Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/509 E. 2022/861 K. 19.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/509
KARAR NO :2022/861

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/07/2022
KARAR TARİHİ:19/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın davacı şirkete borçlu olduğu fatura bedelini süresi içerisinde ödemediğini, başvuruyu cevapsız bıraktığını, bunun üzerine icra takibine konu 25.131,00 Euro bedelli faturanın bakiye kısmı olan 80.500 TL ile ilgili olarak ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı tarafın borçtan kurtulmaya yönelik olarak malların ayıplı ve hasarlı olduğunu iddia ettiğini, ancak davalının bu iddialarının hem mevzuat hükümlerine aykırı olduğunu, hem de malların davacı şirketten kaynaklı hasarlı, ayıplı olduğuna dair de davalı tarafından herhangi bir tespit ve delil de bulunmadığını, herhangi bir hasar oluşmuş ise de bunun davacı şirketten kaynaklı olmayıp ya uygun olmayan koşullarda taşınmasından ya da araçtan indirilirken hatalı bir işlem yapılmış olması sebebiyle gerçekleştiğini, taraflar arasında taşıma sözleşmesi bulunmadığını, davacı şirketin satışa konu camların üretimini, sandıklanması ve ambalajlanmasını uluslararası standartlara uygun bir şekilde yaptığını, ayrıca davalı şirket tarafından gönderilen araca camların teslimi yapılırken araç şöförü tarafından ürünlerin kontrolü yapılarak tam ve sağlam teslim alındığına dair araç yazı ve imza verildiğini, malların ayıplı ve hasarlı olduğu hususunun davacı şirkete yüklenebilecek bir husustan kaynaklandığını ispat yükünün davalıda olduğunu, davalı tarafça çekilen ihtarnameye cevaplarında ürünlerin davacı şirket ürünleri olup olmadığı, üretim hatası yahut nakliye hatasından kaynaklı bir hasar olup olmadığının anlaşılabilmesi için ürünlerin geri gönderilmesinin istendiği, ancak davalının malları göndermekten imtina ettiğini, davacı şirket tarafından malın tır üstü tesliminin yapıldığını, sözleşme ile yüklenen edimin yerine getirildiğini, Karayolu taşımasına uygun olarak malların stantlara konulduğunu, stantların sabitlenmesi ve tır içi yerleşiminin alıcı ve taşıyıcıya ait olduğunu, malların işletmede teslim edilmesinden itibaren malla ilgili bütün masraf ve riskin alıcı tarafından karşılanacağını, taraflar arasında yapılan mal satım sözleşmesinin işyerinde teslim şartlı bir sözleşme olduğunu, sözleşmede belirtilen şartlarda mal teslim edildiğinden sorumluluğun da alıcıya geçtiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte davalı tarafça mevzuatta düzenlenen şekilde ve sürede ihbar yapılmadığını, emsal Yargıtay kararları da dikkate alındığında teslim anında ilgili mallarda herhangi bir hasar ve ayıp olmamakla birlikte varsa bile ihbar ve ihtarlar süresinde yapılmadığından davalı tarafın malları bu haliyle kabul etmiş sayılacağını, davalının satın aldığı malı uluslararası nakliye ettiğinin anlaşıldığını, taşımadan kaynaklanan varsa bir hasardan da davacının sorumlu olmadığını, bu nedenlerle itirazın iptali ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile bakiye kısım yönünden icra takibinin kaldığı yerden devamına, davalını itiraz ettiği kısım üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davacı şirketin yasal adresi Konya Karatay, davalı şirketin yasal adresinin ise … ilçesi sınırları içinde olduğunu, taraflar arasında yasaya uygun şekilde imzalanmış bir yetki sözleşmesi bulunmadığını, sözleşmenin ifa yerinin ise Konya ili Karatay ilçesi olduğunu, bu nedenle İstanbul Ticaret Mahkemelerini açılan davaya bakmaya yetkili kılan yasal bir düzenleme bulunmadığını, öncesinde ….İcra Müdürlüğünde icra takibi başlatılmış olmasının da açılan itirazın iptali davasına bakacak mahkemeyi yetkili kılamayacağının yerleşik yargı kararları ile ortada olduğunu, dolayısı ile yetkili mahkemenin davalının merkezinin bulunduğu … ilçesinin bağlı olduğu … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacının Türkiye’de kurulu … Taah.ve İnş.A.Ş tarafından … kentindeki … isimli projenin giydirme cephe-cam işlerini yüklendiğini, dava dışı üretici Guardian’ın yönlendirmesi ile davacı şirketten … isimli projede kullanılacak 122 adet camın imalatı konusunda teklif aldığını, davacı şirket tarafından verilen iş bedeli teklifi kabul edilerek camların teknik özellikleri ile ölçülerinin davacı şirkete gönderildiğini, davacı yüklenici tarafından üretimi tamamlanan camların 9 ayrı ağaç sandık içine konduktan sonra 29/09/2021 tarihinde dava dışı … İnşaat’ın temin ettiği araca davacı şirket tarafından yüklendikten sonra … kentine hareket ettiğini, davalı şirketin camlarnı nakliye sırasında uğradığı hasarlar nedeniyle ortada gözüken açık ayıpları hemen önce telefon sonra da her türlü detayı gösteren fotoğraflarla birlikte davacı şirkete bildirdiğini, araçtan indirilen ve görünürde bir ayıbı olmayan diğer camlarda daha sonra ortaya çıkan gizli ayıplarında gecikmeksizin fotoğraflar ve açıklamalar ile davacı şirkete bildirildiğini, ağaç sandıklara vurulan çivilerin daha araç yola çıkmadan boşa çıkması sonucu yolda bir kısım camların hasara uğramasına neden olduğunu, yine 9 adet ağaç sandık içinde ambalajlanan bir kısım camların bulunduğu sandıklar içine yeterli sayıda cam konulamadığı için sandık ile cam arasında kalan boşlukların strafor vb.malzemeler ile sıkıştırılmadığını, camlar arasına konulan mantarların tam olarak konulmadığını ve bir kısmı aşağıya kayması sonucu camların birbirine değerek hasara uğradığını, davalı şirketin taşıma sözleşmesinin tarafı olmadığı ve ayrıca taşımayı yapan araca ilişkin davaya konu hasarların oluşmasına neden olacak hatalı bir davranışı bulunduğuna ilişkin kanıtlar olmadığı için taşımayı yapan aracın sahiplerine yönelik bir hak ileri süremediğini, bu nedenlerle öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın görevli ve yetkili … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde davanın esastan reddine, davacı şirketin kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava itirazın iptali davasıdır.
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 80.500 TL alacak üzerinden takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı tarafça süresi içerisinde yetki itirazında bulunulmuş olup, taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin dolayısıyla yetki şartının kararlaştırılmadığı, davacı şirket adresinin Karatay/Konya olduğu, davalı şirket adresinin …/İstanbul olduğu, davalının ediminin para borcu olduğu, HMK 6.mad göre itirazın iptali davasında genel yetkili mahkeme olan davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu, dava konusu alacağın taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklandığı dikkate alındığında sözleşmenin ifa yeri mahkemesinin de yetkili olduğu, borcun ifa yerinin 6098 s. BK’nın 89.maddesine göre tayin edileceği, borcun ifa yerinin sözleşmeden açık veya zımni olarak anlaşılamıyorsa ve borç bir miktar paranın ödenmesinden ibaret ise, alacaklının ödeme zamanındaki ikametgah mahkemesinin yetkili olacağı, somut olayda taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafın üretimini üstlendiği camların üretimini Konya Fabrikasında gerçekleştirdiği ifa yerinin Konya olduğu, alacaklının ikametgahının da Konya olduğu, davalının süresi içerisinde vermiş olduğu cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunarak dosyanın yetkili … Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiği, her ne kadar icra takibinde borçlu tarafından yetki itirazında bulunulmamış ise de bu halde dahi takibin yapıldığı yerdeki mahkemenin yetkili hale gelmeyeceği dikkate alınarak HMK m.6., 10.m, TBK 89.m.uyarınca Mahkememizin yetkisiz oluşu nedeniyle davanın usulden reddine, yetkili mahkemenin İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur. (Emsal için bkz.Yarg. 3 HD 01/10/2012 T.,15290/20315).
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK m.6.,m. 10.m., TBK 89.m. uyarınca Mahkememizin yetkisiz oluşu nedeniyle davanın usulden REDDİNE, Yetkili Mahkemenin İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine,
(2)6100 sayılı HMK’nun 20-(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre dahilinde taraflardan birinin Mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dosyanın davanın esasını çözmekle yetkili İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, taraflarca 2 haftalık süre içerisinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmediği takdirde RESEN davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına, (ihtar edildi)
(3)HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretlerinin o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
(4)Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
19/12/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza