fesih protokolü imzalandığını ve ibraname düzenlendiğini, buna mukabil … İle … arasında 15/11/2017 tarihli taahhüt sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme 01/03/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere…’den …’ya devredildiğini ve …’da söz konusu devir işlemine muvafakat verdiğini, bu çerçevede Sözleşme’den doğan borç, alacak ve her türlü hakkın …’ya geçtiğini, bu kapsamda … in sözleşmeden doğan talepler bakımından muhatap kılınamayacağının açık olduğunu, nitekim aynı sözleşme’ye ilişkin olarak 04/04/2018 tarihinde … ve… arasında da fesihname ve ibraname karşılıklı olarak imzalandığını ve bu ibraname için …’de ibra edildiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde fesih işleminden bahsetmekle birlikte davacılar tarafından yapılan ibra işleminden bahis etmediğini, söz konusu ibra işlemi ile tarafların söz konusu sözleşmeler ve aradaki ticari ilişki itibariyle birbirlerini ibra ettiklerini, ibranın, nitelik itibariyle bir sözleşme olduğu, bu sözleşmenin varlığına delil sayılan ibranamenin, tacir olan alacaklı ve borçlunun ticari defter ve kayıtlarına işlenmesi, kayıt edilmesi zorunluluğunun bulunmadığını, kaldırma kararı öncesinde tespit edilen olgular yönünden herhangi bir değişiklik bulunmamakta olduğu, davacı şirketlerin tescil ve ilan edilmiş yetkilileri tarafından ve temsil yetkileri bulunduğu bir dönemde verilen ibraname ile geçerli bir ibra sözleşmesinin bulunduğu, davalının tümüyle borçtan kurtarıldığı, aksine delil ve belge bulunmadığı gibi ibranamenin sahteliğinin hukuk mahkemesinden daha geniş re’sen araştırma yetkisine sahip ceza yargısı mercileri nezdinde hiçbir zaman ileri sürülmediği bizzat davacılar vekili tarafından duruşmadaki beyanları ile sabit olduğu, geçerli imzalar ile davacı şirketlerin temsil ve ilzama yetkililer tarafından düzenlenmiş ibranameler ile borcun sona erdirildiği ve fakat buna rağmen davacıların davalı hakkında sözleşmelere dayalı olarak bakiye borç tutarının tahsili maksadıyla icra takibi başlattıkları anlaşılmakla takibin haksız olduğuna kanaat getirilerek açılan itirazın iptali davasının reddine karar verilerek vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, fesihname ve ibraname, saha teslim tutanağı celp olunmuştur.
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklandığı iddia edilen mazot fiyat farkına ilişkin alacağın tahsili için açılacak alacağa ilişkindir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının savunması, icra takip dosyası, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Mevcut dosyada; Mahkememizin 17/01/2023 tarihli 1 Nolu Celsesinin 2 Nolu ara kararı gereğince davacı vekiline davacı … ile davalılar … Madencilik ve …Madencilik arasında ve davacı …Hafriyat ile davalı …madencilik arasında dava tarihinden önce zorunlu arabuluculuk başvurusu yapılıp yapılmadığı, bununla ilgili arabuluculuk tutanağı düzenlenip düzenlenmediği konusunda beyanda bulunmak, zorunlu arabuluculuğa başvurulduğu, ve anlaşılamadığına, dair tutanak düzenlenmiş ise buna ilişkin tutanak aslının dosyaya sunmak üzere bir haftalık kesin süre verildiği, sunulmadığı takdirde bu davalar yönünden usulden reddine karar verileceği hususunun ihtar edildiği, verilen kesin süre içerisinde Mahkeme dosyasına arabuluculuğa ilişkin tutanağının sunulmadığı anlaşılmakla; bu bağlamda davacı … tarafından davalılar … A.Ş ile …Tic. A.Ş adına aleyhine açılan davanın arabuluculuk dava şartı nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davacı …tarafından davalılar…A.Ş ile …A.Ş adına aleyhine açılan davanın arabuluculuk dava şartı nedeniyle usulden reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar …A.Ş ile …A.Ş vekiline verilmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 170,78 TL nin mahsubu ile eksik kalan 9,12 TL ‘nin davacıdan alınarak Hazine adına gelir kaydına,
4-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazine adına gelir kaydına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/05/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır