Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/556 E. 2023/708 K. 07.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/556 Esas
KARAR NO:2023/708

DAVA:Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ:15/08/2022
KARAR TARİHİ:07/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerektiğinden ve tacir olan halefi oldukları sigortalıların ve davalının yani her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir uyuşmazlık bulunduğundan görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, dava konusu yangın olayında zarar gören … Yat. A.Ş.’nin yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerin Şişli/İstanbul olup bu durumda yetkili mahkemenin İstanbul mahkemeleri olduğunu, Arabuluculuğa başvuru yapıldığını ancak anlaşmanın sağlanamadığını, dava dışı … Şans … A.Ş.ile davacı sigorta şirketi arasında elektronik cihaz sigortası sigorta poliçesi akdedildiğini, 12/11/2021 tarihinde … Cad. … Çarşısı, No:1-H … / … adresinde bulunan … A.Ş.tarafından sigortalanan iş yerinde sigortalı kıymetlerin bulunduğu market içerisinde bina sabiti elektrik tesisatından kaynaklı çıkan yangında sigortalı şans oyunları terminalinin hasar gördüğünü, iş bu sebeple de zarar gören sigortalıya 2.185,93 USD tazminat ödediğini, TTK 1472.maddesi gereğince davalıya rücu hakkının bulunmadığını, dava konusu alacağın kamu bankalarının o yabancı para birimi için bir yıllık mevduata uyguladığı en yüksek orandaki faizi ile birlikte tahsilinin gerektiğini belirterek davalının menkul ve gayrimenkilleri ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklı hakkında ihtiyati haciz karar verilmesine, mahkeme aksi kanaatte ise ihtiyati tedbir karar verilmesine, 2.185,93 USD tutarındaki alacağın 20/12/2021 tarihinden itibaren söz konusu alacağa işleyecek devlet bankalarının o yabancı para birimi için bir yıllık mevduata uyguladığı en yüksek orandaki faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının … A.Ş.’nin maliki bulunduğu taşınmazın … nolu bağımsız bölüm kiracısı olan …’ın mecurda işlettiği iddia bayiinde bulunan …A.Ş.’ye ait oyun makinelerinin yangında zarar görmesi sebebiyle zarar gören işletmeye elektronik cihaz sigortası kapsamında tazminat ödemesi yapan sigorta şirketinin yaptığı ödemeyi yapı maliki olan davalıya rücu talebine ilişkin olduğunu, dava dışı sigortalı ile davalı arasındaki hukuki ilişkiye dair değerlendirmenin yerinde olmadığını, dava dışı siortalı ile davalı arasında hukuki bir ilişki olduğunu kabul anlamına gelmemek kaydıyla yangının meydana geldiği bağımsız bölümde oluşan zararlar ile davalının bağlantısının kira sözleşmesine dayandığını bu sebeple davanın görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğunun kabulü gerektiğini, zararın meydana geldiği mecurun kiracısı …’ın kullandığı makinelerde zarar meydana gelmesi sebebiyle bir dava açılacak ise bu davada yetkili mahkemenin sözleşmesinin ifa yeri veya davalının yerleşim yeri adresi olacağını, yani yetkili mahkemenin … Sulh Hukuk Mahkemeleri veya … Batı Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davacının taleplerinin zaman aşamına uğradığını, zaman aşımı itirazlarında bulunduklarını, sigortacının sigortalıya ödeme yaptığının iddianın değiştirilmesi veya genişletilmesi yasağının başlamasından evvel ispat edilmesi gerektiğini, sigortacının rücu talebinde bulunabilmesi için sigortalının üçüncü sahsa karşı sorumluluk nedeniyle bir dava hakkının var olması gerektiğini, dava dışı sigortalıya ait makinelerin neden kiralanan yerde olduğu, dava dışı kiracı ile aralarında ne türden bir ilişki olduğu hususunun davacı tarafça açıklanması gerektiğini, elektrik prizlerinin yandığından söz edildiğinden ana tesisat kaynaklı değil prizden kaynaklı bir durum olduğu ve prizden başlayan yangının da prize takılı elektronik aletlerin fazla akım ve ısınmaya sebep olmasından dolayı yangına sebep olacağının tartışmasız olduğunu, eldeki verilerle yangının davalıya ait yapıdaki elektrik tesisatındaki bakımsızlık ve benzeri bir sebepten kaynakladığının ispatlandığından söz etmenin mümkün olmadığını, bu yönde kesin tereddüte yer vermeyecek bir tespitin yapılmadığını, davalının sırf yapı maliki olması sebebiyle taşınmazda meydana gelecek her türlü hasardan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, zarara binanın veya diğer bir yapının yapılışındaki bozukluğun veya bakım eksikliğinin yol açtığını ispat mağdura düştüğünü, yangının çıkış sebebinin yapıdan kaynaklandığının kabulünün hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, tesisatın kaldırması mümkün olmayan cihazların aynı anda aynı prizde takılı olması da yangına sebebiyet verdiğini, objektif özen yükümlülüğünün davalıda olmadığını, davalının kusursuz sorumluluğunun ortadan kaldıran halin mevcut olduğunu, dava konusu yangının elektrikli ısıtıcının gece boyu açık kalarak bir elektrik arızasına sebep olmasından ileri gelmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu, davalının kusursuz sorumluluğunun olmadığı gibi yangının oluşmasında hiçbir kusurunun da bulunmadığını, yangın olayı hakkında kolluğa ifade veren kişinin söz konusu işletmeyi vekaleten işlettiklerini beyan ettiğini, bu durumda davalının akdetmiş olduğu kira sözleşmesine aykırılığın mevcut olduğunun ortada olduğunu, yangına ve hasara neden olan zararın sorumlusunun kesinlikle davalı şirkette olmadığını, davacının talep ettiği tazminatın dolar cinsinden olması ve asıl alacağa kamu bankalarının dolar cinsinden bir yıllık mevduata uyguladığı en yüksek orandaki faiz uygulanması yönünde talepte bulunmasının haksız ve yersiz olduğunu belirterek davacı tarafça davalıya yöneltilen davanın öncelikle görev ve yetkiye ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine, aksi kanaatte olunması halinde haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın esastan reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin … Talimat sayılı ile dinlenen davalı tanığı…, ” Ben … inşaatta halen bekçi olarak görev yapmaktayım, daha önce burada … şans oyunları bulunmaktaydı, ben sabah 9 akşam 23.30 civarı eve gittim, ben gittiğimde yangın yoktu, ertesi sabah 9da geldiğimde gece yangın çıktığı söylendi, bunun elektrik sobasından çıktığı konuşuluyordu, ancak itfaiye tarafından söndürülmüştü, yanan yer market tarzı bakımlı bir yerdi, eski bir yer değildi, dükkanın elektrik hattı ayrıydı, ben yanan yeri dışardan gördüm, içeriye girmedim, şans makinesi zarar görmüş gibiydi, elektrik sobası makinenin alt kısmında duruyordu, yangının ordan çıktığını düşünüyorum, ancak görgüye dayalı bilgim yoktur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı ve delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda: Dava; elektronik cihaz sigorta poliçesi gereğince dava dışı sigortalının marketi içerisinde bina sabiti elektrik tesisatından kaynaklı çıkan yangın nedeniyle zararın davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenmesi üzerine davalı yapı malikinin öncelikle kusursuz sorumlu oluğu aksi halde gerekli önlemlerin taşınmazda alınmadığı iddiasıyla sigortalıya ödenen bedelin rücuen davalıdan tahsiline dair açılan maddi tazminat davasıdır.
Somut olayda malik olan davalı ile dava dışı sigortalı arasında kira sözleşmesinin bulunduğu, kiraya konu yerin iddia bayi olarak işletildiği, dükkandaki oyun makinelerinin ve iş yerindeki malların yangın nedeniyle zarara uğradığı, yangın sonucu itfaiye amirliği tarafından düzenlenen raporda yangın sebebinin iş yerinin elektrik tesisatında meydana gelen ark sonucunda çıkan kıvılcımların kablo izolelerini tutuşturarak çıkan alevler neticesinde malzemelerin zarar gördüğü tespiti yapılmıştır.
Dava, kat mülkiyeti kurulmuş olan ana taşınmazda, davalının maliki olduğu binada bina sabiti elektrik tesisatından kaynaklı çıkan yangın nedeniyle oluşan zararın davaya konu sigortalı iş yerinde sebep olduğu iddia olunan hasar nedeniyle, sigorta tarafından ödenen bedelin, davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 19. maddesinde, her kat malikinin anagayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı diğer kat maliklerine karşı sorumlu olduğu hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanunun Ek 1. maddesinde ise kat mülkiyetinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlığın değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi’nde çözümleneceği öngörüldüğünden Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, Mahkememiz kararı kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Mahkememiz kararı kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince harç ve yargılama giderleri konusunda görevli ve yetkili mahkemece karar verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/11/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır