Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/528 E. 2023/333 K. 22.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/528
KARAR NO:2023/333

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/08/2021
KARAR TARİHİ:22/05/2023

… 6.ATM … sayılı, 14/12/2021 tarihli yetkisizlik kararı üzerine Mahkememize gönderilen ve Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı şirketle ticari faaliyetlerinin olduğunu ve davalı şirkete 22.915,60 TL değerinde malzeme sattığını, taraflar arasında gerçekleşen ticari alım satıma ilişkin olarak fatura ve sevk irsaliyesi düzenlendiğini, davalı şirketin malları eksiksiz olarak teslim almasına rağmen karşılık ödemelerini eksik olarak yaptığını, davalı şirketin davacıya ödemesi gereken ancak sözleşmeye aykırı bir şekilde ödemediği bakiye bedelin 13.499,38 TL olduğunu, davalı şirket yetkililerinin davaya konu borcu ödemeyeceklerini söylediklerini, davalı tarafından ödeme yapılmaması üzerine davacı tarafından icra takibi yapıldığını yapılan icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini belirterek, davanın kabulünü, davalı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının asılsız olduğunu, takibe dayanak gösterilen faturanın davalıya tebliğ edilmediğini, faturaya konu malların irsaliyesinde teslim alan kısmının imzalı olmadığını, faturaların içeriğindeki malların davalıya usulüne uygun delillerle tesliminin davacı tarafça ispatlanması gerektiğini ve bu hususun davacı tarafından ispat edilmediğini, fatura içeriklerini kabul etmediklerini belirterek davanın reddini, kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, … 6.İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyasının UYAP kayıtları, fatura ve sevk irsaliyeleri dosya içerisine alınmıştır.
… 6.İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 13.499,38 TL asıl alacak, 702,34 TL faiz olmak üzere toplam 14.201,72 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 28/02/2023 tarihli raporda; tarafların ticari defterlerinin, 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, tarafların incelenen ticari defterlerine göre, icra takip tarihi olan 15.11.2019 tarihi itibariyle, davacı yanın davalı yandan 12.634,19 TL alacaklı oldukları, TTK.1530’a göre işlemiş faiz tutarının 421,37 TL olarak hesaplanmış olduğu, işlemiş faiz dahil davacı alacağının (12.634,19 TL+421,37 TL) 13.055,56 TL hesaplanmış olduğu, taraflar arasında düzenlenmiş ve imzalanmış bir sözleşmeye ve davalıyı temerrüde düşürecek bir ihtarnameye dosya içeriğinde rastlanmamış olduğu, davacı yan lehine karar alınması durumunda, davacı yan, icra takip tarihi olan 15.11.2019 tarihinden itibaren asıl alacağına işleyecek yasal faizi talep edebileceği belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yapılan bilirkişi incelemesi ile tarafların usulüne uygun olarak tutulan delil vasfına haiz ticari kayıtlarına göre davacının, davalıdan 12.634,19 TL alacaklı olduğu, taraf defterlerinin birbirini doğruladığı, cari hesap bakiyeleri arasında fark olmadığı, tarafların birbirine düzenlemiş oldukları faturaların her iki taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafından yapılmış herhangi bir ödeme bulunmadığı tespit edilmiştir. Davalı tarafından faturaların içeriğine itiraz edildiğine dair bir bilgi ve belge ile davalı tarafından davalı taraf adına düzenlenen iade faturası bulunmadığı anlaşılmıştır.
Öte yandan, taraflar arasındaki satım sözleşmesi ilişkisinde yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Yazılı bir sözleşme bulunmadığından satım bedelinin ödenmesi için kesin bir vade kararlaştırıldığından söz edilemez. Diğer yandan faturaların belli bir tarihte ödeneceğine ilişkin taraflar arasında bir teamül bulunduğu da iddia ve ispat edilmemiştir.
TBK.nın 117.maddesi hükmüne göre, “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşmenin iyiniyetli olduğu hallerde temerrüt için bildirim şarttır.” bu durumda, taraflarca vadenin kesin olarak belirlenmediği hallerde, borçlu ancak ihtarla temerrüde düşer.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 23/05/2019 tarih ve 2017/4740 esas, 2019/4095 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, satım sözleşmesinde TBK.nın 207/2.maddesi hükmüne göre, tarafların edimlerin aynı anda ifa etmesi kural olup, emtianın teslimi anında satım bedelinin ödenmesi gerekeceğinden alacak muaccel hale gelmektedir. Ancak yukarıda sözü edilen TBK.nın 117.maddesi uyarınca borcun ifa edileceği gün taraflarca tayin edilmiş olmadıkça muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur düzenlemesinden sonra devamı maddelerde temerrüde düşen borçlunun şartların varlığı halinde faizde ödeyeceği düzenlenmiştir. Yine somut uyuşmazlığa uygulanması gereken TTK.nın 18/3.maddesine göre; tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmek maksadıyla yapılacak ihbar veya ihtarların noter aracılığıyla, taahhütlü bir mektupla veya telgrafla yapılması, yahut güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemiyle yapılması gerekir.
Bu durumda somut olayda muacceliyet gerçekleşmiş ise de, alacaklı tarafından borçluya usulünce çekilmiş, ödemesi gereken borcun miktarını gösteren bir temerrüt ihtarı bulunmadığı ve borcun ifa edileceği günün taraflarca birlikte tayin edildiği de kanıtlanmadığına göre temerrüt, takip tarihinde gerçekleşecektir. TTK.nın 1530/4 maddesinin mal tedarik sözleşmelerinde uygulanacağı, satım sözleşmesinde anılan maddenin uygulama yerinin bulunmadığı, somut olayda taraflar arasına mal tedarik sözleşmesi de bulunmadığından işlemiş faiz yönünden talebin reddine karar verilerek davanın kısmen kabulü ile, itirazın kısmen iptaline, takibin 12.634,19 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan alacak miktarının %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davalının … 6 İcra Dairesinin 2019/… Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile; takibin 12.634,19-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak tutarına takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek % 9,00 oranında ve TCMB tarafından belirlenen değişen oranlarda yasal faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-İİK. 67/2. Maddesi uyarınca asıl alacağın %20’si oranında (2.526,83-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 863,04 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 171,52 TL harcın mahsubu ile 691,52 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden red edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 1.567,53 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi, müzekkere, posta, tebligat masraflarından oluşan toplam 1.491,25 TL yargılama masrafının kısmen kabul ve red oranına göre yapılan hesaplamada 1.326,65 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, Ayrıca bu dava nedeniyle davacı tarafından yatırılan 171,52 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davalı tarafından sarf edilen 52 TL yargılama giderinin kısmen kabul ve red oranına göre yapılan hesaplamada 5,74 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.174,30 TL’sinin davalıdan, 145,70 TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazine adına gelir kaydına,
9-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı okunup usulüne uygun anlatıldı. 22/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır