Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/507 E. 2023/109 K. 13.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/507
KARAR NO :2023/109

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:19/03/2015
KARAR TARİHİ:13/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı …’un sevk ve idaresindeki … plakalı araçta yolcu olarak ikamet ederken sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu meydana gelen kazada yaralandığını, … Üni. Eğt. Ve Araş. Hastanesi epikriz raporu incelendiğinde kaza nedeniyle müvekkilinin vücudunda birçok kırığın meydana geldiğinin görülebileceğini, kazaya karışan aracın kaza tarihinde trafik sigorta poliçesinin bulunmaması nedeniyle davanın … Hesabı’na açıldığını beyanla fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.500,00-TL maddi tazminatın davalıdan 24/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın araç sürücüsü ve işletenine ihbarını, maddi tazminat adı altındaki taleplerden müvekkili kurumun sorumlu tutulamayacağını, maluliyete ilişkin raporun Adli Tıp Kurumundan alınmasını, davacıyla aralarında yapılan bir sigorta sözleşmesi olmadığını genel yetki kurallarının uygulanması gerektiğini ve merkezlerinin bulunduğu adresin İstanbul olduğunu ayrıca şubelerinin olmadığını bu nedenle adreslerinin bağlı olduğu İstanbul-Merkez Adliyesinin yetkili olduğunu bildirerek yetki itirazında bulunarak yetkisizlik kararı verilmesini kabul anlamına gelmemek kaydıyla ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilebileceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili 10/09/2019 tarihli dilekçesi ile, 2.500 TL olan dava değerini ıslahla toplam 17.395,49 TL’ye (geçici iş göremezlik) yükselttiklerini beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, cismani zarar nedeniyle açılan maddi tazminat davasıdır.
Mahkememize yapılan yargılama neticesinde 2016/180 esas, 2020/37 karar sayılı, 16/01/2020 tarihli karar ile, davanın kabulü ile 17.395,49 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuş, İstanbul BAM 9.Hukuk Dairesinin 2020/1156 esas, 2022/1175 karar sayılı 14/06/2022 tarihli ilamı ile, davacı vekilinin dava dilekçesinde talep etmiş olduğu maddi tazminat talebi açık olmadığı gibi açıkça geçici iş göremezlik talep edilmediği dilekçe anlatımından da böyle bir talebi bulunup bulunmadığı sonucuna varılamadığı, Mahkemece; talep edilen maddi tazminat miktarlarının hangi zarar kalemlerine ilişkin olduğu ve her zarar kalemi için ne kadar istendiği açıklattırılarak maddi tazminat talebi değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi, ayrıca hatır taşıması ve müterafik kusur yönünden tartışılıp değerlendirilmeden karar verilmesinin de eksik incelemeye dayalı olduğundan mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yeniden yargılama ile BAM ilamı uyarınca davacı vekiline HMK 119/1-ğ maddesi uyarınca, dava dilekçesi ve ıslah dilekçesiyle talep etmiş olduğu maddi tazminat miktarlarının hangi zarar kalemlerine ilişkin olduğu ve her zarar kalemi için ne kadar istendiği hususunda talep sonucunu açıklamak üzere 1 haftalık kesin süre verilmiş, davacı vekili 21/12/2022 tarihli dilekçesi ile, dava dilekçesinde talep edilen 2.500 TL tazminat taleplerini 10 TL’sinin sürekli iş göremezlik, 10 TL’sinin bakıcı gideri, 2.490 TL’sinin ise geçici işgöremezlik tazminatı olduğunu, ıslah dilekçesi ile harcını tamamladıkları kısmında başta 2.490 TL talep ettikleri geçici işgöremezlik tazminat talebine ilişkin olduğunu, sonuç olarak talep edilen 17.395,49 TL dava değerinin 10 TL’sinin sürekli iş göremezlik, 10 TL’sinin bakıcı gideri ve 17.375,49 TL’sinin de geçici işgöremezliğe ilişkin olduğunu beyan etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları toplanan deliller, BAM ilamı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; soruşturma dosyası kapsamı ve trafik kazası tespit tutanağına göre 24/01/2015 tarihinde … plakalı kamyonet sürücüsünün Kızılören köyünden Kayaboğazı köyü istikametine seyir halinde iken yolun bir bölünün karla kaplı olması nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybederek yoldan çıkarak ağaç köklerine çarpması neticesinde araçta yolucu olarak bulunan davacının yaralandığı davaya konu tek taraflı trafik kazasının meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde başka bir etkenin mevcut olmadığı değerlendirilmekle araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
2918 sayılı KTK.nın 91. Maddesinde motorlu araçların trafik sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, … Hesabı Yönetmeliği’nin 9. maddesinde trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu bedensel zararlar için … Hesabına başvurulabileceği düzenlenmiştir. Somut olayda kazaya karışan … plaka sayılı aracın ZMMM sigorta poliçesi olmadığından … Hesabına karşı dava açılmıştır.Davalı tarafça aksi savunulmuş ise de kaza tarihi itibariyle geçerli mevzuat hükümleri dikkate alınarak Yargıtay 17. H.D. 2015/15598 E. 2018/7298 K. ve 2016/3440 E.2018/12067 K. sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere geçici dönem iş göremezlik tazminatı bu sorumluluğa dahildir.
Davalı vekili tarafından davalı kurumun geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin sorumluluğunun olmadığı iddia edilmiş olmakla birlikte yeni genel şartların A.5.b maddesinde tedavi süresine ilişkin çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık giderleri teminatı kapsamında ve bu teminatın da SGK’nun sorumluluğunda olduğu, bu nedenle sigorta şirketlerinin sorumluluğunun bulunmadığı açıklanmış ise de, 6111 Sayılı yasa ile değişik 2918 Sayılı yasanın 98.maddesinde SGK tarafından karşılanacak tedavi giderleri arasında geçici iş göremezlik tazminatının sayılmadığı, bu durumda SGK.nun sorumluluğunun alt norm düzeyinde genel şartlar ile genişletilemeyceğinden sözü geçen ilgili genel şart hükmünün uygulanma kabiliyetinin bulunmadığı, geçici iş göremezlik tazminatının da teminat kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.( Emsal için bknz BAM 40.HD’nin 2019/4182 E., 2019/656 K. Sayılı kararı).
Davacının maluliyet oranın tespiti amacıyla İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş olup, 06/05/2019 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; 01/02/1989 doğumlu …’nin 24/01/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı arızası, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığını, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 18 aya kadar uzayabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce kusur ve maluliyet oranları dikkate alınarak yeterli izahatı içerir, denetlenebilir ve hükme esas alınabilir nitelikteki aktüer bilirkişi tarafından kaza tarihi itibariyle PMF 1931 Yaşam Tablosu verileri esas alınarak hazırlanan rapora göre aktüer bilirkişinin tespitlerinin toplanan delillerle uyumlu olduğu ve netice itibariyle 18 aylık geçici iş göremezlik dönemi itibariyle SGK tarafından yapılan 2.389,65 TL tutarındaki geçici iş göremezlik ödemesinin de tenzilata tabi tutulmak suretiyle davacının bakiye tazminat tutarının 17.395,49 TL olduğu tespit edilmiştir.
Öte yandan, davalı olayda hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini ileri sürmüştür. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığından, bu gibi taşımalarda tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Olayımızda mevcut deliller itibariyle; davacının … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunduğu ve aralarında taşıma ilişkisinden kaynaklı sürücünün maddi yönden menfaat sağladığına ilişkin bir bulguya rastlanmadığından hatır taşıması olduğu anlaşılmaktadır. Kaldı ki soruşturma dosyası kapsamında alınan ifade tutanakları incelendiğinde davacının olay günü Kızılören Köyünden Kayaboğazı mevkiine doğru arkadaşı ile birlikte yürüyerek inerken yolda davalı sigorta şirketin sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’a arabayla denk geldiklerini, kendilerini de Kayaboğazı’na bırakmalarını istediklerini ve arabaya bindikleri anlaşılmaktadır. Keza davacı taraf sigortalı araçta bedel karşılığında taşındığını ileri sürmediğine ve davalı sigorta şirketinin bu yöndeki beyanına karşı herhangi bir savunmada bulunmadığına göre, davalının sigortalı araçta hatır için taşındığının kabulü gerekmektedir.
Bununla birlikte, yine davalı tarafça müterafik kusur indirimi talebinde bulunmuş olmakla birlikte, dosya kapsamında davacının müterafik kusurlu olduğuna dair herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, kaza tespit tutanağında emniyet kemeri/ koruyucu tertibat olup olmadığı hususunun “tespit edilemedi” olarak işaretlendiği, davalı … Hesabının müterafik kusur iddiasını ispatlayacak hiçbir delil ibraz edemediği anlaşılmakla olayda müterafik kusur indirimi yapılmamıştır.
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; davanın kısmen kabulü ile, davacı için hesaplanan 17.375,49 TL geçici işgöremezlik tazminat alacağından %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılmak suretiyle 13.900,39 TL tazminat alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekmiş yine hatır taşıması indiriminden dolayı reddedilen kısım için davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmeksizin aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davacı … için hesaplanan (taleple bağlı kalınarak) 17.375,49-TL Geçici iş göremezlik nedeniyle hesaplanan tazminat alacağından %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılmak suretiyle 13.900,39-TL tazminat alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte(Sigortanın Poliçe limiti 290.000,00-TL ile sınırlı olmak üzere) davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 949,53 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 27,70 TL+254,38 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 282,08 TL harcın mahsubu ile 667,45 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden red edilen kısım üzerinden AAÜT uyarınca 20,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi, müzekkere, posta, tebligat masraflarından oluşan toplam 1.219,55 TL yargılama masrafının kısmen kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.218,14 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, Ayrıca dava açılırken davacı tarafça yatırılan peşin+ıslah 282,08 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı. 13/02/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

İşbu evrak, 5070 Sayılı Elektronik İmza Yasası kapsamında imzalanmıştır.