Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/489 E. 2023/466 K. 19.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/489
KARAR NO:2023/466

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:22/12/2016
KARAR TARİHİ:19/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul … İlçesi, … Mah.1654 Ada 4 Parsel sayılı taşınmazın 3.kat 5 nolu bağımsız bölüm üzerine 300.000,00 TL miktarlı lehtarı davacı şirket olan 25/04/2013 tarihli … yevmiye sayılı ipotek tesis edildiğini, ipotek borçlusunun … … ve … San.ve Tic.Ltd.Şti olduğunu, borçlu lehine o dönemde malik olan …, …, …, … ve … tarafından ipotek verildiğini, … … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, ipotek borçlusu davalıların icra takibine haksız olarak itiraz ettiklerini, anılan nedenlerle davalıların icra dosyasına yaptıkları itirazların iptali ile davalıların kötüniyetli itirazları sebebiyle %20 tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … cevap dilekçesinde özetle; ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibinde alacaklı şirket ile yapılan ipotek senedinden haberinin olmadığını, kardeşi … ile … tarafından kandırıldığını, Rahmi Kocaba’ın nitelikli dolandırıcılık suçlaması ile birçok davasının olduğunu, …’ın önceki yıllarda imzasını taklit ederek noterden tasdikli yazılar ile Ticaret Sicil Gazetesinde ilanlar yaptırdığını, yine …’ın üzerine kayıtlı birçok taşınmazını şirket çalışanlarına bedelsiz olarak devrettiğini, tüm bunları mal kaçırmak amacıyla yaptığını, yine ipotek verilen 26/03/2012 tarihinde davalı şirketin yetkilisinin … değil … … ve … olduğunu, bu nedenle ipotek senedinin geçersiz olduğunu, anılan nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Diğer davalılar tarafından davaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davalılar hakkında başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle yapılan icra takibine davalıların itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
… … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı şirket tarafından davalılar ve 3.kişiler hakkında 300.000,00 TL asıl alacağın tahsili amacı ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, başlatılan takibe itiraz üzerine takibin durduğu, esas davanın ise yasal süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda; 2016/1236 esas, 2018/1224 karar sayılı, 19/11/2018 tarihli karar ile, davanın kabulüne, davalılar tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin takip tarihindeki şartlar ile aynen devamına karar verilmiş, bu karara karşı davalı … tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstanbul BAM 18.Hukuk Dairesinin 2022/2144 esas, 2022/1605 karar sayılı, 15/06/2022 tarihli ilamı ile, “Dosyaya ibraz edilen Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 08/01/2018 tarihli 9489 sayılı örneğine göre, davacı şirket … … A.Ş. ile birleştiği görülmektedir. Yargılama sırasında bu husus göz ardı edilmiştir. Mahkemece,davada taraf olan davalı … … ve … San ve Tic Ltd.Ştinin dava dışı birleşen … … A.Ş.’nin birleşme ile ilgili ticaret sicil memurluğundaki kayıtları getirtildikten sonra, devralan … … A.Ş.’ye tebligat çıkartılarak taraf teşkili tamamlandıktan sonra,tüm dosya kapsamında toplanan delillere göre karar verilmesi gerekirken davalı tarafın husumet itirazına ilişkin bu eksiklik giderilmeksizin karar verilmiş olması sebebi ile” Mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememize yeniden yapılan yargılama ile BAM ilamı uyarınca taraf şirketlerin ticaret sicil kayıtları, birleşme ilanı ve kararı dosya içerisine alınmıştır.
Dosya kapsamına alınan … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 26/07/2022 tarihli evrakının incelemesinde; sicile 44074 numarasıyla kayıtlı olan davacı şirketin 16/12/2017 tarih 2 no’lu Yönetim Kurulu kararıyla sicilde … no’lu kayıtlı … … A.Ş. İle TTK’nın 155/1-a, 156 ve ilgili diğer maddeleri, Kurumlar Vergisi Kanununun 19 ve 20. Madde hükümleri ve ilgili diğer mevzuat hükümlerine göre kolaylaştırılmış birleşme yöntemiyle 30/09/2017 tarihli bilançolarının esas alınması suretiyle külliyen devir almasına ilişkin Birleşme kararı alındığı, birleşme kararının ….Noterliği’nin 26/12/2017 tarih … sayılı tasdiki ile … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nnce 27/12/2017 tarihinde tescil ve ilan edildiğinin bildirildiği anlaşılmış, HMK 124-125/2 maddeleri uyarınca, davaya davacı … … A.Ş.’nin davacı sıfatıyla davaya kaldığı yerden devam edilmesine karar verilmiştir.
Davacı … … A.Ş.’nin ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak rapor tanzimi için davacı şirketin adresi itibarı ile … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, … 1.ATM 2023/12 talimat sayısı ile alınan 15/03/2023 tarihli rapor ile, davacı ….’nin … … A.Ş. İle …. Noterliği’nin 26.12.2017 tarih ve … sayılı ile tasdikli 16.12.2017 tarihli 01 sayılı Yönetim Kurulu kararı ile Birleşme kararının 27.12.2017 tarihinde tescil ve ilan olunduğu, … … A.Ş.’nin 2017-2018-2019-2020-2021-2022 yıllarına ait Ticari Defterlerini, süresi içinde ve usulüne uygun olarak tasdik ettirmiş olduğu, sahibi lehine delil olma niteliğine haiz olduğu, ….’nin davalı … … Tük.Mal. Ve … San. Ve Tic.Ltd.Şti’ni 128 Şüpheli Ticari Alacaklar Hesabının alt hesabı olan … numaralı hesapta takip ettiği, ilgili hesabın bakiyesinin 27.12.2017 tarihi itibariyle bakiyesinin 1.649.145,00TL olduğu, oavacı (birleşen) … … A.Ş.’nin ticari defter ve muavin defter kayıtlarında, … … Tük.Mal. Ve … San. Ve Tic.Ltd.Şti’ni 128 Şüpheli Ticari Alacaklar Hesabının alt hesabı olan … numaralı hesapta takip ettiği, … numaralı hesaba ait 01.10.2022 tarihi itibariyle bakiyenin 1.649.145,00TL olduğu, davalı tarafça, takip tarihinden sonra davacıya yapılmış bir ödeme kaydının bulunmadığı, davalının davacının (birleşen) ticari defter kayıtlarında borç bakiyesinin 1.649.145,00TL olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ olunmuş, rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya sunulmuştur.
Davalı asil … 15/05/2023 tarihli celsede, davacı şirketin dava dışı şahıslar… firmasına yapmış olduğu virmanlar olduğunu, … … tarafından alacaklarının … şirketine temlik yapıldığını, ….İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/815 esas sayılı dosyasında … … tarafından yapılan temlik hususunun anlaşılabileceğini, ayrıca … firmasının ticari defter ve kayıtlarının İstanbul BAM 14.Hukuk Dairesinin 2021/… sayılı dosyasında sunulduğunu belirtmiş, İstanbul BAM 14.Hukuk Dairesi tarafından dairelerinin 2021/… esas sayılı dosyası içerisinde ticari defter ve kayıtların bulunmadığı bildirilmiştir.
Davacı vekiline takip öncesi muacceliyet ihtarnamesini sunması için kesin süre verilmiş, verilen kesin süre içinde davacı vekili tarafından muacceliyet ihtarnamesi sunulmamıştır.
….İcra Hukuk Mahkemesinin … sayılı dosyası incelendiğinde; davacının …A.Ş, davalının …., davanın 13/05/2016 tarihinde açılan şikayet davası olduğu, davaya konu….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davacı alacaklı tarafından borçlular … İnş…Ltd.Şti ve … … … … Malz…Tic.Ltd.şti aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine geçildiği, takibin kesinleştiği, ipotekli … 585 ada, 15 parsel sayılı 1 ve 2 nolu taşınmazların davalı … Haz. A.Ş. tarafından … İnş.Ltd.Şti’den 10.07.2014 tarihinde devralındığı, davalı şirketin 1.ve 2.derece ipotek alacaklısı olduğu, 06.04.2016 tarihinde davacı alacaklı vekilince 585 ada, 15 parsel sayılı 1 ve 2 nolu taşınmazların ipotek alacaklısı ile maliki aynı firma olduğundan Borçlar Kanunu’nun 135.maddesinde yer alan ‘ alacaklı ve borçlu sıfatlarının aynı kişide birleşmesi ile borç sona erer…’ hükmü çerçevesinde ilgili firma yönünden borcun / alacağın ortadan kalkmış olması nedeniyle, ipotek alacağına ilişkin talep dikkate alınmadan taşınmazların muhammen bedelinin %50’si + satış masrafları üzerinden satışa çıkarılmasının talep edildiği, icra müdürlüğünce talep konusunda müdürlüğün karar verme yetkisi bulunmaması, talep edilen hususun yargılamayı gerektirmesi nedeniyle talebin reddine karar verildiği, 05/09/2016 tarihinde; İpotekli taşınmazların birinci ve ikinci derece ipotek alacaklısı olan davalı tarafından taşınmazların devralınarak davalının hem taşınmazların maliki (ipotek borçlusu) hem de alacaklı sıfatını birlikte taşıdığı, alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleştiği dikkate alınarak ipoteğin geçerliliği alacağın varlığına bağlı olduğundan bu durumda geçerli bir ipotekten söz edilemeyeceği kanısı ile ipotek alacağı dikkate alınmaksızın taşınmazların muhammen bedellerinin %50’si+satış masrafları üzerinden satışa çıkarılması gerektiği, aksi yönde verilen 06.04.2016 tarihli müdürlük kararının usule ve yasaya uygun olmadığı belirtilerek davanın kabulü ile, taşınmazların muhammen bedellerinin %50’si ve satış masrafları üzerinden satışa çıkarılması yönündeki alacaklı talebinin reddine ilişkin Müdürlük kararının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu, BAM ilamı ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Medeni Kanun’nun 887.maddesi ile “İpotekli taşınmazın maliki borçtan şahsen sorumlu değilse, alacaklının ödeme isteminin ona karşı etkili olması, bu istemin hem borçluya, hem kendisine karşı yapılmış olmasına bağlıdır” hükmü mevcut olup, Medeni Kanun’nun 887. maddesine göre, hem asıl borçluya, hem ipotekli taşınmaz malikine icra takibi başlatılmadan önce ihtarname çekilerek borcun muaccel kılınması gerektiği, bu hususun takip şartı olduğu anlaşıldığından ve somut olayda davacı tarafça takipten önce davalılara muacceliyet ihtarı gönderilmediği anlaşılmakla davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Emsal için bkz Yargıtay 11.HD’nin 2006/8151 E- 2007/10454 K. Sayılı kararı, Yargıtay 19 HD’nin 02.03.2011 T., 2010/7332;2712 sayılı kararı).
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın DAVA ŞARTI YOKLUĞU SEBEBİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 3.623,25 TL’den mahsubu ile bakiye 3.443,35 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalı …’a verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … tarafından yapılan 77,05 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak işbu davalıya ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı. 19/06/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır