Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/481 E. 2023/460 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/481
KARAR NO :2023/460

DAVA:Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:07/07/2022
KARAR TARİHİ:15/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …’ın müvekkili şirket bünyesinde 04.09.2018 tarihinden beri satış müdürü yardımcısı olarak çalışmakta iken 09.07.2021 tarihi itibariyle iş akdini sona erdirdiğini ve müvekkili şirketten ayrıldığını, davalının müvekkili şirkette çalıştığı sürede görevi itibariyle müşterilerin abonelik sözleşmelerine aracılık ettiğini, bu müşterilerin cep telefon numaraları T.C. kimlik numaraları, ev ve iş adreslerini, elektronik güvenlik sistemleriyle ilgili istek ve ihtiyaçları da dahil olmak üzere, ticari sır niteliğinde olan, müşterilere ait her türlü kişisel ve gizli bilgiye sahip olduğunu, bu itibar ile davalının müvekkili şirketin ticari sırlarına nüfuz etmiş olduğunun izahtan vareste olduğunu, müvekkili şirketin bu denli hassas ve önemli, ticari sır niteliğindeki bilgilerinin korunabilmesi amacıyla müvekkili şirket ile davalı arasında “Rekabet Yasağı Sözleşmesi” imzalandığını, davalı tarafından imzalanmış olan Rekabet Yasağı Sözleşmesine aykırı davrandığını ve müvekkili şirket ile aynı iş kolunda faaliyet gösteren … …Ticaret Limited Şirketi kurarak kamera satışı yapmaya başladığını, davalının Rekabet Yasağı Sözleşmesini ihlal ettiğini, sözleşmenin 5. maddesinde böyle bir ihlal halinde davalının son brüt ücreti üzerinden hesaplanacak 12 aylık ücretinin toplamı kadar cezai şartı ödeyeceğinin öngörüldüğünü beyanla; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 60.000 TL cezai şart alacağının dava tarihinden itibaren işlemiş avans faizi ile birlikte tahsiline ve yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşıldı.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; rekabet yasağı sözleşmesi, Sgk kayıtları, bilirkişi raporu mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, bilirkişi heyetindeki bilirkişiler …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 10/04/2023 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı …’ın SGK kayıtlarına göre davacı şirkette 04.09.2018 tarihinde işe başladığını, 07.07.2021 tarihinde iş yerinden çıkış işlemlerinin yapıldığını, davalı …’ın da ortağı olduğu … Danışmanlık Kurumsal Hizm. Tic. Ltd. Şti.’nin ticaret sicil gazetesinde 13.07.2021 tarihinde kuruluş ile ilgili tescilinin yapıldığını, davalının da ortağı olduğu şirketin ticari faaliyetleri arasında; her türlü güvenlik sistemleri ve yedek parça ve aksesuarlarını satmak, imal etmek, ithalatını ve ihracatını yapmak, yangın algılama sistemleri, gaz algılama sistemleri, hırsızlık alarm sistemleri, kapalı devre güvenlik sistemleri, yangın söndürme sistemleri ithalat, ihracatı, satışı, montajı, bakımı yapmak, güvenlik ve korumaya ilişkin tüm elektronik, optik, … (görsel, işitsel), mekanik cihaz, kameralar ve monitör almak satmak gibi ticari faaliyetlerin bulunması nedeniyle; davacının iştigal ettiği koruma ve güvenlik ile ilgili işlerin bir kısmının, davalı tarafından kurulan … Danışmanlık Şirketi ile ilgili faaliyetleri arasında olduğunun anlaşıldığını, Davalı … ile davacı …Ş arasında imzalanan 04.09.2018 tarihli Sözleşme ile, davalının savacı şirkette satış danışmanı olarak aylık brüt 3.000.00 TL ücret karşılığında çalışan (işçi Statüsünde) olarak işe başladığının anlaşıldığını, davalının işten çıkışının 07/07/2021 tarihinde gerçekleştiğini, Davalı …’ın davacı şirket tarafından İş akdinin feshedilmesi ile işten çıkarıldığı 07.07.2021 tarihi öncesindeki HAZİRAN 2021 ayı aylık Brüt Ücretinin 5.000.00 TL olduğu İlgili SGK Hizmet dökümü ve İşten Çıkış Bildirgesinden tespit edildiğini, davalının davacı tarafından iş akdinin tek taraflı olarak sonlandırılması akabinde 17.07.2021 tarihinde kurulan….Ltd Şti’nin ticari faaliyette olup olmadığının da dosya kapsamından tespit edilemediğini, davacı …Ş’nin davalının kurucu ortağı olduğu… Ticaret ŞLtd Şti’nin Rekabet yasağı sözleşmesinin 4/c maddesi kapsamında olmak üzere kendisinin bizzat faaliyet gösterdiği “Alarm Ve Görüntüleme Sistemleri aracılığı İle Bireysel Ve Kurumsal Müşterilere Elektronik Güvenlik Hizmeti” konusunda faaliyet gösterdiği hususunun ispata muhtaç olduğunu, davacı tarafından, davalının açık bir biçimde yasaklanan alanda faaliyette bulunduğunu, kendi müşteri ya da network’ünün davalının kendi iş sahasında kullanmış olduğunu ispat etmesinin aranması gerekeceğinin mütalaa edileceğini beyanla, sonuç olarak; Davalı …’ın 07.07.2021 tarihine kadar davacı şirkette çalıştığını, davacı şirketten ayrıldıktan sonra 13.07.2021 tarihinde tescil edilen, davalının da ortak ve yetkilisi olduğu … Danışmanlık Şirketi’nin güvenlik ile ilgili ticari faaliyetlerinin, davacı şirketin ağırlıklı olarak iştigal ettiği koruma ve güvenlik faaliyetleri ile aynı olduğunun anlaşıldığını, davalı …’ın davacı şirket bünyesinde 04.09.2018 tarihinden beri satış müdürü yardımcısı olarak çalışmakta olduğu nazara alındığında her ne kadar hizmet ilişkisi işçiye (davalıya) müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânı sağlamakta ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikte görünse de (BK m.444) , davacı tarafından, davalının açık bir biçimde yasaklanan alanda faaliyette bulunduğunu, kendi müşteri ya da network’ünün davalının kendi iş sahasında kullanmış olduğunu ispat etmediğini ve davalının kurmuş olduğu şirketin şu an faal olduğuna ilişkin bir tespitin yapılmasını mümkün kılacak bir delil davacı tarafından ortaya konmadığı müddetçe rekabet yasağına aykırı bir davranışın varlığından söz edilemeyeceğini, işbu tespitler çerçevesinde davacının davalıdan Rekabet yasağı çerçevesinde tazminat talebinin yerinde olmadığının değerlendirilebileceği hususunun mahkemenin takdirinde olduğunu beyan ettikleri, davacının Rekabet Yasağı sözleşmesi çerçevesinde, davalıdan Sözleşmenin 5. Maddesi gereğince Cezai şart talep edebileceği yönünde kanaate varılması halinde, davalının iş akdinin fesih edildiği 07.07.2021 tarihindeki brüt ücretinin aylık 5.000.00 TL olduğu ve 12 aylık tutarın da 60.000.00 TL Cezai şarta tekabül ettiği ve işbu tutarın cezai şart bedeli olarak talep edilebileceğini beyan ettikleri anlaşılmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; rekabet yasağına aykırılıktan kaynaklı tazminat davasıdır.
Yapılan yargılama, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasında akdedilen 04/09/2018 tarihli Belirsiz ve Tam Zamanlı İş Sözleşmesi gereği davalının şirket çalışanı olduğu, davacının ise işveren olduğu, davacı taraf eldeki davada; davalının satış müdürü yardımcısı olarak çalışmakta iken iş akdini sona erdirdikten sonra aynı iş kolunda faaliyet gösteren … Şirketi isimli şirketi kurarak kamera satışı yapmaya başladığını, davalının görevi itibarıyla müşterilerin bilgilerine haiz olduğunu, ticari sır niteliğindeki bilgilerin korunabilmesi amacıyla davalı ile rekabet yasağı sözleşmesi imzalandığını, davalının rekabet yasağı sözleşmesini ihlal etmesi sebebiyle sözleşmenin 5. Maddesi uyarınca 60.000,00 TL cezai şart alacağının tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır.
TBK 444 maddesi uyarınca, fiil ehliyetine sahip olan işçi, işverene karşı, sözleşmenin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekten, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında, rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınmayı yazılı olarak üstlenebilir.
TBK 445/1. Maddesinde: ”Rekabet yasağı, işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek biçimde yer, zaman ve işlerin türü bakımından uygun olmayan sınırlamalar içeremez ve süresi, özel durum ve koşullar dışında iki yılı aşamaz.” şeklinde düzenlemesi mevcuttur. TBK 445/2 maddesinde ise hakimin aşırı nitelikteki rekabet yasağını, bütün durum ve koşulları serbestçe değerlendirmek ve işverenin üstlendiği karşı edimi de hakkaniyete uygun biçimde göz önünde tutmak suretiyle kapsam ve süre bakımından sınırlandırabileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacı şirket çalışanı olan davalının 04/09/2018 tarihli iş sözleşmesi ile davacı şirketin bünyesinde fiilen çalışmaya başladığı ve bu çalışmasının 07/07/2021 tarihinde sona erdiği, davalının davacı şirketten ayrıldıktan sonra ortağı olduğu … Şirketinin ticaret sicil gazetesinde 13/07/2021 tarihinde kuruluş ile ilgili tescilinin yapıldığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasında akdedilen 04/09/2018 tarihli Rekabet Yasağı Sözleşmesinin 4’üncü maddesinde; rekabet yasağının sınırlamaları açıklanmış yer olarak; rekabet yasağı İstanbul ilinin coğrafi alanıyla sınırlı olarak öngörülmüş diğer iller iş bu rekabet yasağı sözleşmesinin kapsamı dışında bırakılmıştır. Zaman bakımından sınırlandırmada; rekabet yasağının iş sözleşmesinin sona erdiği tarihte başlayarak 2 yıl boyunca devam edeceği bu sürenin sona ermesiyle sözleşmede öngörülen rekabet yasağı taahhüdünün ortadan kalkacağı, kapsam bakımından düzenlenen sınırlamaya göre rekabet yasağının yalnızca işverenin faaliyetini sürdürdüğü iş kolu için geçerli olduğu, işverenin alarm ve görüntüleme sistemleri aracılığıyla bireysel ve kurumsal müşterilere elektronik güvenlik hizmeti sunduğu çalışanın bu iş kolu dışında serbestçe çalışabileceği belirlenmiştir. Bu durumda rekabet etmeme yasağı sözleşmenin bitiminden 2 yıllık süreyle sınırlandırıldığından TBK 445. Maddesine zaman bakımından aykırılık bulunmamaktadır. Yine sözleşmede yer bakımından bir sınırlamaya ilişkin düzenleme ve kapsama ilişkin düzenleme de mevcuttur. Davalının ortağı olduğu dava dışı şirketin adresinin İstanbul ili olduğu ve İstanbul ilinde faaliyet gösterdiği, davacı şirketin de İstanbul ilinde faaliyet gösterdiği tespit edilmiştir. Davacı şirket ile davalının ortağı olduğu … şirketinin faaliyet alanı incelendiğinde faaliyet konularının aynı olduğu, güvenlik sistemleri yedek parça aksesuar, monitör, kamera vb. alıp satmak gibi bir çok faaliyet konusunun birebir aynı olduğu tespit edilmiştir.
Rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olabilmesi için, işveren tarafından sözleşmenin haklı nedenle fesih edilmiş olması veya ayrılan işçi tarafından haksız olarak feshedilmemiş olması koşulunun arandığı gibi davalı işçinin iş akdinin devamı sırasında işyerinin önemli müşteri çevresi veya üretim yönünden ticari sırlarına vakıf olabilecek bir pozisyonda çalışması ve ayrıldıktan sonra yasaklı süre içerisinde rakip bir işyerinde çalışmaya başlaması veya kendisinin bu tür bir faaliyeti icra etmesi, önceki işyerinde edindiği bilgileri yeni işyerinde kullanmasının önceki işverene önemli zarar verebilme ihtimalinin varlığı yeterlidir. Bu yönden yapılan değerlendirmede; davalının davacı şirkette yaklaşık 3 yıllık süreçte çalıştığı, taraflar arasında iş sözleşmenin haklı ya da haksız feshedildiğine ilişkin bir uyuşmazlığın da dosya kapsamında söz konusu olmadığı, davalının davacı şirkette satış müdürü yardımcısı olarak çalıştığı, çalıştığı alan itibariyle sözleşmeden de anlaşılacağı üzere davacı firmanın iş sırlarını öğrenen pozisyonda olduğu, TBK 444/2. Maddesine göre: ”Rekabet yasağı kaydı, ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerlidir.” hükmü gereği davalının yaptığı hizmetin davalının işleri hakkında bilgi edinme imkanını sağladığı anlaşılmaktadır.
TBK 444. Maddesinde rekabet yasağına dayanılarak cezai şart talep edilebilmesi için müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılmasının işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikte olması şartının arandığı, davaya konu olayda davacı taraf satış müdürü yardımcısı olarak çalıştığından müşterilere ilişkin bilgiler, telefon, adres vs bilgilere vakıf olduğu ve davalının ticari sır niteliğindeki bilgilerden dolayı davacının zarar görebileceği, kaldı ki aynı faaliyet kolunda şirket kurmasından dolayı işverene önemli zarar verebilme ihtimalinin yüksek olduğu kanaatine varılmakla davacının zarar gördüğünü ispatlaması gerekmeyip, yerleşmiş Yargıtay ve istinaf kararları uyarınca zarar görme ihtimalinin varlığının dahi yeterli olduğu kanısına varılmıştır. Belirtilen bu nedenle de mahkememizce dosya tevdii edilerek alınan bilirkişi raporuna itibar edilmemiştir.
Belirtilen bu nedenlerle; 6098 sayılı TBK’nın 444. ve 445. maddeleri uyarınca, işverenin, yer, zaman ve kapsam bakımından hakkaniyete aykırı olmamak koşuluyla işçisiyle, diğer koşullar da bulunmak koşuluyla taraflar arasında rekabet yasağı sözleşmesi imzalamasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Davalının satış müdürü yardımcısı olarak davacı şirket bünyesinde çalıştığından yaptığı meslek itibariyle rekabet yasağı sözleşmesinin yapılacağı hususuna vakıf olduğu nazara alındığında davalının duruşmada rekabet yasağı sözleşmesini imzaladığını bilmediğine dair savunmalarına itibar edilmemiştir. Netice itibariyle sözleşmedeki rekabet etme yasağının zaman, yer ve kapsam açısından hakkaniyete uygun olduğu ve davalının ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı şekilde tehlikeye düşürecek bir sınırlama olmadığı, davalının davacı şirketten ayrıldıktan 5 gün sonra sonra aynı iş kolunda faaliyet gösteren başka bir şirket kurduğu, davalının davacı şirketin müşteri çevresi ve ticari sırlarına vakıf olduğu dikkate alındığında ve sözleşmedeki rekabet yasağına ilişkin düzenlemelerin TTK ve TBK hükümlerine uygun olduğu ve belirtilen nedenlerle davalının sözleşmede düzenlenen rekabet yasağına ilişkin kuralları ihlal ettiği anlaşılmıştır. Rekabet yasağı sözleşmesinin 5’inci maddesine göre; “çalışan rekabet etmeme borcuna aykırı davranır ise işverene, son brüt ücret üzerinden hesaplanacak 12 aylık ücretin toplamı kadar cezai şart öder. Bu cezai şart tenkis edilemez. İşveren cezai şartı aşan zararlarını ayrıca talep edebilir” düzenlemesi gereği davalının iş akdinin sona erdiği 07/07/2021 tarihindeki brüt ücretinin aylık 5.000,00 TL olduğu, 5. Madde uyarınca cezai şart bedelinin son brüt ücret üzerinden hesaplanacak 12 aylık ücretin toplamı kadar olduğuna yönelik düzenleme gereği yapılan hesaplama neticesinde (5.000,00-TL x 12 ay = 60.000,00-TL) olduğu dikkate alındığında davalının rekabet yasağının ihlali nedeniyle davacının sözleşme gereği cezai şart alacağı bulunduğu kanaatine varılmakla; davanın kabulü ile 60.000,00-TL cezai şart alacağının dava tarihi olan 07/07/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı taraf avans faizi talep etmişse de davanın konusu ve davalının eski çalışan olması nedeniyle avans faizi takdir edilecek husus bulunmadığından davacının faize ilişkin fazlaca taleplerinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın KABULÜ İLE; 60.000,00-TL cezai şart alacağının dava tarihi olan 07/07/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının faize ilişkin fazlaca taleplerinin reddine,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 4.098,6‬0-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.024,65-TL’nin harçtan mahsubu ile bakiye 3.073,95‬-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(3)Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL başvuru harcı, 1.024,65-TL peşin harç, 3.900,00-TL bilirkişi ücreti, 160,00-TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 5.165,35‬‬-TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(4)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(5)Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 9.600,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
(6)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
(7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/06/2023

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.