Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/517 E. 2022/726 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/517 Esas
KARAR NO : 2022/726

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 27/07/2022
KARAR TARİHİ : 23/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/03/2022 tarih … E. ve…K. Sayılı ilamı ile ortaklardan …’a şirketi genel kurula çağrı yetkisi talebinin kabulü ile 20/05/2022 tarihinde şirket merkez adresi olarak kayıtlı “… sk. No:..Çağlayan/İSTANBUL” adresinde “… AKSESUAR” tabelalı dükkan içerisinde toplantı nisabının sağlanması ile Olağanüstü Genel Kurul toplantısı gerçekleştirildiğini, Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında müteveffa …’ın mirasçılarının hisselerinin pay defterine işlenmesine, şirket çoğunluk hissedarı olarak görünen …’ın TTK mad 618 ve TTK madde 625 kapsamında en geniş yetki ile münferiden şirketi temsil ve ilzam etmesine oy çoğunluğu ile karar verildiğini, davacılar haricinde de şirket ortaklarının tamamının müteveffa …’ın eşi ve çocukları olup, çoğunluk hisseye sahip görünen …’ın ise hisse devrine yönelik alınan, 20/03/2014 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlanan Bakırköy … Noterliği’nin 12/03/2014 tarih ve… sayı ile onaylı 01/03/2014 tarihli Genel Kurul Kararının müteveffa …’ın bilgisi dışında ve imzası taklit edilmek sureti ile gerçekleştirildiği bu hali ile sözde çoğunluk hissedar göründüğü öğrenilmiş olup iş bu Genel Kurul Kararının yok hükmünde olduğunun tespiti istemli olarak İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …- E. Sayılı dosyası ile dava ikame edildiğini, davalı şirketin İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/03/2022 tarih … E. Ve …K. Sayılı ilamı ile ortaklardan …’a şirketi genel kurula çağrı yetkisi verilmesi ile 20/05/2022 tarihinde toplantı nisabının sağlanması ile toplandığını, Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında şirket müdürü olarak şirket çoğunluk hissedarı olarak görünen …’ın TTK mad 618 ve TTK madde 625 kapsamında yapılan oylama ile 1.575 ret oya karşılık 13.825 kabul oyu ile oy çokluğu ile kabul edildiğini, İş bu karara karşı davacının vekili olarak muhalefet şerhi kaydının 20/05/2022 tarihli genel kurul toplantı tutanağının 4. Maddesinde açıkça tutanağa yazıldığını, usulsüz olarak Şirket çoğunluk hissedarı görünen …’ın Şirketi sınırsız yetkili olarak temsil etmek üzere müdür olarak seçilmesine dair verilen kararın, 12/03/2014 tarihli Genel Kurul kararının hükümsüzlüğü ile yani aslen çoğunluk hissedarı olmamasına rağmen çoğunluk hissedarı gibi görünmesi sebebi ile 20/05/2022 tarihli Olağanüstü Genel Kurul toplantısındaki karar nisabını etkileyeceğini, gerçekte iş bu tarihte ortak sayılmayacak bir kişinin şirketi Olağanüstü Genel Kurul’a davet edemeyeceği gözönüne alındığında huzurdaki davaya konu 20/05/2022 tarihli Genel Kurul Toplantısı ile alınan kararların da hükümsüz olacağı gözönüne alındığında bu kararın uygulanmaya devam olunması halinde ve fakat bu süreçte ihtiyati tedbir kararı verilmemesi halinde şirketin ve ortaklarının telafisi güç ve hatta imkansız zararlara düçar olunmasına sebebiyet vereceğini, 20/05/2022 tarihli Genel Kurulda alınan kararların usul, yasa ve objektif iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, şirket çoğunluk hissedarı …’ın müdür olarak seçilmesi ve sınırsız yetkili olarak temsil yetkisine dair verilen karar neticesinde şirketin borçlandırılması ve aktiflerinin azaltılması hedeflenmekte olduğunu, 20/05/2022 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı ile Şirket Müdürü olarak seçilen …’ın müteveffa …’ın oğlu olup, vefatı ile doğan miras paylaşımı uyuşmazlığına karşın mevcut çoğunluk hissesini kötüniyetle kullandığını, şirketi borçlandırarak şirketi ve diğer ortakları zarara uğratma gayesi içerisinde olduğunu, bu niyetini sözlü olarak davacılara iletmiş olup, davacıların mirastan doğan haklarını korumak adına hareket etmek istediklerini, zira her ne kadar … Şirket’in çoğunluk hissedarı olarak görünmekte ise de Müteveffa … ve ortakları tarafından kurulan Şirket hisselerinin aslen … tarafından diğer hissedarlardan alınacakken devir tarihinde mevcut iş yoğunluğu sebebi ile diğer hissedarlar tarafından hisselerin çoğunluk hisse sahibi …’a devredildiğini, iş bu hususta taraflar arasındaki uyuşmazlıktan kaynaklı olarak çoğunluk hissedarı …’ın ise şirketi borçlandırmak sureti ile şirket adına kayıtlı ve değerli taşınmazların kaybına sebebiyet vereceğini ve bu şekilde diğer mirasçıları da zarara uğratacağını beyan ettiğini, şirket çoğunluk hissedarları tarafından verilen karar uyarınca sınırsız yetki ile temsil yetkisinin kötüniyetle kullanılacak olup söz konusu kararın dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, davalı şirket çoğunluk hissedarı … tarafından tek müdür olarak seçilmesi ve sınırsız yetkili temsil yetkisini talep etmesinin söz konusu şirketin işleyişinin devamlılığı amacını taşımadığını, zira uzun yıllar boyu şirket çoğunluk hissedarı olmakla beraber şirket işleri ve işleyişi hakkında bilgi ve tecrübe sahibi olmadığını, tek gayesinin müteveffa…’ın ilk eşinden olan çocukları olan davacıların şirket üzerine kayıtlı gayrimenkullerini şirketi borçlandırmak sureti ile kaybederek kardeşlerini mağdur etmek olduğunu, eğer karar ortaklığın amaç ve önemli çıkarı gerektirmeksizin çoğunluk pay sahiplerinin kişisel çıkarları uğruna alınmış ise bu kararın iptal edilebilir bir karar olduğunu, davalı şirket merkezinde şirketin aktif olarak faaliyette bulunmadığının 20/05/2022 tarihli Olağanüstü Genel Kurula katılım sağlanıldığında tespit edilmiş olup, bu hususun şirket müdürü olarak atanan ve uzun süredir şirket çoğunluk hissedarı konumunda olan tarafça bilinmeme ihtimalinin bulunmadığını, şirket merkezinin şirket adresi olarak farklı bir adres gösterilen “…” adlı şirkete kullanımının bırakıldığının anlaşıldığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla TTK 448/1 maddesi gereğince, davalı şirket aleyhine ikame edilen işbu davanın davalı tarafından ilanına, ivedilikle hissedarlarının telafisi güç ve hatta imkansız zararlara düçar olmasının engellenebilmesi bakımından dava konusu genel kurul toplantısında alınan 4 nolu genel kurul kararının icranın ertelenmesine, bu süreçte şirket yönetimine kayyım atanmasına, mahkemece aksi kanaatte olunacak olur ise şirket hisseleri ve mal varlığına yönelik şirket aktiflerinin azaltılmasını önlemek adına tedbir şerhi koyulmasına, hükümsüzlüğünün tespit istenen 20/03/2014 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan Bakırköy …Noterliğinin 12/03/2014 tarih ve … sayı ile onaylı 01/03/2014 tarihli Genel Kurul Kararı dolayısıyla da 20/05/2022 tarihli genel kurul toplantısı ile alınan kararın yük hükmünde ve hükümsüz olduğunun tespitine, mahkeme aksi kanaatte olur ise her halükarda davanın kabulü ile 20/05/2022 tarihinde yapılan davalı şirket genel kurul toplantısında alınan 4 nolu kararın usul, yasa, ana sözleşme ve objektif iyi niyet kurallarına aykırı olması nedeni ile iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu davanın konusu ve tarafları aynı olan mahkememiz 2022/488 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini, davacıların işbu davayı açmakta hukuki yararlarının bulunmadığını, davaya konu pay devri iptal olsa da pay devrine konu 1/3 payın …’a, 1/3 payın ise …’a geçeceğini, ayrıca 20/05/2022 tarihli olağanüstü genel kurulda toplantıya katılan 8 kardeşin 5’inin …’ın yetkili temsilci olarak belirlenmesine olumlu oy verdiği davacı 3 kardeşin de olumsuz oy kullandığını, dolayısı ile davacıların paylarında ve şirketteki oy nisaplarında hiçbir değişiklik olmayacağını, zira davacıların babalarından miras yoluyla intikal eden hisselerini hali hazırda aldıklarını, hükümsüzlüğün tespiti talebinin dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, pay devrinin yapılmasından sonra imzasının sahte olduğu iddia olunan …’ın payı devralan …’ın paydaşlığını onaylamak için… başvurularını vekili aracılığı ile yaptırdığını, davacıların iptalini talep ettikleri genel kuruldan 8 yıl sonra babaları vefat edince mirastan intikal yoluyla şirkete miras payları oranında hissedar olduklarını, pay devrinin şirkete TTK 595/7 kapsamında bildirim yapılmış olup genel kurulun zımnen de pay devrini onayladığını, aynı adreste iki firmanın faaliyet göstermesinde hukuken hiçbir engel bulunmamakta olup hatta böyle bir durumun her iki firmanın lehine mali sonuçlar doğurduğunu, bu nedenle aynı adreste iki firmanın faaliyet gösterdiğini ve genel kurulun gerçekleştirildiği yerden de anlaşılacağı üzere davalı firmanın ofisinin aynı adreste bulunan … isimli şahıs firmasının kullanım alanının dışında ve bağımsız olduğunu, TTK m.448/3 “Mahkeme, şirketin istemi üzerine muhtemel zararlarına karşı davacıların teminat göstermesine karar verebilir. Teminatın nitelik ve miktarını mahkeme belirler” hükmü çerçevesinde, şirkete karşı kötüniyetli dava ikame etmiş olduğu açık olan ve hukuki yararları bulunmayan davacılara yönelik teminat gösterilmesine karar verilmesi gerektiğini, zira davacıların davanın kabulüne karar verilse dahi hiçbir hukuki yararları olmamasına karşın TTK m.448/1 çerçevesine davanın açılmış olduğunun şirket tarafından ilanınını istediklerini, davacıların işbu davaya açmaktaki niyetlerinin şirketin faaliyetlerini sekteye uğratarak şirket üzerinde baskı oluşturmak, birtakım kişisel isteklerini yerine getirmeye zorlamak ve şirkete zarar vermek olduğunu, bu nedenlerle öncelikle mahkememizin … esas sayılı dosyası ile işbu davanın birleştirilmesine, davacıların 100.000 TL’den aşağı olmamak üzere teminat göstermelerinin istenmesine, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine, işbu talebin kabul görmemesi halinde davanın dürüstlük kuralına aykırı şekilde kötüniyetli olarak açılmış olması sebebiyle esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden davalı şirkete ait sicil kayıtları, yönetim kurulu üyelerinin kimlik bilgileri, 20/05/2022 tarihinde yapılan genel kurul tutanakları, çağrı tutanakları, hazirun cetveli getirtilmiştir.
Mahkememiz 06/10/2022 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin yaklaşık ispat koşulunun sağlanamadığından reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar davacı taraf şirket adresinin faal olmaması, sadece aktiflerinin bulunması sebebiyle faal olarak tutulması, şirketle davadan sonra ve genel kuruldan sonra istedikleri bilgilerin davacılara verilmemesi nedeniyle tanık dinletmek istediklerini beyan etmiş iseler de davacı tarafın tanık dinletmeyi istedikleri konuların davamıza konu teşkil eden genel kurul karar iptali ile ilgisi görülmediği anlaşıldığından tanık dinletme taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Dava, 20/05/2022 tarihinde gerçekleştirilen olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespitine ve söz konusu kararların iptaline ilişkin genel kurul iptal davasıdır.
Yapılan yargılama, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı şirket sermayesinin 420.000TLsine tekabül eden 16800 adet hisseden oluştuğu, şirketin hissedarlarının 1/3’er oranda kardeş olan …, … ve … olduğu, hisselerini limited şirket hisse devri sözleşmesi ile …’a 280.000TL bedel mukabilinde devreden … ve …’ın hayatta olup, davacıların amcaları olduğu, şirketin …’ın 1/3, …’ın 2/3 paya sahip olarak faaliyetine devam ederken, …’ın 02/04/2021 tarihinde vefat ettiği, davacıların ise babaları olan şirketin 1/3 hissedarı …’ın vefatından sonra yapılan 20/05/2022 tarihli olağanüstü genel kurulda veraset ilamı kapsamında mirasçılık oranlarında babaları …’tan gelen payları aldıkları, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; 01/03/2014 tarihli genel kurul karar tutanağının genel kurul üyelerinin katılımı olmaksızın ve toplantıya katılmışlar gibi düzenlenerek tescil ettirildiği ve imzalarının da gerçek olmadığı belirtilerek, söz konusu kararın yok hükmünde olduğu ve davaya konu 20/05/2022 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların da yok hükmünde sayılacağı belirtilerek, 01/03/2014 tarihli genel kurul kararının dolayısıyla da 20/05/2022 tarihli genel kurul toplantısı ile alınan kararların yok hükmünde olduğu ve hükümsüz olduğunun tespiti noktasında toplandığı, davacılar tarafından mahkememizin … esas sayılı dosyası ile davalı şirketin Bakırköy … Noterliğinin 12/03/2014 tarih … sayı ile onaylı 01/03/2014 tarihli genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespitine ilişkin genel kurul karar iptali davası açıldığı görülmüştür.
6102 sayılı TTKnun limited şirketlere ilişkin “Genel kurul kararlarının butlanı ve iptali” başlıklı 622.maddesi ile anonim şirket genel kurul kararlarının butlanına ve iptaline ilişkin hükümlerin kıyas yoluyla limited şirketlere uygulanacağı düzenlenmiş olup, anonim şirketlerin genel kurulunun iptaline ilişkin düzenlemeler de 445.ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
20/05/2022 tarihli olağanüstü genel kurulda …’ın TTK 618.mad kapsamında yapılan seçim neticesinde şirketin müdür ve yetkili temsilcisi olarak belirlenmiş olup, genel kurul tutanağı incelendiğinde; toplantıya katılan 8 kardeşin 5’inin …’ın yetkili temsilci olarak belirlenmesine olumlu oy verdiği, davacı 3 kardeşin olumsuz oy kullandığı, …’ın amcalarından devraldığı 2/33 hisse devri işleminin yok hükmünde sayılsa dahi, iptal olunan bu işlem sonucu hisselerin dava dışı amcalar …, …’a döneceği ve dolayısıyla davacıların mirasçılık hisseleri ve şirketteki oy nisaplarının değişmeyeceği, …’ın tek yetkili olması ve şirketin yönetimsiz kalması nedeniyle İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin 29/03/2022 tarih ve… esas … karar sayılı karar ile şirketin olağanüstü genel kurula çağrıldığı, gerçekleştirilen 20/05/2022 tarihli olağanüstü genel kurulda ise şirkete 1/2 hissedar olan ve vefat eden ortak …’ın veraset ilamı kapsamında mirasçılarına hisselerinin devrine, şirketin müdür ve yetkili temsilcisi olarak …’ın belirlenmesine karar verildiği, …’a pay devrine ilişkin alınan kararı iptal ettirmekte, davacıların hukuki yararının bulunmadığı, pay devri iptal olsa bile pay devrine konu 1/3 payın …’a, 1/3 payın ise …’a geçeceği, davacıların paylarında hiçbir değişiklik olmayacağı, davacıların babaları …’tan miras yoluyla intikal eden hisselerini hali hazırda aldıkları, dolayısıyla işbu davada hukuki yararlarının bulunmadığı tespit edilmiştir. Yine davacıların 2014 yılında yapılan pay devrinde hissedar olmadıkları, babaları …’ın 02/04/2021 tarihinde vefatından sonra miras yoluyla intikal eden hisseleri ile 2022 yılında şirketin paydaşı haline geldikleri, TTKnun 446.maddesinde iptal davası açabilecek kişiler ile ilgili “(1) a) Toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten, b) Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, c) Yönetim kurulu, d) Kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri, iptal davası açabilir” şeklinde düzenleme bulunmakta olup, davacıların iptali talep olunan 20/05/2022 tarihli olağanüstü genel kurula katılarak olumsuz oy kullandığı, ancak karar alındıktan sonra muhalefet şerhlerinin bulunmadığı, bu nedenle davacıların TTKnun 446.maddesi nazara alındığında, iptal davası açma hakkı bulunmadığı anlaşılmakla, davacıların davasının reddine dair aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
3-Harçlar peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacılar tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/11/2022
Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI

İşbu evrak, 5070 sayılı Elektronik İmza Yasası kapsamında imzalanmıştır.